KÜLTÜR SANAT - 08 Ocak 2025 Çarşamba 15:43

Samsun Müzesi’ne ziyaretçi akını

A
A
A
Samsun Müzesi’ne ziyaretçi akını

Bin 117 arkeolojik eseri, 268 etnografik eseri ve 5 bin 780 sikkesiyle geçmişten izleri bugüne taşıyan Samsun Müzesi’ni 10 ay gibi bir sürede yaklaşık 150 bin kişi ziyaret etti.


İçerisinde arkeoloji ve etnografya müzesi, çocuk müzesi, 346 kişilik konferans salonu, 120 kişilik kütüphane, eser sergi salonları, laboratuvarlar, restoran, misafir sergi salonu ve çok büyük bir alanı bulunan 22 bin 222 metrekarelik Samsun Müzesi, bin 117 arkeolojik eseri, 268 etnografik eseri ve 5 bin 780 sikkesiyle geçmişten izler taşıyor. 13 Mart 2024’te açılan müze, 10 ay gibi bir sürede Kültür Yolu Festivali ziyaretleri de dahil yaklaşık 150 bin kişi tarafından gezildi. 7’den 70’e her yaş grubuna uygun ve dikkat çeken bölümlerin olduğu müzede birçok önemli eser dikkat çekiyor.



2 milyon yıllık Güney Mamudu fosilleri müzede sergileniyor


Samsun Müzesi’nde Samsun’da yapılan kazılarda çıkartılan 66-200 milyon yıllık ammonit fosili, yine Samsun’da bulunan 100 milyon yıllık deniz kestanesi (ekhinoid) fosili, 251-545 milyon yıllık deniz lalesi (krinoid) fosili, 1-2 milyon yıllık Güney Mamudu (M. Meridionalis) fosili ve 1-2 milyon yıllık yaban atı (Eguus) fosili sergileniyor. Müzeye gelen vatandaşlar, özellikle milyonlarca yıl önceki fosillere yoğun ilgi gösteriyor.



Milattan sonra (MS) 3. yüzyıla ait olan mozaik okul inşaatında bulundu, müzede göze hitap ediyor


Amisos Mozaiği, 1958 yılında antik Amisos kentinde (Samsun-İlkadım) bugünkü 19 Mayıs İşitme Engelliler Ortaokulu’nun hafriyat çalışmaları esnasında bulundu. Mozaik, 1959 yılında orijinal yerinden kaldırılarak eski Samsun Arkeoloji Müzesi’ne yerleştirildi. Orijinalinde 10 panodan oluşan mozaik tabanı, 56 m2 ölçüleriyle dikkat çekerken, mozaiğin kaldırılması işlemi, bir bütün olarak değil de 31 parçaya bölünerek, 1,5 metrelik panolar halinde gerçekleştirildi. Mozaik, şu anda Samsun Müzesi’nde özel alanda sergileniyor.



Karun hazinelerinden sonra bulunan en değerli hazine göz kamaştırıyor


Amisos Hazinesi, Samsun’da 28 Kasım 1995 tarihinde bir inşaat kazısı sırasında bulundu. Amisos Tepesi adını alan yerde bulunan hazine, Pontus Krallığı hanedan üyelerine ait olup 64 parçadan oluşuyor. Amisos Hazinesi cam, madeni, pişmiş toprak, mermer ve altın olmak üzere 5 kategoriye ayrılıyor. Altın eserlerin geçmişi M.Ö. 1. yüzyıla, diğer eserlerin geçmişi ise M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Sergilenen eserler arasında Helenistik Dönem’e ait altın kaplama boncuk taneleri, pişmiş topraktan tütsü kabı, kandil, amphoriskos, altın kolye, akik kolye, altın aplik, altın kolye ucu, altın küpe, altın bilezik, unguentarium (toprak şişe), kurşun kutu, altın taç, altın yüzük, altın kolye sallantısı, altın iğne, altın düğme, cam phiale (delik kase), cam kase, alabastron (zarif şişe), istiridye kabuğundan kozmetik kabı, toprak üzeri altın kaplama sarkaç ve altın diadem (kralların bağlı oldukları otoriteyi temsilen taktıkları kurdele) yer alıyor. Türkiye’de Karun hazinelerinden sonra bulunan en değerli hazine olma özelliğini taşıyan 64 parçadan oluşan Amisos Hazineleri, Samsun Müzesi’nde ilgi odağı oluyor.



