SPOR - 23 Eylül 2024 Pazartesi 11:33

Mersin’de düzenlenen ’38. Uluslararası Briç festivali’ sona erdi

A
A
A
Mersin’de düzenlenen ’38. Uluslararası Briç festivali’ sona erdi

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersin Briç Spor Kulübü iş birliğinde 38.’sini düzenlediği ’Uluslararası Briç Festivali’ sona erdi. 5 gün saren festivalde yurt içinden ve yurt dışından 300 sporcu mücadele etti.


Her yıl briç tutkunlarını bir araya getiren ve Türkiye’nin en uzun soluklu organizasyonlarından birine ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediyesinin bu yıl 38.’sini düzenlediği ‘Uluslararası Mersin Briç Festivali’ ödül töreni ile sona erdi. Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile Mersin Briç Spor Kulübü iş birliğinde gerçekleştirilen festivale Türkiye’nin yanı sıra Ukrayna, Bulgaristan, Fransa, Lübnan ve Mısır’dan toplam 300 sporcu katıldı. Atatürk Kültür Merkezi’nde 5 gün süren mücadelede sporcular stratejik düşünme becerilerini test ederken, festivalde rekabet dolu anlar yaşandı.



Birincilere ödülleri verildi


Swiss takımlarda A grubunda, Sinan Tatlıcıoğlu, İhsan Özcan Pehlivan, Selim Çelenk ve Orhan Veli Doğan birinci olurken, B grubu birincileri Kazım Tevfik Gürkan, Cengiz Şeker, Mustafa Akhun ve Bircan Öztürk oldu. C grubunda ise Neşat Kalemci, Oktay Güneş, Mustafa Aksoy ve Ömer Erdoğan birinci oldu. Açık ikili turnuvasında A finalinde Ilko Popov ve Radoslav Radev, B finalinde Alaattin Erdoğan ve Nejat Özdoğan birinci olurken, Genç kategorisinde yarışan Tuana Altun ve Toygar Altun birinciliği elde etti. Kadınlar kategorisinde Esma Lale Fıratoğlu ve Ferah Altürk birinci olurken, Senyör kategorisinde Mehmet Osman Meto ile Ayşin Cananoğlu, son olarak da Mix kategorisinde yarışan Duran Bağlı ve Saibe Nazan Abaç birinliği elde ettiler. Swiss ve açık ikili kategorilerinde gerçekleştirilen turnuvada dereceye giren sporculara kupa, madalya ve para ödülü takdim edildi. Turnuvada dereceye girenler ödüllerini, Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Emrullah Taşkın, Avrupa Briç Federasyonu Türkiye Koordinatörü Tuba Akarcalıoğlu ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Bünyamin Gökayaz’dan aldı.



"Uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz"


Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Emrullah Taşkın, uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapmaya devam edeceklerini belirtti. Briç Festivali’nin tamamlandığını ifade eden Taşkın, "Festivalimiz bu yıl 38. kez yapıldı. Gayet güzel bir organizasyon oldu. 5 farklı ülkeden sporcular mücadele etti. Ülkemizin farklı şehirlerinden gelen oyuncular da vardı. Önümüzdeki hafta da Uluslararası Kilikya Ultra Maratonu var" dedi.



"Briç festivali 38 yıl önce Soli’de 12 masa ile başladı"


Mersin Briç Spor Kulübü Başkanı İbrahim Ethem Kerem de turnuvaya destek veren Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederek, "Briç festivali ilk olarak 38 yıl önce Soli’de 12 masa ile başladı. Sonrasında 100’lü masalara ulaştı. İlerleyen dönemlerde destekler sayesinde bu sayının daha da artacağına inanıyoruz" diye konuştu.


Avrupa Briç Federasyonu Türkiye Koordinatörü Tuba Akarcalıoğlu ise Büyükşehir Belediyesinin spora verdiği desteğin bütün belediyelere örnek olmasını dilediğini belirterek, "Spor branşlarında, özellikle akıl sporlarında yerel yönetimlerin desteği çok önemli. Uluslararası Mersin Briç festivali, 38 yıldır kesintisiz devam eden ve başarı çizgisini koruyup çıtayı hep yukarı çekmesiyle öne çıkan başarılı bir organizasyon" dedi.



Mersin’de düzenlenen ’38. Uluslararası Briç festivali’ sona erdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanlığı hac organizasyonu yapan şirketlerden daha fazla ücret alındığı iddialarını yalanladı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, hac ücretleri ve bu ücretlerin belirlenmesine ilişkin bazı televizyon programlarında dile getirilen ve sosyal medyada da yer alan iddiaların tamamen yalan olduğu bildirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bazı televizyon kanallarında yorumcuların, Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonu ücretini kendisinin belirlediğine ve hac organizasyonu yapan şirketlerden daha fazla ücret aldığına yönelik yalan ve iftira dolu sözleri üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Hac organizasyonu ücretleri Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından değil, Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu tarafından belirlenmektedir. Bu kurul ise, 7 bakan yardımcısı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü, Hac Umre Seyahat Acenteleri Derneği (HURSAD) temsilcisinden oluşmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının hac organizasyonu ücreti 8 bin dolar değildir, hacı adaylarımızın büyük bölümü 6 bin dolar fiyatla hac farizasını yerine getirmektedir. Hac organizasyonu kapsamında yetkisi olan tüm seyahat acenteleri aynı fiyatı uygulamaktadır. Özel şirketlerin 2 bin 500 dolara hac organizasyonu hizmeti verdiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ’hacıları şikayet etti, dövdürdü, döndükten sonra da bizim dışımızda hacca gidenlerin haccı kabul olmaz fetvası verdi’ iddiası kesinlikle yalan ve iftiradan ibarettir ve bu durum kamuoyuna defalarca açıklanmıştır. Ayrıca, Din İşleri Yüksek Kurulumuzun böyle bir fetvası olmadığı gibi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın da bu yönde herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. Bu yalan yorumları yapanlar ve yayanlar hakkında hukuki yollara başvurulmuştur.”
İstanbul Çarşı davası mütalaaya gönderildi Gezi Parkı olaylarına ilişkin Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı davada mahkeme, dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Savcılığa gönderilmesine hükmetti. Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 6 tutuksuz sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. "Olaylarla ilgili burada bulunan hiçbir sanık sorumlu değildir’’ Duruşmada Başbakanlık ofisine yönelik gerçekleştirildiği belirtilen eyleme ilişkin görüntüler izlendi. İzlenmesinin ardından savunma yapan sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar, ‘’Olaylarla ilgili burada bulunan hiçbir sanık sorumlu değildir. İzlenen görüntülerdeki kişilerin de müvekkillerimiz olmadığı kesindir. Bu nedenle tüm sanıkların beraatlarını talep ederiz’’ ifadelerini kullandı. Mütalaa hazırlanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. Olayın geçmişi Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılandığı dava 29 Aralık 2015 tarihinde karara bağlanmış, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay, bozma kararında Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, ‘örgüt üyeliği’ suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı. Davalar, verilen bozma kararlarının ardından 30 Temmuz’da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı. Gezi Parkı ile Çarşı davası dosyası, 21 Şubat’ta görülen dördüncü duruşmada davaların geldiği aşama dikkate alınarak yeniden ayrılmıştı. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın kurucu ve üyelerinin de bulunduğu 35 kişi şüpheli, 9 polis de müşteki olarak yer almıştı. İddianamede, Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni işgal etmeye çalışmakla suçlanan 35 şüpheli hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. Şüpheliler hakkında ayrıca "örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri taşınması ve bulundurulması, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme" gibi suçlardan da 50 yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.