EKONOMİ - 20 Eylül 2024 Cuma 16:16

Erdemir, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yatırımlarına hız veriyor

A
A
A
Erdemir, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yatırımlarına hız veriyor

Türkiye’nin küresel çelik güçlerinden Erdemir, üretimi, yatırımı, ihracatı ve oluşturduğu istihdam ile yaklaşık 60 yıldır Türkiye’nin ve bölgesinin ekonomik-sosyal kalkınmasına destek sağlıyor. Net sıfır yol haritası kapsamında yeşil çelik yolculuğuna devam eden şirket, stratejik öneme sahip ürünler başta olmak üzere katma değerli ürün çeşitliliğini ve kapasitesini artırmak için yatırımlar yapacak.



Türkiye’nin önde gelen entegre yassı çelik üreticilerinden Erdemir, OYAK Maden Metalürji Şirketleri’nin 2024 yılı başında açıkladığı ‘net sıfır yol haritası’ kapsamında ‘yeşil çelik’ yolculuğunda ilk 9 ayı geride bıraktı. Ton başına karbon emisyonunu 2030 yılsonuna kadar yüzde 25, 2040 yılına kadar yüzde 40 azaltma ve 2050’de net sıfır emisyona ulaşma hedefine ilerleyen Erdemir, yeşil dönüşüm uyum çalışmalarıyla çelik sektöründe önemli rol üstleniyor.



Şirket, yeşil çelik yolculuğundaki gelişmeleri fabrikada düzenlenen basın toplantısında anlattı. Erdemir Genel Müdürü Niyazi Aşkın Peker, genç Türkiye Cumhuriyeti için 1965 yılında stratejik bir alanda 400 bin ton kapasiteyle başlayan üretimin 60 yıldır büyüyerek devam ettiğini ve bugün 5 milyon ton nihai ürün kapasitesine ulaşıldığını söyledi.



Peker, birçok sektöre uluslararası kalite standartlarında ürün sağlayan Erdemir’in, yeşil çelik üretimi için başlattığı süreçle Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine katkı sağlayacağını kaydetti. OYAK Maden Metalürji Şirketleri’nin net sıfır hedefi için ağırlıklı dış finansman kaynaklı olmak üzere 3,2 milyar dolar değerinde dönüşüm yatırımı açıkladığını vurgulayan Peker, bu yatırımların 2030 sonuna kadar kademeli olarak gerçekleştirileceğini ifade etti.



Erdemir’in 29 Ağustos tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Zonguldak Özel Endüstri Bölgesi olarak ilan edildiğini belirten Peker, bu kararla kapasite artışı dahil yol haritasındaki tüm yatırımlara hız verileceğini vurguladı. “Net sıfır yol haritası aynı zamanda ülkemizin geleceğine yapılan bir yatırımdır” diyen Peker, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Türkiye’nin en büyük ilk beş sanayi kuruluşu arasında yer alan Erdemir, planlarını ülkemiz sanayisinin bugün ve gelecekteki ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanması yönünde yapmaktadır. Şirketimiz, stratejik öneme sahip ürünler başta olmak üzere katma değerli ürün çeşitliliğini artırmak için yatırımlar gerçekleştirecek. Özellikle kapasite artırımı ve ürün çeşitliliği hedefiyle planlanan ancak alan olmadığı için belki de başka lokasyonlara kaydırmak zorunluluğu ile karşılaştığımız yatırımlarımızı Ereğli’de değerlendirebileceğiz.”



4’üncü kok bataryası 2025’te devreye alınacak


Yeşil çelik dönüşümünün başta çevresel olmak üzere teknolojik, finansal, ticari ve sosyal boyutlarda önemli etkileri olacağına dikkat çeken Peker, şöyle konuştu:


“Finansal boyutta yeşil çelik dönüşümünün getireceği mali yükün nasıl karşılanacağı ve teknoloji boyutunda çevreci teknolojilerin endüstriyel çapta kullanıma hazır olma durumu dönüşümün önündeki en büyük engeller olarak görülüyor. Tüm bu zorlukların farkında olarak, dönüşüme yönelik hazırlıklarımızı 2016 yılından itibaren gündemimize aldık. Risklerimizi zamanında proaktif olarak tespit ederek bütüncül bir bakış açısıyla eylem planlarımızı oluşturduk. Bu kapsamda teknolojik dönüşümün kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu biliyor ve tüm planlamalarımızı bu yönde yapıyoruz. Özellikle emisyon kontrolünü güçlü şekilde hedefleyen küresel uygulamalarda gördüğümüz üzere bu tarz bir dönüşümün hayata geçirilmesi ciddi yatırım maliyetleri gerektiriyor. Net sıfır emisyon hedefimize ulaşma yolunda belirlediğimiz yol haritamızı kararlılıkla ve disiplinle uyguluyoruz. Halen yapımı devam eden 4’üncü kok bataryasının 2025 yılı başında devreye alınması, Erdemir’in çevre performansının geliştirilmesine katkı sağlayacak.”



