KÜLTÜR SANAT - 20 Ocak 2025 Pazartesi 09:26

Bu sanatın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanıyor

A
A
A

Tarihi M.Ö 4 binli yıllarına kadar dayanan Kaytan dokumacılık unutulmaya yüz tutmuş el sanatları arasında yerini alsa da, günümüzde düzenlenen kurslar sayesinde yaşatılmaya çalışılıyor.

Kaytan (Çarpana) dokuma, M.Ö 4 bin yıllarında günümüze kadar gelen dokuma tekniği olurken, Anadolu’da çok eski bir gelenek olarak sürdürülüyor. Çarpana dokumalar, diğer dokumalar gibi özellikle turistlerin yoğun olduğu yerlerde ilgi görürken, üretimin eski dokumalarla çok benzerlik göstermemesi ilginin az olmasına neden oluyor. Çarpana genelde, sepet, çuval, heybelerde sap olarak hayvanların koşum takımlarında (süslemede), kadın giysilerinde (baş süslemesinde, çocuk kundağı, beşik v.s) erkek giysilerinde (barutluk, fişek çantası, kılıç askısı v.s) günümüzde ise ev aksesuarlarında, giyim aksesuarlarında kullanılıyor.

Bu sanatın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanıyor

Trabzon’da Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Alacahan’da faaliyet gösteren ‘Kaytan’ dokuma kurslarına gençler de ilgi göstermesi dikkat çekti.

Bu sanatın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanıyor

Ortahisar Halk Eğitim Merkezi Kaytan dokuma usta öğreticisi Aslı Kurnaz, Kaytan dokumanın tarihinin milattan önceye dayandığını belirterek “Kaytan dokuma çok eski yıllara dayanıyor. Tarihi M.Ö 4 binli yıllarına kadar gidiyor. Günümüzde Trabzon’un Şalpazarı, Tonya ve Düzköy’de kaytan dokuma halen devam etmekte. Kaytan, Türkiye’nin birçok yerinde dokunuyor ama yöntemlerimiz farklı olup çıkan sonuç aynıdır ikisi de iptir. Kartlarla dokunan, tezgâhlarda dokunanlar var. Daha önceleri toprağa çakılı dokunurmuş biz de sınıf ortamında tezgâhlarda dokuyoruz. Eskiden yük ipi, sepet bağı, kuşak bağı olarak kullanılıyordu. Şimdi biz bunlarla çanta sapları, bileklikler, kolyeler, küpeler, masa örtüleri kemer gibi bir çok ürünlere uyguladık. Kaytan dokuma unutulmaya yüz tutmuş dokumaların arasında içinde yer alıyor. Kurslarımıza bu yıl bayağı talep var. Aralarında 18 yaşında olan kursiyerler bile var” dedi.

Bu sanatın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanıyor

Kursiyerlerden 18 yaşındaki Ceren Emir, kaytan öğrenmenin kendisi için eğlenceli olduğunu ifade ederek “Yaz mevsiminden beri kursa geliyorum. Benim için eğlenceli güzel” ifadelerini kullanırken, Yıldız Erten ise ” Emekli memurum. Kursa yeni başladım. Kaytan öğrenerek kendimi rahatlatıyorum” diye konuştu.

