ASAYİŞ - 18 Mart 2025 Salı 18:08

Çorlu’da korkutan yangın

A
A
A
Çorlu’da korkutan yangın

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde tek katlı bir ev çıkan yangında kullanılamaz hale geldi.


Olay, Fatih Caddesi’ne yakın bölümdeki tek katlı bir evde meydana geldi. İrfan Sertbaş ve ailesinin yaşadığı ikametten bir anda dumanlar yükseldi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis, TREDAŞ ve ambulans ekipleri sevk edildi.


Çorlu itfaiye ekipleri, yangına içeriden, dışarıdan ve çatıdan müdahale ederek söndürdü. Yangında dumandan etkilenen ve yaralanan olmazken, bina tamamen kullanılamaz hale geldi.


İtfaiye ekipleri, yangının elektrikli ısıtıcıdan çıkmış olabileceğini değerlendiriyor.



Çorlu’da korkutan yangın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Sahil Güvenlik turizm lisesi öğrencilerine Mavi Vatan’ı anlattı Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; dört tarafı denizlerle çevrili Anadolu’da denizcilik ve ulusal güvenlik bilincini arttırılması amacıyla düzenlenen "Mavi Vatan" konulu eğitim etkinliğine ilgi yoğun oldu. Ayvalık’ta, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Cunda Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi; Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında denizcilik ve ulusal güvenlik bilincinin artırılması amacıyla önemli bir eğitim programına ev sahipliği yaptı. Sahil Güvenlik Kuzey Ege Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen eğitimde, öğrencilere "Mavi Vatan" kavramı, denizlerin önemi, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Çevre denizlerde mevcut durum ve Türkiye’nin deniz yetki alanları ve denizcilik hakları konularında kapsamlı bilgiler aktarıldı. Cunda MTAL bünyesindeki Kuvâ-yi Milliye Salonu’nda, Coğrafya Öğretmeni Hülya İzdeş ile okul idaresinin destekleriyle gerçekleşen eğitimde; Türkiye’nin etrafındaki denizlerden oluşan ve 462 bin kilometre karelik alanı kapsayan Mavi Vatan’ın önemi öğrencilerle paylaşıldı. Sahil Güvenlik Kuzey Ege Komutanlığı Astsubay Kıdemli Başçavuş Volkan Kayacık tarafından verilen eğitimde; Türkiye’nin denizlerdeki stratejik konumu, sahil güvenliğinin önemi ve denizcilikte sürdürülebilirlik gibi konularındaki bilgiler öğrencilere aktarıldı. Mavi Vatan’ın ekonomik değeri, enerji kaynakları ve deniz ticaretindeki rolü ile güvenlik açısından Türkiye’nin jeopolitik gücünü artırma ve bölgesel barışı destekleme misyonunun vurgulandığı eğitimde; Mavi Vatan’ın, Türkiye’nin Karadeniz, Ege ve Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını kapsayan stratejik bir kavram olarak, ülkemizin denizlerdeki haklarını ve çıkarlarını koruma iradesini yansıttığının da altı çizildi. Büyük bir katılımla gerçekleşen bu eğitimde öğrencilerin; millî değerler ve stratejik konular hakkında bilinçlenmesini, denizcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve gelecekte denizcilik alanında kariyer yapmak isteyenlere rehberlik etmeyi amaçlayan eğitim, interaktif anlatımlar ve görsel materyallerle desteklendi. Cunda Turizm Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Abdulaziz Yük, öğrencilerle birlikte izlediği eğitimin ardından Sahil Güvenlik Kuzey Ege Komutanlığı Astsubay Kıdemli Başçavuş Volkan Kayacık’a bir buket çiçek takdim etti. Müdür Yük, kendilerine böylesi bir imkânı sunduğu için Sahil Güvenlik Kuzey Ege Komutanı Kadir Çakır’a da teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Müdür Yük, bu tip sosyal farkındalık eğitimlerinin süreceğini söyledi.
