ASAYİŞ - 23 Mart 2025 Pazar 09:47

Bekçi kulübesindeki yangın söndürüldü

A
A
A
Bekçi kulübesindeki yangın söndürüldü

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde yerinde dönüşüm yapılan alanın bekçi kulübesinde çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.


Edinilen bilgiye göre, yangın, gece geç saatlerde Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Bamyasuyu Mahallesi’nde yaşandı. Yerinde dönüşüm yapılan alandaki bir inşaat kulübesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın nedeniyle bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine giden ekipler, alevler inşaat malzemelerine sıçramadan yangını söndürdü.


Yangının çıkış nedeni ile ilgili araştırmanın devam ettiği öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Nazillili yazarlardan ’terörist’ benzetmesine cevap: "Efeler devleti korumaya, teröristler ise yıkmaya çalışanlardır" Aydın’ın Nazilli ilçesinde araştırmacı yazarlar basın toplantısı düzenleyerek DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in bir televizyon kanalında ’Efelik’ kültürünü teröristlerle aynı kefeye koymasını şiddetle kınadı. Nazilli’de yaşayan araştırmacı-tarihçi yazarlar İbrahim Kiraz, Osman Girgin, Sabahattin Burhan, Abdullah Kırkık, Nazilli Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenleyerek geçtiğimiz günlerde özel bir televizyon kanalında ’Efelik’ kültürünü teröristlerle aynı kefeye koyan DEM Parti İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i kınadı. İlçede görev yapan yerel ve ulusal basın mensuplarına açıklama yapan yazarlar, devleti yaşatmaya, korumaya çalışan ’Efelik kültürü’ ile devleti yıkmaya çalışan teröristlerin aynı kefeye konulmasının büyük bir hata olduğunu ifade ettiler. Milletvekili Önder’in kullanmış olduğu ’Ege’nin teröristleri’ ifadesi ile devleti yıkma amacı güden terör örgütlerini legalleştirme çabasında olduğunu belirten yazarlar benzetmeye tepki gösterdi. Atatürk’ten Demirci Mehmet Efe’ye övgü dolu mektup Nazilli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ümit Özmen ve cemiyet üyesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Demirci Mehmet Efe kitabının yazarı İbrahim Kiraz, "Demirci Mehmet Efe kitabının yazarıyım. Arkadaşlar; efeler hiçbir zaman terörist olmamıştır. Efeler Milli Mücadele içerisinde ülkemizin kurtarılması için savaşmış olan milli kahramanlardır. Atatürk; milli kahramanları şu şekilde anlatıyor: ’Böylece 1919 yılı Haziran ortalarında Aydın Cephesi kuruldu. Bu bölgede bulunan 57. Tümen Komutanı Albay Mehmet Şefik Bey ve Tümen Topçu Komutanı Binbaşı Hakkı Bey idi. Ulusal Kuvvetlerin başında da Yürük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe vardı. Sonunda Demirci Mehmet Efe üstünlük sağlayarak Aydın Cephe Komutanlığı’nın tamamını eline aldı. Daha önce yeri geldiğinde bildirmiştim ki sonradan oraya gönderdiğim Albay Refet Bey de Demirci Mehmet Efe’nin komutanlığını kabul eylemiştir.’ Görüyorsunuz, ülkemiz işgal altında. Bu işgali ortadan kaldırmak için Demirci Mehmet Efeler, Yürük Ali Efeler, diğer efe gruplarının hepsi dağdan inerek Kurtuluş Savaşı’na katılıyorlar ve ülkemizin kurtarılması için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Anadolu’nun içlerinde çok sayıda isyanlar çıkıyor. Bu isyanların bastırılmasında efelerin görevlendirilmesi kararlaştırılıyor. Ve bunlar gidiyorlar, o isyanları bastırıyorlar. Mesela o isyanları bastırdıktan sonra Atatürk onlara, Demirci Mehmet’e şu mektubu yazıyor; ’Umum Kumandan Demirci Mehmet Efe kardeşime. Kahraman Efelerinizi size gönderiyorum Aydın’ın doğru, özlü ve fedakar evlatları. Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizdeki gavurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri ve kahramanca ve fedakarca yok ettiler. Vatanımıza büyük hizmet ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin kendilerini ve umum kumandanları olan zatı alinize. Büyük Millet Meclisi’nin kalbi ve samimi teşekküratımı takdim eder, gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim. Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi Vekili. 11.06.1920.’" "Vatanın kurtuluşu için savaşan kişiler terörist olabilir mi?" Konuşmasını sürdüren Kiraz, "Yine Demirci Mehmet Efe ve diğer efelerin asker toplamaları var. Bunlar kim için asker topluyorlar, vatanın kurtarılması için. Vatanın kurtuluşu için savaşan kişiler terörist olabilir mi? Eğer vatanın kurtarılması için bunlar teröristse ben de teröristim! Bu ülkenin o günkü sıkıntılarını ortadan kaldırmak için efelerin silahlarına sarılıp düşmanın üzerine gitmesi ve düşmanı bu topraklardan atmalarıydı" dedi. "Efeler, halkın ırzına, namusuna dokunmaz" Efelerin, kesinlikle halkın ırzına, namusuna dokunmadığını ifade eden Kiraz, şunları kaydetti: "Efeler, kimsesizi korur, yoksula yardım eder, elinden geldiği kadar haksızlığı, adaletsizliği ortadan kaldırır. Fakat bazı kişiler vardır, efelerin giysilerini giyerek dağa çıkarlar, onu-bunu soyarlar, onun-bunun ırzına geçerler. Bunlara efelik kültürüne göre ‘çalıkakıcı’ derler. Bu bölgede o dönemde bir sürü çalıkakıcı türüyor. O çalıkakıcıların ortadan kaldırılması için Demirci Mehmet Efe, bu bölgede hafiye grubu oluşturuyor. Ve o dönemde Demirci Mehmet Efendi’nin 459 tane karakolu var. Bu ülkenin kurtarılması ve o bölgedeki insanların rahat bir şekilde hareket etmesi, eşkıyalardan korunması için o bölgelere çok sayıda hafiye gönderiyor. Mesela bu hafiyenin başında da o dönemde ’Keklik Fadime’ isminde bir tane bayan efe var. Keklik Fadime, Karacasuludur. Karıncalı Dağı’nda yetişmiştir. Demirci Mehmet Efe’ye katılır. Ona silah eğitimi verirler. O da ‘kızan’ olarak devam eder. Daha sonra kendi Efe Grubu’nu oluşturur. 567 tane kadınlardan oluşan kızanları var. Bu Efe Buharkent-Çubuk Dağı eteklerindeki savaşın esas yönlendirici ve yöneticisidir. Yani çalıkakıcıyla efeleri ayırt etmek lazım. Çalıkakıcı dediğimiz kişiler toplumda eşkıyadır. İnsanları soyar, onun bunun ırzında gözleri vardır. Ama efelerin öyle bir şeyi yok. Efeler dürüsttür. 57. Tümen Komutanı Albay Şefik’in sözleri ile efeler; ’Özellikle Demirci, namusluydu, dürüsttü. Her şeyden önce yapacağı şeyi bizimle konuşurdu. Vatanını seven bir vatanseverdi. Ben bunlarda gördüğüm terbiyeyi başka bir gruplarda görmedim’ diyor." "Birisi yıkmaya, diğeri yapmaya çalışıyor" Araştırmacı-Yazar Osman Girgin de konuşmasında, "Birilerinin kendilerini efelerle kıyaslaması kendilerini suçsuz ilan etme gibi oluyor. Ama eşkıya anlamında düşünürsek memleketin her tarafında eşkıya var ve bu eşkıyalar kendilerine