ÇEVRE - 17 Kasım 2024 Pazar 11:09

"Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor"

A
A
A
"Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor"

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi.


Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu.



Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu.



“Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var”


Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.



"Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Depremde enkazdan çıkarılan eşyaların sergilendiği alanın gelecek nesillere aktarılmasını istiyor Kahramanmaraş’ta deprem sonrası kurulan Enkaz Kafe, sadece bir kafe olmanın ötesine geçerek toplumsal dayanışmanın simgesi haline geldi. Depremden etkilenenlerin yaralarını sarmak ve destek olmak amacıyla kurulan bu özel mekan, ziyaretçilerine hem fiziksel hem de manevi bir destek sunuyor. Depremin hemen ardından dört ay boyunca halka ücretsiz çay ve yemek dağıtan Enkaz Kafe, bugün de kapılarını dayanışma ve umut dolu bir buluşma noktası olarak açık tutuyor. İçinde sergilenen eşyalar, depremde yaşanan acı hatıraları temsil ederken aynı zamanda yeniden inanç ve dayanışmanın gücünü hatırlatıyor. Gelinlikten eski bir fotoğrafa, son beş lirası bulunan bir cüzdana kadar pek çok eşya, yaşanmış hikayeleriyle burayı ziyaret eden herkesin yüreğine dokunuyor. Enkaz Kafe’nin duvarlarına asılan bir başka anlamlı hatıra ise, deprem şehitlerinin anısına dikilen yüz elli fidan. Her bir fidanın yanına yazılan isimler, kaybedilen canları unutturmamak ve hatıralarını yaşatmak için özenle korunuyor. Mehmet Yalçın’ın ifadesiyle, Enkaz Kafe sadece bir mekan değil, deprem şehitlerine ve tüm Kahramanmaraş halkına adanmış bir kültür mirası. Yalçın, “Birlikte ayağa kalkmak, geçmişten ders alarak geleceğe umutla bakmak için buradayız. Depremlerden sonra enkazdan çıkarılan eşyalarla oluşturduk. Manevi değeri çok yüksek. Bu alanda oyuncak, beşik, gelinlik, kitap ve fotoğraflar var. Şehrimizin acılarını buradan duyurmak istiyoruz. Acılarımızı paylaştık ve yarım kalmış hikayeler var buranın yaşayan bir müze olarak kalmasını istiyoruz” dedi.
Gaziantep Gazze’de hain saldırıların gölgesinde umutlandıran düğün İsrail’in hain saldırıları altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’de günlük yaşam zorlu şartlar altında devam ederken bombardımanların gölgesinde umutlandıran bir düğün yapıldı. Geçtiğimiz yıl Ekim ayındaki saldırılardan önce nişanlanan Samir-Majdolin çifti, Yedi Başak İnsanı Yardım Derneği’nin destekleriyle yapılan sade bir düğünle evlendi. Geçtiğimiz Ekim ayından bu yana, katliam ve bombardımanların aralıksız devam ettiği Gazze’de günlük yaşam zorlu şartlar altında da olsa devam ediyor. Hain saldırılarda hayatını kaybeden ve simge haline gelen küçük Rim’in dedesi Ebu Dia’nın yeğeni Samir ve nişanlısı Majdolin, saldırılara rağmen dünya evine girdi. Geçtiğimiz yıl 7 Ekim tarihinde başlayan hain saldırılar öncesi nişanlanan Samir ve Majdolin çifti, zorlu şartlar ve ağır saldırılar altında bir türlü evlenememişti. Durumdan haberdar olan Yedi Başak İnsanı Yardım Derneği, çiftin çeyiz ihtiyaçlarını karşılayarak sade ve anlamlı bir merasimle düğünlerini gerçekleştirdi. Yapılan sade düğünle Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu. "Bu güzel işe öncülük eden Yedi Başak Derneği’ne teşekkür ederiz" Yapılan düğünün umutları yeşerttiğini belirten Rim’in dedesi Ebu Dia, “Evlilik peygamberlerin bir sünnetidir. Bu güzel işe öncülük eden Yedi Başak Derneği’ne teşekkür ederiz ve kıymetli yeğenim Samir’in, iffet sahibi Majdolin ile olan evliliğini kutluyoruz. Allah ikinizi de mübarek kılsın, üzerinize bereket ihsan etsin. Bu evliliğin hayırlı bir evlilik olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz” dedi. "Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu" Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Başkanı Mustafa Bulut ise, “2016 yılından