ASAYİŞ - 30 Mart 2025 Pazar 18:42

Seydikemer’de feci kaza: 4 ölü, 2 ağır yaralı

A
A
A
Seydikemer’de feci kaza: 4 ölü, 2 ağır yaralı

Muğla’nın Seydikemer ilçesinde Ramazan Bayramı’nın ilk gününde yaşanan feci kazada 4 kişi hayatını kaybederken 2 kişi de ağır yaralandı.


Kaza, Seydikemer ilçesi Uğurlu Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 48 ABH 925 plakalı otomobil, seyir halindeyken henüz bilinmeyen bir nedenle kontrolden çıktı. Savrulan otomobil önce yol kenarında bulunan direğe, ardından o esnada fırından ekmek almak için duran 48 GD 858 plakalı otomobile çarptı. Çarpışmanın etkisiyle iki otomobil de hurdaya dönerken, araçlarda bulunan İbrahim K. (22), Bilal K. (24), Tolga Ü. (21) ile Münire C. (36) hayatını kaybetti, Barış Ç. (22) ve Ramazan I. (23) ağır yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışan 1 kişiyi kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. 4 kişinin hayatını kaybettiği kazada, yaralılar ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum YAŞAM ile hayata bağlanıyorlar Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri İl Koordinatörü Dr. Said Talha Zengin ile Sağlıklı Yaş Alma Merkezi (YAŞAM) ekibi, ilk hastaları olan Zeki ve Sevgi Kalık çiftini evlerinde ziyaret etti. Ekip, muayenesinde görme problemi tespit edip YAŞAM Projesi kapsamında göz ameliyatını gerçekleştirdiği bir diğer hasta olan Mukime İçoğlu’nu da evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini sundu. Erzurum İl Sağlık Müdür Dr. Gürsel Bedir, yaşlıların dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürün ve değerlerin yarınlara taşınmasını sağlayan en değerli varlıklar olduğunu ifade ederek, "Daha sağlıklı ve sosyal yönden aktif kalabilen yaşlı bireyler için yaşlılara yönelik kronik hastalıklar ile mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlılarımız için hayatı kolaylaştırmak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak öncelikli görevlerimiz arasındadır" şeklinde konuştu. Evde Sağlık Hizmetleri İl Koordinatörü Dr. Said Talha Zengin; "Hastalarımız, Sağlıklı Yaş Alma Merkezimizde yani kısaca YAŞAM’da hekim, evde bakım teknikeri, gerontolog ve hemşireden oluşan ekipçe takip edilmektedir. Yaşlılarımız, gerekli görüldüğünde psikolog, diyetisyen ve fizyoterapiste yönlendirilmektedir. Sağlık problemleri sebebiyle hastaneye erişimde sorun yaşayan hastalarımızın, evde sağlık hizmetleri nakil araçları ile hastaneye ulaşımını koordine etmekteyiz.’ dedi. YAŞAM sorumlu hekimi olan aile hekimliği uzmanı Dr. Uğur Kaya; ‘Yaşlılarımızı, başvurularından sonra bütüncül olarak değerlendirip ilaçlarını kontrol ediyoruz. Bu sayede, yaşlılarımızın neredeyse yarısında ilaç kullanımını azalttık ve kullandığı ilaçları da doğru şekilde kullanmasına yardımcı olduk. Böylece hastalarımızın tansiyon ve şeker değerlerini kontrol altına almayı başardık. Gerekli gördüğümüzde geriatri, nöroloji, kardiyoloji, ortopedi, göz hastalıkları ile kulak burun boğaz hastalıkları gibi uzmanlık dallarına danışmaktayız. Gözlük ve işitme cihazı kullanmaya başlayan, katarakt sebebiyle ameliyat olup konforu artan hastalarımız oldu. İlgili uzmanlık dallarına randevularını planlayıp bir refakatçi arkadaşımızla beraber ilgili polikliniklere yönlendirme yapmaktayız. Sağlık teknikerimiz Bilge Hanım takip planını yaparken Gerontolog Kamer Hanım kapsamlı geriatrik testlerle yaşlılarımızı yakından takip etmektedir. İl Sağlık Müdürlüğümüzün ile Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimliğimizin desteği ve ekip arkadaşlarımın özverili çalışmasıyla yaşlılarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyoruz.’ dedi. Dr. Kaya, 80 yaşının üstündeki yaşlıları bu hizmetten faydalanmaları için Erzurum Şehir Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri bünyesindeki YAŞAM Polikliniği’ne beklediklerini belirtti.