Bekir Koca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kestanepazarı öğrencilerinden ’beşi bir yerde’ başarı Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneğinin himayesinde eğitimlerini sürdüren öğrenciler, İHL ve Ortaokulları Arası Mesleki Yarışmaları İzmir İl Finalleri’nde toplamda beş birincilik ve iki ikincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Kestanepazarı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Din Öğretimi Bölümü tarafından düzenlenen İmam Hatip Liseleri ve Ortaokulları Arası Mesleki Yarışmalar’da Hafızlık, Hutbe, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Ezan Okuma kategorierinde adeta zafer rüzgârı estirdi. İzmir il finallerinde Kestanepazarı öğrencileri toplamda beş birincilik ve iki ikincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Hafızlık, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Ezan Okuma Yarışma Finalleri, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda; Hutbe Yarışması Finali ise İlahiyat Fakültesi Hacı Fatma Tatari Camisi’nde yoğun katılımla gerçekleşti. Final programlarına Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Dr. İsrafil Kışla, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, çeşitli eğitim ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile öğrenciler, veliler ve halk yoğun ilgi gösterdi. Jüri heyetine DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muammer Erbaş başkanlık etti. Kestanepazarı’nın başarıları Genç Hatipler Minberde Hutbe Okuma Yarışması Birincilik: Mertcan Uysal, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hacı Tülay Çolakoğlu Kur’an Kursu öğrencisi olarak il birincisi oldu. Afyon’daki bölge finallerinde İzmir’i temsil edecek. Genç Muhafızlar Hafızlık Yarışması Birincilik (Ortaokul): Ömer Talha Taşçı, İzmir Anadolu İmam Hatip Ortaokulu ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Birincilik (Lise): Abdullah Said Okuroğlu, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. İkincilik: Ahmet Hac İbrahim, Aliağa Şehit Bahattin Elden Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hacı Tülay Çolakoğlu Kur’an Kursu öğrencisi. Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Birincilik (Ortaokul): Muhammed Altunbağ, İzmir Anadolu İmam Hatip Ortaokulu ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Birincilik (Lise): Melih Tarım, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Merkez Kur’an Kursu öğrencisi. Genç Bilaller Ezan Okuma Yarışması İkincilik: Nurullah Boyraz, İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kestanepazarı Hatay Kur’an Kursu öğrencisi. Başkandan Tebrik Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği Başkanı Cüneyd Dayhan, yarışmalarda başarı gösteren öğrencileri ve emeği geçen Kur’an kursu hocalarını tebrik etti. Dayhan, "Bu gurur hepimizin. Öğrencilerimizin gösterdiği azim ve hocalarımızın fedakârca çalışmaları, bu başarıların temelidir" dedi.
Sakarya Jandarma sorumluluk bölgesinde 3 günde 7 kaza: 1ölü, 8 yaralı Sakarya’da jandarma sorumluluk bölgesinde 3 günde meydana gelen 7 ayrı kazada 1 kişi hayatını kaybederken 8 kişi de yaralandı. Sakarya İl Jandarma Komutanlığı, son 3 günde sorumluluk bölgesinde meydana gelen trafik kazalarının bilançosunu paylaştı. Ekiplerce hazırlanan rapora göre 17-18-19 Ocak tarihleri arasında Sakarya’nın Hendek, Akyazı, Karasu ve Arifiye ilçelerinde 7 ayrı trafik kazası meydana geldi. 17 Ocak tarihinde, Hendek ilçesi Karaçökek Mahallesi’nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrol çıkan araç, bariyerlere çarptı, meydana gelen kazada 2 kişi yaralandı. 18 Ocak tarihinde, Akyazı ilçesi Osmanbey Mahallesi’nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrol çıkan araç, bariyerlere çarptı, meydana gelen kazada 1 kişi yaralandı. Yine aynı tarihte Karasu ilçesi Subatağı Mahallesi’nde iki aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada 1 kişi yaralanırken Anadolu Otoyolu Arifiye geçişinde otoyolda yaya olarak bulunan bir kişi, otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybetti. 19 Ocak tarihinde, Arifiye ilçesi Türkçaybaşı Mahallesi’nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrolden çıkan otomobil devrildi, 1 kişi yaralandı. Yine aynı tarihte Akyazı ilçesi Topağaç Mahallesi’nde iki aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada 2 kişi yaralanırken aynı ilçede ve mahallede iki aracın çarpışması neticesinde 1 kişi yaralandı. Sürücü ve kural ihlalleri sebebiyle meydana gelen kazalarda toplam 1 kişi hayatını kaybederken 8 kişide yaralandı.