Bin 500 kişilik ek istihdam oluşturacak


Şirketin 5 binin üzerinde kişiye doğrudan, 10 binin üzerinde dolaylı istihdam sağladığına dikkat çeken Genel Müdür Peker, gerçekleştirilecek yatırımlar doğrultusunda ilk etapta bin, sonrasında ise 500 kişiye ek istihdam sağlanacağını açıkladı.


Peker, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi ilan edilmesi hakkındaki yorumlara, “Özel Endüstri Bölgesi statüsü sadece Erdemir’e sağlanmış değildir. Erdemir ülkemizdeki 30 özel endüstri bölgesinden sadece biridir. Yasanın gerektirdiği imkanlara sahip görüldüğü değerlendirilerek bu statü tanınmıştır. Erdemir Özel Endüstri Bölgesi statüsüyle yasalardan, mevzuatlardan, düzenlemelerden muaf tutulmuş da değildir. Günümüzün yoğun rekabet ortamında varlığını güçlendirerek sağladığı katma değeri sürdürmeyi hedefleyen şirketimiz, yasalar çerçevesinde faaliyetlerini yürütmektedir. Şirketimizin, ülkemizin ya da Ereğli’nin zararına faaliyette bulunması söz konusu olamaz. Üretime başladığı 1965 yılından bu yana Ereğli ile birlikte büyüyen şirketimiz, sosyal sorumluluğunun farkında bir şirket olarak, pay sahiplerinin haklarının gözetilmesi esasından uzaklaşmadan, tüm paydaşlarının beklentilerini dengeli şekilde yerine getirmeye, ilgili kurumlarla iş birliği içinde bölgeye katkı sağlamaya devam edecektir. Erdemir var olduğu sürece Ereğli ile birlikte gelişecektir” diye yanıt verdi.