Hitit Dini Merkezi Nerik’in kalıntıları tarihe ışık tutuyor


Vezirköprü Ovası’nın ise kuzey bölümünde bulunan ve 200’e 1900 metre ölçülerindeki Oymaağaç Höyük, gerek konumu gerekse de buluntuları ile soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Höyükte 2005 ve 2006 yılları arasında yapılan yüzey araştırmaları ile 2007 yılından bugüne kadar devam eden kazı çalışmaları sırasında bulunan 20’nin üzerinde ‘Hititçe çivi yazılı tablet parçası’ en önemli maddi kültür kalıntılarından biri olarak adlandırılıyor. Sadece Nerik’te kullanılan bir teknik hem ahşap hem taştan yapılmış tablet Dahanga’da Nerik kentinin adı, Nerik’in tanrıları, Nerik’in Fırtına Tanrısı ve onun eşi Zah(s)apuna ile Haharwa Dağı gibi Nerik’in çevresindeki bölgelerin adları geçiyor. Ayrıca 2 tablet parçasında hem ahşap hem taştan yapılmış bir Dahanga’dan bahsediliyor. Dahanga, henüz bilinmeyen ama sadece Nerik’te bulunan bir mimari unsur olarak merak uyandırıyor. Söz konusu tabletler ve dönemin eserleri Samsun Müzesi’nde ziyaretçiler tarafından da yoğun ilgi görüyor.



5 bin yıl önce ameliyat edilen kafatası ilgi çekiyor


1981 yılında Samsun’un Bafra ilçesi İkiztepe Höyüğü arkeolojik kazılarında bulunan 5 bin yıllık kafatası, baş delgisi tekniğinin ilk Tunç Çağı’nda kullanıldığını belgelemişti. Samsun Müzesi’nde sergilenen kafatası, vatandaşlar tarafından da ilgiyle incelenirken, aynı bölümde trepanasyon (baş delgi) tekniğiyle kafatası ameliyatı yapılmış 1900 yıllık kafatası da sergileniyor. Ameliyat edilen kafataslarından 5 bin yıllık olanı ilk Tunç Çağı’na, 1900 yıllık olanının ise antik Amisos Kenti Geç Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk dönemine ait olduğu tespit edildi.



Tunç Çağı’na ait savaş ve avcılık malzemeleri Samsun Müzesinde sergileniyor


MÖ 5000’lere gelindiğinde Kalkolitik Çağ’ın en önemli buluşları arasında olan bakır madeninin eritilmesi, insanın uygarlık yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak kabul ediliyor. Ancak bakırın yumuşak ve dayanıksız yapısı bu metalin kullanım alanlarını kısıtlıyordu. MÖ 4000 yılın sonlarında bakır filizlerinin arasında doğal olarak bulunan bazı arsenik filizleri, bakırla birlikte eritildiğinde tunç olarak bilinen oldukça dayanıklı ve sert metalin ortaya çıkması yeni bir keşif olarak ortaya çıktı. Alışım teknolojisindeki tuncun keşfi, madencilikte yeni bir kapının da aralanmasına neden oldu. Çok sayıdaki deneme yanılmalardan sonra 10’da 1 oranında kalayın bakır ile karıştırıldığında yeterli dayanıklığın ve esnekliğin oluşturduğu görüldü. Böylelikle ısıtıldığında kolayca şekilde alan, soğuduğunda ise bakırdan çok daha sağlam ve sert bir yapıya sahip tunç madeni elde edildi. Müzede Tunç Çağı’na ait bronz zıpkın ucu, keski, orak, delici, bız, topuz başı, kulcuklu balta, spatula, balık oltası, hançer namlusu, mızrak ucu, hançer, hançer ucu, balta, keski, taştan kalıp, pota, biley taşı ve kılıflı kemik çakı gibi tarihi eserler yer alıyor.



Pişmiş topraktan yapılan lahitler dikkat çekiyor


Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait pişmiş topraktan yapılan tek tekneden oluşan silindirik formlu lahitler ve insan iskeleti, Samsun Müzesi’nde görenlerin ilgisini çekiyor. Aynı döneme ait pişmiş toprak lahit örnekleri Samsun Müzesi’nde ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.



