GÜNDEM - 15 Ocak 2025 Çarşamba 12:56

Su arızası için ekipler gece boyu aralıksız çalıştı

A
A
A
Su arızası için ekipler gece boyu aralıksız çalıştı

SASKİ, 15 Temmuz Camili Mahallesi’ne içme suyu temin eden hatta meydana gelen arıza için gece boyunca sahadaydı. Sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan ekipler hattın onarımını 05.00’da tamamlayarak bölgeye kısa sürede su temin etti.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), 24 saat esasıyla çalışarak altyapı hatlarında meydana gelen olumsuzluklara anında müdahale ediyor. Dış etkenler ve basınç gibi faktörlerden kaynaklanan arızaların abonelerin hayatına minimum düzeyde etki etmesi için anlık kesintiler hızla çözüme kavuşturuluyor. Dün gece saatlerinde 15 Temmuz Camili Mahallesi’ndeki abonelere su ileten hatta meydana gelen arızanın ardından hızla harekete geçen ekipler sabahın ilk saatlerine kadar yoğun bir çalışma yürüttü. Teknik ekiplerin özverili çalışmalarıyla arıza kısa sürede onarıldı ve bölgeye yeniden su verildi.


SASKİ Genel Müdürü Yiğit Turan, gece boyunca devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Turan, yaptığı açıklamada “15 Temmuz Camili Mahallesi’ndeki içme suyu hattında meydana gelen arızaya ekiplerimiz hızlı bir şekilde müdahale etti. Bölge sakinlerinin mağduriyet yaşamaması için gece boyunca çalıştık ve arızayı giderdik. Altyapı hatlarımızı periyodik olarak kontrol ediyoruz. Bu tür arıza veya kaçak durumunda hızlı müdahale için ekiplerimiz 7/24 nöbette” ifadelerini kullandı.