Erdemir, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yatırımlarına hız veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuşadası’nda ’İkioklu Şenliği’ başladı Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı (KEGEV) iş birliğinde bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ‘Kuşadası İkioklu Mahalle Şenliği’ başladı. Üç gün sürecek olan şenlikte gerçekleştirilecek birbirinden renkli etkinliklerle Kuşadalılar hafta sonu boyunca keyifli vakit geçirip, kurulacak olan yiyecek stantlarında da kentin yöresel lezzetlerinin tadına bakma fırsatı bulacak. Kuşadası’nda tarihi evleri, çeşmeleri ve yıllara meydan okuyan samimi komşuluk ilişkileriyle kentin en eski yerleşim yerlerinden biri olan İkioklu’da, Kuşadası Belediyesi ve KEGEV iş birliğinde bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ‘Kuşadası İkioklu Mahalle Şenliği’ başladı. Kuşadalılar ile kenti ziyaret etmeye gelen yerli turistlerin yoğun ilgi gösterdiği şenliğin ilk gününde, SEYAKMER önünden başlayan ve kahvelerin bulunduğu alanda sona eren kortej, etkinliğe renk kattı. Şenlikte, Kuşadalı kadınlar hazırladıkları yöresel lezzetleri, Mustafa Adalıoğlu Parkı’nın önünde kurulan stantlarda ziyaretçilerin beğenisine sundu. Damak çatlatan yemekler, tadanlardan tam not aldı. Kuşadası İkioklu Mahalle Şenliği‘nde daha sonra açılış törenine geçildi. 22 Eylül’e kadar sürecek olan şenliğin açılışı için Kuşadası F. Özel Arabul Kültür Merkezi’nde (KUAKMER) düzenlenen törene Kuşadası Belediye Başkan Vekili Ayşegül Taşdelen Dağlı, belediye meclis üyeleri, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek, KEGEV Başkanı Şefik Sözer, Kuşadası Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmalarından önce Öğretim Görevlisi Zeynep Gergin’in verdiği yan flüt resitali beğeni topladı. Açılış töreninde konuşan KEGEV Başkanı Şefik Sözer, İkoklu mevkinin Kuşadası’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olduğunu söyledi. Mahalledeki kültürün yaşatılması ve tarihi dokunun korunması için şenliğin geleneksel olarak düzenlenmeye devam edeceğini belirten Sözer, “Mahalle şenliğimiz gönüllülerin katkısı ile her geçen gün daha da büyüyor. Kentimizi ve mahallemizi çok önemsiyoruz. Bu etkinliğin düzenlenmesinde bize destek olan başta Belediye Başkanımız Ömer Günel olmak üzere herkese teşekkür ederim” dedi. Kuşadası Belediye Başkan Vekili Ayşegül Taşdelen Dağlı ise, “Kuşadası’nın en eski yerleşim bölgesinde bu yıl 3’üncü kez şenliğimizi düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. İkioklu hala daha mahalle geleneklerinin, komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın yaşatıldığı bir yer. Bu anlamda İkioklu, Belediye Başkanımız Ömer Günel’in de gözbebeği. 2019 yılından bu yana Başkanımız Ömer Günel, bölgeye çok önemli alt ve üstyapı yatırımları yaptı. Kent ve mahalle sakinlerimizin de desteğiyle yatırımları daha da geliştirerek bölgeyi Kuşadası’nda kültür turizminin önemli merkezlerinden biri yapmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Kuşadası İkioklu Mahalle Şenliği etkinliklerinin ilk günü, Duriye Sarayköylü kitap tanıtımı ve imza günü, mahalleye özgü fotoğraflardan oluşan sergilerin açılışı ve Atlas Folk Kültür Sanat Kulübü’nün verdiği konserle sona erdi.
Bursa Teknoloji bağımlılığı yeni hastalıklar ortaya çıkardı Yanlış teknoloji kullanımı birçok hastalığı da beraberinde getirirken, Mudanya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Güler, bilinen şikayetlerin yanı sıra ilginç ve yeni sorunlar olarak ortaya çıkan hastalıkların olduğunu söyledi. Teknoloji artık hayatımızın ne alanında. Her yaştan insan akıllı cihazlardan vazgeçemez duruma geldi. Teknoloji bağımlılığı, var olan bazı hastalıkların artış göstermesinin yanı sıra yenilerinin de ortaya çıkmasına neden oldu. