ASAYİŞ - 01 Ocak 2025 Çarşamba 21:12

Samsun’da bin 500 adet sentetik ecza ele geçirildi

A
A
A
Samsun’da bin 500 adet sentetik ecza ele geçirildi

Samsun’da polis tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda bin 500 adet sentetik ecza ele geçirildi.


Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Atakum ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda, bir şahsın motosikleti ve ikametinde arama yaptı. Yapılan aramalarda bin 500 adet sentetik ecza ele geçirildi. Şüpheli gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars CHP Genel Başkanı Özel, Kars’ta partisinin il binasının açılış töreninde konuştu: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halkın geçim sıkıntısı içerisinde olduğunu belirterek, “Geçim yoksa seçim var” dedi. Sarıkamış Şehitleri’ni anma etkinliğine katılmak üzere Kars’a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Kars il binasının açılış törenine katıldı. Parti binası önünde halka hitap eden Özel, iktidara asgari ücret ve emekli zam oranları üzerinden yüklendi. "Baba ocağının kapısı herkese açık" CHP’nin baba ocağı olduğunu söyleyen Özgür Özel, “Hepimizin babası değilse dedesi bu eve doğdu. Bu evde büyüdük. Kimimiz burada kalmaya devam ettik. Kimi daha uzaktakine, daha Irak’takine taşındı. Kimi durduk yere uzakta durdu. Kimi daha büyüğünü aradı, kimi daha küçüğüne razı oldu. Ama herkes bilir ki bütün baba evine doğanlar baba evinin kapısı açıktır. Baba evinin bacası tütmektedir. Bir tas sıcak çorba herkes için vardır. Başı sıkışan, daralan, dara düşen, pişman olan kendine sıcak bir yuva arayan için baba evinde her zaman bir yer vardır. O başımızın gözümüzün üzeridir. Evimizin başköşesidir. Dönüp gelene ya sen nereden geldin? Geçmişte başka taraflara niye gittin? Sen gittin de bak bizlere neler ettin demeyiz. Gelene hoş geldin deriz, köşeye alırız. Çünkü biliriz ki baba evinin tapusu kimsede değildir. Ne Özgür Özel’dedir, ne Kemal Kılıçdaroğlu’nda, ne Bülent Ecevit’te vardı, ne rahmetli İsmet Paşa. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır; o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Öyle olunca Kars’ta Atatürk’ü seven, cumhuriyetini seven, vatanını, milletini seven kim varsa artık bu evin kapıları ona açıktır. Yeter ki cumhuriyetle sorunu olmasın. Misak-ı Milli’yle sorunu olmasın. Bayrakla sorunu olmasın. Bir de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras bu evin geleneğiyle, göreneğiyle, örfüyle, adabıyla uygun olsun. İnsana saygılı, kadına saygılı, anayasa saygılı, vatana saygılı herkes bu evde başköşede duracaktır. Kars bizim için çok büyük önemde olan bir yer” diye konuştu. "Kars’a sahip çıkacağız" Yerel seçimlerde Türkiye’de nüfusun yüzde altmış beşini kazandıklarını anlatan Özel, “Bin dokuz yüz seksen dokuzda kazandığımız Kars’ı kazanmak bize yakışırdı. Kars’a yakışırdı. Ama o konuda eksik kaldık. Şu kadarını söylüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak nasıl girdiğimiz ilk yere seçimlerde Atatürk’ün partisini, cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde birinci parti yaptıysak ilk genel seçimlerde de Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yapacağız. İktidar yapacağız. İlk seçimlerde Kars Belediyesi’ni Cumhuriyet Halk Partisi olarak alacağız. Söz veriyorum sizlere” dedi. "Doğal gaz yarı fiyatına olacak" Kars programı kapsamında sabah saatlerinde STK temsilcileri ile bir araya geldiğini söyleyen Özel, “Kars’ımızın meslek odası başkanlarıyla, esnaflarıyla, sanayicileriyle, doktorlarıyla, hukukçularıyla ve Kars’ın kanaat önderleriyle oturduk, sorunları konuştuk not aldık. Bu şehirler doğal gazla ısırıyor, doğal gaz olmayan ilçeler kömürle ısınıyor. Benim memleketim Manisa’da hava on beş derece oluyor. Kış diyoruz. Burada dün eksi on yedi derecede miting yaptık. Bugün de bu sıfırın altında derecelerde size sesleniyoruz. Geceleyin eksi ondan aşağıya ısı olmuyor. Bizim Manisa’da doğal gaz dönüyor ama burada doğal gazın döndüğünü bile göremiyorsun. Fıldır fıldır dönüyor. Oraya da aynı doğal gaz satıyorsun. Buraya da aynı fiyat. Oysa Cumhuriyet Halk Partisi’nin üçüncü genel başkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Karaoğlan Ecevit geldiğinde burada kömürü yarı fiyatına, yarısı Karslılardan yarısı devletten satmıştı. Ben sokaktayım. Ben Karslıların yanındayım. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu Kars’ta Ardahan’da Iğdır’da Erzurum’da Van’da Çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü her yerde doğal gaz, konutlara yarı fiyatına verilecek. Bunu da buradan müjdeliyorum” dedi. "Sanayi politikaları doğru değil" Hayvancılık merkezi olan Kars’ta tarımdan ve hayvancılıktan etkilenmeyen hiç kimsenin olmadığını anlatan Özel, “Şuradaki lokantadan ilerideki Kadar tarımdan etkilenmeyen, hayvancılıktan etkilenmeyen kimse yok. Sanayi politikaları doğru olmadığı için teşvik politikaları alelade her yerde Kars’tan aynı uygulandığı için buranın lehine gelişen bir şey yok. Ne yapmak lazım? Hiç olmazsa kalsın en güçlü kaza olan hayvancılık, süt üretimi, besicilik, et üretimi bunlara önem verip Kars’ın markalarını oluşturup dünyaya ve Türkiye’ye buradan en doğru ürünleri pazarlamak lazım. Ama ilk önce ilk düğmeyi doğru ilikleyeceksin Dün sordum. Sütü kaça satıyorsun? On iki lira. Yemi kaçağı alıyorsun. Altı yüz altı yüz elli lira. Elli kiloya böldüğünde yemin kilosu on üç lira, sütün kilosu on iki lira. Oysa bir kilo süt satıp bir kilo yem almadan bu iş olmuyor. Aksi takdirde kimse süt üretiminden para kazanmıyor. O hayvanlar kesime gidiyor. O besicinin işini de bozuyor” dedi. "Doğu Ekspresi’nin fiyatları el yakıyor" Kars’ın şehir olarak altyapı sorunları olduğunu ifade eden Özel, “Elbette bu sorunlar bugünün değil, yıllara tarih sorunlar ama hızla çözülmesi lazım. Turizm bir ümit olabilir. Doğu Ekspresi’nin fiyatları el yakıyor. Yabancı turist Kars’ın güzelliklerini bilmiyor turist cebinde para olduğu olmadığı için gelemiyor ve çok ciddi sıkıntı var. Ama Kars’tan Erzurum’a bir turizm var. Ne turizmi? Hasta turizmi. Her gün sabah, her gün sabah Kars’tan Erzurum’a altı otobüs, yedi otobüs, sekiz otobüs kaska gidiyor. Niye? Çünkü Kars’ta uzman eksiği var. Kars’ta doktor eksiği var. Tahlil eksiği var. Kars sağlık konusunda büyük