Osmanlı’da bir devre adını veren ‘Köprülüler’ memleketi Samsun’da yaşatılıyor


Osmanlı’da ‘Köprülüler Devri’ olarak bir döneme adını veren Vezirköprülü sadrazamlar, Samsun Müzesi’nde yaşatılıyor. Köprülü ailesinin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa, aslen Arnavutluk asıllı. Devşirme olarak Enderun’a yerleştirilen paşa, Samsun’un Köprü ilçesinden bir hanımla evlendi ve burayı ikinci memleketi olarak gördü. Sadrazamın Osmanlı’da daha önceden görülmemiş yetkileri elinde toplamasının ardından ilçenin Köprü olan adı, Vezirköprü olarak adlandırılmaya başlandı. Osmanlı’da padişahlar hariç bir döneme adını veren vezirlerin balmumu heykelleri ve Samsun Müzesi’nde ilgiyle takip ediliyor.



Samsun’u küle çeviren yangın müzede aktarılıyor


Samsun’da 1869 yılında çıkan büyük yangında merkezde bulunan evlerin tamamı yanmıştı. 500 evin yok olduğu yangın anı Samsun Müzesi’nde sergileniyor. Büyük Samsun Yangını, şehir halkını evsiz bırakan büyük bir felaket olarak kayıtlara geçerken, hala dilden dile anlatılan olay, 3 ay önce açılan ve 50 bine yakın kişi tarafından ziyaret edilen Samsun Müzesi’nde sergileniyor. Halkın ilkel şartlarda su taşıması ve yangını söndürme çabasının canlandırıldığı yangındaki minyatürler, vatandaşların da ilgisini çekiyor. Dönemin Samsun Fransız Konsolosu, İstanbul’daki Fransız Büyükelçiliği’ne gönderdiği raporda Samsun yangını ile ilgili olarak, “Yangında şehrimizin 415 evi yandı. Bütün Samsun halkı şimdi çok üzgün ve perişan. 2 gün önce saat 10.00’a doğru yangın çığlıkları şehrin pazar merkezinden yükselmeye başladı. Yangının yeri ve çıkış nedeni hakkında birkaç farklı yorum var. Hangisi doğru belli değil. Yangın tedbirsizlik sonucu çıkmış ve yangının çıkış yerinin bitişiğinde petrolle dolu variller ateş alarak yangının süratle büyümesine neden olmuştur. Bu yangının sebebi buymuş. Bu mağaza, tahtadan yapılmış bir handa bulunduğundan han tamamen yanarak yok oldu. Kale surları içerisinde yer alan Kale Mahallesi’ndeki evler tamamen yandı. Bu mahallelerde bulunan 500 ev yok oldu” ifadeleri yer alıyor.



