EĞİTİM - 22 Mart 2025 Cumartesi 11:39

MSKÜ, YÖKAK tarafından akredite edildi

A
A
A
MSKÜ, YÖKAK tarafından akredite edildi

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yürütülen 2024 Yılı Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) kapsamında YÖKAK’ın 21.03.2025 tarihli kararı ile 21.03.2027 tarihine kadar akredite edildi.


Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında YÖKAK Değerlendirme Takımının 2024 yılında yapmış olduğu incelemeler sonucu verilen bu karar, MSKÜ’nün kalite güvencesi çalışmaları ile ulaştığı olgunluk düzeyi açısından belirli bir başarıyı yakaladığını gösteriyor. Çalışmalar bu noktadan sonra kurum yöneticilerinin liderliğinde, tüm personelin ve öğrencilerin katılımı ile hız kesmeden sürdürülecek.


Kurumsal akreditasyonun üniversite ve paydaşları için anlamı nedir?


Üniversitenin, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı temel faaliyet alanlarında sunmuş olduğu hizmetler kapsamında kamuoyuna vadettiği hedeflere ulaşmayı güvence altına almak için gerekli yönetim mekanizmalarını kurgulama ve çalıştırmada belirli bir standart ve olgunluk noktasına ulaştığını ifade eder.


