GÜNDEM - 11 Eylül 2024 Çarşamba 11:14

12 Eylül’de ağır işkenceler gördü, devletine küsmedi

A
A
A
12 Eylül’de ağır işkenceler gördü, devletine küsmedi

Sivas’ta yaşayan Erol Çelik, 12 Eylül darbesine ağır işkenceler görmesi ve yaklaşık 2 yıl cezaevinde kalmasına rağmen devletine küsmediğini söyledi.

Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesi, ordunun demokrasiyi askıya aldığı ve binlerce insanın hayatını altüst ettiği bir dönem olarak hatırlanıyor. Bu darbe döneminde Sivas’ta yaşayan ve dönemin Ülkü Yolu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erol Çelik’te sabaha karşı gözaltına alınanlar arasında bulunuyordu. Yaklaşık 2 yıl hapis yatan Çelik, cezaevinde ve o dönemde yaşadıklarını anlattı.

“12 Eylül Amerika ve onun işbirlikçileri tarafından yapılmış bir ihtilaldir”

Çelik, 12 Eylül 1980 darbesinin Amerika ve ülkemizdeki işbirlikçileri tarafından yapılan bir ihtilal olduğunu ifade ederek, “ 12 Eylül 1980 tarihinde Ülkü Yolu Derneği’nin şimdiki Ülkü Ocakları deniyor, o zaman Sivas Yönetim Kurulu Üyesiydim. İhtilalin olduğu gece sabaha karşı büyük bir bayrak operasyonu yapıldı. Teşkilattaydık biz. Yönetici olduğumuz için sabaha karşı aldılar bizi. Sivas Temel Tepe askeriyesinde önce bir ay, sonra bir doksan gün kadar gözaltında kaldım. Daha sonra düzmece raporlar, işkenceler yapıldı. 3 ay sonra gözetim bittikten sonra bizi tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarttılar. 2 ay gene Sivas’ta kaldım. O dönem ihtilal askeriye Sivas, Erzincan üçüncü Ordu’ya bağlıydı. Bir buçuk yıla yakın da Erzincan askeri cezaevinde yattım. Üçüncü mahkemede berat ettim. Üzerimize istinat edilen suçlar, Sivas’ta geçmişte faili meçhul cinayetler fail meçhul kalmış olaylar. Tüm suçlamalardan berat ettim. Allah 12 Eylül’leri tabi göstertmesin. 12 eylül bana göre ülkücü hareketin, Milliyetçi Hareketin iktidarını ve büyümesini engellemek üzere Amerika ve onların buradaki işbirlikçileri tarafından yapılmış bir ihtilaldir diye düşünüyorum” dedi.

12 Eylül’de ağır işkenceler gördü, devletine küsmedi

“Gözlerimiz bağlı işkence altına aldılar”

Alparslan Türkeş’in yakalanana kadar kendilerine misafir muamelesi yapıldığını fakat Türkeş’in yakalanmasının ardından işkenceler gördüğüne değinerek, “ Ya burada mesela sayın Başbuğumuz Alparslan Türkeş yakalanana kadar bize misafir muamelesi yaptılar. Başbuğ teslim olduktan sonra ‘hadi bakalım şimdi sizi Türkeş’te kurtarsın’ diye gözlerimiz bağlı işkence altına aldılar. Elektrik verdiler çeşitli baskılar yaptılar. 18 yaşında vatanını millet Seven, Türk milliyetçisi ülkücü bir idealist bir kişiye devletimizin tarafından canımızı vereceğimiz bir devletimiz tarafından, uğrunda yıllarımızı heba ettiğimiz devletimiz tarafından bizlere bu işkencelerin reva görülmesi hala düşündükçe kanımıza dokunuyor. Ama bu bizim vatan sevgimizi, bayrak sevgimizi, İstiklal Marşı sevgimizi etkilemiyor” diye konuştu.

“O bizlere büyük bir moral ve motivasyon veriyordu”

Muhsin Yazıcıoğlu’nun ilgilenmesinin kendilerine moral olduğunu ifade eden Çelik, “ Rahmetli şehit liderimiz ihtilalde cezaevine yatarken bütün Türkiye’deki cezaevlerini içeriden idare ediyordu. Mamak Cezaevi’nde hücrede yatarken bütün Türkiye’deki ülkücüleri cezaevlerinde yatan ülkücülerden haberdardı, aileleriyle dışarıda ilgilendiriyordu. O bizlere büyük bir moral ve motivasyon veriyordu. Onun için biz Muhsin Yazıcıoğlu’nu çok severiz. Cezaevindekiler Muhsin Başkan’ı çok severler. Cezaevinden çıktıktan sonra kaldığımız yerden vatanımıza, milletimize, davamıza, hareketimize katkı vermeye, mücadelemize devam ettik” şeklinde konuştu.

