SPOR - 24 Ocak 2025 Cuma 12:22

Simon Banza: “Burada olmaktan çok mutluyum ve sanırım bu sahaya da yansıyor”

A
A
A
Simon Banza: “Burada olmaktan çok mutluyum ve sanırım bu sahaya da yansıyor”

Trabzonspor’un başarılı futbolcusu Simon Banza, bordo-mavili kulübün şampiyonlukları ve hedefleri olan bir kulüp olduğunu belirterek, “Burada olmaktan çok mutluyum ve sanırım bu sahaya da yansıyor” dedi.


Trabzonspor’un başarılı forveti Simon Banza, Trabzonspor Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. İlk olarak karateye olan ilgisini anlatan Banza, “Karate sevgisi ailemden geliyor. Babam bir karate ustasıydı, siyah kuşaktı. Bu onun DNA’sında var. Bu nedenle karateyi çok severdim. O sıralarda futbol da oynuyordum. O dönemde ne düşündü tam olarak bilmiyorum ama annem birden fikir değiştirdi, futbol oynamamı istedi. Ne düşündü tam olarak bilmiyorum, çıktı ve ‘oğlumun karate değil, futbol oynamasını tercih ediyorum’ dedi, bu değişikliğe o neden oldu” dedi.



"Ben bir golcüyüm ve kendinden çok şey bekleyen biriyim"


Gol atamadığı zamanlarda izleyeceği iki yol olduğunu kaydeden Demokratik Kongolu oyuncu, “Ben bir golcüyüm ve dolayısıyla kendinden çok şey bekleyen birisiyim. Gol atamadığım zamanlarda aslında izleyebileceğim iki yol oluyor; ya kendi kendime işlerin iyi gitmediğini, gol atamadığımı ve yeteri kadar iyi olmadığımı söyleyeceğim. Ya da durumun o kadar da vahim olmadığını, bir sonraki maçta gol atabileceğimi söyleyeceğim. Ben daha çok yapabildiğim şeylere odaklanmaya çalışırım. Başarabileceğim pozitif şeylere odaklanırım, çünkü her maç gol atamazsınız. Bazen iki üç gol attığınız günler olur, kendiliğinden geliverir. Bazı günlerde de gelmek istemez. Öyle olduğunda kafanı kaldırıp olumlu şeylere odaklanmalısın ve bir sonraki maç daha iyisini yapmalısın. Elbette sonrasında hayal kırıklığı yaşıyorsunuz, fakat gol atmanın dışında başka şeyler de var, takıma nasıl yardım edeceğini biliyor olmak gibi. Bu oyun sadece gol atmaktan ibaret değildir. Çok çalışmalı ve asist yapmak gibi şeyleri de biliyor olmanız gerek. Dolayısıyla, sorunu yenmeye çalışıp daha çok sakın ve huzurlu oluyorum” şeklinde konuştu.



“Trabzonspor beni çok etkileyen bir kulüp”


Trabzonspor’un şampiyonlukları ve hedefleri olan bir kulüp olduğuna vurgu yapan Banza, “Trabzonspor beni çok etkileyen bir kulüp. Birçok Türk arkadaşım var ve sözleşme imzalamadan önce Trabzonspor’un üst düzey bir kulüp olduğunu bana söylemiştiler. Şampiyonlukları olan, hedefleri olan bir kulüp. Aslında buraya gelişim, transferim biraz özeldi. Benim için bir ilkti. Bu transfer, daha sonrasında milli takım derken kafamı meşgul eden birçok şey vardı. Yeni takım arkadaşlarıma, yeni bir dile ve yeni bir ülkeye alışmak zorundaydım. Ancak şu bir gerçek ki mutlu olduğunuzda, bir yerde iyi hissettiğinizde gerisi geliyor ve Trabzon’da da öyle oldu. Trabzon’a geldiğimde çok iyi karşılandım, hiçbir sorun yaşamadım. Burada olmaktan çok mutluyum ve sanırım bu sahaya da yansıyor. Sahada yeterli performansı sergileyebilmeniz için zihnen ve bedenen iyi olmanız gerekir. Her zaman bunu başaramayabilirsiniz. Böyle zamanlarda bazen de mucizeler gerçekleşir. Ancak esas olan şey, sahada iyi olabilmek için saha dışında da iyi olabilmektir. Burada yaşadığım şey de tam olarak bu” ifadelerini kullandı.