sıkıntılar çekiyor. Ve her sabah altı, yedi otobüs hasta, Erzurum’a gidiyor” diye konuştu. "Suriye’de zafer kazandık. Ona sevinmelisin" "Sayın Erdoğan sıcak salonların insanı olmuş. Sıcacık salonlarda atadıklarına kendini anlatıp size şunu söylüyor. Yoksulsun. Hastasın sizsin. Sıkıntı büyük. Geçim derdindesin. Ama bundan şikayet etmemelisin" diyen Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne yapalım? Suriye’de zafer kazandık. Ona sevinmelisin. On üç yıl önce bir şey söylemiş. On üç yıl haksız çıkmış Yanlış yapmış. On üç yılda Türkiye’ye dört buçuk milyon Suriyeli gelmiş. Iki yüz milyar dolar para kaybetmişiz. İki yüz seksen üç şehit vermişiz. Şimdi Esad devrilmiş. Diyor ki Karslılara zafer kazandım. Oysa Karslıların zaferi gördükleri yok. Karslılar yokluk, yoksulluk, açlık, sefalet, işsizlikle karşı karşıyalar. Niye? Çünkü Kars bir tarım şehri. Kars bir emekli şehri Kars emekçilerin şehri. Ve açıkladıkları asgari ücret yirmi iki bin yüz dört lira. Bu iktidar geldiğinde bir asgari ücret yedi çeyrek altın alıyordu. O asgari ücret şu anda üç çeyrek altın, üç buçuk çeyrek altını zor alıyor. Yarı yarıya asgari ücretliyi yıpratmışlar. Bir yıl boyunca bir kuruş zam yapmadıkları asgari ücrete şimdi beş bin lira zam yaptılar. On yedi bin liranın geçen ocak ayına göre satın alma gücü on bin liranın altına düştü. Yedi bin beş yüz lira asgari ücretlinin kaybı varken beş bin lira zam verdiler. Yani ilk kez bir cumhuriyet hükümeti asgari ücretlinin cebine para koymak yerine iki bin beş yüz lira para aldı. Bunu söylediğimizde yapmadık diyen var mı? Karşımıza çıkıp bunu savunabilen var mı? Yok. Şimdi dün hep birlikte enflasyonu gözledik. Enflasyonu yüzde bir açıkladı TÜİK. Ne demek TÜİK? Tayyip Bey’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri TÜİK. Tayyip Bey’i üzmüyor ama sizi üzüyor. Çünkü yüzde bir normalde aylık enflasyon, hocalar yüzde üç hesaplamış. TÜİK yüzde bir. Neye tenezzül ediyorlar? O rakama göre emekliye zam verilecek ya, memur emeklisine yüzde on üç değil, yüzde on bir vermek için. İşçi, emeklisine yüzde onu değil, yüzde on dört vermek için yani emeklinin cebinden para çalmak için yaptıkları bir iş. Bir de en düşük emekli maaşı var. Geçen sene on bin lira yaptılar. Ya altı ay isyan ettik. Bu enflasyon orta on iki bin beş yüz yapmışlardı. Şimdi bir kez daha kanuni düzenlemeye ihtiyaç var. Kök maaşlara en düşük emekli maaşı şunun altında olamaz maddesi koyacaklar. Konulmalı. Bizim beklentimiz emekli maaşının en az bir asgari ücret olmasıdır. Bakın bunu söyleyince kimsenin kulağına, gözüne çok gelmesin. Bu hükümetin hemen öncesinde görev yapan hükümet. Yani o çok kötüledikleri koalisyon hükümeti Ecevit’in hükümeti geldiği gün en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretli. Yani bugünkü hesapla otuz üç bin liraydı. Şu anda on iki bin beş yüz lira ve Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla bunu on dört bin beş yüz lira yapacaklar. Bugün on dört bin beş yüz liraya kim geçinebilir? Bugün için Kars’taki ortalama kira on bir bin lira. Yani ödenen toplam kiraları ev sayısına bölünce on bir bin lira. On dört bin