ÇEVRE - 23 Eylül 2024 Pazartesi 13:02

Manisa’nın fosil ormanı tabiat anıtı olarak tescillendi

A
A
A
Manisa’nın fosil ormanı tabiat anıtı olarak tescillendi

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yaklaşık 25 milyon önce gerçekleşen volkanik patlama sonucu oluştuğu tahmin edilen fosil ağaç ormanı, Türkiye’nin 111. Tabiat Anıtı olarak tescil edildi.


Manisa’nın Yunusemre ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve 33,39 hektar büyüklüğünde bir alana sahip olan Osmancalı Fosil Ormanı, DKMP 4. Bölge Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürlüğünün teklifi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 11/09/2024 tarihli ve 15124845 sayılı Bakanlık Makamı Oluru ile Türkiye’nin 111. Tabiat Anıtı olarak tescil edildi. Yaklaşık 25 milyon önce gerçekleşen volkanik patlama sonucu oluştuğu tahmin edilen fosil ağaç ormanının tescillenmesi ile hem bölge turizmi hareketlenecek hem de korunması sağlanmış olacak.


Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, "Fosil ormanlar, doğal süreçlerle milyonlarca yıl öncesine dayanan ağaçların taşlaşmasıyla oluşan benzersiz ekosistemlerdir. Osmancalı Fosil Ormanı, sahip olduğu jeolojik ve doğal özellikleriyle bilimsel, eğitimsel ve turistik açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu tescil işlemi, ülkemizin doğal mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına atılmış önemli bir adımdır. Tabiat Anıtı statüsü ile koruma altına alınan bu alan, biyolojik çeşitliliğin ve fosilleşmiş bitki kalıntılarının korunmasını sağlayarak, bölgenin jeolojik geçmişine dair önemli ipuçları sunacaktır. Aynı zamanda ziyaretçiler için doğal bir laboratuvar işlevi görecek olan Osmancalı Fosil Ormanı, hem araştırmacıların hem de doğaseverlerin ilgisini çekecektir. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak, bu eşsiz doğal güzelliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için gerekli tüm çalışmaları yürüteceğiz. Bölgedeki doğal varlıkların korunmasına yönelik duyarlılığın artırılması amacıyla kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz" denildi.