Adana Hem yazar hem garson hem de gazi Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bölücü terör örgütü PKK’nın döşediği mayının patlaması sonucu gazi olan uzman çavuş bir restoranda garson olarak işe başlayıp, askerken başından geçenleri de iki kitap çıkararak okurlarıyla buluşturdu. Mustafa Altıntop (46) 2002 yılında uzman çavuş olarak orduya girdi. 2010 yılında ise Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bölücü terör örgütü PKK’nın döşediği mayının patlaması sonucu yanındaki asker şehit olurken kendisi de şarapnel parçasının gelmesi üzerine ayağına platin atıldığı için gazi oldu. Malulen emekli olmak zorunda kalan Altıntop, baba mesleği olan kebapçılığa döndü. Daha önce babasının yanında çalışan kebap ustası Mustafa Dağoğlu’nun açtığı restoranda garson olarak işe başladı. Altıntop, garsonluk yaparken de bir taraftan çocukluk hayali olan kitap yazma işine başladı. Askerde yaşadığı olayları iki kitap çıkararak romanlaştırdı. Altıntop şimdi üçüncü kitabını çıkarmaya hazırlanıyor. Altıntop, çocukluğundan bu yana yazmayı çok sevdiğini söyleyerek, "Küçüklüğümden beri şiir yazıyordum ancak okuyan sayısı az olduğu için romana yöneldim. Eşimle beraber Güneydoğu’da yaşadığım olayları anlattım. Daha sonraki kitabımda kız çocuğum olmadığı için sıra dışı bir hikaye anlattım. Şu an iki kitabım var. Üçüncü kitabım bir ay sonra çıkacak. Üniversitede edebiyat okumadım ama çocukluğumdan beri gelen bir alışkanlık. Hem garsonluk hem de yazarlık zor oluyor. Yaklaşık 13 yıldır her akşam yarım saat kitap okurum. İzinli olduğum günler sabahlara kadar yazdığım olmuştur. Bu konuyla alakalı eşimle küçük münakaşalar da yaşadık. Zor oluyor ama zorluk ve çaresizlik insanı ayağa kaldırıyor" dedi. Altıntop, şöyle devam etti: "Hüzün ve Kan kitabım 4 baskıyla oluştu ve her kitabım 50 bin adet, toplamda 200 bin satışa ulaştı. Adem’den Sonra Aşk kitabımın yeni baskısı yayınlandı. Onda da 50 bin baskı yapıldı şu an hala satış devam ediyor. Üçüncü kitabım da çıkmak üzere. O bir şiir kitabı olacak." Restorana kebap yemeye gelen Muhammed Ali Kaçmaz ise, "Buraya yemek yemeye geldik. Bize hizmet eden garsonun gazi ve yazar olduğunu sayenizde öğrendim. Gazi olup burada çalışmasına gururlandım ve mutlu oldum" diye konuştu.