Üniversitenin, söz konusu süreçlerin geliştirilmesinde iç ve dış paydaşların katılımını önemsediği anlamına gelir. Öğrenci geri bildirimlerinin dikkate alınarak karar alma süreçlerine yansıtılması açısından ortaya koyulan kurumsal iradeyi vurgular. Eğitim programlarının, çağın gerekleri ve öğrenci merkezli öğrenme anlayışı temelinde sistemli biçimde güncellenmesi; eğitim-öğretim, araştırma ve toplumsal katkı ile ilgili yetkinliklerin geliştirilmesi çerçevesinde konuların sistematik biçimde ele alınması Kurumsal Akreditasyon ile sağlanan kazanımlar arasındadır.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Çocuklar Ramazan’ın manevi atmosferini teravih namazında yaşadı Sındırgı Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Hizmetleri İlçe Müdürlüğü, Müftülük ve İmam Hatip Ortaokulu işbirliğiyle ÇEDES projesi kapsamında düzenlenen "Çocuklar Teravih Namazında Buluşuyor" etkinliği, çocuklara Ramazan ayının manevi atmosferini yaşattı. Şerif Paşa Camii’nde gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda çocuk ve aileleri katıldı. Teravih namazının ardından cami meydanında İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı birbirinden renkli etkinlikler sahnelendi. Meddah gösterisi, gölge oyunu ve ilahi konseri, çocukların büyük ilgisini çekti. Etkinlikte, hayırseverlerin katkılarıyla çocuklara çeşitli ikramlarda bulunuldu. Vakıflar Bölge Müdürlüğü de çocuklara vakıf salebi ikram ederek, Ramazan coşkusuna ortak oldu. Manevi değerler çocuklara aktarılıyor "Çocuklar Teravih Namazında Buluşuyor" etkinliği, "Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum" projesi kapsamında gerçekleştirildi. ÇEDES projesi, çocukların manevi değerlerle buluşmasını ve Ramazan ayının ruhunu yaşamalarını amaçlıyor. Bu tür etkinlikler, çocukların hem eğlenmelerini hem de öğrenmelerini sağlayarak, onların kişisel gelişimlerine katkıda bulunuyor. Etkinliğe katılan çocuklar ve aileleri memnun ayrıldı Etkinliğe katılan çocuklar ve aileleri, Ramazan ayının manevi atmosferini doyasıya yaşadı. Çocuklar, teravih namazı ve etkinliklerle unutulmaz bir Ramazan akşamı geçirirken, aileleri de bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Sındırgı’da ramazan etkinlikleri devam edecek Sındırgı’da Ramazan ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenmeye devam edecek. Bu etkinliklerle, Ramazan’ın manevi atmosferinin tüm ilçe halkı tarafından yaşanması hedefleniyor. Çocuklara Ramazan ayının manevi atmosferini yaşatmak adına önemli bir etkinlik olduğunu belirten Kaymakam Didem Dinç Özay, " Çocuklar Teravih Namazında buluşuyor etkinliği ile çocuklarımız, gençlerimiz ve vatandaşlarımızla birlikteyiz. Gençlik merkezimiz, millî eğitim müdürlüğümüz, müftülüğümüz ve İmam Hatip Ortaokulumuz işbirliği ile güzel bir etkinlik organize edildi. Ramazan ayının geleneklerini, dini vecibelerimizi çocuklarımıza aktarabilmek için çok önemli bir program olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenleri kutluyorum" dedi. Düzenlenen etkinliğe Kaymakam Didem Dinç Özay ve eşi, İlçe Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Çakır, Gençlik ve Spor Hizmetleri müdürü Rahmi Yörük, protokol üyeleri, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.
Ordu ‘Düşük ayak sendromu tedavi edilebilir bir sorun’ Düşük ayak sendromunun, bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyen ve yürüyüş fonksiyonlarını kısıtlayan bir durum olduğunu belirten Fizyoterapist Berkay Eren, "Genellikle peroneal sinirin hasarıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık, ayak bileğini yukarı kaldıran kasların zayıflaması veya fonksiyonunu kaybetmesiyle kendini gösterir" dedi. Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren, düşük ayak sendromunun nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Düşük ayağın, tek başına bir hastalık olmadığını, altta yatan bir sağlık sorununun belirtisi olduğunu söyleyen Eren, "Sinir hasarları, nörolojik hastalıklar, diyabet, bel fıtığı, travmalar veya cerrahi komplikasyonlar bu duruma neden olabilir" diye konuştu. "Doğru tanı, etkili tedavi önemli" Düşük ayak sendromunda ayak bileğini yukarı kaldırmada zorlanma, yürürken ayağın yerde sürüklenmesi, denge kaybı, tökezleme ve düşme, merdiven çıkma ve yokuş inmede zorluk, bacak kaslarında güçsüzlük ve ağrının bu hastalıktaki en çok görülen belirtiler olduğunu belirterek, doğru tanı ve etkili tedavinin son derece önemli olduğunu kaydetti. Düşük ayak teşhisi için hastanın tıbbi geçmişi, fiziksel ve nörolojik muayeneler, EMG (elektromiyografi), MR ve kan testleri gibi detaylı incelemeler yapılması gerektiğini belirten Berkay Eren, erken teşhisin önemine de dikkat çekti. Uygulanan tedavi yöntemleri Düşük ayak sendromunun tedavisinin, altta yatan nedene göre belirlendiğini söyleyen Fizyoterapist Berkay Eren, uygulanan tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı: "Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Kas kuvvetlendirme egzersizleri, elektroterapi, denge ve koordinasyon çalışmaları, yürüme eğitimleri. Ortez kullanımı: Ayağı destekleyerek hareketi kolaylaştıran AFO (Ayak Bileği Ortezi) gibi yardımcı cihazlar. Cerrahi yöntemler: Sinir onarımı, tendon nakli ve ayak kemiklerini desteklemeye yönelik cerrahiler." "Sağlam adımlar için erken müdahale şart" Düşük ayak sendromunun ihmal edilmesinin zamanla kas zayıflığının artmasına, yürüme bozukluklarının kalıcı hale gelmesine ve bireyin bağımsız hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına neden olabileceğinin altını çizen Eren, "Özellikle günlük aktivitelerde zorlanma, düşme riski ve eklem deformiteleri gibi komplikasyonlar, yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki, düşük ayak sendromu doğru müdahaleyle yönetilebilir bir durumdur. Uzman ekip tarafından uygulanan bireysel tedavi yaklaşımlarıyla hastalar, sağlam adımlarla hayata devam edebilir. Daha sağlıklı bir gelecek için, düşük ayak belirtilerini göz ardı etmeyin ve erken teşhis için bir uzmana başvurun" şeklinde konuştu.
Erzurum Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nde 34 bin 21 dosya karara bağlandı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2024 yılı faaliyet raporu yayınlandı. 2024 yılında Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine gelen 31 bin 119 dosya ve bir önceki yıldan devreden 23 bin 103 dosya olmak üzere toplamda 54 bin 222 dosyadan 34 bin 21 dosya karara bağlandı. Yüzde 109 oranında temizlenme oranı ile, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi gelen davalardan fazla sayıda davayı bitirmek suretiyle muhtemel dava yığılmalarını azaltma eğilimini sürdürüyor. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2024 yılından bu yana; Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Iğdır, Kars ve Tunceli illeri merkez ve mülhakatlarındaki toplam 48 adliye tarafından verilen kararlarla ilgili istinaf mahkemesi olarak hizmet veriyor. 31 Aralık 2024 tarihi itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi’nde 8 Ceza Dairesi, 6 Hukuk Dairesi faaliyet gösteriyor. 318 dosya Yargıtay’a gönderildi Ceza dairelerince 21 bin 418 adet, Hukuk Dairelerince 12 bin 600 adet dosya 2024 yılı içerisinde karara bağlandı. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 11 Cumhuriyet Savcısı görev yapıyor. 2024 yılı içerisinde Ceza Dairelerinde yapılan 383 duruşmaya katılım sağlandı. Ceza Dairelerince karara çıkarılan 21 bin 418 dosyadan 21 bin 255 adedine Cumhuriyet Başsavcılığınca görüldü işlemi yapıldı. Ayrıca Ceza Dairelerince karara çıkarılan dosyalardan 318 tanesi Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz edilerek Yargıtay’a gönderildi. 5 Ağustos 2017 tarih ve 30145 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23. maddesinde düzenlenen 308/A maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına toplamda 712 dosyada itiraz değerlendirme işlemi yapıldı, 5 dosya değerlendirme aşamasında bulunuyor. Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirme yapılan 555 adet itiraz başvurusunun incelenmesinde; Ceza Dairelerince verilen kararlarda usul ve esasa ilişkin olarak herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilmediğinden yapılan değerlendirme sonucu itiraz yoluna başvurulmadı ve itiraz talebi Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedildi. İtiraz değerlendirme dosyalarından 49 tanesi re’sen, 108 tanesi talep üzerine olmak üzere toplam 157 dosyada ilgili Ceza Dairesi kararına itiraz yoluna gidildi, 119 itiraz Ceza Dairelerince kabul edildi, 30 itiraz Ceza Dairelerince reddedildi, 1 itiraz dosyasında da Ceza Dairesince kısmen kabul/kısmen red kararı verildi, 7 itiraz ise ilgili Ceza Dairelerince değerlendirme aşamasında. 24 Ekim 2019 tarihli 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 30. maddesi gereğince Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz sonucu ilgili Ceza Dairesi tarafından red/kısmen kabul-kısmen red kararı verilip Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilen dosyalardan 25 dosya reddedildi, 4 itiraz kabul edildi, 2 dosyada değerlendirme aşamasında bulunuyor.