Sancar Alp Fırat - Bünyamin Uğur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep sebze kurutmalıkları dünya mutfaklarında UNESCO Gastronomi Kenti Gaziantep’in geleneksel yemeklerinin vazgeçilmezi sebze kurutmalıkları, dünya mutfaklarının tercihi haline geldi. Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, kış ayları için imece usulü ile hazırlanan sebze kurutmalıklarının hem kültürel miras hem de ekonomik değer açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Geleneksel Türk mutfağında sebze kurutmalıklarının vazgeçilmez bir yerinin bulunduğunu kaydeden Akıncı, yaz aylarında taze sebzelerin içlerinin temizlenerek güneş altında kurutulması ile hazırlanan bu ürünlerin artık çeşitli ülke mutfaklarında lezzetleri ve besleyici özellikleriyle ön plana çıktığını ifade etti. “Eşsiz lezzetleriyle evrensel bir değer haline dönüştü” Biber, patlıcan, kabak ve acur gibi sebze kuruluklarının iç ve dış pazarlarda son yıllarda daha fazla rağbet görmeye başladığını belirten Akıncı, “Eskiden sadece kışın evlerde tüketilmek üzere komşular arasında imece usulü hazırlanan sebze kurutmalıkları artık eşsiz lezzetleriyle evrensel bir değer haline dönüştü. Lezzetiyle ön plana çıkan Gaziantep kurutmalıklarına Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinin yanı sıra dünyanın farklı coğrafyalarındaki ülkelerden de talep gelmekte. Yerel ekonomiyi destekleyen, dünya mutfaklarına lezzet veren Gaziantep kurutmalıkları aynı zamanda zengin bir kültürel mirasın yaşatılmasına da katkı sunmakta. Hazırlanışının zorluğundan dolayı yardımlaşmayı gerektiren kurutmalık üretimi toplumsal bağıda güçlendirmekte” dedi. Günümüzde kurutmalık üretiminin sebzeye katma değer katan bir iş kolu haline dönüştüğünü aktaran Akıncı, bu durumun mevsimlik işçi istihdamına da katkı sağladığını dile getirdi. “Coğrafi avantaj” Gaziantep’in coğrafi konumunun sebze kurutmalıklarının kalitesinde belirleyici rol üstlendiğine vurgu yapan Akıncı, “Gaziantep kurutmalıklarını benzerlerinden ayıran en önemli faktör, kentin coğrafi konumundan kaynaklanmakta. Yaz aylarında 40 dereceyi aşan sıcaklıklar ve düşük nem oranı, kurutmalıklar için son derece elverişli bir ortam sağlamakta. Bu şartlar, Gaziantep kurutmalıklarının doğallığını ve lezzetini, uygun saklama daha uzun süre korumasına imkan tanımakta” dedi. “Borsada işlem hacmi” Gaziantep Ticaret Borsasında işlem gören kurutmalık ürünlerle ilgili de bilgiler veren Akıncı, 2023 yılında borsada ortalama 17 milyon TL tutarında yaklaşık 15 milyon adet patlıcan, biber, kabak ve acur gibi çeşitli sebze kuruluklarının işlem gördüğünü açıkladı. Akıncı, hediyelik veya evlere özel yapılmasından dolayı kayıt altına alınamayan sebze kurutmalıkları da göz önüne alındığında bu rakamın çok daha üst noktalarda olduğunu söyledi. “Coğrafi işaret” GTB Başkanı Akıncı kentin asırlık lezzetleri arasında yer alan sebze kurutmalıkları için borsa olarak coğrafi işaret tescil çalışmaları da yürüttüklerini hatırlatarak, şu ana kadar Antep Dolmalık Biber Kurusu, Antep Haylan Kabağı Kurusu ve Antep Kuruluk Patlıcanına Gaziantep adına coğrafi işaret tescili aldıklarını sözlerine ekledi.
Antalya Kepez’den can dosta sıcacık dokunuş Patileri yaralanan sokak köpeği, Kepez Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi edildi. Veterinerlik personelinin sıcacık dokunuşu karşısında sakinliği ile dikkat çeken sokak köpeğine ‘Uslu’ adı verildi. Kepez Belediyesinin Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi, Altıayak Mahallesi’nden gelen bir ihbarı değerlendirerek hızla harekete geçti. Bölgeye giden ekipler, patileri yaralanmış olan köpeği bulunduğu yerden alarak acilen tedaviye başladı. Veteriner hekimler tarafından patilerindeki yaralar, dikkatli bir şekilde temizlendi. Yaralar için açık yara tedavisi uygulanarak enfeksiyon riskine karşı gerekli tedbirler alındı. Kene ve pireler için dış parazit yapıldı. Köpeğin tedavi süreci boyunca, veterinerler ve merkez çalışanları büyük bir özveri ve hassasiyet gösterdi. Antibiyotik tedavisi uygulanarak yaralı patiler günlük pansuman edildi. Sevimli köpeğin genel sağlık durumu ise hızla iyileşmeye başladı. Tedavi süreci boyunca sakin ve uyumlu tavırlar sergileyen köpeğe ‘Uslu’ adı verildi. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, yaralı köpeği ihbar eden mahalle sakinlerine teşekkür etti. Sokak hayvanlarına yönelik gösterilen duyarlılığın önemine vurgu yaparak, vatandaşların bu tür ihbarlarla belediyeye destek olmalarının büyük değer taşıdığını belirtti. Başkan Kocagöz, “Sokak hayvanlarının sağlığı ve güvenliği bizim için çok önemli. Bu tür ihbarlarla bize yardımcı olan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Birlikte, daha merhametli ve duyarlı bir toplum oluşturmak, sokaktaki canlarımıza daha şefkatli olabilmek için çalışıyoruz" dedi.