Eskişehir Bilinçli bir Tepebaşı’nın inşası için sürdürülen çalışmalar Tepebaşı Belediyesi, muhtemel doğal afet konusunda ilçede yaşayan vatandaşlara yönelik düzenlediği eğitimlerle bu konularda bilinçli bir Tepebaşı’nın inşası için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Tepebaşı Belediyesi, gerek çevre gerek sürdürülebilirlik gerekse de muhtemel doğal afetler anında nasıl hareket edileceği konusunda vatandaşlarını bilgilendirmeye yönelik hayata geçirdiği projelerle Türkiye’ye örnek oluyor. Tepebaşı Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğüne bağlı Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) Ekibi, “Afet Farkındalık Eğitimi” sertifika programına başladı. Pilot bölge olarak seçilen Hacı Seyit ve Işıklar Mahallesi sakinlerine yönelik “Afet Farkındalık Eğitimi” verdi. Eğitimin ardından Tepebaşı Belediyesi Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda sertifika töreni düzenlendi. Sertifika törenine Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, Hacı Seyit Mahalle Muhtarı Didem Erçakar, Işıklar Mahalle Muhtarı Ramize Nurgül Laçin ve mahalle sakinleri katıldı. Burada bir konuşma yapan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Mahallelerimizde kriz anında toplumu sürükleyebilecek, liderlik edecek mahallesi hakkında bilinçli vatandaşlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Muhtemel bir afet anında profesyonel ekipler ve ilgili kurumlar olay yerine gelene kadar mahallesi hakkında eğitim almış vatandaşlarımız, altın saatler olarak adlandırılan o ilk dakikalarda birçok vatandaşımızın hayatta kalmasını sağlayabilir. Kentlilik bilinci çok önemli, mahallesine hakim, çadır alanlarını, toplanma yerlerini bilen, ilk yardım malzemelerini kullanabilen bu duyarlı vatandaşlarımız sayesinde muhtemel bir afet anında yaralarımızın daha hızlı sarılacağına inanıyorum. Hedefimiz her mahallede en az 30 vatandaşımıza bu eğitimleri vermek. Böylelikle merkez mahallelerimizde en az bin 500 kişilik bir afet gönüllüsü ekibi ile daha dirençli bir Tepebaşı’nı inşa edeceğiz” dedi. Sertifika programı, katılımcılara belgelerinin verilmesi ve toplu fotoğraf çekinilmesinin ardından sona erdi.
Eskişehir Sömestir tatiline çıkan çocuklar uyku düzensizliği nedeniyle tehlike altında Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, sömestri tatiline çıkan okul dönemindeki çocukların uyku düzeninin bozulmaması için dikkat edilmesi gereken noktaları işaret ederek, “Çocuklarda sıkça görülen uyku sorunları geç yatma ve değişen uyku saatleridir” dedi. Okullardaki karne heyecanıyla birlikte yaklaşık 20 milyon öğrenci için sömestri tatili başladı. Haftanın 5 günü aynı düzende yaşayan okul çağındaki çocuklar, 2 hafta sürecek olan tatilde uyku ve günlük yaşantı düzenlerini değiştirmiş olacak. Özellikle uyku düzeninde yaşanacak değişikliklerin olumsuzlukları beraberinde getirebileceğini belirten uzmanlar, aileleri uyarıyor. Sömestri tatilinde öğrencilerde oluşabilecek uyku düzensizliğinin fiziksel ve zihinsel sağlık açısından tehlike oluşturduğunu belirten Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, “Yeterli uyku alamayan çocuklarda, dikkat eksikliği, hiperaktivite, öfke sorunları ve ruh hali değişiklikleri gibi davranışsal sorunlar ortaya çıkabilir” dedi. “Çocuklarda sıkça görülen uyku sorunları geç yatma ve değişen uyku saatleridir” Okul çağındaki çocukların sömestri tatilinde uyku düzeninin bozulmasıyla bazı sorunların da ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Vural Fidan, “Sömestri tatili, çocuklarda uyku düzenini etkileyen bir dönemdir. Tatil döneminde çocuklar, normal günlük rutinlerinden uzaklaşabilir ve bu da uyku düzenlerini olumsuz etkileyebilir. Tatil seyahatleri, konaklama değişiklikleri, aile ziyaretleri gibi etkenler çocuklarda uyku sorunlarına neden olabilir. Bu dönemde çocuklarda sıkça görülen uyku sorunları geç yatma ve değişen uyku saatleridir. Uyku sorunları, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıkları üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Yeterli uyku alamayan çocuklarda, dikkat eksikliği, hiperaktivite, öfke sorunları ve ruh hali değişiklikleri gibi davranışsal sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca uyku eksikliği, çocuklarda obezite riskini artırabilir, büyüme hormonunun salgılanmasını etkileyebilir ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir” dedi. “Uyku sürelerinin sağlanması çocukların gelişimi ve sağlığı için önemlidir” Yaş gruplarına göre uyku sürelerinin değişkenlik gösterdiğini söyleyen Fidan, “Çocuklar için uygun olan uyku süreleri, yaşlarına ve gelişim dönemlerine göre değişiklik gösterir. 3-5 yaş arası çocukların günde 10-13 saat uyuması önerilirken, 6-13 yaş arasındaki çocukların 9-11 saat uyuması gerekmektedir. Ergenlik döneminde ise 8-10 saatlik bir uyku süresi uygun görülmektedir. Bu uyku sürelerinin sağlanması çocukların gelişimi ve sağlığı için önemlidir” dedi. “Beslenme ve egzersizin uyku üzerindeki etkisi de oldukça önemlidir” Uyku düzeninin sağlanması ve olumsuzluklardan korunmak için dikkat edilmesi gereken hususların olduğunu belirten Eskişehir Şehir Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Bölümü Uzmanı ve Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Vural Fidan, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklarda uyku sorunlarının çözümü için birkaç farklı yöntem bulunmaktadır. Uyku alışkanlıklarının geliştirilmesi, düzenli bir uyku programı oluşturmak ve her gece aynı saatte yatırmak, çocukların uyku düzenini düzene sokmada faydalı olabilir. Beslenme ve egzersizin uyku üzerindeki etkisi de oldukça önemlidir. Özellikle akşam saatlerinde ağır yemeklerden kaçınılması, kafein ve şekerli içeceklerin tüketiminin azaltılması, hafif egzersizlerin yapılması uyku kalitesini artırabilir. Ayrıca teknolojinin uyku üzerindeki negatif etkileri göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle uyku öncesi teknolojik cihazların kullanımının sınırlanması, uyku odasının sakin ve karanlık bir ortama dönüştürülmesi gerekmektedir.”