Çorum Çay içmek için gittiği kahvehanedeki saldırıda ölen vatandaş son yolculuğuna uğurlandı Çorum’da çay için gitmek için gittiği kahvehaneye düzenlenen silahlı saldırıda, hiçbir alakası yokken vurularak hayatını kaybeden vatandaş gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Olay, 6 Mart Çarşamba günü Ulukavak Mahallesi Fatih Caddesi Damat Şükrü Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kahvehaneye gelen H.C.S., husumetlisi Barış Can Özel’e tüfekle ateş açtı. Şahsın silahından çıkan kurşunlar kahvehanede bulunan Barış Can Özel, Salih Sarıçam, İ.Y., O.Z. (23) ve Ş.M.S.’ye (58) isabet etti. Vurulan 5 kişi yaralanırken, H.C.S. olay yerinden, bindiği araçla kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahaleleri yapılan Salih Sarıçam, Barış Can Özel ve İ.Y. Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, O.Z. ve Ş.M.S. ise kentteki özel bir hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan Barış Can Özel kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan H.C.S. tutuklandı. 12 gün sonra hayatını kaybetti Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan yaralılardan Salih Sarıçam, 12 günlük yaşam savaşına yenik düşerek hayatını kaybetti. Sarıçam’ın iftardan sonra çay içmek için kahvehaneye gittiği, arkadaşıyla otururken kurşunun isabet ettiği öğrenildi. Olayla hiçbir ilgisi olmayan Sarıçam’ın vefat haberi yakınlarını yasa boğdu. Çorum Belediyesi’nde çalıştığı öğrenilen, evli ve 3 çocuk babası Sarıçam’ın cenazesi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Sarıçam’ın cenazesi, Merkez ilçesi Kireçocağı köyünde öğlen namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanında toprağa verildi. Cenaze törenine Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın da katıldı.
Elazığ Zeybekçi, Elazığ TSO’yu ziyaret etti Bir dizi temasta bulunmak üzere Elazığ’a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti. Ziyarette AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’ye Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu, Şırnak Milletvekili Aslan Tatar, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım ve parti teşkilat mensupları eşlik etti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeybekçi ve beraberindeki heyeti Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, TSO Meclis Başkanı Sedat Karataş ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte ağırladı. Elazığ’ın ekonomik gelişimi, iş dünyasının problemleri ile istihdam ve üretimin artırılması konularının istişare edildiği ziyarette konuşan Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, Elazığ ekonomisi hakkında bilgiler verdi. "Türkiye çağı yakalayacaksa bu ancak özel sektör eliyle olur" Ziyarette değerlendirmelerde bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekçi, ülkenin kalkınmasının ancak özel sektör yatırımlarıyla olacağını ifade etti. Zeybekçi, "Benim inancım şudur ki Türkiye eğer çağı yakalayacaksa Türkiye eğer muasır medeniyet seviyesine ve daha ilerisine geçecekse Türkiye büyüyecekse, Türkiye refah toplumu haline gelecekse, Türkiye dünyaya yön veren, coğrafyaya yön veren, yeni kurulacak olan, dünya düzenini kuran devletlerden ve ülkelerden biri olacaksa bunu sadece ve sadece özel sektör eliyle yapacak. Özel sektör eliyle kalkınacağız. Özel sektör eliyle büyüyeceğiz. Özel sektör eliyle ekonomik değerler oluşturacağız ve istihdamımızı artıracağız. 