GÜNDEM - 04 Ocak 2025 Cumartesi 10:27

Trabzonlunun teleferik tabelası çözüm oldu: "Şerefsiz olan akrabalarım hariç herkes kullanabilir"

A
A
A

Trabzon’un Sürmene ilçesinde yaşayan İlyas Dokgöz, yıllar önce babasının isteği üzerine eğimli arazi için bir teleferik yaptırdı. Akrabalarının ve komşularına ücretsiz kullandırdığı teleferikten bazı akrabalarının para karşılığında yük taşıttığı öğrenen Dokgöz bu duruma sinirlendi. İki taraf arasında çıkan tartışma mahkeme taşınırken, İlyas Dokgöz çareyi teleferiğe astığı, "Şerefsiz olan akrabalarım hariç herkes kullanabilir" yazısı ile buldu.

Trabzon’un Sürmene ilçesindeki Ormanseven Mahallesi’nde yaşayan İlyas Dokgöz, yaklaşık 10 yıl önce babasının isteği üzerine dik ve eğimli arazide teleferik yaptı. Yük taşımak için yapılan teleferiği yıllar boyunca bütün mahallenin kullanımına sunan Dokgöz, akrabalarının para karşılığında teleferiği işlettiğini öğrendi. Yıllar boyunca ücretsiz bir şekilde akrabalarının ve komşularının kullanımına sunduğu teleferikten para kazanıldığını öğrenen Dokgöz ile akrabaları arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine iki taraf mahkemelik olurken, İlyas Dokgöz çareyi teleferiğe tabela asmakla buldu. “Şerefsiz olan akrabalarım hariç herkes kullanabilir” yazılı tabela yaptıran Dokgöz, tabelanın alt kısmına ismini yazdırmayı da unutmadı.

Ücretsiz bir şekilde kullandırttığı teleferiğin ranta çevrildiğini belirten İlyas Dokgöz, para karşılığında yük taşınan teleferiğe astığı tabela ile çözüm bulduğunu söyledi. Akrabaları ile mahkemelik olduğunu kaydeden Dokgöz, “Burada tabeladan da fark ettiğiniz gibi kendi insanlarımızdan sıkıntı yaşadığımız için bu duruma düşmek zorunda kaldık. Burasını 10 yıl önce babam Allah rızası için herkes kullansın diye yaptı. Burada bizde hata var. Bana babam o zaman ‘oğlum bunu yaptır ama kimseyi buna tabi tutma’ dedi. ’Herkes kullansın’ dedi. Yapılırken buradaki akrabalarım hepsine böyle bir şey yapacağımı söyledim. Herkesin çayı, arazisi var. Belki de bu teleferikten menfaat görmeyecek tek kişi benim. 300 kilogramlık bir çayım var. Biz bunu yaparken kimse ortak olmadı ona ama herkes bunu genel anlamda kullanıyor. Hiç buna da sıkıntı yapmadık. Bunu ondan sonra bunlar ranta çevirdi. Birisi para karşılığında bununla yük çekmeye başladı. Bizim kendi malımızdan insanlar kendilerini sermaye yapmaya başladı. Ama bunda herhangi bir sıkıntı, herhangi bir masraf olduğu zaman beni arıyorlar. Tamam yaptırayım ama burada ailece görüşmediğimiz insanların da yüklerini çekmeye başladılar. Niye çekiyorsunuz en azından insan bize sorar. Ayrıca bunlardan para da alıyorlar. Aramızda tartışma oldu. Teleferiğin alt kısmında bulunan yol yıkıldı, 70 bin liraya yakın bir masraf yapıldı. Kimsenin sesi çıkmadı. Sonra tabela yapmaya karar verdim. Kendi akrabalarım hariç hatta akrabalarımdan şerefsiz olanlar hariç herkes kullanabilir. Allah rızası için kim istiyorsa kullanabilir diye bu duruma geldik. Böyle olması iyi değil. Hayat şartları insanları bu şekilde mağdur duruma kadar düşürüyor” dedi.

