SPOR - 29 Ocak 2024 Pazartesi 23:01

Abdullah Avcı: "Taraftarlarımızın desteği ile bu süreci atlatacağız"

A
A
A
Abdullah Avcı: "Taraftarlarımızın desteği ile bu süreci atlatacağız"

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını belirterek taraftarlarımızın desteği ile bu süreci atlatacaklarına inandığını söyledi.


Trendyol Süper Lig’in 23. haftasında sahasında Kasımpaşa’ya 3-2 mağlup olan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, son 3 maçı kaybettiklerini belirterek, "Oyunun ilk yarısında 2-0 ve 3-0’a getirebilirdik. 1-0 içeri girdik. İçerde de oyunun bazı bölümlerini güzel bir şekilde gösterdik. Bence yediğimiz ilk gol taç, taca çıkmıştı. Yan hakem görmedi. Ama onun devamında 4 kişi arasından gol yememiz gerekiyordu. Sonrasındaki penaltı verilebilirdi de, verilmeyebilirdi de. 2-1’den sonra oyun disiplininden kopmamamız gerekiyordu. Vazgeçmeden hareket etmemiz gerekiyordu. Oyun disiplinine sadık kalıp devam etmemiz gerekiyordu. 3 maç kaybettik. Bu bir geçiş dönemi. Geçiş dönemleri sıkıntılı ve sancılı olur. Bu haftaya kadar puan ortalaması olarak çok yüksekte gelmiştik. 1 ay önce 13 tane oyuncunun şuan itibarıyla 11’de oynayan 8 oyuncunun bizimle olmaması. Bu geçiş döneminde bazı inişlerin ve çıkışların olacağını gösteriyordu. 1 haftada biz bunu yaşamış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.


Kağıt üzerinde baktıklarında halen 3. sırada olduklarını belirten Avcı, "Maçın devre arasında maç 3-1’e gelecek deseniz gülersiniz. Ama ne yazık ki bu oyun böyle bir oyun biz bunu 1. haftada 3 defa yaşadık. Taraftarımızdan özür diliyoruz. Böyle süreçleri Türk futbolunda her takım yaşadı. Trabzonspor’da yaşadı. Geçiş dönemleri destek ve organizasyonla ayağa kalkabilecek. Vazgeçmeyeceksin, vazgeçersen kaybedersin. Ayağa kalkacak bir durum oluşturmak için taraftarımızın desteğine son derece ihtiyacımız var. Üzgünümüz rakibi tebrik ediyoruz. Bu şartlarda bu süreci biraz daha iyi geçebilirdik ama özür diliyoruz. Destek istiyoruz. Bu süreci hep beraber atlatacağız. Giden oyuncuların dönmesini beklemeye ihtiyacımız var" dedi


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İşçi konfederasyonlarından TBMM’de ortak açıklama TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ genel başkanları ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Vedat Bilgin ile TBMM’de görüştükten sonra ortak basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ, DİSK, HAK-İŞ genel başkanları TBMM’de, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Vedat Bilgin ile görüştü. Görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenlendi. Sağlık ve Çalışma Komisyonu olarak toplumun her kesiminden sorunlarla ilgili gelen talepleri değerlendirip bunların yasalaşması, sorunların çözülmesi konusunda çeşitli girişimlerde bulunduklarını ve adımlar attıklarını ifade eden Bilgin, “Bugün Türkiye içinde bulunduğu zor bir dönemden geçiyor. Ekonomide istikrarı sağlamak, enflasyonla mücadeleyi gerçekleştirmek için uygulanan bir program var. Ülkemizin uluslararası sistemle karşı karşıya bulunduğu sorunlar var. Fakat bütün bunları çözerken, bunlarla ilgili çözümler ortaya koyarken emeği çalışanları asla ihmal etmememiz gerektiğinin bilincindeyiz. Demokrasi, emeğin örgütlendiği, emeğin çalışma hukuklu çerçevesi içerisinde haklarının alındığı bir rejimdir. Ekonomik politikalar da sosyal politikalarla birlikte yürütüldüğü zaman başarılı olur. Toplumsal bakımdan kabul görür. Bu bakımdan ben ekonomik politikalarla sosyal politikaların paralel gitmesi gerektiğini savunan birisiyim” şeklinde konuştu. Son çeyrek asırdır görünmeyen bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını belirten Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Biz taleplerimizi 130 gündür ülkenin değişik illerinde grevlerle, mitinglerle, iç durdurmalarla bunları sürdürdük. Hatırlarsınız bundan tam bir ay evvel Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda 150 bin kişinin katıldığı bir miting yaptık. DİSK ülkenin değişik bölgelerine yaptı, Hak-İş ülkenin değişik bölgelerinde miting yaptı. Sorun şuydu, şimdi bizim vergiyle ilgili ana sıkıntılarımızdan bir tanesi; biz Ocak ayında aldığımız ücreti Aralık ayında almıyoruz. Maalesef biz 12 ay çalışıyoruz. İşçiler 2 ayını vergiye veriyor. Yani bunun kabul edilir bir tarafı yok. Geçmişte asgari ücretin 17 katıydı vergi dilimi. Şimdi maalesef baktığınız zaman 5 katı oluyor. Yani bu eski düzenlemeye gelse bile problemin en azından bir bölümünü halletmiş olacağız” diye konuştu. Taşeronların, staj mağdurlarının ve emeklilerin aldığı ücretlerden dolayı kendilerinden beklentilerinin olduğunu ifade eden Atalay, “Şu anda biz bugün burada bu basın toplantısını yaparken sabahleyin Çayıran’da 500 tane maden işçisi kendini madene kapattı. Sebep şu: Çayıran, Nallıhan, Beypazarı’nda öyle bir özelleştirme yapılıyor ki sanki o bölgenin bir tarafında dörtte ikisi, bir tarafında dörtte üçü şartnamenin ne olduğunu bilmiyor. Satılıyor. Burada işçi yok. Burada ailesi yok. Spor testleri satılıyor. Lojmanlar satılıyor. Bununla ilgili bugüne kadar yetkililerin tamamlanan bende ve yetkili sendikalarda görüştü. Şu ana kadar müspet bir cevap alamadık. Dört Aralık’ta ihale var. Arkadaşlarımız Sabahleyin kendilerini oraya kapattılar. Arkadaşlarımız müspet bir netice alana kadar oradan çıkmayacaklar” dedi. Kamu işçilerinin geçmişte ücretlerde öncü olduğunu vurgulayan Atalay, şu an ise bu enflasyondan dolayı kamu işçilerinin maaşlarının asgari ücret düzeyine düştüğünü dile getirdi. Konuşmasının devamında asgari ücret komisyonunun yapısı hakkında konuşan Atalay, “Şu anda gündemde şu asgari ücret var. Asgari ücretle ilgili kırk senedir görüşmeler devam ediyor. Kanunun gereğinde Türk-İş asgari ücretliyi temsil ediyor. 15 kişi var. Bugüne kadar dört kere imzalanmış. Otuz altı kere imzalanmamış. İşçiyle işveren beraber olduğu zaman istediği rakamı çıkarma imkanı var. İki dönemdir de asgari ücret tesis komisyonunun tamamı işçi oluyor. Bu dönemde ilk toplantılarını bugün Türk-İş’te yaptılar. Beş tane asgari üyemiz var. Bir tanesi sembolik olarak Türkçe Genel Başkan Yardımcısı ama dört tane arkadaşımız işçi. Onlar geçen dönem bize geldiler. Dediler ki yıl on sekiz bin lira olsun. Yılda iki kere olsun. Getirdiler önümüze koydular .Biz ülkeyi yöneltenin önüne koyduk. Dedik ki 18 bin lira olsun. Yılda iki kere olsun. Bunla ilgili bugüne kadar müspet hiç çalışma yapılmadı. Mitingde biz asgari ücretli, emekli ve taşeron arkadaşımıza söz verdik. Asgari ücret öyle bir noktaya geldi ki başta İMF olmak üzere uluslararası örgütler, sermaye kuruluşları bugüne kadar birçok kişi kurum tutar ve artış oranı açıklamadı. Burada bir algı operasyonu yürütülmekte. Enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerektiği savunulmakta” diye konuştu. “Türkiye’deki temel mesele bir bölüşüm meselesi” Atalay’ın ardından açıklamasını gerçekleştiren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Türkiye’de işçiler, emekçiler, ücretiyle geçinenler, emekliler, kadınlar, gençler çok ciddi bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya. Yüksek enflasyon, işsizlik, enflasyon karşısında alım gücümüzün her gün daha da fazla azaldığı bir süreci yaşıyoruz. Şunu öncelikle ifade etmek istiyorum ki hepimizin yaşadığı bu yoksullaşma Türkiye yoksullaştığı için gerçekleşmiyor. Türkiye’deki temel mesele bir bölüşüm meselesi. Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz ancak ürettiğimiz değerin paylaşımında, bölüşümünde büyük bir adaletsizlik var. O nedenle DİSK olarak iki yılı aşkın bir süredir gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet mücadelesi veriyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de vergilerin yüzde 66’sını dolaylı vergiler, yüzde 34’ünü doğrudan vergiler oluşturuyor” Sosyal devlette çalışanlar, güçsüzler, zayıflar, emeklilerin korunmak zorunda olduğunu belirten Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Türkiye’de gerçekten adaletsiz bir vergi sistemiyle karşı karşıyayız. Nereden bakarsanız bakan geçmişle kıyaslanmayacak kadar bir geriye gidiş söz konusu. Türkiye gelişiyor, Türkiye büyüyor, Türkiye her alanda önemli adımlar atıyor ama vergi konusunda geriye gittiğimiz ortada. Hem vergi dilimleri hem vergi konusundaki bugüne kadar karşılaştığımız zorlukları daha da genişleten bir aşamadayız. Türkiye’de bir orandan bahsetmek istersek Türkiye’de vergilerin yüzde 66’sını dolaylı vergiler oluşturuyor. Yüzde 34’ünü doğrudan vergiler oluşturuyor. Yüzde ikisini ise servetten vergiler. Ne yazık ki hala finanstan vergi alınamıyor. Hala mevduattan vergi çok düşük. Kamu özel ortaklığı konusunda ilk defa bazı vergiler alınmaya başlandı ama bunların hiçbirisi yeterli değil. Devlet yakaladığından vergi alıyor. En çok da çalışanlarımız, ücretlilerimiz bu konuda ciddi şekilde vergi veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "(Meclis kavgası) Abdullah Güler ve meclis başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Çok gecikmeli olarak meclis başkanının telefonuna döndüğümde bir yandan da görüntülere baktım ama açıkça söyleyeyim ki Abdullah Güler ve meclis başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı’nı, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’ni ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaret etti. Özel, yaptığı konuşmada hiçbir annenin gözünde yaş olmaması gerektiğini ifade ederek meclisin merkez olması gerektiğini söyledi. Özel, İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde yaşanan kavga için ise bir protesto yapıldığını ancak polis ile karşılık verildiğini kaydetti. “Tam bir mutabakatın olması gerekir” Bahçeli’nin mecliste yaptığı çağrının gündemi değiştirdiğini vurgulayan Özel, “Benim bugünkü ziyaretlerimin en önemli noktalarından bir tanesi şu; hepinizin malumu Bahçeli’nin bir grup konuşmasında kullandığı bir ifade Türkiye’nin gündemini değiştirdi. Bu ifade Abdullah Öcalan’ın meclise gelmesi yönünde bir çağrı yapmasıydı. Bu konuşmadan yaklaşık 1 saat sonra çıktığım konuşmada şunu söyledim: bu iş öyle birilerini buraya getirmek ya da bir yerlerde siyasi pazarlık yapmakla olmaz biz bir tek şehidimizin daha olmaması için, annelerin gözünün yaşının durması için, gazilerimiz için bundan sonra yapılacak faaliyetlerde elbette destek olmak isteriz. Kim ister şehit gelsin kim ister gazi olsun? Ancak bu iş için 4 tane kriter koyduk. Bunlardan ilki; meclis merkez olsun, ikincisi açıklık şeffaflık, üçüncüsü karşılıklı iyi niyet ve bunun samimiyetle ortaya konulması, dördüncüsü ulusal bir mutabakat. Tam bir mutabakatın olması gerekir dedik ve bu mutabakatın ortaya konmasıyla ilgili mecliste yapılacak toplantılarda bir beşinci kriteri kendim ifade ettim. Toplumsal mutabakat sağlanacaksa mecliste oturup bunu konuşmalıyız. Konuşacaksak ilk toplantıda da şehit aileleri ve gaziler gelmeli, düşüncelerini söylemeli. Son toplantıda da gelip ulaşılan noktaya rızaları var mı yok mu söylemeliler. Onların razı olmadığı hiçbir şeye ben razı olmayacağım diye Bahçeli’den sonra yaptığım konuşmada ifade ettim. Bunu her fırsatta, her toplantıda da Diyarbakır’da da İstanbul’da