ÇEVRE - 06 Şubat 2024 Salı 11:12

Deprem bölgesinde fay hattı üzerindeki karayolları ve havalimanlarını inceledi, rapor hazırladı

A
A
A
Deprem bölgesinde fay hattı üzerindeki karayolları ve havalimanlarını inceledi, rapor hazırladı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin etkili olduğu illerde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Vefa Akpınar, fay hattı üzerindeki karayolları ve havalimanlarında incelemelerde bulunarak bir rapor hazırladı.


Hasarlı binaların yanı sıra fay hattı üzerindeki karayolu ve havaalanlarında inceleme yapan Prof. Dr. Muhammet Vefa Akpınar, "Depremlerde gündeme sadece binaların gelmesi beni biraz üzüyor. Diğer alt yapılarında deprem bölgelerinde ivedikli olarak tamir görüp hizmete açılması deprem yaralarımızı önemli ölçüde saracaktır” dedi.


6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde büyük yıkıma neden olurken, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden uzman akademisyenler deprem bölgelerinde incelemelerde bulundu. Fay hattı üzerindeki karayolu ve havalimanlarını incelemelerde bulunarak rapor hazırlayan Prof. Dr. Muhammet Vefa Akpınar, “Deprem bölgelerindeki yapıların gündemde olması bence depremin çok küçük parçası. Yapılar sadece binalardan betonarme, kerpiç, tuğla binalardan değil aynı zamanda ulaşım ağlarından bahsetmek istiyorum. Özellikle bu konuda Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Müdürlüğü’nün çok güzel çalışmaları var. Son yıllarda yaptıkları güzel çalışma var biz de onların bir parçasıyız. Havaalanları, beton kaplamalar, lojistik merkezler, demiryolları için bire bir ölçekli yapılan tek tesisti Türkiye’de ve dünyada sayılı tesislerden birisi kurduk. 2009 yılından beri faaliyetteyiz. Farklı üniversitelerle ama özellikle Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Genel Müdürlüğündeki arkadaşlarımızla ortak çalışmalarımız var. Antakya’daki havaalanımız yaklaşık bir hafta kapalıydı. Burada acil eylem planlaması yapılmış olsaydı bir hafta boyunca ağır yaralılar ivedilikle olarak en yakınındaki tam teşkilatlı hastanelerimize gidebilecekken birçok insanımız kurtulacakken bu havaalanımızda orta kısımlarındaki hasardan dolayı hiçbir uçağımız inemedi. Dolayısıyla depremlerde gündeme sadece binaların gelmesi beni biraz üzüyor. Diğer alt yapılarında deprem bölgelerinde ivedikli olarak tamir görüp hizmete açılması deprem yaralarımızı önemli ölçüde saracaktır. Bizim bu konuda çok güzel çalışmalarımız var özellikle havaalanı kaplamalarında. Havaalanlarında üç saat gibi kısa zamanda bozulan arızalanan yerleri biz trafiğe açabiliyoruz. Antakya’daki deprem bölgesinde yaptığımız çalışmalarda özellikle karayollarımız neredeyse ortadan karpuz gibi yarılmıştı. Antakya’dan Reyhanlı’ya giden ana yolumuz tamamen fay hattına yakın olduğu için bozulmuştu, hizmet dışı kalmıştı. Birçok yaralılar bu hastanelere gidemedi. Ulaşım alt yapılarındaki tasarımlar teknik şartnameler deprem yönetmenliğinden daha ziyade Amerikan teknik şartnamesindeki apaklar, formüller, tablolar kullanılarak yapılmakta. Bu konuda önemli bir eksiklik görmekteyim. Ulaştırmadaki bu yapıların üst yapı alt yapının deprem analizlerine göre yeniden teknik şartnameler vize edilmesi durumunda burada bizim üniversite hocalarına büyük görev düşüyor. Üniversite hocalarımız maalesef bu konuda depreme dayanıklı yolların tasarımı üzerine çok çok az çalışma var. Biz bu çalışmamızı 2009 yılından beri yapıyoruz. O konuda farklı üniversitedeki hocalarımızla iş birliğimiz var. Havaalanları bizim özel ilgi alanlarımız” şeklinde konuştu.