Trabzonlunun teleferik tabelası çözüm oldu:

"Bu tabela her şeye çözüm oldu, hiç kimsenin sesi çıkmıyor"

Tartışmak yerine tabela astığını ve mutlu olduğunu kaydeden Dokgöz, “İnsanlarla bununla niye parayla yük çekiyorsunuz diye bir tartışmam oldu. Karakolluk olduk. Tartışma biraz daha büyüyünce mahkemelik olduk. Bunu Allah rızası için herkes kullansın diye yaptık. Bunda kimsenin bir emeği yok. Mahkeme aşamasındayız. İyiliğin karşılığı kötülük. Mecburen bu tabelayı asmak zorunda kaldık. Ama şimdi kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Şerefsiz olan akrabalarım hariç herkes her şekilde kullanabilir. Allah rızası için kullanılan bir şeyi kalkıp ta paraya ranta döktüğünüz zaman duracaksınız. Elektrik parasını da ben ödüyorum. Bunun masrafları da bana ait. Elektriği benim oradan takarsam para alırım diye düşünenler de oldu. Bu tabela her şeye çözüm oldu. Hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Bu olaylar böyle olunca herkes konuşmaya başladı. İlyas bizi kırmaz diye düşündüler. İnsanlarla uğraşmaktansa buraya bir tabela yaptırmayı düşündüm. Hatta tabelacı bana ‘eğer bunu takarsan senden para da almayacağım’ dedi. Bunun ‘resmini bana atar mısın’ dedi. Bunu takınca tabelacıya fotoğrafını attım. ‘Paranı sana geri atıyım bunu takacağını düşünmüyordum’ dedi. Bunu milletin susması için, gereken yerlere gereken cevabın verilmesi için yapılar bir şeydi. Tabelayı görenler haklısın diyor. Milletle tartışmak yerine tabelamı astım. Herkes sustu. Ben mutluyum” ifadelerini kullandı.

Ozan Köse - İsmail Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da mahallede 400 metrekareyle başlayan seracılık 30 dönüme ulaştı Adana’nın Kozan ilçesinde narenciyenin merkezi olan Bucak bölgesinde çiftçi serada domates, salatalık ve çilek üretimine başladı. Ata topraklarını narenciye bahçelerinden sera üretim alanına çeviren Elektrik Elektronik Mühendisi Çağatay Enes Seğmen, baba mesleğini bölgede sürdürdüğünü ifade ederek, “Acarmantaş’ta serada domates ve salatalık üretimi yapıyoruz. Babam 15 yıl önce 400 metrekarelik bir alanda bu üretime başladı. Sonra talep oldu 3 dönüm ekledik ve toplamda 5 dönüm ulaştık. Bizim burada gören komşular da sera üretimine başladılar. Daha önce narenciye üretimi yapılırken şimdi domates ve salatalık üretimi de gerçekleştiriyoruz” dedi. Ferhatlı Mahalle Muhtarı Mustafa Akça, serayla bölgede büyük bir kalkınma olduğunu ifade ederek, “5 mahalleden oluşan Bucak bölgesinin her tarafı narenciye bahçesiydi. Şu an 400 metrekare ile başlayan sera üretimi 30 dönüme çıktı ve 20 çiftçimiz serada çilek, domates ve salatalık üretimi gerçekleştiriyor” diye konuştu. "Üreticiden çok aracılar kazanıyor" Üretici Muharrem Akcalı ise, “Acarmantaş Mahallesi’nde 3 dönüm alana sera kurdum. Eylül ayında ektiğimiz fidelerimiz büyüdü ve Ocak ayında ilk hasadımıza başladı. Daha önce hiç seracılık yoktu. Antalya’ya gidip gelince cazip hale geldi ve şu an hormonsuz arı ve keçi gübresi ile ürünlerimizi yetiştiriyoruz” dedi.