EĞİTİM - 23 Eylül 2024 Pazartesi 14:50

SUBÜ ve AZTU iş birliği gelişiyor

A
A
A
SUBÜ ve AZTU iş birliği gelişiyor

SUBÜ Sakarya MYO Öğretim Görevlisi Meltem Eyüboğlu Özcan, Erasmus+ KA171 projesi çerçevesinde Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde robotik uygulamaları anlattı.


Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sakarya Meslek Yüksekokulu Elektronik ve Otomasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Meltem Eyüboğlu Özcan, Erasmus+ KA171 projesi çerçevesinde Azerbaycan Teknik Üniversitesi’nde (AZTU) ders verdi. Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerine robotik uygulamaları anlatan Özcan, ayrıca AZTU Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nü ziyaret ederek bölüm ve laboratuvarlar ile ilgili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çelebi İftihar Kurbanelioğlu’ndan bilgi aldı. SUBÜ ve AZTU, lisans ve lisansüstü düzeyde ortak çalışmalar yapılmasından personel hareketliliğine kadar geniş bir çerçeveyi kapsayan iş birliği protokolü de imzalamıştı. Gerçekleştirilen Erasmus+ KA171 projesi ve iş birliğinin iki üniversite arasındaki hareketliliğe ve ortak çalışmalara katkı sağlaması hedefleniyor.