“Gol kralı pozisyonuna takılıp kalmıyorum”


Gol kralı olmak istediğini fakat oraya takılıp kalmadığını söyleyen 28 yaşındaki forvet, “Futbol, bir piyano eseri gibidir. Uzun süredir futbolun içindeyim. Genç yaşta başladım. Yakında profesyonel oluşumun 10. yılını dolduracağım. Futbol, bir piyano eseri gibidir. Mükemmeliyeti başarabilmek için yapılan tekrarlar bütünüdür. Bu şu anlama geliyor; her gün aynı şeyi tekrar edersiniz, aynı hareketleri her gün tekrar ederek gelişirsiniz. Böylece topu kaleye sokarken ya da doğru pası verirken de aynı hareketi sergilersin. Bir başka deyişle olabildiği kadar verimli olabilmektir. Trabzonspor’a biraz geç geldim, transfer döneminin sonunda ekibe katıldım. Dolayısıyla, diğerlerine kıyasla daha geç oynamaya başladım. Benim açımdan hedefim atabildiğim kadar çok gol atmak, takımıma yardımcı olmaktır. Ben kulübün daha yukarlarda olmasını ve takımı üçüncü, ikinci, birinci yapacak golleri atmayı isterim. Değerli olan goller, bu gollerdir. Bu sadece benimle alakalı değil. Yukarılara çıkmamıza yardımcı olacak olan takımdır. Bu nedenle gol kralı pozisyonuna takılıp kalmıyorum. Elbette bir forvet olarak bunu isterim. Bazen forvet oyuncuları bu hedefe takılıp kalabilirler çünkü bu bireysel bir hedeftir. Ve bu unvan bir forvet için çok özel bir unvandır. Güçlü olmalısınız ve bazen bir forvet olarak doğru kararı verebilmeniz gerekir. Elbette hedefe çok yakınsam da kendimi bundan mahrum etmek istemem” diye konuştu.



"Joker, bana ilham kaynağı oluyor"


Gol sevincinin film karakteri olan Joker’den geldiğini açıklayan Banza, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Joker, toplumun içinde kendini ifade etmekte zorlanan bir karakter. Aslında filmi izlediyseniz anlayacaksınız. Belli bir sıkıntıyı yansıtıyor ve bir noktada patlıyor. Ama lütfen dikkat edin, ben sıkıntılıyım demeye çalışmıyorum, ben bu karakteri gerçekten çok beğendim çünkü bugün toplumda yaşanan birçok şeyi yansıtıyor. Zorluklarla mücadele eden insanlar üzerinden tüm dünyada neler yaşandığını anlatıyor. Her yerde neler olduğunu biliyoruz. Bir yerde yemek bulamayan insanlar varken başka bir yerde daha az sıkıntısı olan, sağlıklı insanlar var. Dara düşmüş insanlar sonunda çıkıp kimsenin onları fark etmediğini söylüyorlar. Bu gerçekten zor bir dünya. Joker de bunu iletmek istiyor. Herkesin oldukça üzgün olduğunu düşünerek biraz neşe getirmeyi arzuluyor. Şunu söyleyebilirim, kötü bir karakter değil. En sonunda bu hareketler bana da ilham kaynağı oluyor.”



