POLİTİKA - 21 Aralık 2024 Cumartesi 18:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil. Evet, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye’yi yüzyılı hedefimize daha kolay daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Muğla İl Kongresinin ardından Marmaris’te sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve muhtarlar toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, "“Aslolan milletin gönlünü kazanmak, milletin hayır duasına mazhar olabilmektir. Bunun yolu da şüphesiz eser, hizmet ve proje üretmekten geçer. Bize oy versin ya da vermesin, kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden tüm Türkiye’ye hizmet etmek için gece gündüz koşturuyoruz. Şunun altını çizerek tekrar ifade etmek isterim. Bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur. Kimseyi inancından tercihinden, meşrebinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki tercih ne olursa olsun seksen beş milyonun her bir ferdi bizim öz bir öz kardeşimiz canımızın bir parçasıdır. Hep söylüyorum. 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, istiklal marşımız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah’ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez” dedi.


“Kürt kardeşlerimiz bir avuç kibir abidesinin olduğu bir cendereye sıkıştırıldı”


“Sevgili kardeşlerim, önemine binaen bir hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bakınız bu ülkenin yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandı. Milletin tercihleri yok sayıldı. Milli iradeye darbe vuruldu" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Gençlerimizi sokak olaylarında kurban verdik. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit ömrünün baharındayken toprağa düştü. Maraş ve Çorum olaylarında insanımızı birbirine kırdırdılar. Sermayenin renklere ayrıldığı baskıların tehditlerin zorbalıkların ayyuka çıktığı insanların fişlendiği olağanüstü dönemler yaşandı. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta terör örgütünün diğer tarafta dikta heveslisi bir avuç kibir abidesinin olduğu bir cendereye sıkıştırıldı. Kılık kıyafetinden, şivesinden, dış görünüşünden dolayı insanlarımız hakarete maruz kaldı, itildi, ötelendi. Alevi, Bektaşi vatandaşlarımız asırlardan süzülüp gelen kültürlerini tam yaşayamıyor, kimliklerini korkusuzca dile getiremiyor, başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, çalışma hakları, iş hayatına katılma hakları keyfi sebeplerle gasp edilmiş, kısıtlanmıştı. Kerameti kendinden menkul seçkinler mutlu müreffeh bir hayat sürerken, toplumun kahir ekseriyeti ya yasaklarla ya da yokluk ve yoksullukla boğuşuyordu. Daha bunun gibi sayısız zorlukla, sınamayla karşılaştık. Allah’a hamdolsun bunların neredeyse tamamını artık geride bıraktık” ifadelerini kullandı.


"Milli gelirimizi 2024 yılı sonunda 1 trilyon 331 milyar dolar bekliyoruz"


Krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği Türkiye’yi son 22 yılda tekrar ayağa kaldırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002’de 230 milyar dolar ekonomik büyüklüğü olan ülkemizi geçen sene 1 trilyon 130 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşturduk. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini şu anda bekliyoruz. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, 261 milyar doların üzerine çıkardık. Ayrıca bizden önce hayal dahi edilemeyen nice önemli reformu, nice hak ve özgürlük hamlesini sabırla, azimle ve kararlılıkla hayata geçirdik. Türkiye’yi güven ve istikrarla uyum içinde en önemlisi de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde hamdolsun bu günlere getirdik. Elini vicdanına koyan herkes geçmişin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si arasındaki devasa farkı görüyor ve kabul ediyor. Yapılanları objektif olarak değerlendiren her bir insanımız ülkemizin 22 yılda kat ettiği büyük mesafeyi tasdik ve takdir ediyor. Ekonomide, diplomaside, ticarette, turizmde, savunmada, sağlıkta hasılı. Aklınıza gelebilecek her alanda gerçekten hiç umulmadık başarılara imza attık. Şurası da bir gerçek. Hayatın dinamizmi içerisinde beklentiler ve talepler de dönüşmektedir. Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Siyasetin görevi sorulara ve sorunlara makul cevaplar üretmek halktaki değişim iradesini doğru enstrümanlarla yönetmektir. Bunun kolay bir vazife olmadığını hepimiz biliyoruz” diye konuştu.


“Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”


Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmenin çok daha çetrefilli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz. Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi gündem kaygımızdan değil tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz. Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki bırakın çözümün parçası olmayı sorunun katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor. Anayasa dahil, ülkenin herhangi bir meselesinde önerileri var mı? Yok. İstemüzlükten başka lügatlerinde kelime var mı? O da yok. Böyle gelmiş böyle gitsin. Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda son derece konforlu bir alanda siyasetçilik oynuyorlar. Allah aşkına böyle siyaset olur mu? Mızıkçılık yaparak, kaçarak saklanarak işin yokuşa sürerek bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, her şeye itiraz etmek midir? Şu hakikati açık ve net ifade etmek durumundayım. Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil. Evet, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye’yi yüzyılı hedefimize daha kolay daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır. Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk dört madde başta olmak üzere pek çok hususta hem fikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28’inci dönemde meclisin kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla’nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok ama çok önemlidir. Rabbim şimdiden işlerimizi kolaylaştırsın diyorum” dedi.


“Muğla, yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor”


“Muğla gerçekten insanı kendine meftun eden bir şehrimiz. Özellikle son yıllarda Muğla, her alanda büyük bir atılım içerisinde. Öyle ki, Muğla’nın seralarında üretilen, tesislerinde işlenip paketlenen gıda ürünleri dünyanın dört bir yanına gönderiliyor" diyen Erdoğan, Muğla’nın tabiat harikası koylarına, köylerine, tesislerine dünyanın dört bir yanından turist geliyor. Aynı zamanda Muğla, Akdeniz’le Ege’yi ve iç Anadolu’yu birleştiren konu ile ülkemizdeki her ferdinde hayallerini süsleyen bir yerdir. Ancak bütün bu avantajlarına rağmen Muğla, yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor. Muhalefetin siyasi meselelerdeki lakayt tavrı yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimlerle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Polemik ve mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlere hizmet etmeye ayırsalar inanın şehirlerimiz çok farklı bir yerde olurdu. Ama bu konuda herhangi bir değişim işareti göremiyoruz” şeklinde konuştu.


“Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısı çekiliyor”


Her yıl Bodrum’un yaklaşık 1,5 milyon misafiri ağırladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin turizmdeki hedefleri büyüdükçe buralara gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı da doğal olarak artıyor. Turizmde 2024 yılı hedefimiz biliyorsunuz 60 milyon ziyaretçi. Biz bir taraftan turizmde gaza basarken yerel yönetimler tarafında tam anlamıyla bir atalet hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz. Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar ama iş altyapı ve iş yapı yatırımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar. Örneğin başta Bodrum olmak üzere Muğla’nın birçok ilçesinde bunu sizler yaşıyorsunuz. Ben de Muğla’lı sayılırım. Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısı çekiliyor. Bu asırda, bu zamanda. Ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanlar, sorunu görmezden, duymazdan geliyordur. İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış bir kardeşiniz olarak, üstelik de biliyorsunuz çöp, çukur, çamur, susuzluk bunları yaşayan bir İstanbul devralmıştır. Ve orada bütün bu sorunları bir yıl içerisinde sildik süpürdük. Şimdi aynı durum maalesef Muğla’da var mı? Var. Kirlilik sebebiyle neredeyse canlının yaşamadığı İzmir körfezi için de aynı şeyler geçerli. Orada da İzmir’e hizmet etmemeyi hayat tarzı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan garip bir zihniyet var. Eser ve hizmet siyasetiyle temayüz etmek yerine korkuları körükleyerek, ideolojik belediyecilik yaparak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. Biz ise derde derman olmanın sıkıntıları ortadan kaldırmanın peşindeyiz” dedi.