göre beraberse onlar zaten eşkıyalık yapıyorlar ve eşkıyadır. Ama efelik ve efeler farklı bir olay. Bu bir kültür meselesi. Yani Ege Bölgesi’ndeki buradaki efelik, devletin olmadığı bir zaman da adaleti tahsis etmek için kurulmuş. Milletin canını, malını, namusunu kurtarmak için kurulmuş. Şimdi bununla birileri kıyaslamaya kalkarsa bunları zemzem suyu ile yıkansalar yine olmaz. Çünkü devleti tekrar ayağa kaldırmaya çalışan bir Efelik Teşkilatı Ege Bölgesi’nde, devleti yıkmaya çalışan bir teşkilat veya mevcut devleti hiçe sayan bir teşkilat, konuştukları teşkilat. Zaten konuşmaya bile gerek yok. Çünkü o zaman onlar kendilerine göre resmiyet kazanmış olacaklar. Aradaki fark çok büyük. Çünkü birisi yıkmaya çalışıyor, birisi yapmaya çalışıyor. Ve efelik kültürü dememizin içinde yaşanmışlıkların tamamı var. Bu milletin töresi var, milli ve manevi değerler var. Çünkü zaten milli ve manevi değerler olmadan efelik ayakta kalamayacağına göre çünkü halkın kendisi ve efeye katılan, efeliğe katılan, kızanlığa katılan binlerce insan var. Onun için birbirleri ile kıyaslanacak şeyler değil. Ve kendilerini hiç aklamaya çalışmasınlar. Buradan onlara ekmek çıkmaz" dedi. "Bunları kesinlikle ve kesinlikle kınıyorum" Son olarak Yazar Kiraz, "Efelerin yapmış olduğu çok büyük hizmetler var. Anlatmakla bitmez. Efeleri diline dolayarak, efeleri kötülemeye çalışan hainleri kınıyorum. Efe, bu ülkenin göz bebeğidir. Bu ülkenin kurtarılması için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır. Böylesine milli kahramanları kötüleyen insanlar toplumun içerisinde yüzü olmayan insanlar. Ben onların yüzsüz olduğunu düşünüyorum. Bunları kesinlikle ve kesinlikle kınıyorum" ifadelerine yer verdi.
Çorum Çorum’da hükümlüler 2 bin fidan dikimi ve 5 bin fidanın bakımını gerçekleştirecek Çorum’da Orman Haftası çerçevesinde hükümlüler 2 bin adet fidan dikimi ve 5 bin fidanın bakımını gerçekleştirecek. Çorum Valiliği tarafından organize edilen Çorum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Çorum Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun iş birliğinde düzenlenen etkinlikte programa katılan Çorum Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, etkinlik sonrası Adalet Ormanı’nda gerçekleştirilen fidan dikim faaliyetini yerinde inceledi. Çorum Başsavcı’sı Ahmet Bektaş, Çorum Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İbrahim İncekara ve Çorum Denetimli Serbestlik Müdürü Nedim Kılıç ile birlikte fidan dikti. Etkinliğe kurum personeli ve hükümlüler de katıldı. Yaydiğin Köyü mevkiinde yer alan Adalet Ormanı fidan dikim sahasında başlayan çalışmaların iki hafta sürmesi planlanıyor. Hükümlüler tarafından yürütülecek faaliyetler neticesinde, 2 bin yeni çam fidanı toprakla buluşturulacak. Ayrıca, daha önce dikilen 5 bin fidanın bakım ve sulama işlemleri de tamamlanacak. Başsavcı Ahmet Bektaş, ağaçlandırma çalışmalarının çevre için taşıdığı öneme dikkat çekti. Çalışmalara katkı sunan Çorum İl Özel İdaresi, Çorum Orman İşletme Müdürlüğü, Çorum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Çorum Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun personel ve hükümlülerine teşekkür eden Bektaş, etkinliğin sonunda hatıra fotoğrafı çektirdi. Fotoğraf çekiminin ardından program sona erdi.