EKONOMİ - 12 Aralık 2025 Cuma 16:53

Adana’da mesleki eğitim konferansı

A
A
A
Adana’da mesleki eğitim konferansı

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, dijital dönüşüm ile birlikte artık mavi yaka kavramının yeniden tanımlandığını belirterek, "Yapay zeka ve otomasyon, iş gücünü azaltan değil, yeni becerilere olan ihtiyacı artıran bir dönüşüm oluşturuyor" dedi.


TOBB, TOBB ETÜ ve TEPAV’ın ortaklığında yürütülen Avrupa Öğrenme Deneyimi Platformu (EULEP) Projesi kapsamında düzenlenen "Adana Mesleki Eğitim Konferansı", Adana Sanayi Odası (ADASO) ev sahipliğinde Adana Sanayi Kampüsü’nde gerçekleştirildi. İş dünyasının temsilcileri ve eğitimcilerin bir araya geldiği toplantıda, dijital dönüşüm, yapay zeka ve yeşil dönüşüm sürecinde mesleki eğitimin yeri konuşuldu.


Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, oda olarak 8 ülkeden 20 kurumun yer aldığı EULEP projesinin iştirakçisi olduklarını belirtti. İş dünyasındaki dönüşümün sadece teknolojiyle sınırlı kalmadığını ifade eden Başkan Kıvanç, "Günümüz iş dünyasında yaşanan dönüşüm; iş yapma biçimlerimizi, meslekleri ve iş gücünün yetkinliklerini tamamen yeniden şekillendiriyor. Bugün hepimiz biliyoruz ki dijital dönüşüm ile birlikte artık mavi yaka kavramı bile yeniden tanımlanıyor. Yapay zeka ve otomasyon, iş gücünü azaltan değil, yeni becerilere olan ihtiyacı artıran bir dönüşüm oluşturuyor. Yeşil dönüşüm ise üretim süreçlerimizi, tedarik zincirimizi ve işe alım tercihlerimizi yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor. Dijital okuryazarlık, artık tüm mesleklerde temel bir gereklilik haline geldi. Bu nedenle mesleki eğitimin geleceği, dijital ve yeşil dönüşüme uyum sağlama hızımızla belirlenecek. ADASO olarak, EDİH Anadolu projesinde üstlendiğimiz koordinatörlük göreviyle işletmelerimizin dijital dönüşüm yolculuğuna katkı sunuyoruz" dedi.



"Mesleki eğitim bir kalkınma stratejisidir"


TOBB Reel Sektör AR-GE ve Uygulama Dairesi Başkanı Mustafa Kemal Günay ise TOBB’un en önemli misyonunun üyelerinin sorunlarını karar alıcılara ileterek çözüm üretmek olduğunu vurguladı. Nitelikli eleman ihtiyacının her zaman öncelikli sorunlar arasında yer aldığını belirten Günay, "Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimin sadece bir eğitim politikası değil, bir kalkınma stratejisi olduğunu her fırsatta vurgulamaktadır. Bu vizyonla Milli Eğitim Bakanlığı ile 2019 yılında imzaladığımız protokol kapsamında 129 okul, oda ve borsalarımızla eşleştirildi. Yeni protokolümüzle tarım meslek liseleri de iş birliği kapsamına dahil edildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile yapılan protokol çerçevesinde ise 390 meslek yüksekokulu oda ve borsalarımızla eşleşti. Amacımız; sanayi, ticaret ve teknolojide başarının olmazsa olmazı olan tekniker ve teknisyenlerin günümüz teknolojilerine uygun yetiştirilmesidir" diye konuştu.




"Eğitim sınıflarla sınırlı kalamaz"


Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Çelik de konuşmasında "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ne değindi. Bu modelin bir zihniyet dönüşümü olduğunu ifade eden Çelik, "Adana, üretimin ve yenilikçiliğin merkezidir. Eğitimi yalnızca sınıflarla sınırlı görmüyor, sektörün ihtiyaçlarını doğru okuyarak öğrencilerimize çağın gerektirdiği becerileri kazandırmayı hedefliyoruz. Üretim ve teknolojiyle iç içe, yenilikçi bir ekosistem oluşturmak için iş dünyasıyla güçlü ortaklıklara ihtiyacımız var"ifadelerini kullandı.


Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, teknik sunumlar ve panellerle devam etti. TOBB ETÜ Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) Müdürü Prof. Dr. Ramazan Aktaş ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Ahmet Fatih Karakaya; EULEP projesi, yapay zeka, sosyal dönüşüm ve sanal gerçeklik konularında sunumlar gerçekleştirdi.


Program, Mesleki Yeterlilik Kurumu’ndan Gamze Atmaca ve Adana Sanayi Odası Mesleki Eğitim ve Belgelendirme Direktörü Çiğdem Yüzgeç’in katılımlarıyla düzenlenen "Dijital Dönüşüm Çağında Mesleki Eğitim Paneli" ile sona erdi.



Adana’da mesleki eğitim konferansı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Tavas Belediyesi mahallerin ihtiyaçlarına karşılama devam ediyor Tavas Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Güzelköy Mahallesi vatandaşlarının düğün, nişan, mevlüt gibi organizasyonlarını daha düzenli ve konforlu şartlarda yapması amacıyla pazaryerinde zemin ve peyzaj düzenlemesi yapıldı. Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık ve Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından mahallelerin sorunlarına çözüm bulunmaya devam ediyor. Güzelköy Mahallesi’nde, vatandaşların düğün, nişan, mevlüt gibi organizasyonlarını daha düzenli ve konforlu şartlarda gerçekleştirebilmesi amacıyla pazaryeri alanında kapsamlı bir düzenleme çalışması gerçekleştirildi. Güzelköy Pazaryerinde yapılan taş duvar örümü ve çit tel çekimi ile alan daha güvenli ve kontrollü bir yapıya kavuşturuldu. Saha betonu uygulamasıyla zemin alanı genişletilerek toplu etkinliklere yönelik daha rahat bir kullanım alanı oluşturuldu. Mevcut pazaryeri üst örtüsü, yapılan ilave çalışmalarla genişletilerek pazaryerinin olumsuz hava şartlarından etkilenmeden, dört mevsim boyunca daha konforlu şekilde hizmet verebilmesi sağlandı. Ayrıca inşa edilen bulaşıkhane ile pazaryerinin hijyen şartlarını iyileştirilerek kullanım kapasitesi artırıldı. Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, vatandaşların ihtiyaçlarının ve sorunlarının giderilmesi için çalışmalara aralıksız devam edileceğini belirtti.
Adana Soğuk hava astım ataklarını tetikliyor Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun astım hastalarında daha ağır seyredebildiğini, astım hastalarının soğuk havalarda kendilerini korumalarının büyük önem taşıdığını söyledi. Kış aylarında grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyonların yaygınlaşması ve ev içi alerjenlerin çoğalması; astım hastalarında atakların daha sık ve şiddetli görülmesine neden olabiliyor. Medline Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Faysal Baysal, bu dönemde basit bir nezlenin bile astımı tetikleyebileceğini belirterek hastaların üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Ülkemizde 4 milyon astım hastası bulunuyor Astımın hava yollarının iltihaplanmasıyla seyreden kronik bir solunum yolu hastalığı olarak tanımlandığına değinen Uzm. Dr. Baysal, "Ülkemizde ise yaklaşık 4 milyon astım hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Soğuk havaların etkisini gösterdiği kış aylarında, astım hastalarının daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü soğuk ve kuru hava, astım hastalarında hava yollarını tahriş ederek nefes darlığı, öksürük ve hırıltı gibi belirtileri tetikleyebiliyor. Soğuk hava solunduğunda bronşlar refleks olarak daralıyor. Bu durum, astımlı bireylerde atakların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Özellikle sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde dışarı çıkıldığında soğuk havanın etkisi belirgin şekilde hissediliyor. Ani ısı değişimleri de astım ataklarına kapı aralayan önemli faktörler arasında yer alıyor" diye konuştu. Solunum yolu