“Su sorunu çözmek DSİ’nin değil, büyükşehirlerin işi”


Su sorununu çözmenin DSİ’nin görevi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:


"Su sorununu çözmek büyük şehirlerde, büyük şehir belediyelerinin görevidir. Sorunu ben yaşadığım için söylüyorum. İstanbul’u susuzluktan aldık ve kısa bir zaman içerisinde de İstanbul’un su sorununu çözdük. Şimdi CHP’nin büyükşehir belediyelerine bakın. Acaba bu sorunları çözdüler mi, çözüyorlar mı? Böyle bir dertleri var mı? Muğla büyükşehir, büyükşehir Muğla’da su sorunu niçin çözülmez? Neden bu konuda adım atılmaz? Aynı durum geçiyorum şöyle. Van’da vardı. Van’da da Veysel Bey bakan olduğu zaman baktık ki Van maalesef su sorununu çözemiyor. O zaman Veysel Bey’e dedim ki burada yaşayanlar bizim insanımız. Yatırımı yap ve Van’ın su sorununu DSİ ile çözelim. Ve Van’ın su sorununu biz o zaman devlet su işleri ile çözdük. 22 yıldır nasıl milletimize kulak vererek biz bugünlere geldiysek, Muğla’nın, Bodrum’un içme suyu sorunlarını çözmek için de kolları sıvadık. Yatırım programına aldığımız Sandras içme suyu projemiz ile Muğla İl Merkezi’nin içme suyu ihtiyacını inşallah karşılayacağız. Toplam 7,6 milyar lira maliyeti olan proje ile yıllık 7,32 milyon metreküp içme suyu depolama, günlük 45 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisi ve 12,3 kilometresi tünel olan toplam 80 kilometrelik isale hattını devreye alacağız. Bodrum barajının proje çalışmalarını daha seneye başlatıyoruz. Yıllık 13,2 milyon metreküp depolama, günlük 135 bin metreküp arıtma kapasitesiyle Bodrum’un kanayan yarasına inşallah merhem olacağız. Bir diğer konu ulaştırmadır. Bodrum-Yalıkavak yolunun kalan 7 kilometresinin ihalesini yaptık, çalışmalara başladık, inşallah seneye onu da bitiriyoruz. 69 kilometre uzunluğundaki Söğüt-Seydikemer yolunun 21 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladık. Çalışmalarımız devam ediyor. 51 kilometrelik Seydikemer-Kalkan yolunun 12 kilometresini tamamladık, kalan kısımlarıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. 27 kilometre Gökova ayrım Marmaris yolunu bölünmüş yol olarak yine biz bitirdik. Marmaris-Datça yolunun 50 kilometresini bitirdik, kalan 18 kilometresinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçeleriyle birlikte tüm Muğla’yı Allah’ın izniyle muhalefetin beceriksizliğine mahkûm etmeyeceğiz. Hayatın her türlü hız kesme varlığına rağmen, biz yorgunluğa hız kesmeden, yılgınlığa pirin vermeden, hem Muğla’yı hem diğer 80 vilayetimizi kalkındırmaya devam edeceğiz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Su kaçaklarına teknolojik takip Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü, içme suyundaki kayıp ve kaçaklarla mücadelede teknolojinin tüm imkanlarından yararlanıyor. Şebeke geçen bölgelerde akustik yer mikrofonu ve frekans analiz cihazıyla ses dinlemeleri yapan uzman ekipler, su sızıntısı olan noktaları tespit ederek arızanın hızlı şekilde giderilmesini sağlıyor. Sese duyarlı cihazlar sayesinde kayıp-kaçağa neden olan boru hattı arızalarını daha hızlı tespit ederek ve onarımlarını yaparak suyun israf olmasını önlediklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Şehrimizde daha çok eski şebeke hatlarında meydana gelen kayıp kaçağı yaptığımız çalışmalarla yüzde 25’e indirmeyi hedefliyoruz” dedi. Samsun’un tüm ilçelerinde içme suyu, atık su ve yağmur suyu sistemlerini yenilemeye yönelik altyapı yatırımlarına devam eden Samsun Büyükşehir Belediyesi, kentin tek damla suyunun israf olmaması için de kayıp ve kaçakların izini sürüyor. 