Samsun Müzesi’ne ziyaretçi akını

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Sağlıklı Hayat Merkezi, çocukların gelişimlerini takip ederek çok yönlü hizmetler sunuyor Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi, çocukların gelişim süreçlerini desteklemeye ve çeşitli sağlık sorunlarıyla ilgili çözüm sunmaya devam ediyor. Sağlıklı Hayat Merkezi’nin önemli bir birimi olan Çocuk Gelişimi Birimi, 2024 yılı boyunca gerçekleştirdiği çalışmalarla, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerini en iyi şekilde desteklemek için yoğun bir şekilde hizmet sundu. Çocuk Gelişimcisi Selin Kaya, 2024 yılı boyunca gerçekleştirilen hizmetler hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Kaya, "Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimi Birimi olarak, 0-6 yaş dönemi çocukların gelişim süreçlerine dair pek çok alanda hizmet verdik. Gecikmiş konuşma ve gelişim geriliği, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan durumlar konusunda ailelere ve çocuklara profesyonel destek sunduk. Ayrıca teknoloji bağımlılığı, kaygı ve korkular, tırnak yeme, parmak emme gibi çocukların davranışsal sorunlarıyla da ilgilenerek, 233 kişiye danışmanlık hizmeti verdik." dedi. Selin Kaya, sözlerine devam ederek, Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimi Birimi’nin sadece gelişimsel sorunlar üzerine değil, aynı zamanda çocukların eğitimi ve korunması üzerine de çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Kaya, "Çocukların doğru bir şekilde yetiştirilmesi ve sağlıklı gelişimlerinin desteklenmesi adına bir dizi eğitim de verdik. Bu kapsamda, otizm spektrum bozukluğu olan 90 çocuğa yönelik eğitim programları düzenledik. Ayrıca, mahremiyet eğitimi de çocuklarımızın kendilerini güvende hissetmeleri ve kişisel sınırlarını bilmesi açısından oldukça önemli. 818 çocuğa bu konuda eğitim verdik." ifadelerini kullandı. “Rehberlik öğretmenlerine yönelik eğitimler gerçekleştirdik” Çocuk ihmal ve istismarı konusunun da üzerinde durulduğunu vurgulayan Selin Kaya, "Çocukların güvenliği, toplumsal bilinç ve doğru yaklaşımlar konusunda rehberlik öğretmenlerine yönelik eğitimler gerçekleştirdik. 2024 yılı boyunca 28 rehberlik öğretmenine çocuk ihmal ve istismarı konusunda eğitimler vererek, bu konuda daha bilinçli bir toplumun oluşmasına katkı sağladık." şeklinde açıklamalarını sürdürdü. Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Hayat Merkezi, çocukların psikolojik ve fiziksel sağlıklarını desteklemeye yönelik verdiği hizmetlerle, ailelerin ve eğitimcilerin bilinçlenmesine büyük katkı sağlamayı sürdürüyor. Kaya, 2025 yılında da bu çalışmaların daha da artırılacağını belirterek, çocukların sağlıklı gelişim süreçlerinin desteklenmesi noktasında ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Sağlıklı Hayat Merkezi Çocuk Gelişimi Birimi, 2024 yılı boyunca çocukların gelişimlerini takip ederek, onların sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlamak için çok yönlü hizmetler sunmaya devam etti. Bu hizmetler, çocukların erken yaşta yaşadıkları gelişimsel zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda ailelere de rehberlik yaparak, bu süreçte en iyi desteği alabilmelerini sağladı.
Manisa Kaymakam Dalak, Halk Eğitim kurslarını ziyaret etti Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak ve Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan resim, müzik, bilgisayar ve halk oyunları kurslarını ziyaret ederek çalışmaları yakından izledi. Kursiyerlerin yaptığı çalışmaları ilgiyle izleyen Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak, kursiyerlerden yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Kaymakam Halil Dalak, kurs öğretmenlerine ve kursiyerlere çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan müzik, resim, bilgisayar ve halk oyunları kurslarının başarıyla devam ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Sarıgöl İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce açılan çeşitli kurslardan olan müzik, resim, bilgisayar ve halk oyunları kurslarını kaymakamımız ile birlikte ziyarette bulunduk. Kursiyerlerimizin çalışmalarını yerinde gördük . Sorunlarını dinledik, çalışmalarından dolayı kurs öğretmenlerini kutladık. Yıl sonunda kursiyerlerimizin çalışmalarından olan resim sergisi açılacak. Müzik kursu kursiyerlerimiz konser verecek, halk oyunları kursiyerleri de halk oyunları gösterilerini sunacak." Yıldırak, ziyaret edilen kurslardan ayrı olarak ilçede biçki-dikiş ve nakış gibi kursların da devam ettiğini sözlerine ekledi.
Manisa Başkan Akın’dan önemli açıklamalar Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, Ocak Ayı Meclis Toplantısında kamuoyu gündemini meşgul eden konu ve eleştirilerle ilgili açıklamalarda bulundu. Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, Ocak Ayı Meclis Toplantısının dilek ve temenniler bölümünde son günlerde yol ve altyapı konularında yoğun olarak gelen şikayetler başta olmak üzere gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. “Kimse siyasi rantın peşinde koşmasın” Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, dilek ve temenniler bölümünde yol ve altyapı sorunları konusunun tekrar gündeme gelmesiyle şu açıklamayı yaptı: “Elektrik dağıtım şirketi daha bize yolları teslim etmedi, sosyal medyada çok konuşuluyor ama Son Sokağı da teslim etmedi, Mustafa Kemal Mahallesini de etmedi. Bazı sokakları etti bazı sokakları etmedi, işleri bitmedi daha. İşlerinin bitmesini ve sokakları bizlere teslim etmelerini bekliyoruz. Firmayla ilgili konuştuk zaten problemler çok büyük, sadece Mustafa Kemal’de, Atatürk’te değil, Bozkurt’ta, Kurtuluş, Yeni Mahallede Turgutlu’nun her yerinde izin verdik bu izni niye verdik? Turgutlu halkı artık bazı şeyleri duymalı bilmeli, sosyal medyadan yazmakla yol göstermekle olmuyor bu işler. Bir gerçek var bakın, biz enerjiye ulaşamıyorduk, en çok ihtiyacımız olduğu zaman Turgutlu’da elektrik yoktu, trafolar patlıyordu. Biz dedik ki bir defada bu işi çözelim, telekoma izin verdik, doğalgaza izin verdik, elektriğe izin verdik. Bunun bedeli bu sene olacak. Bütün hemşehrilerimiz yaşayacak bu bedeli. Ama sonrasında enerjisiz, internetsiz, doğalgazsız ev kalmayacak. Bunu hep beraber yaşayacağız. Sizden ricam bu işten kimse siyasi rant elde etmeye kalkmasın, siyasi rantın peşinde koşmasın. Dolayısıyla bu ihtiyaçlar yapılmak zorundaydı. Ben bunlara izin vermeye bilirdim. Kışı geçirelim, yazın tozlu toprakta diyebilirdim. Ama ben bu cesareti gösterdim. Hepsine izin verdim. Şimdi Fen İşleri Müdürlüğümüz ile bir planlama yapıyoruz. İstasyonaltı Mahallesini gördünüz değil mi? Nasıl oldu? Çok güzel oldu değil mi? Elektrik sorunu bitti doğalgaz sorunu bitti, telekom sorunu bitti. Şimdi Mustafa Kemal de aynı olacak, Kurtuluş’a da gireceğiz ama bunun bir kaç yılı var. Her güzelliğin bir sıkıntısı yaşanacak. Son sokakta herkes konuşuyor, şov yapıyor. Yapsınlar ama ben Son Sokakta o kazı izinlerini verdikten sonra orada yaşayan hemşehrilerimize, biraz önce söylediğim bütün hizmetlerden kesintisiz yararlanma şansı doğdu. Bir süre yollar bozuk kalacak bu mecbur daha bitirmedi işi, bana teslimi olmadı sokağın. Ben Son sokağın taşlarını hazırladım. Şantiyemizde şu anda Son Sokağın taşları. Bize ne zaman teslim edilirse yol, o gün kazmaya başlayacağım.” “Manisa Büyükşehir Belediyesi, Ergenekon Kavşağını 2025 yılı yatırım planına aldı” Açıklamasında Ergenekon ve Özdilek Kavşaklarının bir an önce yapılması gerektiğinin de altını çizen Başkan Çetin Akın şunları söyledi: “Manisa Büyükşehir Belediyesi, Ergenekon Kavşağını 2025 yılı yatırım planına aldı. 2025 yılı içerisinde başlayacak, etap etap. Yani 2025 yılı içerisinde olağanüstü bir şey yaşanmazsa yapılmış olacak. Ergenekon Kavşağı ile ilgili protokol zaman aşımına uğradığı için Karayolları Bölge Müdürüne gittim. Karayolları Bölge Müdürü tekrar bir talep istedi. Bunu büyükşehire ilettik. Büyükşehir karayollarından talepte bulundu. Karayolları bunu bakanlığa gönderecek. Bakanlık büyükşehir ile ilgili bir protokol yapma yetkisini yeniler, Büyükşehir burada yapabilir derse o zaman biz ihale hazırlığına başlayacağız. Özdilek kavşağımız var, kavşağın mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Orada nüfus artıyor ve asıl trafik yoğunluğu oradan başlayarak çekilmez hale geliyor. Bu talebimi de dile getirdim. Biz, Ergenekon Kavşağını bir şekilde projelendirdik, ihale aşamasına geldik. Karayolları protokol imzalarsa ihalelesini yapacağız. Büyükşehir’in yatırım planına aldık. Özdilek Kavşağı da çok önemli, o kavşağın acilen düzenlenmesi gerekiyor.” “Geçmiş dönemde satılan 219 tane mülkün bugünkü değeri 20 milyar TL” 2014 -2019 yılları arasında 219 adet mülkün satıldığını söz konusu satılan yerlerin şu anki değerinin en az 20 milyar olduğunu vurgulayan Başkan Çetin Akın, "2019 yılında bu belediyeyi aldığımda 44 milyon lira bir borçla aldım. Dolar üç buçuk liraydı. Dönemin SGK borçlarını, vergi borçlarını taksitlendirdim, onları ödedim. Ödenen borcun şu anki değeri 14 milyon dolar yapıyor. Geçmiş dönemde satılan 219 tane mülkün bugünkü değeri 20 milyar TL. Takdir Turgutlu halkının.” dedi. “İller Bankası’ndan para eksik geliyor” Başkan Çetin Akın, son olarak belediyenin mali durumunu kamuoyuyla paylaştı. Başkan Akın, “İş maalesef çığırından çıktı, ‘silkeleyin’ pozisyonuna geldi bu işler. Turgutlu Belediyesinin yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu var. Bu borç da 130 milyon lira civarında. 11 milyon lira da vergi dairesine onu da yeni yazdı. Bilerek ödemedim. Kessinler, dedim. 11 milyon da vergi dairesine borcumuz var. Koskoca Turgutlu Belediyesinin bu borcu var. Ama ben şu anda ne yapıyorum? İller Bankası’ndan para eksik geliyor. Para takviyesi yapıyorum. 2024 yılında yalnızca maaşları ödemek için 128 milyon lira belediyenin kasasından takviye yapmışım, SGK yok içinde. Ben otuz sene otuz beş senelik belediyeciyim. İller Bankasından gelen parayla maaşlar ödenir, SGK ödenir, üzerine birkaç milyon para kalır. Onla da yatırım yapardık biz. Ama 2023-2024 yılında bu şekilde olmadı. 2023 yılında 97 milyon, 2024 yılında 128 milyon lira maaşları ödemek için takviye yaptık, SGK yok. Yalnızca maaş ödemesi için yaptığım takviye 210 milyon lira. Bu para şimdi kasamızda olsa, ne SGK borçlarından bahsederdik ne de yol sorunlarından.” diye konuştu.
Manisa "Çarşıya gidiyorum" diyerek evden ayrıldı, 9 gündür haber alınamıyor Manisa’nın Alaşehir ilçesinde "Çarşıya gidiyorum" diyerek 1 Ocak günü saat 15.30’da evinden ayrılan ve bir daha geri dönmeyen Hasan Vural’ın (61) hayatından endişe eden ailesi yüzde 80 engelli olan kardeşlerinin ara ara kaybolduğunu ancak ilk defa bu kadar uzun süre bulunamadığımı belirtti. Yüzde 80 engelli raporu bulunan Hasan Vural, Esentepe Mahallesi, Koşturoğlu Sokak, Numara 7’deki evlerinde vasisi olan ağabeyi Mustafa Vural ile aynı evde ikamet ederken, 1 Ocak Çarşamba günü saat 15.30 sıralarında ağabeyine, "Ben çarşıya gidiyorum" diyerek evden ayrıldı ve bir daha geri dönmedi. Hasan Vural 1 Ocak’ı 2 Ocak’a bağlayan gece saat 03.00 sıralarında Salihli Tren Garı güvenlik kameralarında görüldü. En son trenden inerken görülen Hasan Vural’dan bir daha haber alınamadı. "Ara ara kayboluyor" Hasan Vural’ın vasisi olan ağabeyi Mustafa Vural, kardeşinin ara ara kaybolduğunu belirterek, "1 Ocak günü saat 15.30’da evden çıktı gitti. 17.10’da trene kaçak olarak binmiş gitmiş. Sonra Salihli tren garında güvenlik kameralarında görülüyor. Ondan sonra ne olduysa oldu. Engelli ve yüzde 80 raporu var. Ara ara kayboluyor. 4-5 sene önce Manisa Tren Garı’ndan getirdik. İki sene önce kayboldu. Sart’ta bulundu, getirdik. Hiç bu kadar uzun süreli kaybolmamıştı, bu kez hiç haber alamadık." dedi. "Hayatından endişe ediyoruz" Engelli olması nedeniyle kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığını, hayatından endişe duyduklarını dile getiren Abla Emine Okyay ise şunları söyledi, "Polise kayıp başvurusunda bulunduk. Her tarafa kayıp fotoğrafı yapıştırdık. Ne ölüsü var, ne dirisi. Üç gün önce Salihli Gümüşçay durağında görülmüş, hiçbir haber alamadık." Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar engeli olduğunu kaydeden ailesi Hasan Vural’ı görenlerin en yakın polis veya jandarma merkezine haber vermesini istedi.