EKONOMİ - 05 Aralık 2024 Perşembe 09:30

Avına kota getirildiği için bu yıl fiyatı çok pahalı olacağı endişe edilen hamside korkulan olmadı

A
A
A
Avına kota getirildiği için bu yıl fiyatı çok pahalı olacağı endişe edilen hamside korkulan olmadı

TRABZON (İHA) – Avına 1 Eylül’de başlayan balık av sezonu öncesinde 400 bin tonluk kota getirilen ve bu nedenle fiyatının çok pahalı olacağı iddia edilen hamsi fiyatında şuana kadar korkulan olmazken, avının düşük kalması nedeniyle de kotanın doldurulamayacağı belirtildi.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğu Karadeniz Balıkçı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Mutlu, bu sezon palamutta yaşanan bereketli avın henüz hamsi avında yaşanmadığını hatırlattı. Belirlenen 400 bin tonluk kotanın bu gidişle dolacak gibi görünmediğini belirten Mutlu, “Bu yıl tekne sayısına göre kota uygulaması var. Trabzon’da 12 metrenin üzerinde 40-50 arasında teknemiz var. Asıl hamsi avcılığını teşkil eden 20 ila 50 metre arasındaki tekneler. Bu sene avcılık, palamut ile başladı. Bizim bölgemizde palamut avı biraz daha verimli devam etti, şu an bitti gibi. Küçük çapta palamut avcılığı küçük çapta balıkçılar tarafından yapılıyor ama çok kayda değer bir avcılık yok. Geçen yıllara göre, özellikle sargan balığında azalma vardı ancak bu sezon sargan daha çok var. Mezgitin boyunda büyüklük var. İstavrit geçmiş yıllara bakıldığında gerçekten irilik anlamında sevindirici. İnşallah böyle devam eder hem balıkçı açısından hem de tüketici açısından verimli olur diye düşünüyoruz" dedi.


"Hamsi kotası 400 bin ton civarında idi ancak henüz 20-30 bin civarında avına devam ediyoruz" diyen Mutlu "Hamsinin bir kısmı ince boyutta olduğu için verimli bir avcılık yok. Balıkhaneye genelde 200-300 kasa hamsi geliyor. Bu balıkçıyı kurtaracak mı? Zor. Bu balıkçı açısından da vatandaş açısından da zor. Çünkü balıktaki arz talep meselesinden sonra ister istemez fiyat istikrarı oluyor. Biz hamsinin bol ve ucuz olmasını isteriz.


Ama maalesef şu anda hamsi avında bir düşüş var. Çok tonajlı hamsiler yok maalesef. Bu da kotayı doldurmayacağız gibi görünüyor. Hamsi artık eskisi gibi değil bütün Avrupa ülkelerinden tutun da Amerika’ya gönderiliyor. İhracatı da sevindirici bir haber. İnşallah bol olur ve yurt dışına da gönderilir. Ülkemize döviz girdisi kazandırmış oluruz” diye konuştu.


Öte yandan Trabzon’da kayıtlı balıkçı teknesi sayısı binin üzerine yükselirken, bu tekneler genellikle hamsi, palamut, istavrit, mezgit gibi türleri avlıyor. En fazla avlanan balık türleri arasında 18 milyon tonun üzerinde hamsi ilk sırayı alırken, en az ise bin 350 rakamıyla zargana aldı.


Trabzon’da 2024 yılı verilere göre, 18 milyon 400 bin kilogram hamsi, 4 milyon 700 bin kilogram palamut, 352 bin 900 kilogram istavrit, 174 bin 100 kilogram mezgit, 47 bin 100 kilogram barbun, 13 bin 870 kilogram kefal, 9 bin 580 kilogram levrek, 8 bin 300 kilogram tirsi, 6 bin kilogram lüfer, 4 bin 300 kilogram kalkan ve bin 350 kilogram da zargana avlandı.


2024-2025 yılı avcılık sezonu için hamsi avcılığına getirilen ülke kotası 400 bin ton ve bu çerçevede Trabzon’da 40 balıkçı gemisine hamsi avcılığı izin belgesi düzenlendi. Trabzon’da 36 adet 12 metre üzeri gırgır gemisine getirilen kota rakamı ise 50 ton bin olurken, 4 adet 12 metre üzeri trol gemisi için kota rakamı bin 170 ton olarak belirlendi.