17 ilçede akış ve basınç ölçüm cihazlarına sahip su depolarını uzaktan izleme sistemi SCADA ile 7/24 gözetim altında tutan SASKİ, şebekelerdeki su kayıplarını önlemek için de yoğun çaba harcıyor. Akustik yer mikrofonu kullanılıyor Şebekelerdeki kayıp kaçakları, hatta verilen su ile abonelere faturalandırılan su miktarı arasındaki farkın hesaplanması veya yer üstünde tespit edilen sızıntılardan alınan numunenin içme suyuna ait olduğunun anlaşılmasıyla belirleyen İçme Suyu Dairesi Başkanlığı, bölgeye yeraltı dinleme ekiplerini gönderiyor. Akustik yer mikrofonu ve frekans analiz cihazıyla bölgede ses dinlemesi yapan ekipler, kaçağın bulunduğu yerleri kesin bir doğrulukla tespit ediyor. Alan kırmızı boyayla işaretlendikten sonra gelen arıza ekipleri, su kaçağını tamir ediyor. Yılda 540 kaçak tespit ediliyor SASKİ Genel Müdürlüğünün bölgesel ses dinlemeleriyle ayda 45, yılda da ortalama 540 kaçak tespit ettiklerini belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden olan kuraklık, suyun kıymetini ve tükenmez kaynaklara sahip olmadığımızı hepimize göstermektedir. Bu nedenle suyumuzu israf etmeden kullanmalıyız. Hemşehrilerimizden de ev ve iş yerlerinde bu konuya hassasiyet göstermelerini rica ediyoruz” diye konuştu. Eski şebekeler yenileniyor İçme suyundaki kayıp ve kaçaklarla mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Başkan Doğan, “Bu konu geleceğimiz için çok ama çok önemli. Ekiplerimizin de saha araştırmalarında kullandığı akustik cihazlar, kaçakların tespit edilip israfın önlenmesinde önemli rol oynuyor. 2024 yılı sonu itibarıyla 4 merkez ilçemizde yüzde 23 seviyesine indirilen kayıp kaçak oranı, il genelinde yüzde 31’e indirilmiştir. Yaptığımız yatırımlarla bu oranı yüzde 25’e indirmeyi hedefliyoruz. Daha sonraki hedefimiz ise yüzde 15 olan AB ortalamasını yakalamak. Bunun için de altyapı yatırımlarımızla hatlarımızı yenilemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Yüz binlerce gence staj imkanı sunan Ulusal Staj Programı’nın 2025 yılı başvuruları başladı Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda Ulusal Staj Programı’nın 2025 yılı başvuruları başladı. Programın bu yıl ki başvuruları, “Kariyer Kapısı” üzerinden 28 Şubat 2025’e kadar devam edecek. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından yapılan açıklamada, 2019 yılından bu yana düzenlenen Ulusal Staj Programı’na şimdiye kadar 1 milyon 250 bin öğrencinin başvurduğu ve 800 bin öğrenciye staj imkanı sağlandığı belirtilerek, 5 binin üzerinde kamu kurumu ve 2 binden fazla özel sektör kuruluşunun dahil olduğu programda gençlerin kurumları ve meslekleri yakından tanıma imkanı elde ettiği kaydedildi. Gençlerin iş dünyasına hazırlık sürecine destek sağlamak ve nitelikli iş gücü yetiştirme konusunda önemli bir model olarak öne çıkan programın bu yıl ki başvuruları, “Kariyer Kapısı” üzerinden 28 Şubat 2025’e kadar devam edecek. Fırsat eşitliği ve şeffaflıkla gençlere yönelik nitelikli staj deneyimi kazandırılıyor Şeffaf ve tarafsız bir değerlendirme süreciyle yürütülen ve gençlere fırsat eşitliği temelinde kariyer fırsatları sunan programda, adayların akademik, mesleki, sanatsal, sosyal ve sportif becerileri esas alınarak kimlik bilgileri gizli tutuluyor ve işverenlerin yalnızca yetkinliklere odaklanması sağlanıyor. Ayrıca Türkiye, KKTC ve yurt