beş yüz lira maaş vereceksin. On bin lira kira alacaksın. Üç bin beş yüz lirayla geçin diyeceksin. Bu maaşla kira ödesen aç kalırsın, karnını doyursan maazallah sokakta kalırsın. Bunun için buradan bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bütün partilere sesleniyorum. Gelin hep beraber öncelikle en düşük emekli maaşını bir asgari ücret düzeyine çıkaralım. Ve tekrar ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında en düşük emekli maaşı Erdoğan öncesi olduğu gibi bir buçuk asgari ücret olacaktır. Söz veriyoruz. Buradan hesap kitap bilen herkese söylüyorum. Suriye’yi konuşalım. Hayır. Emekliyi konuşalım. Asgari ücreti konuşalım. Geçim sıkıntısını konuşalım. Başka konular konuşalım. Ya gelin. Kars’ta bir dolaşın. Sokak ne konuşuyor Allah aşkına? Bakın. Bir kez daha söylüyorum. Gerçek enflasyon yüzde seksen bir. TÜİK ite kaka yüzde kırk dört gösterdi. Siz asgari ücrete yüzde otuz, emekliye yüzde on bir ve yüzde on dört zam yapıyorsunuz. Bu maaşlarla asla ve asla geçinmek mümkün değildir. Bir yıl önce beğenmediğimiz on yedi bin iki lira dört buçuk çeyrek altın alırken, bugün on yedi bin iki lira geçen sene ocak ayında beş çeyrek altın alırken, bugün dört buçuk çeyrek altın alıyor. Yani bir yılda iki bin beş yüz lira kayıp dedi. Çeyrek altın hesabıyla da kayıp. Ama çeyrek altın hesabını beğenmiyor. Gel başka bir hesap yapalım Sayın Erdoğan. Kars’ta Karslıların şahitliğinde yapalım. Geçen sene asgari ücret on yedi bin lirayken Kars kaşarı iki yüz yirmi liraymış. Doğru mu? Yani yetmiş yedi kilo Kars kaşarı alıyormuş. Şimdi verdiğin yirmi iki bin lira Kars kaşarı üç yüz yirmi lira, ocak sonuna kadar artmayıp böyle kalsa yetmiş yedi kilo alırken altmış dokuz kilo alıyor. Yani sekiz kilo Kars kaşarı kayıp. Kars kaşarı bugün üç yüz yirmi lira mı? Sekiz kilosu iki bin beş yüz lira yapıyor. Yani ben altın hesabı yapınca diyor ki Özgür Bey altın hesabı yapıyor, o hesap tutmaz. Kars’ta Karslılarla kaşar hesabı yaptım, yine iki bin beş yüz lira kayıp. Gel, Kars’taki kirayı yapalım, geçen sene on bir bin lira Kars’ta ortalama kira on bir bin lira. Emekliye on dört bin lira veriyorsun. Şimdi yirmi iki bin lira kira ödeyecek. Öyle bir noktaya geldi ki kira hesabına baktığında Kars’taki durum çok daha berbat bir durumda. O yüzden çok açık ve net bir şekilde buradan Erdoğan’a ve bütün siyasi parti liderlerine söylüyorum. Bakın siyaset tamam masa başında oturulduğu gün olur. Salonda konuşulduğu gün olur. Mecliste konuşulduğu gün olur. Ama gün halkın arasına karışma günüdür. Gün sokağa çıkma günüdür. Gün sokağa kulak verme, millet ne söylüyor onu dinleme günüdür. Buradan Karslılara soruyorum. Manisa’dan yeni yılın ertesi günü memleketimden başladım. Dün Ardahan’da Posof’ta, Çıldır’da sordum. Buradan soruyorum, aldığınız maaşla geçinmek mümkün mü? Bu maaşlarla geçim olur mu? Peki geçim olmazsa, Sayın Erdoğan buradan, Kars’tan sana çağrımızı tekrarlıyoruz. Geçim yoksa seçim. Seçim isteyenler ellerini kaldırsın. Geçim yoksa seçim var ve gidiyorsun. Sana Kars’tan el sallıyoruz. Bu maaşı verene yol veriyoruz. Sizi yolluyoruz. Er ya da geç. Sandık gelecek.”
