POLİTİKA - 09 Eylül 2025 Salı 20:09

Bakan Kurum: "Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle hep birlikte Türkiye olacağız"

A
A
A
Bakan Kurum: "Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle hep birlikte Türkiye olacağız"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, büyük ve güçlü Türkiye yoluna takoz koymak isteyenlerin emellerini milletin boşa çıkardığını belirterek, "Şundan şüpheniz olmasın Türkiye düşmanlarını bir kez daha hep birlikte hüsrana uğratacağız. Heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. Bu topraklarda kaos mühendisliğine soyunanların kirli planlarını bundan önce olduğu gibi tarihin çöplüğüne hep beraber atacağız. Merkezinde kardeşliğin, huzurun, refahın, kalkınmanın olduğu günlerin kapılarını sonuna kadar açmak suretiyle kovalayacağız. İşte bu güzel gelecek için bir olacağız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle hep birlikte Türkiye olacağız" dedi.

Bir dizi ziyaret ve inceleme işin Trabzon'a gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı tarafından düzenlenen STK buluşmasına katıldı. Trabzon'da bir otelde düzenlenen buluşmasa konuşan Bakan Kurum, deprem bölgesinde yılsonuna kadar evine girmeyen kimseyi bırakmayacaklarını kaydederek, "Geçtiğimiz hafta Malatya'mızdaydık. Orada, deprem bölgesindeki çalışmalarımızda çok büyük bir eşiği geçtiğimiz, çok özel bir gün yaşadık. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle 300 bininci yuvamızın anahtarlarını vatandaşlarımıza teslim ettik. İşte bizim davamızın manasını anlatacak en önemli olay budur en önemli cümle ise şudur. Geldik, gördük, başladık, tamamladık ve alnımızın akıyla teslim ettik. Şükürler olsun oturdukları yerden siyaset üreterek milleti kandıracaklarını zanneden sahada tek bir çivi dahi çakmadığı halde her şeye bir kulp takanlardan olmadık. Çok bekledik ama şunu bir türlü anlayamadılar. İnsanlar, bir acının içinden geçerken, sizin nasihatinizi değil orada refakatinizi isterler. Sizin sözünüzü değil, sizin emeğinizi, alın terinizi isterler. Biz milletimizi çok iyi anladık ve söz verdik eserlerimizi ürettik. Hamdolsun söz üstüne söz, laf üstüne laf dizmedik. Zorluklar yaşamadık mı? Elbette yaşadık. Ama ne zaman yol zorlaşsa, kalbimize danıştık, vicdanımıza danıştık ve emin olun gece gündüz demeden çalıştık. Hizmet üstüne hizmet, eser üstüne eser yaptık. Şükürler olsun ki milletimize mahcup olmadık. Şimdi dua ediyorlar ya bizim en büyük kazancımız bu. Alnımızın akıyla söz verdiğimiz yuvaları teslim ettik. Şimdi buradan yine söz veriyoruz. İnşallah deprem bölgesinde yılsonuna kadar evine girmeyen kimseyi bırakmayacağız, yuvasına kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayana kadar gece gündüz koşturmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Tarih, insanlığın en büyük utancına tanıklık ediyor"

Gazze'deki soykırımın dünyanın gözleri önünde sürdüğünü söyleyen Bakan Kurum, "AK Partimiz sadece yeni yuvaların, muhteşem eserlerin, milli kalkınmanın değil aynı zamanda demokrasinin ve küresel adaletin de temsilcisidir. Neredeyse çeyrek asırdır çözülmez denilen nice sorunları çözen bir partiyiz. Mazeret siyasetiyle laf üretmeyen, tüm sorunların üzerine cesaretle giden, sorunun değil çözümün adresi olan bir hareketiz. Sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, küresel arenada da hakkın sesini en güçlü şekilde yükselten bir davanın neferleriyiz. İşte kanayan yaramız Gazze. Tarih, insanlığın en büyük utancına tanıklık ediyor. Gazze'deki soykırım halen dünyanın gözleri önünde sürüyor. Bu zulme en büyük isyan işte bu onurlu teşkilattan Cumhur İttifakından yükseliyor. Hamdolsun davamız dün olduğu gibi bugün de, devletin mazluma uzanan eli, haksızlık karşısında dimdik duran kalesi, zulme karşı yükselen gür sesi olmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Türkiye düşmanlarını bir kez daha hep birlikte hüsrana uğratacağız"

