EĞİTİM - 25 Ekim 2024 Cuma 12:05

SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı Doç Dr. Özturan oldu

A
A
A
SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı Doç Dr. Özturan oldu

’Ahlak Felsefesi’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı olan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan, “Ahlak araştırmalarının en önemli noktalarından birisi hukuka zemin hazırlamasıdır. Örneğin sosyal medyaya ilişkin etik sorular önce ahlâkta tartışılır, sonrasında sosyal medya hukukuna dönüşür” dedi.


Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı, ’Ahlak Felsefesi’ konulu söyleşiyle Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Yazıcı’nın üstlendiği söyleşide; ahlak ilmi, ahlak felsefesi yapma biçimleri, ahlak felsefesine dair farklı yaklaşımlar ve ahlak felsefesinin özerkliği ve kesinliği üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.


Ahlak felsefesinin, insan davranışlarını araştıran bir bilim dalı olarak adlandırabileceğini belirten Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan “Ahlak kelimesi Arapçadaki hulk veya huluk yaratılış, huy anlamına gelen kelimelerin çoğuludur. Türkçemize de böyle geçmiş ve hala kullanılıyor. Sözlüğe baktığımız zaman ahlak; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda olduğu davranış biçimleri, kuralları, huylar diye tanımlanıyor. Bu tanımda bizim normatif dediğimiz şey var. Yani ‘nasıl yapmalıyız?’ sorusuna cevap veren bir yönü var. Biz bunu araştırdığımız zaman ahlak ile ilgili bilgilere ulaşıyoruz. Fakat ahlak felsefesi biraz daha farklı ve meseleye felsefi bir metotla yaklaşmayı ifade ediyor. Felsefi metot ise hakikatin insani sınırlar içerisinde akli, eleştirel, tutarlı, bütüncül, sistemli, mantık kurallarına uygun bir biçimde araştırılması demek. Dolayısıyla ahlak felsefesi yapan bir kişi ahlakı reddeden sonuçlara da varabilir. Ahlak felsefesi, ahlak gibi normatif değildir. Herhangi bir ahlaki öğretiden, ahlâk kuralları bütününden biraz daha farklı bir alandır. Ahlak olgusunu bütünüyle araştırır ve daha çok sorularla ilerler” diye konuştu.


Daha ilk derslerinde öğrencilere dini bilgi ile felsefi bilginin ayrı olduğundan bahsettiklerini anlatan Özturan “Dini bilgi, dini otoriteden gelir. Belirleyici ve normatiftir. Dini bilgi yanılmaz kabul edilir. Tabii dini iman şartını taşır. Bu şartı yerine getirdikten sonra o bilgi sizin için anlamlı olur. Felsefi bilgi ise tamamen meraka dayanır ve normatif olmak zorunda değildir. Ahlakla ilgili dini bildirimlere değer veren bir insan dahi ahlaka dair daha ileri sorular sormak durumunda kalabilir. Felsefe araştırmacısı, meraka dayanan ve araştırdığı alanla ilgili rasyonel cevaplara ‘insani çabayla nasıl ulaşılabileceği gibi’ bunları bulmayı amaçlayan hedefleri gözetir. Dolayısıyla burada üretilen bilgi insanidir, eleştiriye açıktır ve hatalar taşıyabilir. Bu araştırmalar anlamsız değildir çünkü hukuka zemin sağlar. Ahlak araştırmalarının en önemli noktalarından birisi hukuka zemin hazırlamasıdır. Mesela sosyal medyaya ilişkin etik sorular önce ahlâkta tartışılır, sonrasında sosyal medya hukukuna dönüşür” ifadelerini kullandı.



SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı Doç Dr. Özturan oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bakan Yardımcısı Yenigün: "Çocuk haklarını kabul etmiş ülkeler, çocuklara karşı işlenen savaş suçlarına sessiz" Uluslararası 25. Çocuk Forumu Karadeniz ayağı Samsun’da başladı. Forumda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, "Ukrayna’da, Gazze’de olduğu gibi son zamanlarda dünyada yaşanan olaylarda çocuk haklarını kabul etmiş ülkelerin çocuklara karşı işlenen acımasız savaş suçlarına sessiz kaldığını üzüntüyle izliyoruz" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında 7 bölgeyi temsilen "Çocuk İçin Katılım ve Savunuculuk" temasıyla "25. Ulusal Çocuk Forumu Çeyrek Asır Çocuk Forumu Buluşmaları" düzenleniyor. Forumun Karadeniz ayağı Samsun’da bir otelde başladı. İki gün sürecek forumda Samsun, Amasya, Artvin, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Karabük ve Düzce illerinden olmak üzere toplamda 18 ilden 1 kız çocuk, 1 erkek çocuk katılarak çocukların ihtiyaç, istek ve önerilerini dile getiriyor. "Üzüntüyle izliyoruz" Forumda konuşan, Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, "2000 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen Çocuk Forum’larının 25’ncisi 81 ilden çocuklarımızın katılımıyla 7 bölgemizde Çeyrek Asır Çocuk Formu buluşmaları şeklinde ‘Çocuk için Katılım ve Savunuculuk ile gerçekleştiriyoruz. Bakanlığımız çocukların sağlıklı gelişimlerini desteklemek, çocuk haklarının uygulanmasını sağlamak, çocuklarımızı her türlü tehlike ve risklerden koruyacak tedbirleri hayata geçirmek gayretiyle için çalışıyor. Bu forumda UNICEF ile birlikte hareket ediyoruz. Bakanlık olarak yaptığımız bütün çalışmalarda çocuk haklarını temel ilke olarak kabul ediyor, her çocuğun temel hizmetlere erişmesi, çocuklarımızı ilgilendiren tüm konularda çocukların görüşüne başvurulmasını önemsiyoruz. Gece gündüz çalışmaya gayret ediyoruz. Yarının Türkiye’sinde farklı alanlarda görevi siz devraldığınızda ve söz sahibi olduğunuzda ülkemizi her alanda daha ileri taşıyacağınıza şüphemiz yok. Son zamanlarda dünyada yaşanan olaylarda çocuk haklarını kabul etmiş ülkelerin çocuklara karşı işlenen acımasız savaş suçlarına sessiz kaldığını üzüntüyle izliyoruz. Ukrayna’da, Gazze’de olduğu gibi. Bu acı olaylar bizleri yıldırmayacak, aksine çocukların yaşama, korunma, sağlık gibi temel haklarını savunmak ve dünyanın neresinde olursa olsun bütün çocukların sağlıklı, mutlu şekilde büyümelerini sağlamak için bizler daha büyük şevkle çalışacağız" diye konuştu. "Tüm dünya çocuklarının hakları için birlikte gayret göstermeniz gerekmekte" Samsun Valisi Orhan Tavlı ise yaptığı konuşmada, "Her çocuğun eğitim, sağlık, güvenlik, barınma ve oyun haklarına sahip olduğu bir dünya inşa etmek bugünün büyüklerinin sorumluluğu elbette ama çocukların hayatlarına dair kararlar alınırken sizlerin seslerinizin duyulması gerektiği de önemli bir gerçektir. Sizlerin bu konudaki görüşleriniz, fikirleriniz ve hayalleriniz biz yetişkinlere yol gösterici olacaktır. İşte bu yüzden bugünkü toplantımızın da temasını oluşturan ‘Çocuk için katılım ve savunuculuk’ konusunu çok önemli görüyoruz. Bizler sizlerin haklarınızı savunmak ve sizleri her türlü tehlikeden korumak için elimizden gelen çabayı sarf ederken sizlerin de haklarınızı savunmak ve geliştirmek için katılımcı bir anlayışla katkıda bulunmaya gayret göstereceğinize inanıyoruz. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşasına başladığımız Türkiye Yüzyılı inşallah sizlerin omuzlarınızda yükselecek. Bunun için de şimdi öncelikle hem kendi haklarınız hem de tüm dünya çocuklarının hakları için birlikte gayret göstermeniz gerekmektedir" şeklinde konuştu. Programda Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü de bir konuşma yaptı. Forum, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. Foruma ayrıca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Müftüsü Seyfullah Çakır ve çocuklar katıldı. Forum 19 Kasım Salı günü sona erecek.
Kars Kars Peynir Müzesi yoğun ilgi görüyor Türkiye’nin ilk tematik Peynir Müzesi yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Müzeyi 2024 yılının ilk 11 ayında 72 bin kişi ziyaret etti. Başta Gravyer ve Kars kaşarı olmak üzere peynir çeşitlerini tanıtan ve bölgenin geleneksel peynir üretim tekniklerini sergileyen müze, her gün binlerce ziyaretçiye kapılarını açıyor. Açıldığı günden itibaren Kars turizmine önemli katkılar sağlayan Peynir Müzesi, özellikle yurt dışından gelen turistlerin ilgisini çekiyor. Grevyer ve Kars Kaşarı ve peynir çeşitlerinin hikayesininin görsellerle anlatıldığı müze, 11 ayda ziyaretçilerle doldu taştı. Peynir Müzesi’nin görmek için Ankara’dan Kars’a geldiğini ifade eden Beşir Şimşek, “Kars’ı gezmeye geldik, Kars’ı gezmeye gelmişken de bir Peynir Müzesi’ni görelim istedik. Burada peynire dair bilgilerimiz daha da arttı. Peynir hakkında bilgi edinmiş olduk” dedi. Kars’a Iğdır’dan gelen vatandaşlar, müzeye hayran kaldıklarını belirttiler. Vatandaşlar, “Peynir Müzesi olduğunu öğrendik. Geldiğimizde gördük, Kars kaşarının nasıl yapıldığını, süreçlerini öğrendik. Gerçekten özen hazırlanmış müze, hem görseller olsun, hem mimari olsun, gezmeye değer, herkesin gemesini tavsiye ederim” diye konuştular. Türkiye’nin ilk tematik Peynir Müzesi’nde, Gravyer yapımı, peynir salonu, video odası, temsili Kars Garı, Kars bitki örtüsü, Ankara Gazi Garı, Kars evleri, şef ve atölye bölümlerinin yer alıyor. Müzeyi gezen ziyaretçiler, yaylalarda elde edilen sütün peynire dönüşüm serüvenini öğreniyor. Kars Peynir Müzesini 11 ayda 72 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Müze günü birlik olarak ziyaretçiler tarafından gezilebiliyor. (IÇ-AT)