21. yüzyıldaki 2023’te başlayan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 2. yüzyılında bu yüzyılın Türkiye yüzyılı olmasını istiyoruz. Allah’ın izniyle bu da olacak. Türkiye yüzyılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmak, coğrafyamızın dominant gücü, etken gücü olmak istiyorsak bunu da üretim, yatırım, istihdam ve ihracatla yapacağız. Bu bizim sloganımız ve bunun için de elimizden gelen her şeyi yapacağız’’ dedi. "Teşvik ve Teknova OSB ödenekleri iş dünyasını rahatlatmıştır" Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, Elazığ’ın bölgesinde hızla kalkınan ve gelişen bir şehir konumda olduğunu, özellikle 6. Bölge Teşviklerinin uygulanmasıyla birlikte tarım ve hayvancılık şehri olmanın yanı sıra sanayi ve üretim şehri olma yolunda da hızla ilerlediğini kaydetti. Elazığ Birinci OSB ve Teknova Organize Sanayi Bölgesi hakkında bilgi veren Başkan Alan, "İlimizin Teşvik Yasasından faydalanma süresinin uzatılması, 2025 yılında Teknova OSB’ye önemli oranda ödenek ayrılması ve Karma OSB alanının belirlenmesi, hükümetimizin ekonomik kalkınma, istihdam ve üretime verdiği önemi ortaya koyuyor. Ben, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Bakanlarımıza, milletvekillimize, Belediye Başkanımıza ve İl Başkanımıza taleplerimize gösterdikleri duyarlılık ve desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. 2020 ve 2023 depremlerini yaşamış olmamız ve bu süreçte edindiğimiz tecrübe ile teknik birikimimiz sayesinde, muhtemel Tunceli ve Yedisu depremlerine hızlı bir şekilde müdahale edebilmek için Lojistik Üs Merkezi Projemiz var. Uzmanların sıklıkla dile getirdikleri bölgemizde yaşanacak büyük bir depremde Tunceli ve Bingöl’e en yakın il olmamız hasebiyle bizler hem lojistik üs merkezimiz hem de donanımlı ve deneyimli ekibimizle deprem bölgesine ulaşarak çalışmalar yürütmek istiyoruz. Hem bölge halkımızın güvenliği hem de hızlı ve etkili bir müdahale için, devletimizin ve ilgili kurumların desteğiyle, bu projeyi en kısa sürede hayata geçirip, olası bir afette hayat kurtarıcı bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Bu önemli projeyi hayata geçirebilmek için desteğinizi bekliyoruz’’ diye konuştu.
Ankara İletişim Başkanı Altun: "CİMER’i sadece vatandaşlarımızın şikâyet ve taleplerini iletebileceği bir platform olmanın ötesinde onların devletin yürüttüğü her türlü politika hakkında görüşlerini iletebileceği ya da yeni bir politika önerisi s Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz" dedi.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "CİMER Mobil Uygulama" tanıtım programına katıldı. Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin (CİMER) "Dijital ağlardan kalbi bağlara" düstüruyla milletle devlet arasındaki en güçlü iletişim köprüsü olarak kritik bir görevi ifa ettiğini belirtti. Altun, İletişim Başkanlığı yürütücülüğünde tüm kurum ve kuruluşların dahil olduğu, dünyanın en büyük kamuoyu iletişim platformu olan CİMER’i güncel teknolojiler bağlamında sürekli yenilediklerini, kapsamını genişleterek milletin istifadesine sunduklarını ifade etti. Bugün CİMER’in kamu politikalarında milletin referans aldığı bir kaynak olduğuna dikkat çeken Altun, ‘‘Katılımcı demokrasimiz için başat bir unsurdur. Bilgi edinme için temel bir araçtır. Hak arama süreçlerinde etkin bir yöntem konumundadır. Yasadışı olay ve oluşumlara karşı kamu vicdanının aktığı bir mecraya dönüşmüş durumdadır CİMER. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak ihdas edildiğimiz günden bugüne en temel amaçlarımızdan biri millet-devlet ilişkisini daha da güçlendirmek" diye konuştu.CİMER’i binlerce yıllık devlet geleneğinin bir yansıması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletiyle yürüyüşünün bir nişanesi olarak gördüklerini vurgulayan Altun, ‘‘Nizamülmülk, 11. yüzyılda yazdığı Siyasetname adlı eserinde devlet adamları için şunu ifade eder; ’Hakk’ın rızasında (devlet adamının) halkıyla birlik olması, adaletinin yayılma ihsanı vardır.’ Kaynağını devlet geleneğimizden alan yaklaşımıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın siyaset hayatı, ’Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik’ düsturundan yükselmiştir" ifadelerini kullandı.CİMER’in hikâyesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdiği Beyaz Masa’ya dek uzandığını ifade eden Altun, "1994 yılında vücut bulan Beyaz Masa ile sorunlara hızlı şekilde çözüm üretilmesi amaçlanmış, İstanbullular şikâyetlerini ve önerilerini doğrudan halkla ilişkiler uzmanlarına iletme imkânı bulmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu 2003 yılında ise Türkiye yeni bir döneme girmiş, ’millete hizmet’ anlayışı Türkiye sathına yayılmıştır. Hayati öneme sahip birçok reform paketi uygulamaya konmakla birlikte Türkiye’de demokratikleşme ve şeffaflaşma süreçleri ivme kazanmış, uluslararası ilişkilerde akılcı dış politika uygulamaları hayata geçirilmiş, ülkenin çevresiyle ekonomik entegrasyon kuşağı oluşturulması sağlanmış ve ekonomik kalkınma politikalarına hız verilmiştir. 2002 sonrasında vatandaşlara yönelik hizmet politikalarında hız, kalite ve kolaylık anlayışı egemen kılınmış, bu doğrultuda kamu hizmetlerinde çeşitliliğe gidilmiştir. Dijitalleşme kamu hizmetlerine entegre edilmiş, milleti merkezine alan çözüm odaklı yönetim anlayışı hâkim kılınmıştır. Bu süreçte birçok idari ve hukuki düzenleme hayata geçirilmiş ve bunun bir neticesi olarak Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) ihdas edilmiştir. BİMER, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Başkanlığımız uhdesine geçmiş, CİMER çatısı altında organize edilmiştir" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’Kamu Yönetiminde Bir Dönüşümün Hikâyesi: CİMER’ isimli yayınında yaptığı değerlendirmeyi hatırlatan Altun, "’CİMER’i sadece vatandaşlarımızın şikâyet ve taleplerini iletebileceği bir platform olmanın ötesinde onların devletin yürüttüğü her türlü politika hakkında görüşlerini iletebileceği ya da yeni bir politika önerisi sunabileceği katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak tasarladık.’ CİMER böylesi katılımcı bir kamu yönetim enstrümanı olarak günden güne daha etkin bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. ’Yönetime Katıl’ ve ’Türkiye Yüzyılı Hayalini Paylaş’ gibi yeni başvuru türleri ile milletimizin birçok konuda görüş ve önerilerini alıyor, değerlendiriyor ve ilgili kurumlarımıza iletiyoruz" dedi.2025 yılının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ’Aile Yılı’ olarak ilan edildiğini ve CİMER’de ’Yönetime Katıl’ bölümünde aynı isimle bir başvuru türü oluşturduklarını aktaran Altun, "İnanıyorum ki, ailenin güçlendirilmesi için milletimizin önerileriyle istiklal mücadelemizi daha ileri bir noktaya taşıyacağız. CİMER’in temel amacı kamu çıkarına hizmet etmek, toplumsal fayda sağlamaktır. Bu doğrultuda CİMER’in sağladığı toplumsal faydalardan biri de tüketicinin korunmasına yaptığı hizmettir. Vatandaşlarımızın CİMER’e yaptığı başvurular, piyasada yaşanan aksaklıkların ve suistimallerin tespitine katkı sunmakta ve bu da tüketicilerin haklarına hizmet etmektedir. Vatandaşlarımızın yaptığı başvurular sayesinde yaşanan hak ihlallerinin hızla tespit edilmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanması mümkün hale gelebilmektedir" açıklamasında bulundu.CİMER’in kriz ve afet dönemlerinde de halkın çağrısına kulak veren önemli bir mekanizma olduğunu vurgulayan Altun, "Bunun en bariz örneğini 6 Şubat 2023 tarihinde asrın felaketinde gördük. Bölgedeki vatandaşlarımızın taleplerine yönelik daha hızlı çözümler üretmek için ’Deprem Acil’ başvuru türünü sistemimize entegre ettik. Gelen başvurular üzerinden vatandaşlarımızla irtibata geçerek, başvuru sonuçlarının özenle takibinin yapılmasını ve sonuç alınmasını sağladık" dedi."636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık"CİMER’i sadece vatandaşların tekil sorunlarının çözümüne katkı sunacak bir iletişim köprüsü olarak görmediklerini belirten Altun, şu ifadeleri kullandı:"Bizim gözümüzde CİMER, aynı zamanda milletimizin nabzını ölçtüğümüz, kitlesel talep, beklenti, şikayet, beğeni, değerlendirme ve yönlendirmeleri bünyesinde ihtiva eden bir meta veri setidir. Bir büyük bilgi hazinesidir. Nitekim bu doğrultuda biz CİMER üzerinden toplumsal örüntüleri, yoğunlaşma alanlarını, risk ve fırsatları analiz ediyor, raporluyor ve elde ettiğimiz çıktıları bakanlıklarımızla, başkanlıklarımızla, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yöneticileriyle paylaşıyoruz. Bu doğrultuda sadece geçen sene 636 adet rapor hazırladık ve kurumlarımızla paylaştık.""Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı"CİMER’in dünyanın en büyük kamusal iletişim platformu olduğunu açıklayan Altun, "81 ilimizde yaklaşık 90 bin mesai arkadaşımızla 7/24 milletimizin hizmetindeyiz. 2024 yılında 4 milyon 590 bin başvuru aldık. Bu yılın henüz ilk çeyreğinde başvuru sayısı 1 milyona yaklaştı. 2018’den bu yana ise toplam başvuru sayısı 35 milyonu aştı. Talepte karşılaştığımız bu yükselişe ek olarak başvurularda akıllı telefon kullanımı son 5 yılda yüzde 40’tan yüzde 70’e çıktı. Bu gelişme, internet kullanımında mobil iletişim teknolojilerinin alanının giderek genişlediğini bizlere gösteriyor. Bugün tanıtımını gerçekleştirdiğimiz CİMER Mobil uygulamasını da tam da bu tespitin bir sonucu olarak hayata geçirdik. CİMER Mobil, kullanıcı dostu ara yüzüyle başvuru ve takip süreçlerini daha hızlı ve kolay bir hale getiriyor. CİMER Mobil uygulaması ile vatandaşlarımız akıllı cep telefonlarından veya tabletlerinden taleplerini, şikayetlerini, görüş ve önerilerini hızlı ve kolay bir şekilde iletebilecekler. Başvurularının süreçlerini ve ilgili kurum ve kuruluşlardan gelen cevapları da yine uygulama üzerinden takip edebilecekler. Bu şekilde vatandaşlarımızın devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarına kolay bir şekilde ulaşmasını, katılımcı yönetimi artırmayı ve millet-devlet iletişimini daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Tabii ki kullandığımız teknolojinin verimliliğini, etkinliğini artırmak için çalışmaktan geri durmuyoruz. Nitekim, CİMER Mobil uygulamasının TÜBİTAK BİLGEM ile koordineli şekilde yapay zekâ entegrasyonunu gerçekleştirmek için olanca hızımızla çalışıyoruz ve yakında kamuoyuyla paylaşacağız" diye konuştu.CİMER’in merkezine aldığı vatandaş odaklı açıklık, şeffaflık, hesap verebilirlik gibi yönetişim değerleriyle büyük bir ilgiye mazhar olduğunu söyleyen Altun, "CİMER, esasında katılımcı demokrasiye katkısıyla, işleyişiyle kelimenin tam anlamıyla bir kamusal alan inşa ediyor. Eğer kamusal alan, toplumun ortak yararı için öne sürülen düşünce, söylem ve eylemlerin üretildiği, geliştirildiği bir platform ise işte CİMER tam da bunu yapıyor. Bu kamusal alan; sosyal statü, dil, din, kültür gibi ayrımlar olmaksızın her vatandaş için özgür bir tartışma alanı oluşturuyor. İletişim Başkanlığı olarak herkesin adil söz hakkına sahip olduğu böylesi bir kamusal alanı önceliyor, CİMER başta olmak üzere birçok uygulamamızla milletimizin sesinin her yerden duyulmasına imkân tanımak için var gücümüzle çalışıyoruz. CİMER, Türkiye İletişim Modeli’nin yansımalarından biridir. Ve hamdolsun dünyada örnek alınmakta, ulusal ve uluslararası alanda takdirle karşılanmaktadır. Elbette bizler için en büyük ödül, CİMER’in dost meclislerinde konuşulan sorunlara bir çözüm önerisi olarak sunulmasıdır. Bizler için en büyük ödül, CİMER’in ülkemizin meselelerine dair fikirlerin paylaşılması için akla gelen ilk mecra olmasıdır. Hülasa, milletimizin takdirine mazhar olmasıdır" dedi.Kurumun çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül de aldığını belirten Altun, şu ifadeleri kullandı:"CİMER; Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Forumu’nda ’World Summit on the Information Society Forum Prize Ödülü’, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nin (IPRA) ’Altın Küre Mükemmellik Ödülü’, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin ’Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülü’, Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu’nun