bu yana Gazze’de faaliyet gösteren bir dernek olarak, 7 Ekim’den bu yana her gün binlerce kişiye sıcak yemek ikram ediyoruz. Ekmeklik un, bebek mamaları, meyve ve sebze paketleri, temiz su, ayakkabı, hijyen malzemeleri, medikal malzemeler ve çadır gibi temel ihtiyaçları karşılıyoruz. Samir ve Majdolin kardeşlerim savaştan önce birbirlerini severek nişanlanmıştı. Fakat 7 Ekim sonrası uzun süren savaş ve imkansızlıklardan dolayı evlenemediler. Gazze’de, bu çift gibi nişanlandıkları halde evlenemeyen yüzlerce genç var. Yedi Başak, olarak bu çiftin çeyiz ihtiyaçlarını karşılayarak sade ve anlamlı bir merasimle düğünlerini gerçekleştirdik. Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu. Gazze’de savaşın getirdiği yıkımlara ve acılara rağmen hayatın devam ettiğini bizlere gösterdiler. Gazze’deki en karanlık anlarda bile umut hiç kaybolmaz. Peygamber efendimiz A.S bir hadisinde, ‘Nikah benim sünnetimdir. Benim sünnetimle amel etmeyen benden değildir. Evleniniz, çoğalınız. Zira ben kıyamet günü sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim’ demiştir. Allah genç çiftimize zorluklar içinde bile birbirlerine olan sevgi ve güvenlerini daim kılsın. Onları her türlü tehlikeden, beladan, felaketten ve savaşın getirdiği acılardan, ayrılıklardan uzak tutsun. Kalplerini birbirine daha da yakınlaştırıp, sabırla ve birbirlerine destek olarak bu zor zamanları atlatmalarını sağlasın" diye konuştu.
İstanbul Süper Lig’de penaltılarda zirvede 3 takım var Trendyol Süper Lig’de geride kalan haftalarda 44 kez penaltı noktasına gidildi. En fazla penaltı kullanan takımlar 5’er kez ile Samsunspor, Adana Demirspor ve Beşiktaş oldu. Trendyol Süper Lig’de 12. hafta maçlarının tamamlanmasının ardından milli araya girildi. Geride kalan 108 maçta toplam 44 kez penaltı noktasına gidildi. Bu penaltılardan 32’si golle sonuçlanırken, 12’si ise kaçtı. Penaltılarda zirvede 3 takım En fazla penaltı kullanan takımlar 5’er kez ile Samsunspor, Adana Demirspor ve Beşiktaş oldu. Samsunspor, bu penaltılardan 2’sini gole çevirirken, Adana Demirspor 3’ünü, Beşiktaş ise tamamını ağlarla buluşturdu. Böylelikle beyaz noktadan en fazla skor katkısını hanesine yazdıran siyah-beyazlılar oldu. Fenerbahçe ve Trabzonspor da 4’er penaltı atışıyla bu takımları takip etti. İki takım da penaltıların tamamında fileleri havalandırdı. Penaltıdan gol bulamayan tek Süper Lig ekibi ise Konyaspor oldu. Lehine 1 kez penaltı çalınan yeşil-beyazlılarda, Trabzonspor karşısında kullanılan penaltıyı Umut Nayir golle sonuçlandıramadı. Immobile’den 5’te 5 Beşiktaş’ın kazandığı ve gole çevirdiği 5 penaltıyı da İtalyan golcü Ciro Immobile kullandı. Takımına ligde 8 gollük katkı veren ve gol krallığında zirvede yer alan Immobile, kullandığı tüm penaltılarda ağları sarsmayı başardı. 34 yaşındaki tecrübeli forvet sezon başında Galatasaray’a karşı kazanıla 5-0’lık Süper Kupa zaferinde de penaltıdan gol atarken, UEFA Avrupa Ligi’nde Eintracht Frankfurt karşısında ise beyaz noktadaki atışından faydalanamadı. Immobile’yi, 4 penaltının tamamını golle sonuçlandıran Trabzonspor’un golcüsü Simon Banza takip etti. Samsunspor’un orta sahası Olivier Ntcham de kullandığı 4 penaltıdan 3’ünü kaçırıp 1’inde gol buldu. Beyaz noktaya en çok giden hakem Kadir Sağlam Süper Lig’de geride kalan haftalarda en çok beyaz noktaya giden hakem Kadir Sağlam oldu. 7 müsabakada düdük çalan Sağlam 7 kez penaltı kararı verdi. Adana Demirspor - Galatasaray mücadelesinde 3 defa penaltıya hükmeden Sağlam, Göztepe - Fenerbahçe, Beşiktaş - Konyaspor, Gaziantep FK - Göztepe ve Fenerbahçe - Sivasspor maçlarında da 1’er kez penaltı verdi. Kadir Sağlam’ı, 6 penaltıyla Atilla Karaoğlan, 5 penaltıyla da Halil Umut Meler takip etti. Ayrıca ligde aleyhine en fazla penaltı çalınan takım ise 6 kez ile Galatasaray oldu. Sarı-kırmızılılar aleyhine çalınan penaltılarda kalesinde 5 gol gördü. Galatasaray’ı, 5’er kezle Kasımpaşa, Konyaspor ve Hatayspor izledi.