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Mudanya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Güler, bilinen şikayetlerin yanı sıra ilginç ve yeni sorunlar olarak ortaya çıkan hastalıkların olduğunu söyledi. Akıllı cihazlarla çok uzun süreler geçirilmesinin en tehlikeli bağımlılık türlerinden biri olan akıllı telefon bağımlılığını beraberinde getireceğini belirten Güler, “Dijital bağımlılık; kişisel ilişkilerde zayıflıklara, uyku bozukluklarına, yaşam kalitesinde düşüşe, sosyal anksiyete ve izolasyona, dikkat dağınıklığına ve sanal kimlik sorunlarına neden olur. İnsanlar çok fazla teknolojiye maruz kaldıkları için melatonin üretiminde bir engel oluyor ve uyku düzeni bozuluyor. Üniversite ile lise öğrencilerinde ve çok daha küçük yaş gruplarında bu şikayetlerle gelenler çok daha fazla. Çok az olmakla beraber yetişkinlerde de artış olmaya başladı. İnsanlar bunun bir problem olduğunu fark ettiler. İlginç ve yeni sorunlar olarak karşımıza çıkan hastalıklar var. Tüm bunların arkasında anksiyete ve obsesif kompulsif bozukluk gibi ciddi psikolojik bir hastalık yatıyor ve unsurlara göre şekil alıyor. Kişinin problemi tanımlaması, sosyal hayata katılacak insanlarla temas kuracağı aktiviteler yapması ve bu problemlerin muhataplarıyla bu sorunları konuşabilmesi gerekiyor. Bunları yapamıyorlarsa psikolojik destek almaları gerekiyor” diye konuştu.
Artvin Dedenin cağ kebabını son kez yemek için geldiler Artvin’de cağ kebabıyla meşhur Dede Cağ Kebap’ın işletmecisi Ersin Dede, sağlık sorunları nedeniyle işletmeyi kapatma kararı alınca müşterileri son kez bu ünlü lezzeti tatmak için iş yerine akın etti. Bazı müşteriler ise iş yerini kapatmaması için Dede’yi ikna etmeye çalıştı. Artvin’in Ardanuç ilçesinde 40 yılı aşkın bir süredir şehrin meşhur cağ kebabını sunan Dede Cağ Kebap’ın sahibi Ersin Dede, bu Eylül ayı sonunda sağlık sorunları nedeniyle işletmeyi kapatma kararı aldı. Hemşin ve karakeçi etinden yapılan kebaplarıyla öğle saatlerine kadar hizmet veren Dede Cağ Kebap’ın lezzeti, Artvin’in sınırlarını aşıp Türkiye’nin çeşitli illerine kadar ün salmış durumda. Meşhur cağ kebabını tatmak için Artvin’in çevre illerinin yanı sıra Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen vatandaşlar, bu lezzete veda etmek için işletmeye akın etti. Ünlü gurme Vedat Milor’un Türkiye lezzet rehberinde 6. sıraya koyduğu Dede Cağ Kebap, sağlık sorunları ve eleman eksikliği nedeniyle kapanma kararı aldı. Haberi duyan müşteriler büyük üzüntü yaşarken, son kez bu eşsiz lezzeti tatmak için işletmeye geldi. "Kapanacak olmasına üzüldük" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) akademisyenlerinden Turgay Özdemir, meşhur Dede Döner için 4 saatlik bir yolculuğun ardından Trabzon’dan geldiğini belirterek "Buranın çok meşhur cağ kebabı olduğunu biliyoruz. Ailecek Trabzon’dan geldik. O kadar uzun ve meşakkatli bir yolu severek geliyoruz çünkü bu cağ kebabı için değer. Geçen hafta kapanacağını öğrendik ve gerçekten üzüldük. Ardanuç’u cağ kebap merkezi yapan Ersin Dede bence kapatmamalı. Buranın cağ kebap merkezi olmasında Ersin Dede’nin büyük bir emeği var. Ardanuç denince akla burası geliyor" dedi. "Son kez bu lezzeti tadalım dedik" Kentte avukatlık yapan Şenol Alpaslan ise "Artvin bölgesinde cağ kebap ve döner, insanların çok sevdiği bir yiyecek. Bölgenin en iyi ustalarından biri olan Dede Kebap’ın sahibi Ersin Dede’nin cağ kebabı işini bu ayın 28’inde bırakacağını duyduk. Bugün babamı da aldım ve kapatmadan önce bu lezzeti son kez tatmak istedik" diye konuştu. "Bu mesleği bırakacak bir eleman bulamadık" İşletme sahibi Ersin Dede ise sağlık sebeplerinin yanı sıra mesleği gençlere sevdirememekten yakındı. Dede "İlk birkaç gün geliyorlar ama sonra bir bahane bulup bırakıyorlar. Çok emek verdik, hazır bir işletme ama eleman bulamıyoruz. Burada kebapla bir marka oluşturmaya çalıştık ve bir şeyler başardık. Döner konusunda iyi durumdayız. Türkiye’nin çeşitli illerinden, hatta yurtdışından müşterilerimiz var. Trabzon’dan kalkıp kahvaltıya gelenler, Iğdır’dan, Kars’tan gelenler oluyor. Sabah 9 gibi başlarız, 12’de işimiz biter. Ne iş yaparsan yap, seni vicdanın yargılar. Eğer vicdanen düzgün biriysen, nasibin peşinden gelir. Birçok kişi kapatmamam için ikna etmeye çalıştı. Ama yaşım 60’ı geçti, sağlık problemleri yaşıyorum ve çalışacak personel bulamıyoruz. Dönemimiz zordu, bir daha böyle bir işletme olmayacak. Haftanın 6 günü açık olmak zorundaydık, bu da artık yorucu hale geldi. Bu yaştan sonra kendim için yaşamaya karar verdim" şeklinde konuştu. Ersin Dede’nin kızı Buket Dede ise "Ben 1. sınıfa başladığımda babam bu dükkanı açmıştı. Burada büyüdüm, tüm zorlukları onlarla birlikte yaşadım. Bu iş bir ekip işi. Doğadaki bir zincir gibi düşünün, o halkalardan biri olmadığında bu iş yürümüyor" ifadelerini kullandı.