dışında başarıyla uygulanmaya devam edilen programda staj imkanları; yurt içinde bakanlıklar, başkanlıklar, ilgili bağlı kuruluşlar ve özel sektör firmaları, yurt dışında ise Türkiye’nin kamu temsilcilikleri ve büyükelçilikleri tarafından sunuluyor. Başvurular Kariyer Kapısı üzerinden yürütülüyor Ulusal Staj Programı’na başvurular, e-Devlet entegrasyonu ile çalışan milli dijital platform "Kariyer Kapısı" üzerinden yapılıyor. Programa; Türkiye, KKTC ve yurt dışındaki üniversitelerde örgün eğitim görmekte olan, 1 Ocak 2025 itibarıyla 35 yaşını doldurmamış lisans, ön lisans veya yurt dışındaki üniversitelerde yüksek lisans/doktora eğitimine devam eden Türk Vatandaşı/Mavi Kart sahibi öğrenciler başvuruda bulunabilecek. Lisans programlarında eğitim görmekte olan adayların 2, 3 veya 4. sınıf, ön lisans programlarında eğitim gören adayların ise 1 veya 2. sınıf öğrencisi olması gerekiyor. Öte yandan başvuru hakkında detaylı bilgi öğrenmek isteyen adaylar, “kariyerkapisi.cbiko.gov.tr” adlı internet sitesini ziyaret ederek öğrenebilecek. Belgeleri yapay zeka modeli “FARUK” inceliyor Ulusal Staj Programı’nda 2024 yılı itibarıyla yapay zeka destekli yeni uygulamalar hayata geçirildi. Bu çerçevede gençlerin başvuru yaparken sisteme yüklediği belgeler, “FARUK” adı verilen yapay zeka teknolojisiyle kontrol edilerek muhtemel hatalar tespit edilecek. Yanlış veya eksik yüklenen belgelerle ilgili bilgilendirme elektronik mesaj aracılığıyla gençlere rehberlik eden FARUK, gelecekte benzer hataların önlenmesi adına bilinçlendirme sağlamayı amaçlıyor. ‘Doğruyu yanlıştan ayıran’ anlamını taşıyan FARUK, başvuru süreçlerinin şeffaflığını ve işleyiş etkinliğini artırarak stajyer adaylarının deneyimlerini iyileştirme hedefiyle önemli bir yenilik olarak ön plana çıkıyor. Başvuru yapacak öğrenciler duyuruları ve süreci, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ve Ulusal Staj Programı resmi sitesi üzerinden takip edebilecek.
Samsun Samsun’da kiralık dairelerin ortalama fiyatı 20-25 bin TL Samsun Emlakçılar Odası Başkanı Mevlüt Oral, Samsun genelinde ortalama daire kiralarının 20 bin ile 25 bin TL arasında olduğunu söyledi. Talebi karşılayacak kadar kiralık ev olmamasının sıkıntı oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Mevlüt Oral, şu anda kiralık daire bulmanın eskiye oranla daha kolay olduğunu ancak yine de Samsun’daki ev stokunun çoğaltılması gerektiğini ifade etti. Harç ve rayiç bedellerdeki düzenleme ile emlak piyasasının daha da hareketlenebileceğini ifade eden Başkan Mevlüt Oral, “Emlak piyasası 2024’ün son aylarında biraz hareketlendi ama piyasa bizim açımızdan iç açıcı olmadı. Geçmiş yıllardaki hareketlilik şu anda yaşanmıyor. Gayrimenkul maliyetlerinin yüksek oluşu, faizlerin yüksekliği işlerimizi olumsuz etkiledi. Talebimiz yüzde 4 olan harçların yüzde 1’e düşürülmesidir. Bu düşerse maliyetler aşağı çekileceğinden alım gücü artacaktır. Rayiç bedelleri gerçek değer tespitine getirmek kaydıyla ve harçların yüzde 1’e düşürülmesi taleplerini yetkililere ilettik” dedi. “Samsun’da ortalama daire kiraları 20-25 bin TL” Ortalama daire kiralarının 20 ile 25 bin TL arasında değiştiğini bildiren Oral, “Samsun’da ortalama ev kiraları 20-25 bin TL civarında seyrediyor. Bugün 5’e, 10’a, 15 bin TL’ye de evler var ama ortalaması 20 bin TL diyebiliriz. Samsun’da 1+1 dairelerin kirası şu anda en az 10 bin TL. Bu fiyatlar bölgelere göre değişir ama 20 bin TL’ye kiralık daire bulmak oldukça zor. 2025’teki kira fiyatlarını şu andan kestirmek zor. İyimser düşünmek istiyorum. Meslektaşlarım da acele etmesin. Emlakçılık, ileriye dönük çok güzel bir meslek haline gelecek. 