Manisa’nın fosil ormanı tabiat anıtı olarak tescillendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 37. Ahilik Haftası Antalya’da kutlandı Antalya’da 37. Ahilik Haftası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) tarafından düzenlenen törenle kutlandı. Törende konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bizim bir ayıklanmaya ihtiyacımız var. Bize dayatılan ‘kazanırsan başarılısın, daha çok kazanırsan başarılısın’ anlayışını kırmalı, ‘Ne kadar erdemliysen, ne kadar faziletliysen o zaman başarırsın’ duygusunu yani Ahiliğin özünü yeniden kazanmalıyız” dedi. Antalya’da 37. Ahilik Haftası Kutlamaları, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere, Antalya Ticaret İl Müdürü Halil Özşahan, AESOB Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulu Üyeleri ve Oda Başkanlarının Ahi Yusuf Türbesi ziyaretiyle başladı. Burada dua okunarak ebediyete intikal eden esnaf ve sanatkarlar anıldı. Ardından Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtına çelenk sunan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere ve beraberindekiler daha sonra Demirciler Çarşısı içerisinde bulunan Ahi Meydanı’na geçti. “Ahilik zenginleşmek değildir” Ahi Meydanı’nda ki törene Antalya Valisi Hulusi Şahin, burada yaptığı konuşmada “Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin çarşılarında pazarlarında Ahilik Kültürü ile ilgili neler kaldı bunu düşünmek lazım. ‘Ahilik nedir’i konuştuk, ama Ahilik ne değildir’i unutmamak lazım. Ahilik sadece kazanmak, biriktirmek, zenginleşmek değildir. Maalesef çarşılarımızda benim esnaf diye tanımlamama imkan olmayan bazı türevler çıktı. Bunlar sadece akşamki cirolarının hesabını yapıyorlar” dedi. “Ayıklanmaya ihtiyacımız var” Turizmin başkenti Antalya’da turistlerin birer kazanç kapısı olarak görüldüğünün altını çizen Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Hiçbir kültür değeri, hiç bir bizi, biz yapan unsur yok. İşte bunları eğer ahilik teşkilatı geçmişte olduğu kadar güçlü bir şekilde devam etseydi, acaba devam edebilirler miydi? Turistleri birer kazanç kapısı veya tabiri mi maruz görün kazıklanacak bir unsur gibi mi görmeliyiz. Bunu yapmak bizim kültürümüze yakışır mı? Ama gazete haberleri bunlarla dolu, bizim bir ayıklanmaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. “Ahiliğin özünü yeniden kazanmalıyız” Antalya çarşılarında ve esnaflarında Ahilik Kültürü’nün yeniden oluşması gerektiğini vurgulayan Vali Şahin, “Gerçek esnafın, gerçek ticaret erbabının Ahilik Kültürünü yüzlerce yıl önceden taşıyan o büyük insanlara layık ahilerin, esnafların, ticaret erbabının yeniden çarşıları doldurması lazım. Biz öncelikle toplumsal uyumu yeniden kazanmalıyız. Bu uyumu kazanmakta Ahilik gibi temel kültür ögelerimize kendi içimizde sahip çıkmakla olur. Yeniden kepimizi önümüze koymamız lazım. Bize dayatılan ‘kazanırsan başarılısın, daha çok kazanırsan başarılısın’ anlayışını kırmalı, ‘Ne kadar erdemliysen, ne kadar faziletliysen o zaman başarırsın’ duygusunu yani Ahiliğin özünü yeniden kazanmalıyız” dedi. “Ahilik’te eğitim hayat boyu devam eder” Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere ise Ahilik Teşkilatının temelleri Ahi Evran-ı Veli tarafından 12. yüzyılda Anadolu’da atılan ve günümüze kadar ulaşan en önemli kültürel hazinelerden birisi olduğunu belirterek, “Mesleği, ticareti ve sanatı güzel ahlak ile bütünleştiren ahilik; milli birlik ve bütünlük anlayışıyla toplumda düzeni sağlayan kültürel, sosyal ve ekonomik bir oluşumdur. Ahilik te eğitim hayat boyu devam eder. Ahilik geleneğinde usta çırağının meslek edinmesini sağlarken tecrübe ve deneyimleriyle iş öğretir ayrıca ahlaki açıdan dersler vererek gelecek neslin yollarını aydınlatır. Eğitip yetiştirdiği çırak da gün gelir olgunlaşıp usta olduğunda o da ileride kendi çırağını yetiştirir” ifadelerini kullandı. Ahiliğin açık ve kapalı şartları Ahilik teşkilatının bir meslek örgütü olmasının yanı sıra yardımsever olmayı, birlik ve beraberliği öğretmesi bakımından aynı zamanda bir manevi terbiye ocağı olduğunun altını çizen Dere, “Yüzyıllardır bu topraklarda ticaretin ve dayanışmanın bel kemiğini oluşturan ahilik kültürü geçmişimizin tecrübeleriyle bizleri bugünlere getirmiştir. Öyle ki Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran-ı Veli’nin ilke ve öğretileri günümüzde de halen geçerliliğini koruyarak esnaf ve sanatkarlarımıza yol göstermektedir. Ahilikte açık ve kapalı şartlar