Bursa Türkiye’de hububatı, don, kuraklık ve fare tehdit ediyor Ülkenin birçok yerinde şubatta etkili olan don ve aylardır süren kuraklık hububat üretiminde olumsuz etki oluştururken, bazı yerlerde fare ve köstebek zararlılarındaki yoğunluk dikkati çekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin merkez ve taşra teşkilatı teknik personelinin sahadan birebir gözlem, meteorolojik veri ve teknik bilgilerle hazırladığı "Fenolojik Değerlendirme - Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizi (Şubat 2025 Değerlendirmesi)" yayınlandı. Rapora göre, ülkede 1 Ekim-28 Şubat arasındaki kümülatif (5 aylık) dönemde ise 221,4 mm yağış gerçekleşti. Normali 313,0 mm (1991-2020) ve geçen yıl 336,4 mm olduğu gözönünde alındığında yağışlarda normaline göre yüzde 29, geçen yıl yağışlarına göre yüzde 34 azalma oldu. Yağışlar, Konya, Isparta, Karaman, Hatay, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkâri ve Van çevrelerinde normaline göre yüzde 60’ın üzerinde azaldı. Kırşehir, Eskişehir ve Konya’da yazlık ekilişlerin devam ettiği belirtilen açıklamada, Konya’da genellikle yazlık olarak yulaf ve arpa olmakla birlikte az da olsa yazlık karakterli buğday çeşitlerinin ekimi yapıldığı aktarıldı. Ay içinde gerçekleşen kar yağışının, hububatın soğuk hava şartlarından korunmasına yardımcı olduğu ve topraktaki nem seviyesini artırdığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Konya’da bu yıl hububat ekilişlerinin genellikle geç yapılması bitkilerde üst vejetatif gelişimin fazla olmasını engellemiş dolayısıyla sıcaklığın eksi 14 dereceye kadar düştüğü kar örtüsü bulunmayan arazilerde zararın minimal düzeyde kalmasını sağlamıştır. Hububat Konya’da geç ekilen bazı arazilerde çimlenme, genel olarak da kardeşlenme dönemindedir. Kırıkkale’de kardeşlenme henüz başlamamış olup, önümüzdeki aylarda alınacak yağışlarla birlikte başlaması öngörülmektedir. Kırıkkale’de ocak ayı yağış miktarının mevsim normalleri altında olması, kar yağışının hiç olmaması nedeniyle bitki gelişiminin durağan bir şekilde devam ettiği, bitki kök yapısının yeterince gelişmediği tespit edilmiştir." Ankara ve Kayseri’de hububatın, erken ekilen alanlarda 2-3 kardeş çıkarmış durumda olduğu bildirilen raporda, "Aksaray ve Niğde genelinde yağışlar yetersiz olup şu an için bitki su ihtiyacının az olmasından dolayı tarımsal kuraklık söz konusu değildir. Mart ve nisan yağışları hububat için önem arz etmektedir. Eskil Sultanhanı bölgesinde bitki kardeşlenme dönemi başındadır. Diğer bölgelerde ise bitki çıkışları sorunsuz tamamlanmıştır" ifadesi kullanıldı. Sivas’ta köstebek zararı Konya ve Eskişehir’de don nedeniyle bitkilerin yeşil aksamında sararmalar görüldüğüne dikkat çekilen raporda, şu bilgiler aktarıldı: "Sivas’ta bitki gelişimi normal şekilde ilerlemekte olup herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Konya’da meteorolojik kuraklık devam etmekte, bu durum, başta barajlar ve göller olmak üzere yer altı ve yer üstü su rezervlerinde azalmaya neden olmuş, hidrolojik kuraklık belirgin hale gelmiştir. Kış mevsiminde olunması ve bitkinin su ihtiyacının az olması nedeniyle hububat açısından henüz tarımsal kuraklık söz konusu değildir. Ancak yetersiz kalan yağışlar nedeniyle bitki kök bölgesindeki su rezervi düşük tarla kapasitesindedir. Bu durum bitki su ihtiyacının arttığı kardeşlenme dönemi sonrasında tarımsal kuraklık için ileri düzeyde risk oluşturmaktadır." Raporda, Ankara, Eskişehir, Kırşehir ve Konya’da fare zararının devam ettiği vurgulanarak, "Sivas’ta köstebek zararı gözlemlenmiştir. Konya’da geçen aylarda olduğu gibi bu ayda da fare zararları ve çiftçiler tarafından bu zararlılarla mücadele işlemleri devam etmiştir" denildi.