“Depremlerden inşallah ders almışızdır; Maalesef Elazığ, Van, Kocaeli buralardan ders aldığımızı düşünmüyorum”


Deprem bölgelerindeki bilirkişi heyetlerinin hazırladıkları raporlarda soru işaretleri olduğuna dikkat çeken Akpınar, “Bilirkişilik hususu çok önemli bir konu. Üç farklı zamanda giden bilirkişi heyetlerinin farklı raporları olabiliyor. İlk gelenler genelde ağır hasar verdiklerini sonra gelen orta daha sonra gelenler ise hafif hasarlı rapor verebilmektedir. O konuda da çok ciddi soru işaretimiz var. Neyi referans alaraktan bir binanın ağır hasarlı olduğuna karar vermek önemli bir husus. Biz istiyorum ki, bunlar uygulanabilirliğini kanıtlamış olması lazım. Bu konuda inşaat mühendisleri odalar birliği, üniversiteler, Bakanlığımızın ortak çalışmalarıyla belki de çok hızlı bir binanın hasar durumunu tespit edecek bir yazılım programı olmasında fayda var. Çünkü araziye giden bilirkişilerin tecrübesi kadar rapor değer kazanıyor. Yapıda çok sayıda uzman hocamız da var uzman mühendislerimiz de var. Fakat buradaki abakların formüllerin teknik şartnamenin gerçekte ne kadar ağır hasarı doğru tespit ettiği üzerine ciddi çalışmalar ihtiyaç var diye düşünüyorum. Benim çalıştığım konu ise ulaştırma kısmı bizim çalışmalarımız bire bir. İki tane TÜBİTAK projemizden aldığımız cihazlarla bir yol havaalanı kaplamasınınım deprem yükleri etkisi altında birebir ölçekli simile edip bunda teknik şartnamenin hangi konularda eksiklikler var tespit edip bunları güçlendirme yönünde çalışmalarımız devam etmektedir. Depremlerden inşallah ders almışızdır. Maalesef Elazığ, Van, Kocaeli buralardan ders aldığımızı düşünmüyorum. Almış olsaydık şu an özellikle Antakya, Hatay bölgemizde bu karmaşalık olmayacaktı diye düşünüyorum. Kendi açımdan açıkçası sistematik bir çalışma göremedim. Devletimiz gerçekten güçlü, elinden gelen tüm imkânları seferber etti çok muazzam para harcandı. Çok kısa zamanda yapıldı. Bunların yurt dışında bu kadar hızlı yapılacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı Farklı alanlarda geleneksel banka şubelerinden ayrışan ihtisas şubelerini yaygınlaştıran Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 100. yılında ilk Turizm İhtisas Şubesi’ni Antalya’da hayata geçirdi. Türkiye İş Bankası, stratejik açıdan önem verdiği sektörlerde daha verimli çıktılar elde edilmesi ve katma değerli ürünler üretilmesine katkıda bulunmak amacıyla ihtisas şubeleri açmaya devam ediyor. Şimdiye kadar tarım ve girişimcilik alanlarında teknolojiyi, finansı ve sektörü bir araya getirdiği ihtisas şubeleri açan Banka, buna turizm alanını da ekledi. Farklı konsept ve tasarıma sahip, özelleştirilmiş hizmet modeliyle geleneksel banka şubelerinden ayrışan ilk turizm ihtisas şubesi Antalya Muratpaşa’da, Antalya Valisi Hulusi Şahin, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve sektör temsilcilerinin katıldığı törenle açıldı. Hakan Aran, açılışta yaptığı konuşmada, 100 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bankanın, ilk günden bu yana ülkemizin gelişimi ve iktisadi kalkınması açısından önem taşıyan sektörleri desteklediğini söyledi. “2024-2025 yılları içerisinde turizme 1 milyar dolar ilave kaynak ayırdık, sektörün yanında olmaya devam edeceğiz” Tarım, sanayi, girişimciliğin yanı sıra turizmi de ülkenin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayan temel sektörlerden biri olarak stratejik öncelikleri arasına aldıklarını belirten Hakan Aran, Turizme 2024-2025 yılları içerisinde 1 milyar dolar ilave kaynak aktardıklarını, bu kaynağın 500 milyon dolarının hali hazırda kullanıldığını ve Banka’nın turizm sektörüne kullandırdığı kredi bakiyesinin 1,5 milyar doları geçtiğini belirtti. Gerek finansal gerek sektörel çözümlerle turizm sektörünün