POLİTİKA - 17 Eylül 2024 Salı 20:05

Bakan Uraloğlu: “Darbelerin döneminde yapılan anayasamızın artık yetmediğini düşünüyoruz"

A
A
A
Bakan Uraloğlu: “Darbelerin döneminde yapılan anayasamızın artık yetmediğini düşünüyoruz"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Yeni yasama döneminde bir yeni anayasa yapılması süreci Türkiye’de şüphesiz gündem olacak. Çünkü darbelerin döneminde yapılan anayasamızın biz artık yetmediğini düşünüyoruz. Bu anlamda da inşallah bu çalışmaları yürütmüş olacağız" dedi.


Bakan Uraloğlu, Samsun’daki temaslarının ardından Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Toplantı Salonu’nda Sivil Toplum Kuruluşları, İş Dünyası ile Buluşma ve Basın Toplantısı düzenledi. Bakan Uraloğlu burada iş insanlarıyla yaptığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu.



“Darbelerin döneminde yapılan anayasamızın biz artık yetmediğini düşünüyoruz”


Yeni yasama döneminde yeni anayasa yapımı süreci yaşanacağını ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Ekim’den itibaren de yine Türkiye’nin kuşatıcı, kapsayıcı, yeni bir heyecan getirecek kongre sürecini de başlatmış olacağız. Ayrıca yine yeni yasama döneminde bir yeni anayasa yapılması süreci Türkiye’de şüphesiz gündem olacak. Çünkü darbelerin döneminde yapılan anayasamızın biz artık yetmediğini düşünüyoruz. Bu anlamda da inşallah bu çalışmaları yürütmüş olacağız. Ben cani gönülden inanıyorum ki yeni anayasada da yine sizlerle beraber görüş alışverişinde bulunup vatandaşımızın, STK’larımızın, iş insanlarımızın ne dediğine mutlaka bakacağız” diye konuştu.



Taşımacılık istatistikleri


Hava, kara ve denizyolu taşımacılığı istatistikleri hakkında bilgiler veren Bakan Abdulkadir Uraloğlu, “Biz bu yatırımlarla bakın sadece 2023 yılında demir yollarında 27,1 milyon ton yük taşıdık. Hava yolunda 4 milyon 447 bin ton yük trafiği yine gerçekleştirdik. 217 limanımızda elleçlenen yük miktarı 521 milyon ton. Yine elleçlenen konteyner miktarı ise 12 milyon 566 bin tüy olarak gerçekleşti. Bu yılın ilk 8 ayında demir yollarında yaklaşık 17,5 milyon ton, bu miktarın 7 milyon 842 bin tonu ise sadece iltisak haklarımızda Samsun’da da talep edilen ve bizim de inşallah yaptığımız yapacağımız hatlarda biz bunları taşıdık. Limanlarımızda yine 356 milyon bir rakam gerçekleşti. Geçen senenin yüzde 10 üzerinde olduğunu bu vesileyle söyleyebilirim. Dolayısıyla biz bu çalışmalara devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



“Zengezur Koridoru, tüm Anadolu’yu baştan başa kat edecek”


İhracatı daha da arttırmak için çalışmaların devam ettiğini dile getiren Bakan Uraloğlu, “Bakanlık olarak ihracatımızı artırmak istiyoruz. Alternatif demir yollarını hayata geçiriyoruz. Bunlardan bir tanesi Azerbaycan’dan gelecek olan Zengezur koridorudur. Bu esasında bütün Anadolu’yu baştan başa kat edecek ve yine biraz önce bahsettiğimiz Ankara-Samsun Hızlı Treniyle de Samsun Limanı’na bağlanacak olan bir hattır. Aynı şekilde Basra Körfezi’nden başlayıp Faw Limanı’ndan başlayıp bin 200 kilometrede ülkemize gelecek olan demir yolu da ülkemizi bir taraftan kat edecek. Aynı şekilde Sivas üzerinden bu demiryolu da yine Samsun’a bağlanmış olacak. Bütün ülkemizin Ege’sine, Akdeniz’ine ve Kapıkule sınır kapısına kadar bağlanmış olacak. Biz bu koridorlarla beraber ticaretimizi de geliştireceğiz, üretimimizi de geliştireceğiz. Oralarda organize sanayi bölgelerinin kurulmasına biz vesile olmuş olacağız” ifadelerini kullandı.


Toplantıya ayrıca AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan ve iş insanları katıldı.



