POLİTİKA - 30 Aralık 2025 Salı 13:15

Uşak’ta ‘ciddiyetsizlik’ kavgası CHP’yi birbirine düşürdü

A
A
A
Uşak’ta ‘ciddiyetsizlik’ kavgası CHP’yi birbirine düşürdü

Uşak’ta CHP İl Başkanının, toplantıya engel olunduğu iddiasıyla Eşme teşkilatı aleyhine yaptığı suçlama ilçe yönetimi ve belediye başkanından tepki gördü. İl Başkanını sert bir dille eleştiren Belediye Başkanı, "Ben size O’nu yedirtmem. Bırakın bu numaraları. Bu numaralar artık demode oldu" dedi.



Cumhuriyet Halk Partisi Uşak İl Başkanı ve Uşak Belediyesi Personel Ltd. Şti Genel Müdürü Celalettin Çoban, Aralık ayı il danışma toplantısını gerçekleştirmek için daha önceden haber vermelerine rağmen CHP Eşme İlçe Örgütü tarafından toplantı saatinde karşılanmadıklarını ve ilçe binasının kapalı tutulduğunu iddia etti. Toplantıyı yapamadıklarını öne süren Çoban, Eşme teşkilatını CHP Genel Merkezine şikayet etti.



Parti binası önünden video kaydı yapan Çoban, "Cumartesi günü il sekreterimiz, Eşme İlçe Örgütüne WhatsApp üzerinden ve telefonla arayarak toplantı için tarih belirtti. Pazartesi günü toplantı yapacağımızı dilettik, İlçe Başkanımız Cumhur Uslu o gün İzmir’de olacağı için Salı günü toplantının yapılacağı bize iletilmiştir. Aylık toplantımız için bu ay Eşme örgütümüzle beraber olmak istedi. Yönetim kurulu üyelerimle birlikte Eşme’ye geldiğimizde ilçe binamızın kapalı olduğu ve bizlerin hiçbir şekilde karşılanmadığıyla karşı karşıya geldik. Şu anda partimiz kapalıdır ve hiçbir şekilde burada bizi hiç kimse karşılamamıştır. Durumu bilgilendirme amaçlı sizlerle paylaşıyorum" ifadelerini kullandı.



Tepkiler ardı ardına geldi


CHP İlçe Başkanı Celalettin Çoban’ın iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunan CHP Eşme İlçe Başkanı Cumhur Uslu ve CHP’li Eşme Belediye Başkanı Yılmaz Tozan ‘ciddiyetsizlik’ olarak nitelendirdikleri suçlamaları sert bir dille eleştirdi.


Resmi hiçbir talep almadıklarını ifade eden CHP Eşme İlçe Başkanı Cumhur Uslu, "Bize İl Başkanı Celalettin Çoban tarafından bir toplantı talebinde bulunulmadı. Gayri resmi şekilde, tamamen bir il başkanı ile bir ilçe başkanının olması gerektiği samimiyetle bir yaklaşım söz konusu olmadığı gibi CHP Uşak İl Sekreteri Polat Arslan tarafından gönderilen bir mesajla belirtilen tarihte yapılması planlanan toplantı için bilgilendirme yapıldı. O tarihte sağlık sorunlarım nedeniyle İzmir’de olacağımı belirttim ve bir başka tarihe ertelenmesini istedim. Ancak karşımdaki kendisini il sekreteri olarak tanıtan kişinin bu ısrarı sürdü. İl Başkanının kendisi yerine bizi il sekreterine aratıp bir toplantı organizasyonunu dikte etmesini anlayabilmiş değiliz. Tüm bunlar dışında il yönetiminde bulunan arkadaşlarımız dahil İl Başkanımız, Eşme’ye geldikten sonra burada bizi arayarak ‘Biz geldik buradayız’ diyen de olmadı. Gayri ciddi şekilde tamamen samimiyetten uzak bu tür bir açıklamayı da kendilerine yakıştıramadım. Mazeret belirtmemize rağmen bu tür bir yaklaşımla karşılaşmak, başta Uşak olmak üzere tüm ilçe belde köylerdeki örgütlerimizi üzmüş bizi de bir o kadar düşündürmüştür" diye konuştu.