“Muhteşem bir goldü ve herkes seviniyordu”


2018-19 sezonunda Lens-Troyes maçında attığı golü unutamadığını belirten Simon Banza, “Sakatlık dönüşünde attığım bir gol var. 2018-19 sezonunda Lens-Troyes maçında rakip sahada oynuyorduk ve Ligue 1’e yükselme maçlarıydı. Kulüp uzun zamandır Ligue 2’deydi. Dolayısıyla bu çok önemli bir maçtı ve kazanmamız gerekiyordu. Ben oyuna ikinci yarı girmiştim. Bu şekilde uzatmalara kadar gittik. Maç bitmek üzereydi. Uzatmalarda Arial Mendy biraz da yerden orta yaptı, ön direkte alçalıp topa uçarak kafa vurdum. Hareket, zamanlama, ve en önemlisi anlamı, hepsi güzeldi. Muhteşem bir goldü ve herkes seviniyordu. Ailem de ordaydı ve onlar da seviniyordu” sözlerini kaydetti.



“Trabzon şehrini görmeyi seviyorum”


Famalicao’dayken 17 numaralı formayı giydiğini ve 17 gol attığını kaydeden golcü oyuncu, “Geçen sene dahil Braga’dayken 23 numarayı giydim ve ligde 21 gol attım. 2 taneyi de ekleyince toplamda 23 gol ediyor. Bu nedenle özel numaralar. Belki de 30 numaralı formayı giyersem 30 gol atacağım. Futbol oynamadığımda Playstation oynarım, arkadaşlarımla sohbet ederim. Bazen dışarı çıkarım ki bunu çok severim. Yürüyüş yaparım. Doğayı ve doğanın içindeki her şeyi severim. Trabzon şehrini görmeyi seviyorum. Çıkıp ne olduğunu bile bilmediğim şeyleri satın alırım. İnsanlarla konuşur, fotoğraf çekilirim. Bunu önemli buluyorum, insanlarla sosyalliği kaybetmemek gerekiyor” dedi.


Maça çıkmadan önce mental anlamda hazır olabilmek için müzik dinlediğini vurgulayan Banza, “Bu tam olarak bir ritüel değil, ancak kendimi sahaya en iyi şekilde çıkacak kondisyona getiririm. Açma germe yaparım, duş alırım ve özellikle mental olarak hazır olabilmek için müzik dinlerim. Zihnen konsantre olabilmek için sakince meditasyon yaparım. Hepsi bu, ancak özel bir ritüelim yok” açıklamasında bulundu.



“Genel olarak fiziksel kapasitem iyi”


Futbolcu olmasaydı başka bir spor dalında olacağını belirten deneyimli futbolcu, “Yine sporun içinde, bir başka spor dalında olurdum, çünkü çok kuvvetliyim. Genel olarak fiziksel kapasitem iyi. Atletizmle uğraşırdım sanırım. Ayrıca basketbol, voleybol ya da hentbolda da başarılı olurdum diye düşünüyorum. Karate var mesela. Bunlar sevdiğim sporlar. Vücudunuza yatırım yapmanıza ve vakit ayırmanıza bağlı. Ben pratik biriyim. Masa başı iş de ayrı bir meslek dalı, ancak ben daha hareketli olsun isterdim. Çünkü beni mutlu edecek bir şey yapardım” diye konuştu.


Trabzon’un sevdiğini, doğal bir şehir olduğunu söyleyen Simon Banza, “Yemekleri çok lezzetli, burada iyi besleniyorum. Favorim künefe. Burada olmaktan gerçekten mutluyum. Dışarı çıktığım zaman insanlar tarafından çok iyi karşılanıyorum. Her zaman saygı görüyorum. Trabzon’da kendimi gerçekten iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.


Kendisine göre tüm zamanların en iyi 11’ini sıralayan Banza’nın listesinde şu isimler yer aldı:


“Casillas, Dani Alves, Puyol, Sergio Ramos, Marcelo, Zidane, Ronaldinho, Iniesta, Messi, Ronaldo, Didier Drogba”



Simon Banza: “Burada olmaktan çok mutluyum ve sanırım bu sahaya da yansıyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 217 AFAD personeli peç taktı Diyarbakır’da 217 AFAD personeli akreditelerini alıp peç taktı. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra AFAD, büyümeye devam ediyor. Diyarbakır’da eğitimlerini tamamlayan 217 personel, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde (AFAD) düzenlenen törende peç taktı. Tören konuşan Vali Murat Zorluoğlu, 2 senede sayının çok ciddi bir seviyeye getirildiğini belirterek, "Diyarbakır olarak bizim de tabi çorbada tuzumuzun olması gerekiyordu ve Diyarbakır’da da AFAD İl Müdürlüğümüz güzel bir çalışma yaparak ilk etapta 217 tane akredite olmuş arama kurtarma personelini hazırlamış olduk. Önümüzdeki günlerde geride bekleyen 241 kardeşimizi de bu güzel ekibe katmanın gayreti içerisinde olacağız. Ama bizim hedefimiz 2025 yılı sonuna kadar minimum bin tane kardeşimizi yine bu güzel ekibin içerisine katarak, Diyarbakır’da çok ciddi bir arama kurtarma ekibi kapasitesi oluşturmak” dedi. Afetlere Müdahale Genel Müdürü Dr. Sadi Ergin, 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçtiğini hatırlatarak, 2 yıl içerisinde insan kaynağı, ekipman ihtiyacı ve kapasitenin güçlendirilmesi yönünde ciddi tecrübeleri edindiklerini, acı bir tecrübeyi geride bıraktıklarını dile getirdi. "Her türlü afetlere gebe olduğumuz bir coğrafyada yaşıyoruz" diyen Engin, “Yaşadığımız coğrafyada her türlü afete hazırlıklı olmak adına da çok kıymetli STK’larımızın çalışmaları, bizim ve ülkemizin gücüne güç katıyor. Afetlere daha hazırlıklı, daha güvenli bir Türkiye için çalışmalarımız devam ediyor. 150 bin kişilik profesyonel bir ekip olduk. Düdüğün çaldığı anda afete müdahale edecek yaklaşık 150 bin kişilik profesyonel bir ekibe sahip olduğumuzu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Antalya Acılı annenin yürek burkan paylaşımı: “Busem, bu kadar derin yara açılır mı?” Antalya’nın Kemer ilçesinde 6 yıl önce meydana gelen hortum felaketinde kaybolan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Kader Buse Acar’ın annesi Ayla Acar, kızının kayboluşunun yıl dönümünde yaptığı paylaşımda yürekleri dağladı. Acılı anne, kızı Buse’nin fotoğrafları eşliğinde sosyal medya hesabından paylaştığı duygu dolu mesajda, “24 Ocak unutulmuyor Busem. Bu kadar derin yara açılır mı?” ifadelerine yer verdi. Kader Buse Acar, 24 Ocak 2019’da Kemer’de meydana gelen hortum sırasında, annesi Ayla Acar’ın kullandığı aracın Ağva Deresi’ne sürüklenmesi sonucu kaybolmuştu. Aracın sürüklendiği derenin çevresinde ve denize doğru yapılan aramalarda, genç kıza ait bazı kişisel eşyalar bulunmuş ancak kendisine ulaşılamamıştı. Acar ailesi, aradan geçen yıllara rağmen kızlarının yokluğuyla yaşamaya çalışıyor. Anne Ayla Acar ve baba Ahmet Acar, sosyal medya hesaplarından sık sık kızlarını anarak özlemlerini dile getiriyor. Kayıp ve acı hiç geçmedi Kader Buse Acar’ın kaybı, ailesi için unutulmayacak bir acı olarak kalmaya devam ediyor. 