da Manisa’da da Türkiye’nin bir başka ilinde de ifade etmeye devam ediyorum” açıklamasında bulundu. “Abdullah Güler ve meclis başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler” İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmeleri öncesinde yaşanan kavgaya ilişkin konuşan Özel, "Çok gecikmeli olarak meclis başkanının telefonuna döndüğümde bir yandan da görüntülere baktım ama açıkça söyleyeyim ki Abdullah Güler ve meclis başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler. Çünkü ben sonra tüm görüntülere baktım. Meclis başkanı yumruklaşmadan bahsedildiğini söyledi. Bir itiş kakıştan bahsedildiğini söyledi. Ben de tedirgin oldum. Görüntülere baktım ve arkadaşlarla konuştum. Meclis’te her gün bütçe başlarken bakanlıkla ilgili bir mesaj veriliyor. Bizim günlerce milletvekillerimizi, polise verilen kanunsuz emir ile belediyeye sokulmamasını dikkat çekmek için komisyonun kapısında durmuşlar ve ‘iyi oluyor mu, şimdi biz de sizi sokmasak olur mu?’ demişler. Buna dikkat çekmek için yapılmış bir protesto bu. O sırada oranın iyi yönetilemediği söyleniyor. Salona yanlarındaki polis arkadaşlarla girmeye çalışıyorlar. Bir arbede görüntüsü çıkıyor. Bugün sorun dedim bakana sordular. Bunu tutanak altında sorduk sayın bakan da olduğunu söylemiyor. Eğer böyle bir şey olsaydı ben tabii özür dilerdim” diye konuştu.
Ankara AK Parti Grup Başkanı Güler’den CHP Genel Başkanı Özel’in iddialarına cevap AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Hukuk ve disiplinsizlikten dolayı bir soruşturma yapıldığını, bir disiplin işlemi yapıldığını dün itibariyle Milli Savunma Bakanlığımız açıklamış. Söylenen sözlerle hiçbir ilgisi yok. Orada ne söylendiğiyle ilgili bir soruşturma, bir disiplin süreci işletilmiyor. Orada yapılan durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milli manevi ve mesleki değerleri bir bütündür ve ayrıştırmaya çalışmak son derece tehlikelidir” dedi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Grubu’nda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaşanan arbedeyi değerlendirdi. Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın komisyon salonuna girişinde engellemeyle karşılaştığını ve arbede yaşandığını hatırlatarak, “Hiç arzu etmediğimiz, üzüntü duyduğumuz görüntüler kamuoyuna yansıdı. Aziz meclisimiz, aziz milletimizin oylarıyla seçilmiş milletvekillerimizin görev yaptığı bir tarihi mekan. Burada seçilen milletvekillerimiz kendi seçmenine yönelik olarak aziz milletimizin beklentilerini karşılayacak şekilde her türlü faaliyeti, çalışmayı, her türlü öneriyi, varsa eleştiriyi her zeminde ve her alanda yapma sorumluluğu içerisindedir” ifadelerini kullandı. Sorumluluk sahibi olarak Özgür Özel’den de konuyla gerekli adımı beklediklerini belirten Güler, “Burada asla kaba kuvvete, şiddete ve kabadayılığa asla yer veremeyiz. Kabul edemeyiz. Bunu normal sayamayız. Ben bir kez daha bu konularda bütün arkadaşlarımızın duyarlı bir şekilde meclis çalışmalarına her türlü katkıyı vermelerini, düşüncelerini, fikirlerini rahatlıkla söyleyebilmelerini, her türlü müzakerenin rahatlıkla yapılabileceği bir ortam olarak inşallah meclisimizi bundan sonra da güzel çalışmalara imza atacaktır. Aziz milletimiz bizden bu türden bir davranış beklemiyor. Kendi beklentisini, kendi hayatını daha da iyileştirecek kanunları yapmayı bizden bekliyor. AK Parti grubu olarak bundan sonra da bu dikkatle, bu özenle, bu hassasiyetle, meclis çalışmalarına devam edeceğimizi ifade ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’den de gerekli tutumu almayı buradan beklediğimizi, bir özür beklediğimizi de ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Güler, dün CHP grup toplantısında konuşan Özel’in sözlerine cevap verdi. Güler, 9. Yargı Paketi olarak bilinen teklifle ilgili olarak, “Kanun teklifimiz bizim madde olarak Türk Ceza Kanunu’nun yedinci bölümünde yer alan ve Türk Ceza Kanunu’nun 326. maddesi kapsamında başlayan ve devamında da mevcut. Bu ceza maddeleriyle birlikte ki orada en son 326. maddedeki ve devamındaki maddeler devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından bahseder. 339. maddede bu kapsamda bilgi ve belge temin etmeyi ifade eder. Fakat Sayın Özgür Özel, dün yaptığı açıklamada maalesef ama maalesef şöyle ifadelerde bulunmuştur. Ne demiştir? Demiştir ki bu yasayla Güya MİT Türkiye’deki üçüncü ülkelerin birinci ülkelere yaptığı operasyonlarda falan filan ama bir yazmış AK Parti grubu herkes ajan, gazeteci ajan, televizyoncu ajan, öğrenci ajan, siyasetçi ajan, her muhalif ajan. Bu cümleleri duyduğumda ben ağzım açık, hayretler içerisinde kaldım. Acaba Sayın Özgür Özel’e ne okuttular? Neyi okudu? Çok merak ediyorum. Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme başlığı. Madde 339’a aziz milletimize de buradan ben arz etmek istiyorum. Bakın bakayım biraz önce Özgür Özel Bey’in bahsettiği gibi bir şey var mı? Geçiyor mu? Bu bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir” diye konuştu. Teğmenlerin Kara Harp Okulu’nda yemiyle ilgili de Güler, “CHP Genel Başkanı yine o grup toplantısında malumunuz Kara Harp Okulu’nda yaşanan ve resmi törenin dışındaki bir korsan yemin merasimine hakkında da çok enteresan sözler söylemiş. Ne demiş mesela? Demiş ki orada; Burada korsan yemin törenini düzenleyen teğmenlerin kılıç çekerek biz Mustafa Kemal’in askeriyiz dedikleri için cezalandırıldıkları ve haklarında disiplin soruşturması yapıldığını iddia ediyor. Halbuki burada olayların esasına baktığımızda bu korsan yemin törenini düzenlemeye çalışan teğmenlerin bazılarının öncesinden oradaki bölük komutanı ve tabur komutanı tarafından uyarıldıkları, izin almaya çalıştıkları ve bu hususta da evre itaatsizlik yapıldığını iddia ediyor. Hukuk ve disiplinsizlikten dolayı bir soruşturma yapıldığını, bir disiplin işlemi yapıldığını dün itibariyle Milli Savunma Bakanlığımız açıklamış. Söylenen sözlerle hiçbir ilgisi yok. Orada ne söylendiğiyle ilgili bir soruşturma, bir disiplin süreci işletilmiyor. Orada yapılan durum, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milli manevi ve mesleki değerleri bir bütündür ve ayrıştırmaya çalışmak son derece tehlikelidir. Eylemin önceden planlanarak basınında davet etmek suretiyle organize şekilde yapılması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ayrılık varmış algısı oluşturulmuş, böylece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranış sergilendiği tespit edilmiştir, diyor. Bu kapsam içerisinde yürütülen bir soruşturma rapora bağlanmış ve yüksek disiplin kurulu da bu süreci devam ettiriyor. İlgili teğmenler savunmalara alınacak, ilgili bu kişilerin yaptığı eylemler yüksek disiplin kurulu tarafından değerlendirilecek ve ona göre bir karar oluşturulacak” değerlendirmesini yaptı. Belediye borçlarına yönelik ise Güler, “Mesela Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin seçimlerden önce Şubat 2019’daki borcu 200 milyon TL. SGK’ya borcu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yine Şubat 2019’daki borcu 70 milyon TL. Sonra hangi parti geldi? Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları geldi. Peki ne olmuş arkadaşlar? Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül 2024 itibariyle borcu tam 8.3 milyar TL’ye yükselmiş. Tam 41 kat artmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Eylül 2024 itibariyle borcu da tam 5.9 milyar TL’ye çıkmış. Tam 85 kat artmış” ifadelerini kullandı.