"Videoyu kim sızdırdıysa Allah onun belasını versin"


Tepkisini "Niye Uşak’ımızın içine bu nifaklarını sokuyorsun?" diyerek dile getiren Eşme Belediye Başkanı Yılmaz Tozan ise "Eşme siyasette yok sayılamaz. Eşme, siyasi iradesi çok güçlü bir ilçedir. Eşme’de siyaset yapmak zor. Biz bu güçlüklerle mücadele ederken, parti içinde seçim sonrası oluşan kırgınlıklar bizi üzüyor. İl başkanının buraya gelip de video çekmesi ve bunun basına sızdırması hiç doğru değil. O sızdırmalıysa, ekibinden birisi yaptı. Kim o videoyu çekti, il yönetiminden kim servis ettiyse, Allah onun belasını versin. Bizleri açıklama yapmak zorunda bırakıyorsunuz. Yani bir şey de yok açıklayacak. Bu videoda oynayacaksınız, madem çektiniz, kendi cebinizde kalsın kardeşim. Altyapısını yapıp çalışıyorsunuz, bunu anlıyorsunuz. Eşme İlçe Başkanını görevden almaya çalışıyorsunuz. Benim Eşme İlçe Başkanım, en yüksek oyla Uşak’ta seçim kazanmış bir ilçe başkanı. Ben size O’nu yedirtmem. Ben o ekiple burada var oldum. O ekiple de gidersem giderim. Oldukça net. ‘Ben onu görevden alacağım. Beni karşılamadılar’ bilmem ne. Bırakın bu numaraları. Bu numaralar artık demode oldu" şeklinde konuştu.