"Bu topraklarda kaos mühendisliğine soyunanların kirli planlarını bundan önce olduğu gibi tarihin çöplüğüne hep beraber atacağız" diyen Bakan Kurum, "Bugün dünyada sadece insani krizler yaşanmıyor. Ortadoğu ateş çemberiyken, bölgesel ve küresel çatışmalar hız kesmeden büyüyor. Enerji yollarından ticaret koridorlarına kadar hemen hemen her alanda bir mücadele yaşanıyor ve yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Hiç şüphesiz böylesine kaotik bir ortamda büyük ve güçlü Türkiye'nin teminatı hepimizin birlik ve beraberliğidir. Tabi müzmin Türkiye düşmanları, dışarıdaki bunca kaosa rağmen Türk milletinin birlik ve beraberliğinden rahatsız ve tedirginler. Olmaya da devam etsinler. Hamdolsun milletimiz bu konuda da AK Parti'mize, Cumhur İttifakımıza ve Recep Tayyip Erdoğan'a güveniyor. Büyük ve güçlü Türkiye yoluna takoz koymak isteyenlerin emellerini milletimiz boşa çıkarıyor. Şundan şüpheniz olmasın Türkiye düşmanlarını bir kez daha hep birlikte hüsrana uğratacağız. Heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. Bu topraklarda kaos mühendisliğine soyunanların kirli planlarını bundan önce olduğu gibi tarihin çöplüğüne hep beraber atacağız. Merkezinde kardeşliğin, huzurun, refahın, kalkınmanın olduğu günlerin kapılarını sonuna kadar açmak suretiyle kovalayacağız. İşte bu güzel gelecek için bir olacağız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle hep birlikte Türkiye olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, kardeşçe bugüne kadar olduğu gibi omuz omuza vererek Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ozan Köse - Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Siverek’te yürek burkan protesto: Eşimin acısı son olsun, bu yolu kaldırın! Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, sık sık ölümle sonuçlanan trafik kazalarıyla gündeme gelen şehir içi çevre yolunun, ilçe dışına taşınması talebiyle protesto eylemi düzenlendi. Geçtiğimiz gün aynı yolda eşini kaybeden ve taziyesini yarıda bırakıp eyleme katılan Ömer Gül’ün feryadı yürekleri dağladı: "Bu yol buradan kalksın, başka çocuklar yetim kalmasın!" İlçenin Şirinkuyu ışıklarında Siverek Kent Konseyi öncülüğünde toplanan siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, artan trafik kazalarına ve can kayıplarına tepki gösterdi. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Siverek Kent Konseyi Başkanı Adnan Uğur Tamses, "Siverek’in içinden geçen Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun şehir dışına çıkarılması gerektiğini" vurguladı. "Geçici Önlemler Yetersiz Kalıyor, Artık Ertelenemez" Tamses, açıklamasında, "Geçmişte şehir dışında planlanan bu yol, Siverek’in hızlı ve plansız büyümesi nedeniyle bugün yerleşim alanlarının tam ortasında kalmıştır. Bu durum, ağır tonajlı araçların şehir içi trafikle iç içe seyretmesine, özellikle yayalar, öğrenciler ve bölge sakinleri için ciddi bir can güvenliği tehdidi oluşturmasına neden olmaktadır. Alınan geçici önlemler ve uyarı levhaları, sorunun köklü çözümü için yeterli olmamaktadır. Bu sorun artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir" dedi. Basın açıklamasında yetkililere 4 maddelik acil çağrı yapıldı. Bu maddeler," Mevcut çevre yolunun ivedilikle şehir dışına alınması. Yeni çevre yolunun uzun vadeli şehir planlamasına uygun şekilde projelendirilmesi. Mevcut yol üzerinde, çözüm sağlanana kadar acil ve etkili trafik güvenliği önlemlerinin artırılması ve yetkili kurumların, yerel dinamikleri ve halkın taleplerini dikkate alarak süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi. Tamses, bu çağrının tamamen insani ve vicdani bir talep olduğunu belirterek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Eşini Kaybeden Ömer Gül: "Benim Acım Son Olsun, Bu İhmalkârlıktır" Basın açıklamasına, geçtiğimiz gün aynı yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında 15 günlük bebeğinin annesi olan eşi Canan Erçek Gül’ü kaybeden Ömer Gül de katıldı. Taziyesini yarıda bırakarak eyleme destek veren acılı eş, şunları söyledi: "Dün bu yolda, karşıya geçerken eşimi kaybettim. Yeni ölümlerin yaşanmaması için taziyemi yarıda bırakıp bu eyleme katıldım. İnşallah benim acım son olur, bu yolda ki ölümler benim acımla son bulsun. Şehir içinden 170 kilometre ile arabalar gidiyor, benim eşime de çarpan sürücü 170 kilometreyle hızla gidiyordu. Bu ihmalkârlıktır. Eşim 3 çocuğu yetim bıraktı, biri henüz 15 günlük. Bunun vebali kime? Ben bunun peşinde değilim, yalnızca bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum, rica ediyorum bu benim acım son olsun, hiç kimsenin bir daha böyle bir acı yaşamasını istemiyorum. Rica ediyorum yetkililer kimse bu yolu buradan kaldırsınlar, başka çocuklar yetim kalmasın." Ömer Gül’ün feryadı, eyleme katılan vatandaşları derinden etkiledi. Basın açıklamasının ardından vatandaşlar 5 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra, olaysız dağıldı.
