SAĞLIK - 09 Şubat 2024 Cuma 10:21

Maskeler kaktı, İnfluenza virüsü hortladı

A
A
A
Maskeler kaktı, İnfluenza virüsü hortladı

Pandemi sonrası maske kullanımının ortadan kalkması ile birlikte İnfulenza virüsünün tekrar hızlı bir şekilde insanlarda yayılmaya başladığı ve bu virüse karşı yaklaşık 3 yıldır bir bağışıklığın fazla oluşamaması nedeniyle vakaların bu dönemde ağır seyrettiği belirtildi.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İmperial Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hava Aydın, solunum yolu virüslerinin özellikle Eylül ayı sonu yani havaların soğumaya başladığı dönemden başlayarak Mart ayının sonuna kadar her yıl etkili olduğunu hatırlattı. Korona virüs salgının atlatılmasının ardından tüm dünyada ve Türkiye’de maske bilincinin ortadan kalktığını ve kullanımının azaldığını dikkat çeken Dr. Hava Aydın ”Riskli yerlerde kullanma döneminden geçtik ve bunu her birey öğrendi. O dönemde koronadan korunurken diğer bir çok solunum yolu virüslerinden de korunmuş olduk. Solunum yolu virüsleri yalnızca insanlarda yaşarlar. Bazıları hayvanlardan insana bulaşır ama yaşam yerleri insanlardır. O nedenle maske kullanılan dönemde onlar yaşamlarını sürdüremediler. Maske alışkanlığımızın tekrar azalmasıyla beraber pandeminin bitmesiyle normale dönüşle beraber bu virüsler tekrar hızlı bir şekilde dolaşıma dönmeye insanlarda yani canlı organizmalarda çoğalmaya ve yaşamlarını tekrar idame ettirmeye başladılar” dedi.



“Biz daha önce de grip oluyorduk ama şimdi çok ağır geçirmeye başladık...”


Kendilerine gelen hastalardan en çok “Biz daha önce de grip oluyorduk ama şimdi çok ağır geçirmeye başladık” gibi yakınmaları yoğun olarak duyduklarını ifade eden Aydın, “Çünkü bu enfeksiyonlarda yaklaşık 3 yıl gibi bir süre bizlerde yaşamlarını sürdüremediler, çoğalamadılar. İnsanlar yaklaşık 3 yıl gibi bir süreden sonra tekrar bu virüslerle tanıştı. Zaten kalıcı bir bağışıklık bırakmadıkları için bu süre zarfından sonra kişiler tekrar sanki yeri bir virüsle tanışıyormuş gibi vücutlar cevap vermeye başladı. Mesela İnfluenza virüsünün ya da korona virüs gibi nezle yapmanın yanında alt solunum yolu enfeksiyonlarına neden olma yönleri var bazı virüslerin. Geçen sene ondan önceki sene bu sene de özellikle alt solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olmasını çok fazla görüyoruz. Nezle ya da hafif seyreden bir grip alt solunum yolunu tutmuyorsa pek gündemimizde olmaz. Biz bu enfeksiyonların alt solunum yolunu tutmasını riskli gruplarda bekleriz. Mesela ileri yaşlarda altta yatan önemli hastalığı olanlarda ya da çok küçük yaş grubunda riskli sonuçlara riskli alt solunum yolu tablolara neden olmasını bekleriz. Son birkaç senedir bu sene de şunu görüyoruz ki; her yaş grubunda olabilen risk grubunda daha ağır seyredebilen alt solunum yolu enfeksiyonu zatürre, bronşit gibi tablolara neden olduğunu görüyoruz. O nedenle bizlerde kliniklerimizde bir hasta nezle ile bile gelse hastanın durumuna göre alt solunum yoluna ilerleyebilir mi? Takibini dikkate alıyoruz” diye konuştu.



“Mart sonuna kadar tehlike devam ediyor”