Uşak’ta ‘ciddiyetsizlik’ kavgası CHP’yi birbirine düşürdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta yılbaşı tedbirleri Sinop Valiliği, kentin 2026 yılını huzur, güven ve esenlik içerisinde karşılaması ve kamu hizmetlerinin herhangi bir aksama yaşanmadan sürdürülebilmesi amacıyla kapsamlı tedbirler alındığını duyurdu. Valilikten yapılan açıklamada, yılbaşı süresince asayiş ve güvenliğin sağlanması amacıyla il genelinde 541 emniyet, 355 jandarma ve 40 sahil güvenlik personeli olmak üzere toplam 936 personelin görev yapacağı belirtildi. Sağlık hizmetlerinin de kesintisiz sürdürüleceği ifade edilen açıklamada, hastaneler ve entegre sağlık merkezlerinin 24 saat esasına göre hizmet vermeye devam edeceği, 115’i acil servis personeli olmak üzere toplam 352 sağlık çalışanının görev başında olacağı bildirildi. Ayrıca 25 ambulans ve bu ambulanslarda görevli 75 sağlık personelinin hazır bulundurulacağı, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde ise 26 personelin kesintisiz hizmet vereceği kaydedildi. Muhtemel meteorolojik uyarılar ve acil durumlara karşı İl Özel İdaresi’ne bağlı 66 iş makinesi ve 150 personelin kış tedbirleri kapsamında göreve hazır olduğu belirtilirken, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde 2 tam donanımlı acil durum müdahale aracı, 1 öncü acil müdahale aracı ve 6 personelin görev yapacağı, Sinop Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde ise 5 araç ve 8 personelin hazır bulunacağı aktarıldı. Açıklamada, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün merkez ve 8 ilçede 10 ekip ve 20 personel ile gıda ve hijyen denetimlerini aralıksız sürdüreceği, Ticaret İl Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin ise marketler ile yeme-içme işletmelerinde etiket ve fiyat denetimlerine devam edeceği ifade edildi. Telefon, elektrik, su ve doğalgaz kesinti ve arızalarına karşı da ilgili kurumlarca gerekli önlemlerin alındığı bildirildi.
Kütahya Türkiye Korfbol Süper Ligi müsabakaları Kütahya’da başladı Gelişmekte olan spor branşları arasında yer alan korfbolun Türkiye Korfbol Süper Ligi 2. hafta müsabakaları, Kütahya’da başladı. Türkiye Korfbol Süper Ligi müsabakalarında farklı illerinden gelen 10 takım ve yaklaşık 200 sporcu, Kütahya’da kıyasıya mücadele ediyor. Müsabakalarda, Batman Spor - Y. Nova, Yıldız Teknik Üniversitesi-Marmara, Kütahya-Metus AK, Haydarpaşa-1937 Seka, Kocaeli-Şeker06 takımları karşı karşıya geliyor. Korfbolun yaygınlaşmasına ve tanıtımına önemli katkı sağlayan organizasyon, sporun birleştirici gücünü ön plana çıkarırken Kütahya’nın ulusal düzeyde spor organizasyonlarına ev sahipliği yapma potansiyelini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Karşılaşmalar, centilmence rekabet ve fair-play anlayışı çerçevesinde devam ediyor. Korfbol Nedir? Hollanda kökenli bir spor dalı olan korfbol, kadın ve erkek sporcuların aynı takımda yer aldığı karma yapısıyla dikkat çekiyor. Takımlar, 4’ü kadın 4’ü erkek olmak üzere toplam 8 oyuncudan oluşuyor. Oyunun amacı, topu yaklaşık 3,5 metre yükseklikte bulunan, arkalıksız sepet olan korf içine atarak sayı kazanmak. Korfbolda kadın sporcular kadınları, erkek sporcular erkekleri savunurken; topla koşmak ve sert fiziksel temas yasak. Paslaşma, takım uyumu ve savunmasız pozisyonda yapılan şutlar oyunun temel unsurları arasında yer alıyor. Genellikle iki devre halinde oynanan korfbol, hız, koordinasyon ve iş birliğini geliştiren yapısıyla özellikle okullar ve gençlik spor faaliyetlerinde tercih ediliyor.
İstanbul Şirket sahipleri dikkat: Hızla büyüyen şirketlerde yönetim eksikliği kırılganlık oluşturabilir Türkiye’de son yıllarda birçok şirketin satış hacimleri ve operasyon ölçekleri hızla büyürken, bu büyümenin beraberinde yeni riskler getirdiği görülüyor. Uzmanlar, şirketlerin büyüme sürecinde yönetim ve kontrol mekanizmalarını büyümeye paralel geliştirmediğinde dışarıdan güçlü görünseler de içeride kırılganlaşabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’de son yıllarda şirketlerin satış hacimleri ve operasyon ölçekleri hızla büyürken, bu büyümenin beraberinde yeni riskler getirdiği görülüyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, büyümenin tek başına güç anlamına gelmediğini aynı hızda yönetim ve kontrol mekanizmalarının gelişmediği takdirde şirketlerin dışarıdan güçlü görünürken içeride kırılganlaşabildiğini aktardı. Büyüme dönemlerinde şirketlerin çoğu zaman satış rakamlarına odaklandığını ifade eden Bayır, bu yaklaşımın ciddi riskler barındırdığını söyledi. Operasyon, tedarik zinciri ve nakit akışı gibi alanların satış hızına paralel şekilde yönetilmediğinde kırılganlık kaçınılmaz hale geldiğini belirten Bayır, "Şirket büyüyor, sipariş artıyor, müşteri sayısı yükseliyor. Ancak bu büyüme aynı anda yönetilemiyorsa, ilk beklenmedik durumda sistem zorlanmaya başlıyor" dedi. "Bir şirket büyürken aynı zamanda ne olup bittiğini görebilmeli" Son dönemde yaşanan operasyonel ve finansal dalgalanmaların, birçok şirketi beklenmedik şekilde etkilediğini belirten Bayır, bunun temel nedenlerinden birinin krizlere hazırlıksız yakalanmak olduğunu söyledi. Kırılganlığın çoğu zaman kriz anında değil, işlerin iyiye giderken de oluştuğunu aktaran Bayır, bu dönemlerde risklerin ikinci plana atıldığını vurguladı. Bayır, iş dünyasında rekabetin artık yalnızca ürün ve satış üzerinden ilerlemediğini, şirketlerin ne kadar yönetilebilir olduğunun belirleyici hale geldiğini dile getirerek, "Bir şirket büyürken aynı zamanda ne olup bittiğini görebilmeli. Nerede risk var, nerede aksama yaşanıyor, nakit akışı hangi noktada zorlanıyor; bunlar net şekilde izlenemiyorsa büyüme sağlıklı değildir" diye konuştu. Platform ekonomisi ve tek kanala bağımlılık uyarısı Dijitalleşme ve pazaryerlerinin şirketlere önemli bir hız kazandırdığını ifade eden Bayır, tek kanala aşırı bağımlılığın kırılganlığı artırabileceğine dikkat çekti. Bayır, "Pazaryerleri satış hacmi açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Ancak tüm iş modelinin tek bir platforma bağlı olması, şirketlerin kontrol alanını daraltabiliyor. Sağlıklı büyümenin, pazaryerlerini güçlü bir kanal olarak kullanırken aynı zamanda kendi marka ve operasyon altyapısını güçlendiren şirketler tarafından yakalanabiliyor" şeklinde konuştu. "Kırılganlık çoğu zaman şirketin içinde başlıyor" Şirketlerin kırılganlaşmasının çoğu zaman dış faktörlerden önce iç dinamiklerden kaynaklandığını belirten Bayır, operasyonel dağınıklık, finansal görünürlük eksikliği ve veriye dayalı karar alma alışkanlığının yeterince gelişmemesinin bu süreci hızlandırdığını söyleyerek, "Büyüme, beraberinde kurumsallaşmayı getirmiyorsa şirketler daha hassas hale geliyor. Bugün şirketlerin kendine sorması gereken soru ‘Ne kadar büyüdük?’ değil, ‘Bu büyümeyi ne kadar sağlıklı yönetiyoruz?’ olmalı. Dayanıklılığı olmayan büyüme, uzun vadede ciddi riskler barındırır" ifadelerini kullandı.