Avına kota getirildiği için bu yıl fiyatı çok pahalı olacağı endişe edilen hamside korkulan olmadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Seydikemer’de yüksek kesimler beyaza büründü Seydikemer’in yüksek kesimlerinde uzun süren kuraklık sonrası yağan kar, yaylaları beyaza bürüdü. Kar yağdığını duyan vatandaşlar yaylalara çıkarak, hem karın keyfini çıkardı, hem de bereket için şükretti. Seydikemer ilçesinde gece boyunca etkili olan kar yağışı, bölgeyi beyaza bürüdü. Fethiye-Antalya karayolunun 1300 rakımlı Karabel mevkii ve çevresindeki yayla köyleri, sabah saatlerinde yaklaşık 20 santimetreyi bulan kar örtüsüyle karşılaştı. İlçenin Karabel Mevkii başta olmak üzere yayla mahallelerinde yolların kapanma riskine karşı ekipler yoğun bir şekilde yol temizleme çalışmalarını sürdürdü. Kar yağışını hasretle bekleyen bölge halkı, bu durumu sevinçle karşıladı. Kuraklık tehdidi nedeniyle uzun süredir endişe yaşayan vatandaşlar, yağışların bereket getirmesi temennisinde bulundu. Kar haberi, çevre ilçelerden de vatandaşları Karabel mevkiine çekti. Fethiye ve Seydikemer’den gelen birçok aile, kar oynayıp keyifli vakit geçirdi. Meteoroloji ekipleri, kar yağışının aralıklarla devam edeceğini bildirdi. Kar yağışını değerlendiren Salih Bülbül, “Çok güzel olmuş, ben Bekçiler’den geliyorum. Orada 15-20 santimetre kar yağmış. Hatta sular bile gözükmeye başlamış. Bu durum gerçekten güzel çünkü uzun süredir böyle bir yağışa ihtiyaç vardı. Uzun zamandır kuraklık yaşanıyordu, millet artık ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Elbette kuraklık bir sorun, yağmurun hiç yağmaması başka bir sorun. Ancak Cenab-ı Hak ne verirse ona razı olmalıyız” ifadelerini kullandı. “Çok heyecanlı ve mutluyuz” Çocuğu ile beraber kar oynamaya gelen Ramazan Buhuroğlu ise "Karın yağdığını duyunca hemen geldik. Amacımız biraz kar oynamak, çocuğu gezdirmek ve ona bu güzel deneyimi yaşatmaktı. Zaten o da ilk defa kar görüyor, bu yüzden çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi. “Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” Elif Kanyılmaz, kar yağışını bereket olarak gördüğünü belirterek, “Kar yağınca çok sevindik. Allah’ım çokça versin. Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” şeklinde konuştu. Erdinç Eryılmaz isimli vatandaş, “Uzun bir aradan sonra her yeri bembeyaz görmek çok güzel bir duygu. Allah devamını getirir inşallah,” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Manisa Manisa jandarması cinayeti engelledi Diyarbakır’da 2011 yılında iki aile arasında çıkan husumet sonrası hasımlarının Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde olduğunu öğrenen şahsın Diyarbakır’dan Manisa’ya geldiğini ve aileyi araştırdığını tespit eden jandarma ekipleri, şahsı ruhsatsız tabanca ile yakaladı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2011 yılında iki aile arasında 2 kişinin öldüğü, 5 kişinin ise yaralandığı olaylar sonrası başlayan husumet Manisa’ya taşındı. Olaya karışan ailelerden birinin yaşanan husumet nedeniyle 2013 yılında Manisa’nın Saruhanlı ilçesine taşındı. Olayların ardından 12 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Saruhanlı’daki aileden M.H. isimli şahıs 30 Kasım 2024 tarihinde, yine aynı cezayı alan aynı aileden M.Ç.H. ise 5 Aralık 2024 günü Jandarma Suç Araştırma Timleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. Hasım aile fertlerinin yakalandığını öğrenen M.L.Ö. isimli şahıs ise 22 Aralık 2024 günü Diyarbakır‘dan Manisa’ya gelerek kan davalısı olduğu ailenin adreslerini araştırmaya başladı. Konu hakkında bilgi sahibi olan Saruhanlı İlçe Jandarma Komutanlığı, Manisa JASAT’ın da desteği ile M.L.Ö. isimli şahsı 24 Aralık 2024 günü üzerinde ruhsatsız tabanca ile şapkalı ve yüzü maskeli şekilde bir aracın içinde yakalandı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından M.L.