“Artan vakalar nedeniyle geçtiğimiz birkaç ay içinde yoğun bakımlarımızda doluluk oranlarımız maalesef tama yakına ulaştı” diyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hava Aydın “Her yaş gurubundan hasta yatırdık. Çoğunda yetişkinlerde influenzalar, korona virüsler oldu, RSV virüsleri oldu. Bir azalma var gibi görülse de Mart sonuna kadar tekrar nasıl Korona virüs pikler halinde gittiyse vakaların tekrar artacağını düşünüyoruz. Bu konuda dikkatli olmalıyız. Solunum yolu virüsleri biz onları aldıktan sonra nezle gibi bir tablo yapar. Ağız ve burun boşluğundan girip lenf bezlerinde çoğalan virüsler, sonra kan yolu ile akciğere ve diğer dokulara ulaşıyor. Takipte şunu gördük? Mesela hastalar ‘Nezle geçirdim’ diyor ortalama 5-7 gün sonra akciğerle ilgili semptomlar, bulgular gelişmeye başlıyor. Hastaların bir çoğunda ilk başta bu çok gürültülü bir şekilde bu bulgular gelişmiyor. Mesela bu süreçte çok yüksek ateşi olmayabiliyor çok yüksek öksürükle ilgili sıkıntı olmayabiliyor ve hastalar gelişen tabloyu fark etmeyebiliyorlar. Mesela solunum sıkıntısıyla bize gelebiliyorlar. Geldiğinde akciğerde çok ilerlemiş bir enfeksiyonu tespit edebiliyoruz. Gürültülü tablonun özellikle dört ayağı vardır. Ateş, kuru öksürük, baş ağrısı, kas eklem ağrısı böyle gürültülü bir tablo başlangıcını genelde İnfluenza olarak düşünürüz. Nezle grubu virüsler ise daha biraz basit ama korona gibi biraz İnfluenzayı taklit eder tarzı da olabilir. Nezle, grip evde tedavi edilebilir hastalıklardır. Ama semptomlar uzuyorsa yüksek ateş devam ediyorsa öksürükle ilgili artmış bulgular varsa nefesle ilgili sıkıntılar varsa mutlaka bir aile hekimine ya da uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Risk grubundaki hastalar kronik hastalığı olan hastalar 65 yaş üstü olanlar mutlaka grip aşısını yaptırsın. Eylül sonu Ekim başıdır asıl yapılma tarihi ama eğer yaptırmamışlarsa şu dönem biraz geçmiş oluyor yine de yaptırmalarını öneriyorum” ifadelerini kullandı.