24 Ocak tarihinin, hem aile hem de yakın çevresi için derin bir yara olarak kaldığını ifade eden Ayla Acar, sosyal medya paylaşımlarıyla kızına olan özlemini dile getiriyor. Acar ailesinin acısı, 6 yıl geçmesine rağmen ilk günkü kadar taze. Ayla Acar, kızının kaybının 6’ncı yılında yaptığı sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Busem, hep aynı döngü. Yıl dönümleri, kutlamalar. Bir yıl geçiyor diyordun. Değişen bir şey yok. Bir yıl daha geçti. Geldi yine 24 Ocak. Busem, ben gelinceye kadar hazırla gidilecek yerleri derdin. Gidilecek yerler çok. Seni bekliyor. Anneni bıraktığın yerde annen sensiz, yalnız. Bizim için unutulmayacak bir tarih: 24 Ocak. Kardeşlerin de unutmadı. Özlemlerini 24 Ocak’ın ilk dakikalarında dile getirdiler. 24 Ocak unutulmuyor Busem. Bu kadar derin yara açılır mı?” “İyi ki doğmuşsun” Ayla Acar, kızının 19 Ocak’taki doğum günü için yaptığı bir başka paylaşımda ise acısını şu sözlerle dile getirmişti: “Busem, kaç doğum günü kutlayacağım ben derdin. 1. Doğum günü, 2. Doğum günü diye sayardın. Doğum günü kutlamaların aynı devam ediyor. İyi ki doğmuşsun.”
Samsun Trafik kazasında ölen Samsunpor taraftarı anıldı Samsun’da, 2008 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Samsunspor taraftarlarından Teoman Taş için 1965 Samsunspor Derneği tarafından anma etkinliği düzenlendi. Dernek binasında gerçekleşen törende, Teoman Taş’ın Samsunspor’a olan bağlılığı ve taraftar ruhuyla gönüllerde bıraktığı iz bir kez daha hatırlandı. Dernek binasında yapılan anma töreninin ardından etkinliğe katılanlar, İstiklal Mahallesi’nde bulunan ve anısını yaşatmak için ismi verilen Teoman Taş Parkı’nı ziyaret etti. "Hepinize minnettarız, onun yaşatılmasını sizler sağlıyorsunuz" Parkta gerçekleşen konuşmalarda söz alan Teoman Taş’ın annesi Aynur Taş, "17 yılı bitirdik, 18. yıla girdik. Ateş düştüğü yeri yakar derler ya, sizler de o ateşi hissediyorsunuz, teşekkür ederim. Benim için daha dün olmuş gibi geliyor evladımı kaybetmek. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çoğu kişi bilir. Bu arada 2 ay oldu, eşimi de kaybettim. Eşimle birlikte karşılıklı ağlaşıyorduk evladımız için. O kavuştu evladına. Hepinize çok minnettarız, vefalı insanlarsınız. Onun yaşatılmasını sizler sağlıyorsunuz. Teşekkür ederim" dedi. "Bir Samsunsporlu bakışı vardı" Teoman Taş’ın arkadaşı Mehmet Yılmaz ise “Teoman aramızdan ayrılalı 17 sene oldu. Onun vefatından birkaç ay sonra bu parkın açılışında arkadaşlarımızla birlikte beraberdik. Şimdi düşünüyorum da bizim bu parkta 4-5. anma etkinliğimiz olabilir. Ama her yıl aramızdan birileri eksiliyor. 5 yıl önceki etkinlikte Emin ağabey (Emin Kar), şurada konuşmuştu. ’Ocak aylarını hiç sevmiyorum hem Teoman’dan dolayı hem de 20 Ocak’ta kazamızdan dolayı’ demişti. Teoman’ın herkese nasip olmayacak bir Samsunsporlu bakışı ve herkese nasip olmayacak bir örnek taraftar profili vardı. Eğitimliydi, şehirliydi, beyefendiydi, akıllıydı ve hem kalem ehliydi hem de iyi bir hatipti" diye konuştu. 1965 Samsunspor Derneği’nin organize ettiği etkinliğe Teoman Taş’ın ailesi ve sevenleri katıldı.