güçlü bir şekilde yanında olmaya devam edeceklerini, bunun yanı sıra ihtisaslaşma ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle sektörü desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti. “2,6 milyar dolarlık yatırımın finansmanını sağlayabilecek güçteyiz” Turizmin, ülkemizdeki dış ticaret açığının kapanması ve ekonomideki dengeleme için kritik role sahip olduğunu, önümüzdeki iki yıl içerisinde Türkiye’ye 2,6 milyar dolarlık ilave yatırım yapılacağının ön görüldüğünü ve bu yatırımlara finansman sağlayabilecek güçte olduklarını belirten Hakan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl, turizm gelirlerinin dış ticaret açığını kapatma oranı yüzde 51 iken bu oran şimdi yüzde 60’a çıkmış durumda. Hem dış ticaret açığının azalması hem de turizm gelirlerinin artmasıyla oluşan tablo, turizmin ekonomimizdeki dengelenme için öneminin arttığını gösteriyor. Önümüzdeki iki yıl içerisinde turizme olan yatırımların yerini bulacağına ve geri dönüşünü alacağımıza inanıyoruz. Turizm sektöründe düşündüğümüz, hayal ettiğimiz 60 milyar dolarlık yıllık gelir hedefini aşarak, 100 milyar dolar seviyesine doğru bir yolculuğu gerçekleştirebileceğini umuyoruz” dedi. İstanbul, İzmir ve Muğla’da da Turizm İhtisas Şubesi Bankanın ikinci yüzyılına doğru ilerlerken ihtisas şubeleri aracılığıyla turizm sektörünü güçlendirecek, ekosistemin ihtiyaçlarına dokunan daha fazla projeye katkı sağlayacaklarını belirten Aran, önümüzdeki dönemde İstanbul, İzmir ve Muğla’da da Turizm İhtisas Şubesi açmayı planladıklarını ifade etti.
Bursa "Uzun ekmek aldı" diye annesine kızdı 113 gündür eve gelmiyor Türkiye onu balkonunda gözyaşları içerisinde evi terk eden oğlunu beklerken tanımıştı. 76 yaşındaki Zeliha ninenin oğlunun evi terk etmesinin üzerinden tam 113 gün geçti. Devletin yardım eli uzattığı yaşlı kadının tek bir isteği var; kayıp oğlunun "ölü yada diri oğlunun bulunması" Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllar önce eşinden boşanan Zeliha Dalgın, oğlu Bülent Dalgın (44) ile beraber yaşamaya başladı. Bülent Dalgın 3 Mayıs 2024’te annesi "uzun ekmek yerine, yuvarlak ekmek aldı" diye kapıyı vurarak evi terk etti ve bir daha geri dönmedi. "Sabahına eve gelir" diye bazen kapı önünde bazen de hiç uyumadan günlerce evinin balkonunda nöbet tutan yaşlı kadının ağlamaktan neredeyse göz pınarları kurudu. Üzerinden geçen zaman sürecinde oğlundan haber alamayan Zeliha Dalgın, televizyon programına çıkarak oğlunu aramaya başladı. Bu süreçte kendi başına hayatını idame ettirmeye çalışan Zeliha ninenin aldığı yaşlı aylığı ne evinin kirasına, ne pazarına, ne de marketine yetti. Yaşadığı evi terk etmesi söylendikten sonra kayıp oğlunu ararken perişan olan talihsiz kadına devlet sahip çıktı. Bakıma muhtaçlığı üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Zeliha teyzeyi İnegöl Fatma Göztepe Huzurevine yerleştirdi. Bülent Dalgın’ın evi terk etmesinin ardından 113 gün geçti. Halen bir izine rastlanmayan Dalgın hakkında çok sayıda kayıp ihbarı yapıldı. Bu süreçte TV programlarına bile çıkan yaşlı kadın oğlundan bir haber alamadı. Halen haber alamadığı psikolojik sorunları olduğu öğrenilen oğlunun konusu açıldığında gözleri dolan Zeliha Dalgın, "Elimden geleni yaptım. Ama hastalandım. Devlet bana sahip çıktı. Allah razı olsun. Daha öncesinde de İstanbul’da otururken böyle gitmişliği var, ara sıra esiyordu ama eve geri dönüyordu sonunda. Şimdi gelmedi. Oğlum bana sağ olduğunu söylesin, anne ben sağım desin bu bana yeter” dedi. Oğlu kaybolduktan sonra kendini çok yıprattığını belirten yaşlı kadın "Allah’tan devletim var. Beni çaresizliğimden çekip kurtardı. Bana burada çok işi bakıyorlar, sağ olsunlar. Bir de oğlumdan haber alabilirsem daha ne isterim" diye konuştu.