Jüri Özel Ödülü başta olmak üzere birçok ödül kazanmıştır. Bu başarılarımızı taçlandırmak, sistemin etkin kullanımını temin etmek maksadıyla bir yandan da CİMER konulu yayınlarımıza devam ediyoruz. ’50 Soruda CİMER’ kitabı vatandaşlarımızın muhtemel sorularına cevap verirken, ’CİMER ile Çözüme Kavuşanlar’ adlı yayın serimiz, halkımızın sorunlarına bulunan somut çözümleri gözler önüne sermektedir. ""Bugün uluslararası alanda Türkiyesiz bir oyun kurulamaz""CİMER kapsamında hayata geçirdiğimiz tüm çalışmalar ve elde ettiğimiz başarılar, millet-devlet ilişkisinin bizim medeniyetimizdeki sarsılmaz yerine işaret ediyor" diyen Altun, "Bugün küresel alanda sergilediğimiz bağımsız ve onurlu duruşun kaynağı, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimizle el ele yürüyüşüdür. Son 23 yılda her alanda gerçekleştirdiğimiz atılımların bir neticesi olarak dünyanın kırılgan ortamında dimdik ayakta duruyoruz. Küresel sistemde bugüne kadar bildiğimiz denklemlerin bozulduğu, bölgemizde ve dünyada anbean yeni gelişmelere şahit olduğumuz böylesi bir dönemde ülkemiz, oyun kurucu ve istikrarlaştırıcı rolüyle öne çıkıyor. Türkiye, hedef ve politikalarını günlük olarak değil, tüm parametreler ve ihtimaller bağlamında stratejik bir şekilde belirliyor. Türkiye, dünyanın içinde olduğu bu kırılgan, bu belirsiz ortamda sadece ülkemiz ve bölgemiz için değil, dünya için de barış ve güvenlik inisiyatiflerine öncülük ediyor. Şunun altını özellikle çizmek isterim ki; bugün uluslararası alanda Türkiyesiz bir oyun kurulamaz. Nitekim bu doğrultuda bugün küresel güçlerin çıkarlarına aparat yaptıkları terör örgütlerinin varlıklarını ülkemizde ve bölgemizde sonlandırmak her zamankinden daha önemli bir hal almıştır. Ülkemiz, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda tam bir mutabakatın eşiğinde iken toplumsal birliğimizi hedef alan kimi fay hatlarının dezenformasyon operasyonlarıyla tetiklenmeye çalışıldığını elbette görüyoruz. Bu girişimlere ne biz, ne milletimiz geçit verir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ’Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz.’ Bu çerçevede karanlık mahfillerin dolaşıma soktukları yalan içerikleri, ürettikleri kirli planları ifşa ediyor, milletimizin ve dünyanın dikkatine getiriyoruz. Zira iletişim hakikatle muktedirdir. Ve hakikat, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızla ve milletimizle yükselteceğimiz güçlü sese mecburdur. Bu sesi sadece ülkemizin gücüne güç katmak için değil, bölgemiz ve dünyadaki haksızlıklar, adaletsizlikler ve katliamlar için de yükseltmek, bizim tarihi ve insani sorumluluğumuz; mazlumlara karşı borcumuzdur. Hamdolsun öyle de yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kurumlarımız ve milletimizle birlikte Filistinli kardeşlerimiz için uluslararası alanda büyük bir mücadele veriyoruz. İşte, soykırımcı İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek, etnik temizlik faaliyetlerini sürdüreceğini, uluslararası hukuku tanımadığını, kandan ve zulümden beslendiğini gösterdi. Netanyahu yönetimindeki katil şebekesi bir günde yüzlerce masum Filistinliyi katletti. Batı medyasının yine yanlı ve yanıltıcı tasvirleri, Batılı ülkelerin ise İsrail’e maddi desteğe devam etmesi, insanlığı boğan bu zehrin her tarafı sardığına dair emareleri tekrar gözler önüne serdi. Buradan bir kez daha şunları gür bir sesle ifade etmek istiyorum. İsrail’in Filistinlilere yönelik sürdürdüğü soykırımı ve son saldırılarını en güçlü şekilde kınıyorum. Türkiye olarak cesur Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında olmaya; her platformda ve özellikle medya alanında seslerini güçlü bir şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Filistin özgür olana ve iki devletli çözüm gerçekleşene dek mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.