vardır. Açık olan “Elini, sofranı, kapını açık tut”. Ve kapalı şartları “Gözünü, dilini, belini bağlı tut” ilkeleriyle haksız kazançtan uzak durmayı, kul hakkı yememeyi, yoksula sahip çıkmayı, dil, din, ırk farkı gözetmeksizin herkese eşit davranmayı öğütler. Harama el uzatma, yanlış ölçüp eksik tartma, adaletli ol diye uyarır. Türk milleti tarih boyunca işte bu milli ve manevi değerlerle yaşamış ve tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir” dedi. “Geleneğe sahip çıkıyoruz” Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin Ahilik teşkilatının Antalya’daki günümüz temsilcileri olduğunu söyleyen AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Birliğimize bağlı Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar merkez ve ilçelerde toplam 75 esnaf odamız ve yaklaşık 105 bin üye esnaf ve sanatkarlarımızla kocaman bir aile olarak bu geleneğe sahip çıkıyoruz. Bu kadim kültürün bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. “Halka Hizmet, Hakka Hizmettir” anlayışını kendimize düstur edinip Ahi Evran-ı Veli’nin izinden gidiyoruz. Ahilik kültürünü ayakta tutmaya, milli ve manevi değerlerimizi yaşatmaya çalışıyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızın hak ve menfaatlerini korumak için var gücümüz ile çalışıyoruz. Biliyorsunuz ki esnaf ve sanatkarlarımız el emeği ve alın teri ile toplumumuzda ekonomiye katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. Ahi Kaftanı giydirildi 37. Ahilik Haftası kutlamalarında son olarak Yılın Ahisi seçilen 68 yıldır marangozluk yapan 81 yaşındaki Durmuş Daran’a Ahi Kaftanı Antalya Valisi Hulusi Şahin tarafından giydirilerek plaket takdim edildi. Tören de ayrıca Yılın Kalfası ve Yılın Çırağı olarak seçilenlere plaketleri verildi. Ahilik Haftası kutlamaları Şed Kuşanma gösterisi ile sona erdi. Törene Antalya Valisi Hulusi Şahin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, Antalya Sahil Güvenlik Grup Komutanı Murat Sezgin, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Antalya Ticaret İl Müdürü Halil Özşahan, Antalya milletvekilleri, Antalya İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bayram Ali Çeltik, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, siyasi parti temsilcileri ve esnaf oda başkanları katıldı.
Balıkesir Kokoreç inovasyona uğradı, restoranların yeni gözdesi: Kokoasado Kokoreçin başkenti olarak görülen Balıkesir’de, kokorecin başta İstanbul ve turizm bölgelerinde restoranlara girmesi ürünün de geliştirilmesini beraberinde getirdi. Kokorecin inovasyona uğraması ile ortaya çıkan ve dana kaburga ile kuzu bağırsağından oluşan ’kokoasado’ adlı ürün sosyete restoranlarında en çok tercih edilen ürünlerin arasına girdi. Üretici Erdal Aslanboğa kokoasadonun 3 günlük pişme-işlenme süreci sonrasında servise hazır olabildiğini söyledi. Türkiye’nin kokoreç ihtiyacını karşılayan kuzusu ile meşhur Balıkesir’de yeni bir lezzet dilden dile dolaşıyor. Dana kaburga ile kuzu bağırsağının beraber pişmesi ile elde edilen ’kokoasado’ adlı ürün başta İstanbul ve turizm bölgelerinde tercih ediliyor. Balıkesirli kokoreç üreticileri talebe cevap vermek için uğraşırken, kokoasado hakkında bilgiler veren üretici Erdal Aslanboğa, "Yeni ürünün adı kokoasado. Kokoreç sektöründe geçen 30 yıllık deneyim ve tecrübenin sonunda o birikim ile elde etmiş olduğumuz bir ürün. Yapmış olduğumuz ciddi AR-GE çalışmalarından sonra elde edildi. Kokoasado, 3 günlük bir pişme süreci var. Mezbahadan bize dana kaburga eti gelir, pişimden bir gün önce marine edilir. Ertesi gün, fırında meşe odunu etkisi ile ağır şekilde pişer. Soğuduktan sonra kuzu bağırsağı ile sarımı yapılır ve sonraki gün kömür ateşinde pişirilir. Yaklaşık iki buçuk saatlik bir pişim süreci oluyor. İki porsiyonluk bir ürün olarak servis ediliyor" dedi. Aslanboğa, kokorecin de hala revaçta olduğunu söyleyerek restoranların menüsünde yer alan kokorecin ilgi gördüğünü de söyledi. Aslanboğa sözlerini şöyle tamamladı: "Sokak lezzetlerinin en önde gelen ürünü kokoreç artık restoran bazında da satılıyor, müşteriler talep ediyor. Sadece Türkiye’de değil Avrupa’nın belli ülkelerinde de kokoreç restoranlarda satılıyor" dedi. Aslanboğa, 19 çeşit ürün ile sektöre hizmet ettiklerini söyleyerek bu ürünlerle biri uluslararası olmak üzere iki ödül aldıklarını söyledi. Yurt içinde de altın kaşık ödülü ile gururlandıklarını söyleyen Erdal Aslanboğa, kokorecin yeni inovasyonlara açık bir ürün olduğunu sözlerine ekledi.