Erzincan 40 yıldır öğrencilere ışık tutan bilge çınarlar ‘Öğretmenler Günü’ öncesinde vali konağında ağırlandılar Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 40 yıldır öğretmenlik mesleğini aşkla sürdüren öğretmenlere, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde valilik konağında kahvaltı düzenledi. Vali Hamza Aydoğdu, Erzincan’da bulunan ve 40 yıldır öğretmenlik mesleğini icra eden 21 öğretmeni tek tek arayarak kahvaltıya davet etti. Kahvaltıda Vali Aydoğdu ile bir araya gelen öğretmenler ince düşüncesinden ötürü Aydoğdu’ya teşekkürlerini ilettiler. Kahvaltıda keyifli anlar yaşanırken ilk defa vali konağını ziyaret ettiklerini belirten öğretmenler, kendilerini özenle ağırlayan Vali Aydoğdu’ya tekrar teşekkürlerini sunarak, “Valimiz öğretmenliğin ne olduğunu meslektaşımız olarak biliyor. Bir öğretmenin nasıl valilik yapacağını da gösteriyor.” şeklinde konuştular. “Valimizin dün yaptığı paylaşımdaki yorumları okuduk. ‘O hangi ilmiş, bende tayini mi isteyeceğim.’ ‘Keşke bizim valimiz olsa.’ gibi yorumlar vardı.” diyen öğretmenler ayrıcalıklı hissetmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler. Kahvaltıda konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal, “40 yılı bir kelimede söylüyoruz ama buradaki öğretmenlerimizin 40 yılını bir dinlesek o yarım asırda ne hikayeler, ne yaşanmışlıklar, ne sıkıntılar vardır. Ben tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.” ifadelerine yer verdi. Öğretmenlere hitap eden Vali Aydoğdu ise “Ben Allah’a şükrediyorum. Dünyaya bir daha gelsem tekrar öğretmen olmak isterdim. O zevki, o lezzeti tatmak isterdim. Valilik öğretmenliğin bir üst seğmendi. Rehberlik, idarecilik, valilik bana göre genişletilmiş bir öğretmenlik. Ben bugün burada sizi ağırlamaktan inanılmaz derece mutluyum. Bir vatan toprağı içerisinde al bayrağın altında, şerefle, onurla hizmet ediyoruz. Bundan daha büyük bir ortak payda olur mu? Biz bu ortak paydayı ne kadar genişletir, güzellikleri ne kadar sirayet ettirirsek gerçekten o kadar başarılı oluruz.” dedi. Kahvaltı sonrası öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çektiren Vali Aydoğdu, çiçek hediye ettiği öğretmenleri daha sonra konaktan uğurladı.
Kayseri Boğazına şeker kaçan genci kurtaran vale o anları anlattı Kayseri’de, boğazına şeker kaçan ve nefessiz kalan genci yaptığı Heimlich manevrası ile kurtaran vale personeli, "Yaptığımız müdahale görünüşte basit gibi olsa da gerçekten hayat kurtarıyor. O yüzden ilk yardım gerçekten çok önemli" dedi. Cumhuriyet Mahallesi’nde sokakta arkadaşlarıyla yürüyen bir gencin boğazına şeker kaçtı. Bir süre sonra nefessiz kalan gence ilk müdahaleyi arkadaşları yaptı. Durumu fark eden, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım AŞ’de vale personeli olarak görev yapan Emre Aysel, gencin yanına gitti. Nefessiz kalan gence Heimlich manevrası yapan Aysel, nefes borusunda kalan şekeri çıkarttı. "İlk yardım çok önemli" Olayı anlatan Aysel, "3 tane genç arkadaştan biri öksürüyordu ve bölgenin girişine yaklaştılar. Önce dikkat etmedim ama sonra boğazına bir şey kaçtığını fark ettim. arkadaşları uğraşıyordu ama sonrasında çaresizliğini hissedince hemen müdahale etmek istedim. Yanlış bir şey yapmamak için önce bilincinin açık olup olmadığını kontrol ettim. Vatandaş kendindeydi. Heimlich manevrasını şirketimizin verdiği ilk yardım eğitimlerinden biliyorum. Onu uyguladım. Vatandaşın soluk borusundaki şeker çıktı ve rahatladı. Burada su ikram ettik. Sonrasında çok teşekkür ettiler ve sarıldılar. Çok duygusallaştım. Yaptığımız müdahale görünüşte basit gibi olsa da gerçekten hayat kurtarıyor. O yüzden ilk yardım gerçekten çok önemli" ifadelerini kullandı.