2 sene sabreden meslektaşlarım buradan çok güzel ekmek yiyecek. Karamsar olmamak lazım” diye konuştu. “Kiralık ev bulmada sıkıntı yok" Önceki aylara göre Samsun’da kiralık ev bulmanın şu anda daha kolay olduğuna da değinen Oral, “İl genelinde ortalama bin 500 dairede Suriyelerin olduğunu düşünüyoruz. Bu evler boşalırsa haliyle dar gelirli kesime kiraya verilecek. Suriyelilerin dönüşüyle kiraların düşeceği düşüncesinin doğru olmadığını düşünsem de kenar mahallelerde oturan vatandaşların, bu dairelerden yararlanacağını düşünüyorum. Kiralık ev bulma konusunda Temmuz, Ağustos ve Eylül’de çektiğimiz sıkıntıları çekmiyoruz. Şu anda bir şekilde kiralık evler bulunabiliyor. Bu yine de yeterli değildir çünkü üretim, talebi karşılayacak şekilde olmuyor. 2025’te enflasyon aşağı düşerse üretim de artar, kiralık ev bulma sorunu da azalır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Konya Başkan Kavuş: “Belediyecilik azim, tecrübe, vizyon ve proje işidir” Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi başkan yardımcıları ve birim müdürleri, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’un başkanlığında yılın son toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda 2024 yılının değerlendirmesi ve 2025 yılının da çalışma planlamaları masaya yatırıldı. Meram Belediye başkan yardımcıları ve birim müdürleri, Başkan Mustafa Kavuş’un başkanlığında 2024 yılı çalışmalarını değerlendirmek ve 2025 yılı planlamalarını yapmak üzere yılın son toplantısında bir araya geldi. “Hizmet ve projede bereketli bir yılı daha geride bıraktık” Toplantıda öncelikle, 2024 yılı boyunca yapılan çalışmalar, hayata geçirilen hizmetler, gerçekleştirilen altyapı ve kentsel dönüşüm çalışmaları masaya yatırıldı. Değerlendirmeler sonrasında açıklamalarda bulunan Başkan Mustafa Kavuş, 2024 yılında hedeflenen birçok projenin başarıyla tamamlandığına dikkat çekerek, “Meram’ı geleceğe hazırlayacak ve hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artıracak hizmet ve projelerle dolu bir yılı geride bıraktık. Suriçi Çarşısı’nın tamamlanan etaplarından Konevi Sosyal Tesisi’ne, Müze Meram’dan imar ve altyapı hizmetlerine kadar her alanda önemli adımlar attık. Belediyeciliğin azim, gayret, tevazu, tecrübe, vizyon ve proje işi olduğunu bir kez daha gösterdik. Bu başarıda ekip arkadaşlarımızın özverili çalışmaları büyük rol oynadı. Bu minvalde tüm birim amirlerimiz ve personelimize teşekkür ediyorum” dedi. Toplantıda Meram’ın 2025 yılı hedefleri de masaya yatırıldı Toplantının bir diğer önemli gündem maddesi ise 2025 yılı hedeflerinin belirlenmesi oldu. Meram halkına daha iyi hizmet sunmak ve sunulan hizmetlerin aksama yaşanmadan sürdürülmesinin gerekliliğine işaret eden Başkan Mustafa Kavuş, geleceğin Meram’ını inşa etme adına her yeni yıla yeni projelerle girdiklerini ifade ederek, “2025 yılında da çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Sosyal, kültürel ve fiziki projelerle Meram’ı daha yaşanabilir bir hale getirmek için çalışacağız. Hizmetleri hayata geçirmek kadar, en mükemmel haliyle ve kesintisiz devam ettirmekte mühimdir. Bir aksaklık yaşanmaması adına en ince ayrıntısına kadar planlamalarımızı yapıyor, programımızı ortaya koyuyoruz” şeklinde konuştu.