Ankara Başkent’te çağırdıkları ’Martı Tag’ sürücüsü Özcan’ı darp eden 4 taksici hakkında karar açıklandı Ankara’da ’Martı Tag’ uygulaması üzerinden çağırdıkları araç sürücüsü Alper Özcan’ı darbettikleri gerekçesiyle yargılanan 4 sanık taksi şoförü hakkında karar açıklandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Abdurrahman Akbaş, Umut Can Kurtoğlu, Ömer Berkan Altunbaş ile taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık Murat Akbaş ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı bu celse karar vereceklerini bildirerek, Abdurrahman Akbaş’a söz verdi. Akbaş savunmasında, "Arabanın anahtarını almaya çalışmadım. Bize vurmasın diye elinden tutmaya çalıştım. Biz de taksiciyiz yağma söz konusu olamaz. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Söz alan diğer sanıklar Umut Can Kurtoğlu ile Ömer Berkan Altunbaş da mahkeme heyetinden beraatlerini talep etti. Avukat ve sanık beyanlarının ardından mahkeme kararını açıkladı. Sanıklardan Abdurrahman Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıl 4 ay ve ‘Tehdit’ suçundan 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Ömer Berkan Altunbaş hakkında, ‘Nitelikli yağma’ suçundan beraat kararı verirken, ‘Kasten yaralama’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti. Sanık hakkında, ‘Tehdit’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Sanık Murat Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 10 yıl 10 ay hapis cezası alırken, diğer sanık Umut Can Kurtoğlu ise tüm suçlamalardan beraat etti.
Muğla YÖK 2025 raporu açıklandı: MSKÜ 4 alanda öne çıktı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), YÖK’ün 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda 4 kategoride ilk 20’de yer almayı başardı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, Türkiye’deki 201 üniversitenin 67 farklı gösterge doğrultusunda değerlendirildiği "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" kamuoyu ile paylaşıldı. Eğitim-öğretimden sürdürülebilirliğe, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar geniş bir perspektifte hazırlanan raporda, MSKÜ, "Eğitim-Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslarasılaşma" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" alanlarında çalışmalarındaki verilerle Türkiye’nin önde gelen Üniversiteleri arasında yerini aldı. Aktif öğrenci toplulukları ile sosyal Üniversite MSKÜ, öğrencilerin sadece akademik değil sosyal gelişimlerine de verdiği önemi sıralamadaki yeriyle kanıtladı. Rapordaki "Öğrenci Topluluğu Sayısı" göstergesine göre MSKÜ, bünyesindeki 218 öğrenci topluluğu ile devlet ve vakıf üniversiteleri arasında Türkiye genelinde 7. sırada yer aldı. Sanattan spora, bilimden kültüre kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren toplulukları, kampüsün yaşayan bir ekosisteme sahip olduğunu tescilledi. Bilimsel araştırmaların desteklenmesi Araştırma kültürünü teşvik eden Üniversitemiz, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları (BİDEB) kapsamında sağlanan desteklerde de üst sıralarda yer aldı. Rapora göre MSKÜ, toplam 330 BİDEB desteği (burs ve proje) ile Türkiye’nin en çok destek alan üniversiteler arasında 18. sırada yer aldı. Bu veri, öğrencilerin ve araştırmacıların proje üretme kapasitesinin ve bilimsel yetkinliğinin yüksekliğini gözler önüne serdi. Uluslararasılaşma: Akademik hareketliliğin desteklenmesi Uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MSKÜ, akademik kadrosunun küresel deneyimini artırmada önemli bir başarı elde etti. "Değişim Programları Kapsamında Giden Öğretim Elemanı Sayısı" göstergesinde 15. sırada yer alan Üniversitemiz, akademisyenlerinin yurt dışı tecrübesini artırarak evrensel bilim standartlarını kampüse taşımaya devam ediyor. Engelleri Kaldıran Kampüs: Güçlü erişilebilirlik envanteri Son olarak, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden MSKÜ, raporda yer alan Erişilebilirlik Envanteri Sayısında 200’ün üzerinde envanter kaydıyla Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında 11. sırada yer aldı.