SAĞLIK - 16 Ocak 2025 Perşembe 13:22

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ersen Hürmüzlü: “Ülkemizde her 10 kişiden 3’ü Hepatit B virüsü ile karşılaşıyor”

A
A
A
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ersen Hürmüzlü: “Ülkemizde her 10 kişiden 3’ü Hepatit B virüsü ile karşılaşıyor”

Hepatit B virüsünün kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaştığına dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ersen Hürmüzlü “Diş fırçası, tıraş bıçağı ve tırnak makasları gibi eşyalar başkalarıyla ortak kullanılmamalıdır. Cinsel ilişki sırasında kondom kullanılmalıdır” dedi.


Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ersen Hürmüzlü bir DNA virüsü olan ve insanda hastalık yapabilen en küçük virüsler arasında yer alan Hepatit B ile ilgili önemli bilgiler verdi. Dünyada 240, ülkemizde ise 2,5 milyon Hepatit B’li kişi bulunduğunu belirten Dr. Hürmüzlü, ülkemizde her 10 kişiden üçünün Hepatit B virüsü ile karşılaştığını söyledi. Coğrafyaya göre bu oranın değiştiğini ekleyerek batı bölgelerinde 100 kişiden 2’sinin, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ise bazı yerlerde 100 kişiden 7-8’inin Hepatit B taşıdığını anlattı.



“Kan yoluyla ve vücut sıvısıyla bulaşır”


Hepatit B virüsünün kan yoluyla veya vücut sıvılarıyla bulaştığını aktaran Dr. Hürmüzlü, “Kan veya kanın sıvı kısmıyla bulaşmış malzemeler başka bir kişinin derisinden içeri girerse hastalık bulaşabilir. Vücut sıvılarında da bulunduğu için cinsel temas ile bulaşabilir. Sütte ve tükürükte hemen hemen virüs bulunmadığı için öpüşme ve emzirmeyle bulaşmaz. Aynı evde uzun süre bir arada yaşayan kişilerde, fark edilmeden deri çatlaklarından bulaşma mümkündür. Çünkü babadan çocuğa veya kardeşler arasında bulaşma olduğu da gösterilmiştir. Hastalığın çok sık bulunduğu bölgelerde, anneden bebeğe doğum sırasında bulaşma yaygındır” dedi.



“Berber ve kuaförde, dişçide dikkatli olmak gerekir”


Son yıllarda aşılama sonrası bulaşmaların azaldığına dikkat çeken Dr. Hürmüzlü bulaşma yollarıyla ilgili şunları söyledi: “Anneden bebeğe geçiş çok sık görülmektedir. Aynı ailede birçok kardeşin hasta olması sık rastlanan bir durumdur. Eşler arasında cinsel temasla bulaşır. Diş hekimlerinin cerrahi aletlerinin temizliğinde ve dezenfeksiyonuna da dikkat edilmelidir. Berber ve kuaförlerde, tıraş, manikür, pedikür aletlerinin temizliğine dikkat edilmemesi bir başka bulaşma yoludur. Dövme, küpe, piercing, akupunktur gibi işlemler de bulaşma için ortam oluşturur. Ayrıca bu virüs toplu yaşanan yerlerde daha kolay ve hızlı bulaşır.”



“Çok sayıda kişiyle cinsel ilişki bir risk nedeni”


Dr. Hürmüzlü Hepatit B riski taşıyanları şöyle sıraladı: “Ailesinde Hepatit B’li biri olanlar, cinsel partneri Hepatit B pozitif olan kişiler, sık partner değiştirenler, damar içi ilaç/madde kullananlar, AIDS hastalığı taşıyanlar, sağlık çalışanları, hapishanelerde ve bakım evlerinde kalanlar.”


Hürmüzlü, herhangi bir şikâyet olmasa bile bu kişilerde Hepatit B olup olmadığına bakılarak aşılanmaları gerektiğini sözlerine ekledi. Ayrıca gebelerin, kan, kan ürünleri, sperm, organ ve doku vericilerinin de aşı olmaları gerektiğini belirten Dr. Hürmüzlü, karaciğer hastalığı olanlar ile kemoterapi uygulanan hastalar veya bağışıklık sistemini bozacak ilaç kullananların mutlaka aşılanması gerektiğini vurguladı.



“Genel sağlık ve temizlik tedbirlerine uyun”


Bütün bulaşıcı hastalıkları gibi Hepatit B’den de korunmak için genel sağlık ve temizlik tedbirlerine dikkat etmek gerektiğinin altını çizen Dr. Hürmüzlü, “Diş fırçası, tıraş bıçağı ve tırnak makasları başkalarıyla ortak kullanılmamalıdır. Şırıngalar paylaşılmamalıdır. Şüpheli cinsel ilişkilerde kondom kullanılmalıdır. Hasta bir kişinin kanı bir yere bulaşırsa yüzeyler çamaşır suyu ile temizlenmelidir. Ama en önemlisi Hepatit B, aşıyla önlenebilen bir hastalıktır” dedi.



“Yenidoğan bebekler aşılanır”


Hepatit B aşısı hakkında da bilgi veren Dr. Hürmüzlü “Virüsün dış kılıfını oluşturan proteinden ibarettir. Virüsün kendisi verilmez, sadece onun bir ürünü verilmiş olur. Bu nedenle hastalığa benzeyen bir belirti yapmaz. Aşı adale içine uygulanır. Toplumda en sık rastlanan bulaşma şekli, anneden bebeğe geçiş veya küçük çocuklarda aile içi bulaşma olduğu için, bütün dünyada bebeklerin doğar doğmaz aşılanması tavsiye edilmektedir. Ülkemizde de bu prensip benimsenmiştir” diye konuştu. Tam aşılanma için ilk aşıdan bir ay ve altı ay sonra ikinci ve üçüncü aşıların yapılması gerektiğini hatırlattı.



“Normal şartlarda aşının bir kez yapılması yeterli”


Aşılanan bir kişide aşının koruyuculuğu gösteren antikor seviyesinin zamanla azaldığına hatta kaybolduğuna değinen Dr. Hürmüzlü antikor ortadan kalksa bile bir kez aşılanan ve aşısı tutmuş olan bir kişinin ömür boyu tekrar aşılanması gerekmediğinin altını çizdi. Ancak kişinin bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı veya ilaç kullanımı varsa yeniden aşılanması gerektiğini sözlerine ekledi. Farklı marka aşıları kullanmanın sakıncası olmadığını, ilk dozdan sonra başka marka aşı ile devam edebileceğini dile getirdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Zeytun’dan akut skrotum uyarısı Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Zeytun, çocuklar ve genç erkeklerde ani testis ağrısı ile kendini gösteren ve acil müdahale gerektiren Akut Skrotum hakkında bilgiler vererek, "Zamanında müdahale hayat kurtarır" dedi. Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Zeytun, çocuklar ve genç erkeklerde ani testis ağrısı ile kendini gösteren ve acil müdahale gerektiren Akut Skrotum hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Zeytun, akut skrotumun testis torbasında ani ağrı, şişlik ve kızarıklık ile kendini gösteren bir durum olduğunu ve erken müdahale edilmediğinde kalıcı testis kaybı, enfeksiyon ve diğer ciddi komplikasyonlar gelişebileceğini söyledi. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Zeytun, akut skrotum hakkında bilgi vererek, “Akut skrotum testis torbasında aniden başlayan şiddetli ağrı ile kendini gösteren, acil müdahale gerektiren bir durumdur. Bu sağlık sorunu, testislerin normal işlevlerini yerine yapmayıp bazen kaybına yol açabilir. Akut Skrotum’un pek çok farklı nedeni olabilir, ancak en yaygın nedenlerden biri testis torsiyonudur” dedi. Testis torsiyonu hakkında da bilgi veren Zeytun, “Testis torsiyonu, testisin, damarlarının ve sinirlerinin bulunduğu spermatik kordun aniden dönmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, testisin kan akışını engeller ve zamanla oksijen yetersizliği nedeniyle testiste hasar oluşur. Testis torsiyonu, acil müdahale gerektiren bir durumdur ve özellikle çocuklar ve ergenlik çağındaki erkeklerde daha sık görülür. Tedavi edilmediğinde, testisin tamamen kaybedilmesine yol açabilir. Doç. Dr. Zeytun, Akut Skrotum’un diğer nedenlerini de, “Orşit (Testis Enfeksiyonu). Orşit özellikle viral enfeksiyonlar sonucu gelişen orşit, testislerde şişlik ve ağrıya yol açabilir. En sık olarak parotit virüsüne bağlı görülür. Epididimit. Epididimit, testisin bağlı olduğu epididim adlı yapının iltihaplanmasıdır. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlar sonucu gelişir ve sıklıkla idrar yolu enfeksiyonları ile ilişkilidir. Travma. Travma skrotuma alınan darbe veya travmalar, testislerde ağrı, şişlik ve morarmaya yol açabilir. Hernia (Fıtık). Hernia da karın içi organların, skrotuma doğru yer değiştirmesi de Akut Skrotum’a neden olabilir” şeklinde sıraladı. Akut Skrotum’un belirtileri ilgili de konuşan Zeytun, “Akut Skrotum’un en belirgin belirtisi, aniden başlayan ve şiddetli testis ağrısıdır. Bu ağrı genellikle tek taraflıdır ve hastanın hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmasını gerektirir. Diğer belirtiler ise testislerde şişlik ve kızarıklık, bulantı ve kusma, ateş, skrotumda hassasiyet, ağrılı ve gergin testislerdir. Testis torsiyonu durumunda ağrı son derece şiddetli olabilir ve tedavi edilmeden 6 saatten fazla sürmesi halinde testis kaybı riski ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı. Tanı ve tedavi yöntemlerini de açıklayan Doç. Dr. Hikmet Zeytun, “Akut Skrotum tanısının hızlı bir şekilde konulmasının önemli. Tanı koyma sürecinde ilk adımlar, fiziksel muayene ve hastanın öyküsüdür. Ancak tanıyı doğrulamak için genellikle ek testlere ihtiyaç duyulur. Testislerdeki kan akışını değerlendirmek için en yaygın kullanılan yöntemlerden biri ultrasonografidir. Testis torsiyonu şüphesi durumunda cerrahi müdahale gereklidir. Testisin kan akışını yeniden sağlamak amacıyla yapılan cerrahi işlem, torsiyonun süresine bağlı olarak testisin kurtarılma şansını artırır. Bu işlem genellikle 6 saat içinde yapılmalıdır. Orşit ve epididimit bakteriyel enfeksiyonlar söz konusuysa, antibiyotik tedavisi uygulanır. Virüs kaynaklı enfeksiyonlarda ise genellikle destek tedavisi tercih edilir. Travma, hafif travmalar, genellikle istirahat ve soğuk kompresle tedavi edilebilir. Şiddetli travmalarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Hernia, skrotumda yer değiştiren organlar, cerrahi müdahale ile geri yerleştirilir” ifadelerine yer verdi. “Erken müdahale hayati önem taşır” Doç. Dr. Zeytun, Akut Skrotum’un hızlı ve etkili bir şekilde tedavi edilmesinin testisin korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Zeytun, “Testis torsiyonu, her geçen dakikada daha fazla zarar verir. İlk 6 saat içinde yapılan müdahale ile testisin kurtarılma şansı artar. Bu nedenle, testis ağrısı ve şişlik gibi belirtileri fark eden ailelerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekir” şeklinde konuştu. Akut Skrotum, erken müdahale gerektiren ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilen bir durum olduğunu tekrar vurgulayan Doç. Dr. Hikmet Zeytun, ailelerin çocuklarında testis bölgesindeki ağrı ve şişlik gibi belirtilere karşı duyarlı olmalarını ve bu tür bir durumda hemen bir doktora başvurmalarını önererek, “Unutulmamalıdır ki zamanında yapılan müdahale, çoğu durumda testisin sağlığını koruyabilir ve kalıcı hasarları engelleyebilir” diye konuştu.
Muğla Muğla’da “Kadın Meclisleri” kuruldu Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın adil ve katılımcı kent politikasının önemli adımlarından biri olan Kadın Mahalle Meclislerinin, Menteşe, Fethiye ve Ula’dan sonra diğer ilçelerde de kurulması için çalışmalar sürüyor. Menteşe, Fethiye ve Ula’da Kadın Mahalle Meclisi kuruldu; Muğla Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan “Kadınlar Kentini Yönetiyor” sloganıyla hayata geçirilen Kadın Mahalle Meclislerinin ilki, Menteşe ilçesinde kurularak ilk toplantısını Kötekli Mahallesi’nde gerçekleştirdi. Kadınların yerel yönetimlere katılımını güçlendirmeyi ve daha adil kapsayıcı bir kent yaşamı oluşturmayı hedefleyen Kadın Mahalle Meclisleri, Kötekli Gençlik Merkezi’nde düzenlenen ilk toplantısına 40 kadının katılımıyla başladı. Menteşe’deki bu ilk buluşmanın ardından Kadın Mahalle Meclisi toplantıları, Fethiye’nin Kesikkapı Mahallesi’nde ve Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde devam etti. Adil kent yönetiminde kadınlar daha fazla söz sahibi oluyor Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile ilçe belediyelerinin iş birliğiyle düzenlenen toplantılarda, kadınların mahalle ve kent yönetimine daha aktif katılımını sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar ele alındı. Toplantılarda, meclis üyesi kadınlar “Nasıl bir kentte yaşamak istiyorum?” ve “İhtiyaçlarımızı neye göre belirliyoruz?” soruları üzerinde düşünerek, kendi taleplerini ve görüşlerini dile getirme fırsatı buldu. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras: “Muğla’mızda en büyük hedeflerimizden biri, kadınların kent yönetiminde daha fazla söz sahibi olmasını sağlamaktır. Hayata geçirdiğimiz ve dayanışmanın adresi, kadınların iradesi olacak Kadın Mahalle Meclisleri projesi sayesinde, kadınlarımızın sorunlarını, taleplerini ve fikirlerini ifade edebilecekleri bir platform oluşturuyoruz. Kadınların eşit temsil hakkını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Bu noktada Kadın Mahalle Meclislerinin, bu hedefe doğru atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyoruz” dedi.