Su arızası için ekipler gece boyu aralıksız çalıştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi, TYÇ logolu program sayısında Türkiye birincisi oldu Atatürk Üniversitesi, gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla, TYÇ Logosu taşıma hakkına sahip program sayısını 40’tan 59’e yükselterek Türkiye genelinde ilk sıraya yerleşti. Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) ile uyum çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, akredite edilen yükseköğretim programlarına mezuniyet belgelerinde Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu kullanım hakkı tanınması, uluslararası standartlarda eğitim veren üniversiteler için önemli bir kriter haline geldi. Bu kapsamda TYÇ Logosu, mezunlara uluslararası alanda avantajlar sunarak diplomaların yurt dışında daha hızlı tanınmasını sağlıyor ve istihdam olanaklarını artırıyor. Ayrıca bu logo, yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışında geçirilen öğrenim dönemlerinin doğrudan tanınmasını kolaylaştırırken yatay ve dikey öğrenci hareketliliğine de katkıda bulunuyor. “Eğitim Kalitesi ve Program Çeşitliliği Bu Başarının Temelini Oluşturuyor” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, elde edilen bu başarıyı değerlendirirken, üniversitenin eğitim kalitesi ve program çeşitliliğine vurgu yaptı. Hacımüftüoğlu: “Atatürk Üniversitesi olarak, geniş bir akademik yelpazeye sahibiz ve öğrencilerimize nitelikli eğitim imkânları sunmayı her zaman öncelik edindik. TYÇ Logosu taşıma hakkı kazanan programlarımızın sayısını 59’e yükseltmiş olmamız, uluslararası standartlarda eğitim sunduğumuzun ve mezunlarımızın küresel rekabette öne çıkabilmesi için doğru adımlar attığımızın bir göstergesidir. Bu, yalnızca niceliksel değil, niteliksel bir başarıdır” ifadelerini kullandı. Rektör Hacımüftüoğlu, bu başarının arkasında yatan unsurlara dikkat çekerek şunları ekledi: “Üniversite olarak her bir programımızı öğrencilerimizin gelecekteki başarılarına katkı sağlayacak şekilde tasarlıyor ve güncelliyoruz. TYÇ Logolu programlarımız, mezunlarımızın yurt dışında tanınmasını ve iş gücü piyasasında daha kolay yer bulmasını sağlıyor. Bu doğrultuda, öğrencilerimizin uluslararası standartlara uygun donanımlara sahip olmaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Türkiye’nin Lideri Atatürk Üniversitesi Atatürk Üniversitesinin TYÇ Logolu program sayısındaki artışla Türkiye genelinde lider konuma yerleşmesi, kurumun stratejik hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediğinin bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Rektör Hacımüftüoğlu, başarıya katkı sunan başta Kalite Koordinatörlüğü olmak üzere tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu başarı, büyük bir ekip çalışmasının sonucudur. Atatürk Üniversitesi olarak ulusal ve uluslararası ölçekte bir model olmaya devam edeceğiz.”
Konya Karatay’da iklim değişikliği eylemi için önemli bir adım atıldı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesi kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” gerçekleştirdi. Karatay Belediyesi’nin, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı (SECAP) hazırlık çalışmaları kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda, çevre ve enerji tüketimiyle ilgili önemli başlıklar masaya yatırılırken, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile de bir iş birliği anlaşması imzalandı. Aziziye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştaya Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu, CPVA Türkiye proje ekip lideri Daiva Matonıene ve akademisyenler katıldı. Ekim Ayında Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesini başlatan Karatay Belediyesi çalıştayda; çalışma grubu eğitimleri, sera gazı envanter çalışmaları ve İklim Riskleri ve Kırılganlık Analizi çalışmalarını anlattı. Ayrıca Karatay Çevre ve İklim Çalışmaları, Karatay Sera Gazı Envanteri, İklim Riskleri Analizi Sonuçları, Azaltım Eylemleri ve Uyum Eylemleri gibi konular da detaylı şekilde ele alındı. Karatay’dan uluslararası imza Öte yandan; çalıştayda, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın (SECAP) uygulanmasına yönelik finansal model fizibilite çalışması hazırlanması için işbirliği anlaşması imzalandı. Bu önemli anlaşma, Karatay Belediyesi, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı arasında, EU4ETTR Projesi çerçevesinde işbirliğini resmileştirdi. Karatay enerji dönüşümünde kilometre taşı olacak İmzalanan anlaşmayla Eylem, İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi Girişiminin (CoM) bölgede daha fazla benimsenmesi yoluyla Türkiye’de ve uluslararası alanda iklim değişikliğiyle mücadele edilecek ve enerji dönüşümü desteklenecek. Yine anlaşmayla sürdürülebilir enerji çözümlerinin geliştirilmesi, Finansal model oluşturulması, Uluslararası deneyimlerin paylaşılması ve belediye başkanlarının iklim hedeflerini gerçekleştirmesine destek olunması sağlanacak. Bu işbirliği, Türkiye ve Batı Balkanlar’da Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin daha geniş bir şekilde benimsenmesini destekleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede ve enerji dönüşümünde önemli bir kilometre taşı olacak. Daiva Matonıene belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı Çalıştayda; CPVA Türkiye Proje Ekip Lideri Daiva Matonıene, Enerji Dönüşümü için AB: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi sunumu gerçekleştirdi. Matoniene; sunumda Avrupa Birliği’nin enerji kayıtlı ve Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında sağlanan desteklerden bahsederek, Batı Balkanlar ve Türkiye’deki belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı. Daiva Matoniene, yerel yönetimlerin enerjilerindeki rollerine vurgu yaparak, AB’nin bu bölgedeki iş birliği fırsatlarına dikkat çekti. Ayrıca, Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin, yerel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede belediyelere yönelik öneriler ve kaynaklar hakkında bilgiler verdi. Sürdürülebilir gelecek için önemli adımlar atıyoruz SECAP Paydaş Çalıştayı’nın önemine dikkat çeken Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; sürdürülebilir gelecek için bir arada olduklarını aktardı. Karatay Belediyesi’nin, Birleşmiş Milletler’in 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi doğrultusunda rapor sunan destekleyici belediyelerden birisi olduğuna dikkat