Maskeler kaktı, İnfluenza virüsü hortladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Beyağaç Belediyesi çocukların yüzünü güldürdü Beyağaç Belediyesince düzenlenen toplu sünnet şöleninde erkekliğe ilk adımlarını birlikte atanan 11 çocuk, Demokrasi Meydanı’ndaki eğlencede doyasıya eğlendi. Böyle bir töreni gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, “Çocuklarımızı sevgiyle büyütüyoruz. Bizlerde Beyağaç Belediyesi olarak çocuklarımızın sağlıklı geleceğe ulaşması için her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi. Denizli Beyağaç Belediyesi ailelerin yükünü hafifletmek ve çocukların sünnet törenini gerçekleştirmek amacıyla 11 çocuğun sünnet törenini gerçekleştirdi. Beyağaç Belediyesi, Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen törende çocuklara ve ailelere eğlenceli bir gün yaşattı. Çocuklar için çeşitli etkinlikler ve konserler düzenlenen programda, palyaçolar da eğlenceli gösteriyle çocuklara neşeli anlar yaşattı. Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, bu önemli etkinliğin geleneksel hale getirilerek her yıl tekrarlanmasını amaçladıklarını belirtti. Ayrıca sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini belirten Başkan Pütün, “Beyağaç’ta gelenek ve göreneklerimizi yaşatmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden bir yönetim anlayışı ile vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmayı ve toplumsal dayanışmayı ön planda tutmayı amaçlıyoruz. Yaşlılarımızdan gençlerimize tüm kesimlerin ihtiyaçlarına duyarlıyız” dedi. “11 çocuğumuzun sünnet törenini gerçekleştirdik” Kendini bildi bileli çocuklarla ayrı ilgilendiğini ve sünnet düğününde toplamda 11 çocuğun katıldığını belirten Denizli Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, “Çocuk demek sağlıklı toplum demektir. Bizlerde temelden başlayarak sağlıklı toplum yetiştirebilmek için çocuklara hizmet ediyoruz. Geleceklerimiz çocuklardır. İyi bir nesil, mutlu bir toplum olmasını istiyoruz. Hem bayramlarda hem seyranlarda çocuklarda çocuk olmuşuzdur. Kendimi bildim bileli çocuklarla ayrı ilgilenirim. Şu zamana kadar bayramlarda her zaman çocuklara hediyeler alırız. Bugün toplamda 11 çocuğumuz katıldı. 11 çocuğumuzun sünnet düğününü yapıyoruz” şeklinde konuştu. “Vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmayı ve toplumsal dayanışmayı ön planda tutmayı amaçlıyoruz” Ailelerin yükünü hafifletmek ve çocukların bu özel gününü kutladığını belirten Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, “Bu soğuk günde bizlere yalnız bırakmayan bütün herkese teşekkür ederim. Biz Beyağaç’ta gelenek ve göreneklerimizi yaşatmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden bir yönetim anlayışı ile vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmayı ve toplumsal dayanışmayı ön planda tutmayı amaçlıyoruz. Yaşlılarımızdan gençlerimize tüm kesimlerin ihtiyaçlarına duyarlıyız. Çocuklarımızı sevgiyle büyütüyoruz. Bizlerde Beyağaç Belediyesi olarak çocuklarımızın sağlıklı geleceğe ulaşması için her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar nereye gittiysem çocuklar bizlere karşı güler yüzlü karşılıyor. Bizlerde çocuklara ve gençlerimize karşı her zaman sevgi ve saygı ile karşılıyoruz. Bundan sonraki hayatımızda da aynı şekilde devam edecektir” diye konuştu. “Memleketimize vatandaşlarımıza hizmet etmeye kendimizi adadık” Her yerde vatandaşlar için hizmet etmeye devam edeceklerini ve organizasyonu düzenleyen Beyağaç Belediyesi’ne teşekkürlerini ileten Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, “Bütün çocuklarımızın sünneti hayırlı uğurlu olsun. Ben aslen Beyağaçlıyım ama Tavas Belediye Başkanlığı yapıyoruz. Benim için Tavas’ta bir Beyağaç’ta ve Denizli’nin her ilçesi benim için birdir. Her yerde vatandaşlarımız için hizmet etmeye devam edeceğiz. Hizmete aşığız. Memleketimize vatandaşlarımıza hizmet etmeye kendimizi adadık. Bu anlamlı organizasyonu düzenleyen Beyağaç Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” dedi. Organizasyon eğlenceli konserle biterken sünnet olan Mikail Çakır ise organizasyonu düzenleyen Belediye Başkanına teşekkürlerini iletti. Ayrıca Beyağaç Belediyesi’ne kendilerini düşündükleri için ayrıca teşekkür ettiklerini belirtti. Sünnet törenine, Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, diğer ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarıyla meslek örgütleri temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağladı.
Hatay Maaşlarıyla merak uyandıran iş makinası operatörleri, uçuk meblağları dile getirenlere tepki gösterdiler HATAY (İHA) – Hatay’da depremin izlerinin silinmesi için yoğun mesai yapan iş makinesi operatörleri, herkeste merak uyandıran maaşlarının en fazla aylık 60 bin TL olduklarını dile getirdiler. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası 11 ilde başlayan enkaz kaldırma çalışmaları ve yeniden inşa süreciyle birlikte kalifiyeli iş makinası operatörüne olan ihtiyaçta artmıştı. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’da iş makinesi operatörleri yoğun bir şekilde mesailerini sürdürüyorlar. Kazandığı para ülke standartları üzerinde olan kepçe operatörlerinin aldıkları maaş, birçok kişide merak uyandırmıştı. Deneyim sürelerine göre maaşları değişen operatörlerin maaşları bölgede en yüksek seviyede 60 Bin TL’yi bulmuş durumda. Çocukluğundan beri iş makinesi sektöründe olduğunu ifade eden operatör Mehmet Yüceli, 80 – 100 bin TL bandındaki rakamların gerçeği yansıtmadığını belirterek 60 Bin TL maaş aldıklarını dile getirdi. “Operatörlerin 80 - 100 bin TL arasında maaş aldığını ben daha görmedim” İş makinesi operatörlerinin bilinenin aksine çok yüksek meblağlarda maaş almadıklarını dile getiren operatör Mehmet Yüceli, “Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Bu işi her kişi yapamaz. İş makinesinin bakımından sorumlu yağcı yetişmiyor. Eleman yetişmiyor. Bazı insanlar yanlış biliyorlar. Operatörlerin 80 - 100 bin TL arasında maaş aldığını ben daha görmedim. Benim şuanda aldığım maaş 60 bin TL civarındadır. Bu iş ağır olduğu için herkes yapamıyor. Bu yüzden eleman da yetişmiyor. Ben 12 yaşından beri bu işi yapıyorum. Yağcı elemanı olacak ki makinenin bakımıyla uğraşırken işi öğrenmiş olacak. Bazıları 1 ay eğitim alıp iş makinesini kullanıyorlar sonra binanın altında kalıp ölüyorlar. Bir aylık operatör olursan sonra ölürsün. En az 2 yıl yetiştikten sonra kullanmalılar” dedi. “Sektörde tecrübesiz ve kalitesiz operatörlerle iş götürmeye çalıştığı için kazalar oluyor” Kalitesiz ve tecrübesiz operatörler daha çok iş kazalarına sebep verdiğini ifade eden Operatör Hakan Uzun, tecrübeli bir operatörün aylık maaşının 60 bin TL civarında olduğunu belirterek “Ben 15 yıldır bu işi yapıyorum. Kentsel dönüşümün artmasıyla bu sektörde bu mesleğin açık olduğunu gördüm ve işe başladım. Yetişmiş ve kaliteli bir operatörlerin bugün aylık kazancı 60 bin TL civarında alıyorlar. Acemi operatörler ilk başlarda asgari ücretle başlar. Kendini geliştirdikçe maaş seviyesi artar. Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi tecrübe ile endeksli bir durum. Tecrübeli bir operatör olmak için en az 5 yıl zaman ihtiyacı var. 5 yıllık süreçte de kendini yetiştirecek kabiliyeti olması gerekiyor. Bu işte geriden gelen eleman sayısı yeterli değil. Eskiden makinelerin yağcıları çalışırdı ve o şekilde yetişirlerdi. Bugünkü ekonomik şartlarda operatör ve yağcı elemana maaş verebilmek mümkün olmadığı için sektörde yeni operatörler yetişmiyor. Bunun neticesinde de kalitesiz operatörler, iş kazalarına sebep veriyorlar. Sektörde tecrübesiz ve kalitesiz operatörlerle iş götürmeye çalıştığı için bu kazalar oluyor” ifadelerini kullandı.