Bakan Uraloğlu: “Darbelerin döneminde yapılan anayasamızın artık yetmediğini düşünüyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dr. Demirkıran: "Çocuklarda ihmal edilen geniz eti ciddi sorunlara kapı aralayabiliyor" Medline Adana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Semih Demirkıran, "Büyüyen ve oldukça fazla miktarda mikrop barındıran geniz eti, yakın komşuluğu nedeniyle tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonlarına zemin hazırlamasının yanı sıra çocuklarda hırçınlık ve iştahsızlık gibi problemleri de beraberinde getirebiliyor" dedi. Demirkıran, yaptığı açıklamada, Toplumda, özellikle çocukluk döneminde sık görülen hastalıkların başında üst solunum yolu ile ilgili sorunlar geliyor. Bu konuyla ilgili en fazla karşılaşılan sıkıntılardan biri de geniz etinde görülen problemler oluyor. İlaçla tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda geniz etinin mutlaka alınması gerekiyor. Büyüyen ve oldukça fazla miktarda mikrop barındıran geniz eti, yakın komşuluğu nedeniyle tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonlarına zemin hazırlamasının yanı sıra çocuklarda hırçınlık ve iştahsızlık gibi problemleri de beraberinde getirebiliyor. İhmal edilmesi halinde gelişme geriliğine bile yol açabiliyor" diye konuştu. Çocuk döneminde sık rastlanıyor Demirkıran, "Geniz eti ya da tıp dilindeki adı ile adenoid, burnun arka kısmında doğuştan var olan bir lenf dokusu şeklinde tanımlanır ve aynı bademcikler gibi vücuda solunum yoluyla giren mikroplara karşı savunmada görev üstlenir. Akut üst solunum yolu enfeksiyonlarında büyümesi normal kabul edilir. Fakat tekrarlayan enfeksiyonlar sonrasında küçülmediği zaman sorun olmaya başlar. Öyle ki bazen neredeyse bir pinpon topu büyüklüğüne erişerek geniz bölgesi olan burnun arka çıkış kapısını bile tıkayabilir" dedi. Ebeveynler dikkatle takip etmeli Demirkıran, şöyle devam etti: "Kimi zaman ebeveynler çocuklarının genizden konuştuğu için ses tonunun farklı olduğunu, iştahının olmadığını, geceleri terlediğini ve horladığını söylerler. Bazen de ağzından salya aktığını dile getirirler. Geniz eti, anatomik olarak en büyük haline çocuk 3 ila 5 yaşları arasındayken ulaşır ve genellikle 7 yaşından sonra da küçülmeye başlar. Ergenlikte ise kaybolur. Bu noktada ebeveynlere oldukça önemli görevler düşer. Zira anne-babalar kimi zaman geniz etinin alınmasından endişe ettiğinden kimi zaman da ‘Nasılsa ileride küçülecek’ diye üzerinde durmadığından bu durum problemin büyümesine ve ileri yaşlarda birçok kronik hastalığın gelişmesine yol açabilir." Sorunlara kapı aralıyor Tedavi edilmeyen geniz etinin, üst solunum yolu enfeksiyon atakları, sinüzit, geniz akıntısı, öksürük, uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma, kulak enfeksiyonları, kulakta sıvı birikmesine bağlı işitme azlığı hatta işitme kaybına yol açabileceğine değinen Demirkıran, "Geniz eti belirtilerinin fazla ortaya çıkmadığı çocuklarda herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Geniz eti şişmesini azaltmak için doktor tarafından steroid içeren burun spreyi önerilir. Enfeksiyonun bakteriyel olması durumunda ise antibiyotik kullanımı gündeme gelir. Ancak şikâyetlerin yoğun olması, ilaç tedavilerine rağmen devam etmesi ve sürekli tekrarlaması durumunda geniz eti cerrahi yöntem ile alınmalıdır. Ameliyat genellikle 2 yaşından sonra tercih edilse de nefes tıkanıklığı yoğunsa 1 yaşından sonra da gündeme gelebilir. Ameliyat genel anestezi altında ve ağız yolundan yapıldığı için boyunda herhangi bir kesiye gerek olmaz. Operasyon yaklaşık yarım saat sürer ve hasta genellikle aynı gün taburcu edilerek evine gönderilir" diye konuştu. Demirkıran, çocuklarda geniz eti belirtilerini ise şöyle sıraladı: "Burundan nefes almada güçlük, ağzı açık uyuma, gece terlemesi, horlama, burnu tıkalı gibi genizden konuşma, burun ve geniz akıntısı, uykuda nefes tutma ve ağız kokusu."
Erzurum ETÜ’de kişiye özel diz implantı üzerine geliştirilen çalışma patent aldı ETÜ’de kişiye özel diz implantı üzerine geliştirilen çalışma patent aldı. Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. İsmail Hakkı Korkmaz’ın, Prof. Dr. İrfan Kaymaz danışmanlığında tamamlanan doktora tezi kapsamında, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım’ın ve Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Halim Kovacı’nın hak sahipliği bulunan "Anatomik Femur Kemiği Kesme Aparatı ve Kesme Yöntemi" isimli çalışma Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından onaylanarak patent almaya hak kazandı. Konuyla İlgili değerlendirme de bulunan Doç. Dr. İsmail Hakkı Korkmaz ve Prof. Dr. İrfan Kaymaz şu şekilde konuştular: "Geleneksel total diz protezi tedavilerinin hasar mekanizmalarının başında gelen protezlerin aseptik gevşeme hasarı, implant-kemik uyumu ile ilişkilidir ve anatomik kemik modellerinin dikkate alındığı kişiye özel implantlar bu uyumu artırmaktadır. Kemik morfolojisine göre üretilen bir implantın yerleştirilmesi için ise kişiye özel kesi kılavuzunun oluşturulması gerekir. Doktora çalışmasında, kişiye özel olarak modellenen diz protezinin montajı için ürettiğimiz ’Anatomik Femur Kemiği Kesme Aparatı ve Kesme Yöntemi’ bu kapsamda Türk Patent ve Marka Kurumu"na yapılan başvuru neticesinde patent almıştır. Patentlenen kılavuz ile femural diz protezi uygulanan hastaların protez ömürleri geleneksel protezlere göre daha uzun olması beklenmektedir."