Van Eski Van Şehri’nde geçmişin izlerine yolculuk Birçok medeniyetten izler taşıyan 2 bin 700 yıllık görkemli Van Kalesi’nin güneyindeki Eski Van Şehri, düzenlenen etkinlikle yeniden keşfedildi. Van Gölü Aktivistleri Derneği ile Doğu Kültür ve Sanat Merkezi Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen Van Şehir Okumaları Projesi kapsamında Eski Van Şehri’nde bir gezi düzenlendi. Tarihi Hüsrevpaşa Camii avlusunda toplanan katılımcılar, Eski Van Şehri’nde gerçekleştirilen tarih ve doğa yürüyüşünde unutulmaz bir deneyim yaşadı. Etkinlik boyunca, Eski Van Şehri Kazı Alan Başkanı Prof. Dr. Gülşen Baş Terzioğlu rehberlik yaparak bölgenin zengin tarihine dair önemli bilgiler aktardı. Katılımcılar, tarihi sokaklarda dolaşıp geçmişin izlerini yakından görme fırsatı bulurken, etkinlikte hem tarihi yapılar hem de doğal güzellikler tanıtıldı. “Eski Van Şehri, Van’ın kalbi ve odak noktasıdır” Etkinlik sırasında konuşan Prof. Dr. Gülşen Baş Terzioğlu, 2024 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanlığı kararıyla Eski Van Şehri’nde kazı çalışmalarını yürütmeye başladıklarını belirtti. Bölgedeki tarihi, kültürel ve mimari dokunun ortaya çıkarılmasını amaçladıklarını dile getiren Terzioğlu, “Bugün burada Şehir Okumaları Projesi kapsamında bulunuyoruz. Bu proje, özellikle Van hakkında bir bilinç ve farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Eski Van Şehri, Van’ın kalbi ve odak noktasıdır. Milattan önce 3 binden 20. yüzyılın başına kadar kesintisiz olarak yaşam alanı olan bu bölge, Urartu döneminde başkentlik yapmış ve ardından birçok Türk devleti tarafından kullanılmıştır. Hem siyasi hakimiyet kurulmuş hem de yaşam sürdürülmüştür. Böylesine geniş bir perspektifte ele alındığında, milattan önce 3 binlerden 20. yüzyılın başına kadar çok sayıda kültürün merkezini oluşturan bu bölgede ciddi bir birikimden söz etmek mümkündür. Burayı doğru anlamak, doğru anlatmak ve geleceğe taşımak büyük önem taşıyor. Projeyi Eski Van Şehri’nden başlatan ekibe teşekkür ediyorum” dedi. “Van’ı ilk kurulduğu yerden tanımak istedik” Van Gölü Aktivistleri Derneği Kurucu Başkanı Erdoğan Özel ise bu tür organizasyonların devam edeceğini ve Van’ın tarihini daha geniş kitlelere tanıtmayı hedeflediklerini belirterek, “Van’ımızı ilk kurulduğu yerden tanımak çok önemli. Ocak ayı itibarıyla projemize başladık. Eski Van Şehri’nden başlamamızın nedeni, şehrimizi okumak istememizdir. Van şehri yaşayan, adeta bir organizma, bir insan gibidir. Şehrimizi kendimize dert edindik ve birlikte bir platform kurduk. İki dernek olarak hareket ediyoruz ve yoğun bir ilgi var. İnsanlar bu projeye katılmak istiyor. Hep birlikte, şehrini kendine dert edinenlerle Van’ımızı tanımaya çalışacağız. Çalışmalarımıza tarihten başladık. Nereden geldiğimizi öğrenerek, şehrimizi diğer kentlerle kıyaslayarak daha iyi anlayacağız” diye konuştu. Proje kapsamında iki temel hedef belirlediklerini vurgulayan Van Şehir Okumaları Projesi Koordinatörlerinden Muhlis Kaya da “Projede temel gayemiz, Van kentinde yaşayan hemşehrilerimizin kente dair bilgisini artırmak ve onların kentle bağını güçlendirmektir. Bu sayede kent aktivizmi oluşturmayı amaçlıyoruz. Projeyi bu yıl 6 başlık altında işleyeceğiz. Her ay farklı bir başlık üzerinden Van’ı tartışacağız” şeklinde konuştu.