Ö. isimli şahıs, Saruhanlı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Manisa T-Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak asgari ücret komisyonuna katılmayacağız” Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin belirlenmesinin ardından konfederasyon genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Atalay, 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücretin kabul edilebilir olmadığını savunarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmama kararı aldıklarını açıkladı. Hükümet ve işverenin birlikte belirlediği 2025 yılı asgari ücretine ilişkin görüşmelerde örgütsüz işçiler adına masada olduklarını hatırlatan Atalay, “Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz. İkramiye olur, yol olur, yemek parası olur. Olmadığı yerde ise bunların hiçbiri olmaz. Ülkemizde 8 milyon asgari ücretli var. Son 5 yıldır özellikle asgari ücret geçim ücreti oldu. O yüzden bu masada asgari ücretliler olsun dedik. Hiç müdahale etmeden arkadaşlarımız masada oldu. Geçen hafta bir toplantı yaptık, taleplerini kamuoyuna açıkladık. Arkadaşlarımız ’29 bin 583 lira istiyoruz’ dedi. Üç toplantı oldu, üç toplantıda da taraflar bizim önümüze bir rakam getirmedi. Talebimiz neydi? Anayasa’da yer alan geçim şartlarına öncelikle uyulmasını, asgari ücret belirlenirken bilimsel kalıpların esas alınmasını, pazarlık konusu yapılmamasını ifade ettik. Asgari ücret teşviki sendikalı olan yerlere verilmeli dedik” açıklamasında bulundu. “Toplantıya katılmama kararı aldık, rakamdan haberimiz yok” Atalay, 24 Aralık’ta gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu dördüncü toplantısının kendilerine son dakikada haber verildiğini söyleyerek, “Dün aradılar, toplantıdan bir saat öncesinde arkadaşlarımızın biri Gerede’de, diğeri başka yerde. Böyle apar topar olmaz dedik. Biz de yönetim kurulumuzu topladık. Daha sonra katılmama kararı aldık. Rakamdan haberimiz yok, bilgimiz yok, o yüzden burada olmamızın da bir anlamı yok. 15 kişi katılıyoruz toplantıya ancak işveren ve hükümet birlikte oluyor istediği kararı çıkarıyor. 50 yıldır bu komisyon yapılıyor. 6 kere oy birliği ile karar alındı. 22 kere biz bu toplantıya katılmadık” dedi. “Sendikaları ve işçiyi yıpratmanın anlamı yok” Asgari ücret tespiti sürecinde TÜRK-İŞ’e yönelik eleştirilerin olduğunu da dile getiren Atalay, “Belli okumuş arkadaşlar yazıyor; 29 bin 583 lirayı belli ettiniz, neden gittiniz diyor. Biz oraya gitmedik, katılmadık. Engin Bingöl diye bir tır şoförü beni arıyor toplantıya katılmadan önce. ‘Sizi duruşunuzdan dolayı tebrik ediyorum’ diyor. Bu tır şoförü asgari ücretin nasıl belirlendiğini biliyor da sosyal medyada TÜRK-İŞ kabul etti diyenler, okumuş adamlar neler diyor. Sendikacıları, işçileri hırpalamanın, yıpratmanın bir anlamı yok. Biz bu konuları Türkiye’nin bütün vilayetlerinde anlattık. Sendikacılar yasama, yürütme, yargı değil. Şu anda asgari ücretlilerin yüzde 99’u bizim üyemiz değil. Ama komşumuz, arkadaşımız. Bunların ücretini nasıl artırırız diye düşünüyoruz. 29 bin 583 lira olması gerektiğini kapı kapı anlattık” diye konuştu. “Ülke büyüyorsa asgari ücretli de büyümeli” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin iyiye gittiğine yönelik sözlerini hatırlatan Atalay, “Vergi ile ilgili, staj ile ilgili, taşeron ile ilgili bir yanıt bekliyoruz. Sayın Şimşek ‘Ülke iyiye gidiyor, ülke büyüyor, finans kuruluşları Türkiye’yi övüyor’ dedi. Bu ülke büyüyorsa asgari ücretlinin de ekonomik durumdan büyümesi gerekiyor. Kamu işçisinin de, emeklinin büyümesi gerekiyor. ‘Enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyorlar. Bu zammı kabul etmek mümkün değil. Biz zordayız, geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’nun artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmama kararı aldığını dile getirerek, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Adil olmayan bir komisyonda 50 yıl durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi.