SAĞLIK - 18 Kasım 2024 Pazartesi 12:44

‘Bazı antibiyotiklerin ciddi yan etkileri olabilir’

A
A
A
‘Bazı antibiyotiklerin ciddi yan etkileri olabilir’

Antibiyotiklerin pek çok yan etkilerinin görülebildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Bunların sık görülenleri bulantı, kusma, ishal, ciltte döküntü gibi genellikle hafif yan etkilerdir. Ancak bazen nadir olarak alerjik şok, kemik iliğinin baskılanması gibi ciddi yan etkilerde görülebilir. Bazı antibiyotikler karaciğere veya böbreğe zarar verebilir” dedi.


Liv Hospital Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, 18 Kasım Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Antibiyotiğin kısaca tanımını yapan Prof. Dr. Sünbül, “Antibiyotikler yaklaşık bir asırdan bu yana enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar sayesinde milyonlarca kişinin hayatına mal olan hastalıklar tedavi edilebilir hale gelmiştir. Bunun sonucunda yaşam süresi uzamış ve hayat kalitesi artmıştır. Antibiyotikler bakteri diye tanımlanan mikrop türlerini insan vücudunda öldüren veya üremelerini engelleyerek hastalıkları tedavi eden maddelerdir” diye konuştu.



“Uygunsuz antibiyotik kullanımında OECD birincisiyiz”


Bakterilere karşı etkili olan antibiyotiklerin virüslerin neden olduğu hastalıklarda etkileri olmadığına değinen Prof. Dr. Sünbül, “Başlıca soğuk algınlığı ve grip gibi etkeni virüsler olan hastalıklarda alınan antibiyotiğin hastaya hiçbir faydası yoktur. Hatta bu tür enfeksiyonlarda antibiyotik almak dirençli bakteri gelişme riskini artırır. Son yıllarda dünyada milyonlarca ölüme neden olan Covid-19 hastalığı da bir virüs hastalığıdır ve üzerine ikincil bakteriyel enfeksiyon eklenmemişse, tedavide antibiyotik verilmemelidir. Maalesef ülkemiz antibiyotiklerin uygunsuz kullanımında OECD ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır” şeklinde konuştu.



“Doktorun tavsiyesi doğrultusunda kullanılmalı”


Antibiyotiklerin ne kadar süre kullanılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sünbül, “Antibiyotik, tedavide başarıya ulaşmak için doğru zamanda, doğru dozda ve yeterli sürede alınmalıdır. Hastalıklara göre tedavi süreleri değişmektedir. Hastalık belirtileri kaybolunca antibiyotiği erken kesmek, tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabileceği gibi tedavi süresini uzatmak ise dirence yol açar ve organlara zara verebilir. Doktorun görüşü doğrultusunda tedavi sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.



“Ateş düşürücü olarak tercih edilmemeli”


Ateş düşürücü hedeflenerek antibiyotik kullanılmaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Sünbül, “Sonbahar ve kış aylarında görülen ve mevsimsel viral üst solunum yolu hastalıklarında antibiyotikler gereksiz olarak sık kullanılmakta, bazen ise tek doz olarak alınmaktadır. Ateş düşürücü amaçla antibiyotikler asla kullanılmamalıdır. Bazı özel durumlar dışında ise tek doz antibiyotik kullanmanın hiçbir yararı yoktur. Antibiyotiklerin bu şekilde alınmaları, hastalık yapan bakterilere karşı savaşan vücudun doğal koruyucu florasının ölmesine neden olmakta, ayrıca daha dirençli bakterilerin yerleşmesine yol açmaktadır. Sık yapılan bir diğer yanlış ise ‘bir antibiyotik alalım, şikâyetler geçmezse doktora muayene oluruz’ düşüncesidir. Bu yaklaşım ise hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Antibiyotikler doktor muayenesi ve reçetesiyle alınmalıdır” açıklamasında bulundu.



“Bazı antibiyotikler karaciğere ve böbreklere zarar verebilir”


Antibiyotiklerin yan etkilerinden bahseden Prof. Dr. Sünbül, şöyle devam etti:


“Antibiyotikler hayat kurtaran ilaçlar olmakla beraber pek çok yan etkileri de vardır. Bunların sık görülenleri bulantı, kusma, ishal, ciltte döküntü gibi genellikle hafif yan etkilerdir. Ancak bazen nadir olarak alerjik şok, kemik iliğinin baskılanması gibi ciddi yan etkilerde görülebilir. Bazı antibiyotikler karaciğere veya böbreğe zarar verebilir. Kimi zaman ise antibiyotikler tansiyon ve kalp ilaçları, psikiyatride kullanılan ilaçlarla uyumsuzluk gösterebilir, tedavide dikkat edilmelidir. Antibiyotikler asla arkadaş veya komşu tavsiyesiyle kullanılmamalıdır.”



“Antibiyotik direnci nedeniyle yılda 1 milyon kişi hayatını kaybediyor”


Antibiyotiklere karşı direnç gelişmesi hakkında bilgiler paylaşan Prof. Dr. Sünbül, açıklamasını şöyle tamamladı:


“Zamanla bakteriler pek çok antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiştir. Bu sorun genellikle antibiyotiklerin gereksiz kullanımı ve aşırı antibiyotik tüketimine bağlıdır. Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar daha ölümcül seyretmektedir. Her yıl dünyada dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardan 1 milyona yakın kişi hayatını kaybetmektedir. Eğer direnç oranı bu hızla devam ederse 2050 yılında ölümlerin 10 milyonu bulacağı tahmin edilmektedir. Bir diğer sorun ise son yıllarda piyasaya verilen yeni antibiyotik sayısındaki azalmadır. Çünkü antibiyotiklerin geliştirilmesi, uzun bir süreç gerektirmekte ve yüksek maliyetlere neden olmaktadır. Ek olarak, gelişen direnç nedeniyle bu tür ilaçlar endüstri için tercih edilebilir olmaktan çıkmaktadır. Bu nedenle mevcut antibiyotikleri yerinde ve akılcı kullanmak çok daha önemli hale gelmiştir. Mevcut antibiyotiklerin tedavide etkisiz kalması ve yeni antibiyotiklerin klinik kullanıma girmemesi tıp otoritelerini endişelendirmektir. Böyle bir durumda basit enfeksiyon hastalıkları bile tedavi edilemeyecek ve ölümle sonlanacaktır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Hafif sıyrıklarla kurtulan yolcu, dehşet anlarını anlattı Eskişehir’de 1 kişinin öldüğü, 42 kişinin de yaralandığı kazayı ufak sıyrıklarla atlatan 32 yaşındaki Soykan Kaya, yaşanan dehşet anlarını anlattı. Eskişehir-Seyitgazi karayolu 16’ncı kilometrede bulunan Derbent mevkiinde meydana gelen trafik kazasında, Ömer Y. (43) idaresindeki 16 BGZ 569 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve virajı alamaması sonucu taklalar atarak şarampole yuvarlandı. Antalya’dan hareket eden ve Bursa’ya gittiği öğrenilen Mercedes marka otobüste, muavin ve şoför ile birlikte 44 kişinin kazadan etkilendiği belirlendi. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, 56 yaşındaki Nihat Yüceler’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada yaralanan 42 yolcu kentteki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yolcu otobüsünün kaza yapmadan dakikalar önce 1 kilometre uzaklıktaki akaryakıt istasyonunun önünden geçtiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. “Arka koltukta 4 kişi oturuyorduk, kaza bittiğinde yanımda hiç kimse yoktu” Alanya’dan Eskişehir’e araç alışverişi için gelen ve kaza esnada uyuduğunu belirten 32 yaşındaki Soykan Kaya, tedavi için geldiği Eskişehir Şehir Hastanesi’nde gazetecilere verdiği röportajda, “Ben Alanya’dan bindim, araç almaya geldim günübirlik Eskişehir’e. Kaza sırasında uyuyordum, arabanın devrilmesiyle uyandım. Uyandığımda takla atıyorduk, 4 kişi oturuyorduk en arka koltukta. Kaza bittiğinde yanımda kimse yoktu, bir kişi camdan, bir kişi de ortadan fırladı. İnsanlar çok kötü haldeydi, kulağı kopanlar, hareketsiz yatanlar vardı. Ben araçta bir süre bekledim, insanlara yardım etmeye çalıştım. Kulağı kopan abiye yardım ettim, kafasına bir şeyler bastık. Telefonumu ve çantamı buldum, yanımda oturan kadınlara baktım birine şarapnel, cam girmişti. Saatimden 112 Acil Çağrı Merkezi aradı beni, onlara konum attım. Sonra bir kaç araba durdu yanımızda, 10 tane ambulans geldi ve araçtan atladım. Bir arkadaş daha vardı yaralanmayan, onunla birlikte dışarıdakilere baktık. Aileme haber verdim, tekrar 112 Acil Çağrı Merkezi’nden aradılar onlarla görüştüm” dedi. “Emniyet kemerim sayesinde kurtuldum, yanımda ki hiçbir yolcu yerinde durmuyordu” Otobüse bindiğinde kaza olacağını hissederek emniyet kemerini taktığını belirten Soykan Kaya, “Kaza sırasında emniyet kemerim takılıydı. Emniyet kemerim sayesinde kurtuldum, çünkü yanımda ki hiçbir yolcu yerinde durmuyordu, herkes fırladı. Ben yerimde atlattım, sadece diğer yolcuların bana çarpmasıyla hasar aldım. Otobüsün üzerindeki demirler devrildi, insanların vücudunu kesti. Demirlerden biri şans eseri omzumda duruyordu, kafama gelmedi. Kaza olacağını hissetmiştim, kemerimi taktım, küçük bir oğlum var. Önlem almaya çalışıyorum böyle yolculuklarda. Kemer taktım ve gerçekten hayata tutundum kemer sayesinde. Buraya eşime araç almak için gelmiştim, kazadan sonra o işimi de hallettim. Araç alacağım arkadaşımı aradım, yakındaymış beni gelip aldı sağ olsun. İçeride tomografi çektirdim, duruma göre kalabilirim bir gece” diye konuştu. “Otobüs yaklaşık 4 takla attı” Otobüsün defalarca takla attığını ve kaza tamamlandığında kendisinin ters durduğunu belirten Soykan Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Otobüs yaklaşık 4 takla attı. Çünkü indikten sonra kazanın olduğu yerde biraz yürüdüm, 50 metre kadar çamları biçmişiz. Uzun bir süre sürüklendik. Sol cam kırıktı, üzerimde de hasar vardı. Ben uyandığımda baş aşağıydım, en sağda oturan arkadaş koridorun ucundaydı. Onlarda kemer yoktu. Allah herkese yardım etsin. Emniyet kemerimizi takmamız için otobüste çok kez anons geçildi, taktığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Anons çok kez geçti, ama ben yolculuğun çoğunda uyuyordum, arabayı alıp geri döneceğim için dinlenmek istedim. Geçilen anonsları maalesef kimse dikkate almadı.”