çeken Kılca şunları söyledi: “Bugün burada, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepimizin bildiği üzere, iklim değişikliği, dünya genelinde karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biridir. Bu tehdit, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da hayatımızı derinden etkilemektedir. Karatay Belediyesi olarak, bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu bilincinde olarak hareket ediyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın ana sebebi sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek ve iklim değişikliği ile ilgili hazırlıklar yapmak için ortak bir zemin oluşturmak. Bu toplantı, geleceğimiz için atılacak adımları belirlemek ve ortak hedeflerimizi belirlemek adına kritik bir öneme sahip. Özellikle 17 başlık halinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik Birleşmiş Milletler’e Türkiye’de ilk raporu sunan belediyelerden birisiyiz. İnşallah 2030 yılına kadar birçok konuda çalışmalarımızı tamamlamış olacağız.” “Güneş enerjisi ile örnek oluyoruz” Enerjide doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirten Hasan Kılca; ‘Konya’nın doğal mirasının korunması adına önemli bir sorumluluk üstlendik’ diyerek çevreyi koruma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme noktasındaki kararlılıklarını aktardı. Kılca, “İklim değişikliği ve enerji gerekliliğinde belediye olarak tükettiğimiz enerjiden daha fazlasını güneş enerji santrallerimizden karşılıyoruz. Bu çalıştay özellikle Konya gibi büyük bir şehir için oldukça önemli. Çünkü buranın çok verimli toprakları var. Konya toprakları neredeyse Türkiye’nin tamamını besleyebilecek düzeyde verimliliğe ve büyüklüğe sahip. Onun için suyun, havanın ve toprağın korunması oldukça önemli. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak bizim boynumuzun borcudur. Bu noktada tüm paydaşlarımızla birlikte daha yeşil, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için gayret etmeye devam edeceğiz” dedi. “Sürdürülebilir çözümler için çalıştay ve anlaşma çok önemli” Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu ise; sürdürülebilir enerji çözümleri üretme adına toplantının çok kıymetli olduğunu ifade etti. Sorunların doğru tespit ve çözüm önerilerini belirlemek adına yerel yönetimler ve katılımcılar arasında iş birliğinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Karakoyunlu, enerji ve iklim değişikliği hakkındaki görüşlerini paylaşarak şu ifadelere yer verdi: “Sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği konusu çok önemli. İkisi birbirini tamamlayıcı unsurlar. Dünyanın son 50 yılı insanların doğayı planlı kullanmamasından ötürü ciddi manada kirlenmiş durumda. Kaynakların verimsiz bir şekilde kullanıldığı bir dönemdeyiz. Bu dönem içerisinde ülkemiz de bu sorundan doğrudan etkilenen bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Bu coğrafya içerisinde bölgemizde özellikle KOP bölgesinin 8 ili ciddi manada etkileniyor. Daha mikroya gittiğimizde Konya’nın ve özellikle de Karatay’ın bu iklim değişikliğinin sonuçlarından etkilendiğini görüyoruz. Bir eylem planıyla birlikte geleceğe yönelik bir rota belirlenmesi ve sorunların nerden kaynaklandığıyla ilgili alınacak aksiyonlar açısından bir planlama yapılması gerekiyor. Bu kapsamda bu toplantıyı çok kıymetli görüyorum ve bu çalıştayın bir paydaşı olmak bizim açımızdan çok kıymetli. Toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Şanlıurfa MediaMarkt’ten sıfır telefon alan vatandaş hayatının şokunu yaşadı Şanlıurfa’da yaşayan öğretmen Fadıl Baran’ın teknoloji mağazası MediaMarkt’ten 145 bin 347 liraya aldığı cep telefonu iddiaya göre daha önce kullanılmış ve kusurlu çıktı. Telefonu geri vermek isteyen Baran, mağazanın iadeyi kabul etmemesiyle hayatının şokunu yaşadı. Şanlıurfa’da yaşayan 53 yaşındaki öğretmen Fadıl Baran, Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde bulunan teknoloji mağazası MediaMarkt’ten 145 bin 347 liraya iPhone 16 Pro Max telefon aldı. Aldığı telefonun kurulumunu yaptığı sırada başka bir kullanıcı adı ile telefonun daha önce açıldığını iddia eden öğretmen Baran, durumu yetkililere bildirdi. Yazılım sorunu olduğunu öne süren yetkililer, yaşanan dokunmatik ve navigasyon gibi sorunların giderildiğini belirterek telefonu öğretmen Baran’a verdi. Garantili ve kaskolu aldığı telefon nedeniyle mağdur olduğunu ve iade talebinin kabul edilmediğini öne süren Baran ise tüketici hakem heyetine başvurarak mağduriyetinin giderilmesini istedi. Öğretmen Fadıl Baran, konu ile ilgili, “Şanlıurfa merkezde bulunan Piazza Alışveriş Merkezi’nde MediaMarkt’ten 145 bin TL’ye iPhone 16 Pro Max aldım. Bu telefonu alırken ilk kurulum yapılırken iCloud hesabı oluşturmam istendi. Hesabı oluştururken başka bir kullanıcıya ait bir isim orada gördüm. Bu ismin bir emsal olabileceğini sanarak kendi hesabımı oluşturdum ama daha sonra telefonda bir sürü sıkıntı yaşadım. Bu sıkıntıların başında dokunmatiğinde sıkıntı vardı, mesaj yazarken aynı harfe defalarca basmam gerekiyordu, belge taramasını yaparken taramada sıkıntı oluyordu, navigasyonda sıkıntı oluyordu, telefonu geceleri kapatıp, sabah uyandığımda telefon kendiliğinden açılmış oluyordu. En son yaklaşık bir 30 gün kullandıktan sonra telefonum kapandı ve bir daha açılmadı. Geri iade etmek için mağazaya gittim. Kendilerine teslim ettim. ’Yazılım güncellemesinde sıkıntı varmış, biz yazılım güncellemesini yaptık, telefonunuzu böyle alın’ dediler. Ben ise 145 bin TL’ye aldığım bu telefonun para iadesini talep ettim, iademi kabul etmediler. Bu süreçte beni mağdur ettiler, telefonu garantili ve kaskolu almama rağmen telefonsuz kaldım. İhtiyacımı gidermek için bana ikinci bir telefon verilmedi. Bu konuda da gerçekten şikayetçiyim. Yıllardır bu marketten alışveriş yapıyorum ama kendilerine duyduğum güveni yitirmiş bulunuyorum. Telefon markası dünyaca ünlü bir marka olmasına rağmen bu ürüne para verip de bu şekilde bir mağduriyet yaşamış olmamı gerçekten kabullenemiyorum. Mağduriyetimin giderilmesi için kaymakamlık tüketici hakem heyetine gittim. Burada yazılı müracaatta bulundum. Şu an olay onlara intikal etmiş durumda ama benim beklentim mağazadan bir çözümdü. Yani paranın edilmesini istiyordum ama maalesef bu talebimi de karşılamadılar. Çok ilgisiz davranıyorlar, umursamıyorlar. Maalesef ben şu an bu market zincirine artık güvenimi yitirmiş bulunuyorum” ifadelerini kullandı.