SUBÜ ve AZTU iş birliği gelişiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce En sık belirtisi unutkanlık DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Burcu Polat, “Türkiye artık genç bir ülke değil. Alzheimer hastalığının 65 yaş üzerinde görülme oranı yüzde 5’lerde iken, 90’lı yaşlarda bu yüzde 40’lara çıkmaktadır. Alzheimer hastalığının bir bunama (demans) sendromu olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Doç. Dr. Burcu Polat, “Beyinde sinsi bir şekilde başlar ve başta bellek fonksiyonları olmak üzere birçok kognitif (bilişsel) fonksiyonda ilerleyici kayıplara yol açar. Alzheimer hastalığı, en sık görülen bunama tipidir ve tüm demansların yaklaşık yüzde 60-70’ini oluşturur. Beyinde bazı maddelerin birikmesi sonucunda, sinir hücreleri arası bağlantıların giderek tahrip olması ile karakterizedir. Zamanla sinir hücreleri fonksiyonunu tamamen kaybeder ve beyinde küçülme meydana gelir. Bu sürecin, belirtileri ortaya çıkmadan 15-20 yıl kadar önce başladığı bilinmektedir” dedi. Unutkanlığın Alzheimer hastalığının en sık bilinen belirtisi olduğunu ifade eden Polat, konuşma bozukluğu, davranış ve muhakeme sorunları gibi başka belirtilerin de gözlendiğini söyledi. Her unutkanlığın bunama olarak adlandırılmaması gerektiğini vurgulayan Polat, unutkanlıklara bunama denilebilmesi için hastaların günlük yaşam faaliyetlerini etkileyecek veya bozacak düzeyde şiddetli olmalı gerektiğini dile getirdi. Erken teşhisin önemi Erken teşhisin de önemine değinen Burcu Polat, “Günümüzde bazı maddelerin kanda izini sürerek Alzheimer hastalığı hakkında bazı öngörüler kazanmış bulunmaktayız. Ancak bu henüz çok yeni bir gelişme ve ilerleyen çalışmalarla desteklenmesi gerekli. Amaçlanan şey parmak ucundan alınan kan ile doğru tahmin ve takipleri yapabilmek. Bu açıdan umut verici bir döneme girdik diyebiliriz. Erken teşhis ile hasta ve yakınlarına doğru tıbbi yaklaşımın sağlanması ve ayrıca ortaya çıkabilecek yasal süreçleri yönetmek açısından yardım edilmesi mümkün olabilir. Şu an için Alzheimer hastalığının çok erken dönemlerinde yakalanan vakalarda ilerleme yavaşlatılabiliyor. Ancak hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün gözükmemektedir” şeklinde konuştu. Genetik yatkınlık Genetik yatkınlığın önemli olduğunu ancak tek başına nadiren bir sebep olabileceğini dile getiren Polat, “Yaşlanmanın kendisi (özellikle 65 yaş üstü grup) bunama için başlıca önemli bir risk faktörüdür. Ülkemizdeki verilere göre yaşlı nüfus oranı 2023 itibariyle yüzde 10.2’dir. Yani Türkiye artık genç bir ülke değil. Alzheimer hastalığının 65 yaş üzerinde görülme oranı yüzde 5’lerde iken, 90’lı yaşlarda bu yüzde 40’lara çıkmaktadır. Diğer risk faktörleri ise; düşük eğitim seviyesi, hipertansiyon, diyabet, işitme bozuklukları, obezite, sigara, depresyon, fiziksel inaktivite, zayıf sosyal ilişkiler, hava kirliliği, aşırı alkol tüketimi ve kafa travmasıdır. Ülkemizde sosyoekonomik hayatın ve sağlık politikalarının bu verilere göre şekillenmesi gereklidir” dedi.
Tokat Tokatlılar hızlı trene bir durak daha yaklaştı Yıldızeli Yüksek Hızlı Tren istasyonunun açılmasıyla Tokatlılar, hızlı trenle seyahate bir adım daha yaklaştıkları için büyük sevinç yaşadı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun İstanbul-Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattı’nda yer alan Yıldızeli İstasyonu’nun açıldığı müjdesi Tokatlı vatandaşlar arasında büyük heyecan oluşturdu. Kent merkezine 59 kilometre mesafede yer alan bu yeni istasyon, Tokatlıların hızlı trenle seyahat etme hayalini bir adım daha yaklaştırdı. Yıldızeli İstasyonu’nun açılmasıyla birlikte Tokatlı vatandaşlar, Sivaslılardan daha fazla sevindiklerini dile getirdi. Tokat’a bir adım daha yaklaşan YHT hattı sayesinde vatandaşlar artık İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere daha hızlı ve konforlu bir şekilde ulaşabilecekler. Tokat halkı, ulaşımda sağlanacak bu avantajın hem sosyal hem de ekonomik anlamda büyük katkı sağlayacağına inandıklarını belirtirken, bu adımın kentin gelişimi açısından önemli bir dönüm noktası olacağını vurguladı. “İnsanların Tokat’a ulaşımı kolaylaşacak” Kentte turizmcilik işiyle uğraşan Sadullah Özen, Tokat’a ulaşımın kolaylaştığını söyleyerek, "Gerçekten geç kalınmış bir proje. Biz bu projeyi daha önceden sunmuştuk. Biraz gecikti ama sonuçta oldu. Biz turizmciler olarak Tokat’ımıza katkı sağlayacağız. Hem vatandaşların daha rahat ulaşım sağlaması için bence çok güzel olmuş. Hayırlı olsun diliyorum. Tokat’ımızın tarihi açısından insanların buraya daha kolay ulaşımı açısından çok güzel bir proje. Ben gerçekten buna emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi. “Tokat turizmini kâra geçirecek” Turizm işletmecisi Talip Furkan Gökçe, “Tokat turizmi için de çok ama çok kâra geçen bir proje oldu. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Bundan sonra Ankara’ya ve İstanbul’a gitmek hızlı trenle daha bir basitleşti” şeklinde konuştu. “Tokatlıların bundan çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum" Harita mühendisi Zeki Mert Pekdemir ise “Öncelikle tüm Tokat’a hayırlı uğurlu olsun. Her ne kadar istasyon Yıldızeli’nde açılsa da Tokatlıların bundan çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum. Tabi gönül isterdi ki bu hızlı tren hattı Tokat’tan geçsin. Ama siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz ve belediyemizin destekleriyle inşallah o günleri de göreceğiz diye umut ediyorum” dedi.