enfeksiyonları risk oluşturuyor Kış aylarında artan grip ve soğuk algınlığı gibi solunum yolu enfeksiyonlarının da astımı olumsuz etkileyen bir diğer önemli neden olduğunu kaydeden Baysal, "Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu bile astım hastalarında daha ağır seyredebiliyor ve ataklara yol açabiliyor. Ayrıca kışın kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesi, ev tozu akarları, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi tetikleyicilere maruziyeti artırarak astım krizlerini tetikleyebiliyor. Astım hastalarının soğuk havalarda kendilerini korumaları büyük önem taşıyor. Dışarı çıkarken ağız ve burnu atkı ya da maske ile kapatmak, soğuk havanın doğrudan solunum yollarına ulaşmasını engelliyor. Doktor tarafından önerilen koruyucu astım ilaçlarının düzenli şekilde kullanılması atak riskini önemli ölçüde azaltırken grip ve zatürre aşıları da uygun hastalarda fayda sağlıyor" dedi. Uzm. Dr. Baysal, astım ataklarından korunmak için şu önerileri sıraladı: "Grip veya nezle olmuşsanız, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna veya doktora başvurarak tedavinizi olun. Çevrenizde üst solunum yolları enfeksiyonuna yakalanmış hasta biri varsa kendinizi korumak için çaba sarf edin, gerekir ise maske takın. Hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde bulunmamaya özen gösterin, korunmak için maske kullanın. Kışa girerken doktorunuza danışmak şartı ile grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin. Sigara içiyorsanız bırakmak için çabalayın. Ayrıca sigara içilen ortamlardan da kaçının. Bol miktarda su için. Ellerinizi sık-sık yıkayın, dengeli beslenin ve düzenli uyuyun."
İzmir İzmir’deki ilaçlama faciasında yeni gelişme İzmir’in Konak ilçesinde geçtiğimiz yıl bir apartmanın ilaçlanması sonrası 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı bebeğin ölümü ve 3 kişinin zehirlenmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada kritik bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporlar sonrası yeniden gözaltına alınan ziraat mühendisi ve yardımcısı, ’kimyasal silah kullanarak kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 11 Kasım 2024 tarihinde Kahramanlar Mahallesi’ndeki bir apartmanda tahtakurusu istilasına karşı yapılan ilaçlama, facia ile sonuçlanmıştı. İlaçlamanın ardından 3’üncü katta yaşayan Altay Toprak Kınalı bebek hayatını kaybetmiş, bina sakinlerinden 3 kişi ise hastanelik olmuştu. Olay sonrası adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şüpheliler hakkında, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 1. ve 5. İhtisas Kurullarından beklenen raporlar dosyaya sunuldu. Raporlarda ölüm ve zehirlenmelerin kullanılan ağır kimyasal ilaçla doğrudan bağlantılı olduğunun tespit edilmesi üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmanın derinleştirilmesi talimatını verdi. Serbest bırakılan şüpheliler yeniden tutuklandı Savcılık, 11 Aralık 2025 tarihinde ilaçlamayı gerçekleştiren ziraat mühendisi ve ona yardım eden kişi hakkında yeniden gözaltı kararı çıkardı. Polis ekipleri tarafından yakalanan 2 şüpheli, ’olası kast’ vurgusuyla İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Mahkeme, delil durumu ve suçun ağırlığını dikkate alarak her 2 şüphelinin de tutuklanmasına karar verdi. Müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, raporların hemen ardından iddianameyi tamamlayarak İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcılık, kullanılan ilacı ’kimyasal silah’ olarak nitelendirerek şüpheliler hakkında, ’kimyasal silah kullanarak kasten öldürme’ ve ’silahla kasten yaralama’ suçlarından ayrı ayrı müebbet hapis cezası talebinde bulundu. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.