GENEL - 02 Temmuz 2023 Pazar 12:53

Yollara serilen halılar görenleri şaşkına çeviriyor

A
A
A
Yollara serilen halılar görenleri şaşkına çeviriyor

Manisa’nın Demirci ilçesinde kadınlar tarafından bin bir zahmetle dokunan halılar, eskimiş görünümü kazanması amacıyla yollara seriliyor.

Manisa’nın Demirci ilçesinde kadınlar tarafından bin bir zahmetle dokunan halılar, eskimiş görünümü kazanması amacıyla yollara seriliyor. Güneşte bekleyen ve üzerinden arabaların geçmesiyle adeta antika görünümüne kavuşan halılar, ihraç edilerek Amerikalıların evlerini süslüyor.


Manisa’nın Demirci ilçesi kadınların hünerli elleriyle dokunan halıları ile Türkiye’de halıcılığa yön vermeye devam ediyor. İlçede bin bir zahmetle dokunan dünyaca ünlü Türk halıları, ilginç bir yöntemle antika görünüme kavuşuyor. Tezgahlarda hünerli ellerin dokuduğu halılar cadde ve sokaklara serilerek güneşte bekletiliyor. Asfaltta yaklaşık 10-15 gün bekletilen ve üzerinden birçok aracın geçtiği halılar inceliyor ve eskimiş görüntüsü veriliyor. Üzerinden ne kadar çok araç geçerse o kadar eski görünümüne kavuşan halılar, değerine değer katıyor. Yıkamacılar tarafından yollardan toplanan halılar, özel bir yıkama işleminden geçirildikten sonra bakımları yapılarak satışa hazır hale geliyor. Eskitilme işlemi tamamlanan halılar yurt dışı pazarında yoğun talep görüyor. Antika görünümü verilen halılar özellikle Amerika’ya ihraç ediliyor. Yolda eskitilen halının metrekaresi 150-200 dolar arasında alıcı buluyor.



“Halı bu sayede yüzlerce yıl geriye gitmiş oluyor”


Halılara eskitme işlemi uygulayan işletmeci Ali Sarı, “Bu halılarımızın bir özelliği eskitme yapılması. Yolda geçen araçlarla düğüm dediğimiz olay daha da inceliyor. O da halıya eskimiş görünümü kazandırıyor. Halı bu sayede yüzlerce yıl geriye gitmiş oluyor. Onun için bu sistemi kullanıyoruz. 10 gün yolda kalan halılar daha sonra yıkamaya alınıyor. Örgüleri de yapıldıktan sonra yurtdışına ihraç ediyoruz” dedi.



“Görenler şaşırıyor, motorla kaza yapanlar da oldu”


Yollara serilen halıları görenlerin şaşırdığını, motorla üzerinden geçmek istemeyen bazı sürücülerin düşerek kaza yaptığını ve bu yüzden de davalık olduklarını söyleyen Sarı, insanların artık duruma alıştığını belirtti. Sarı, “Görenler şaşırıyor tabii ki. Neden yola serdiğimizi soruyorlar. İlk başlarda halıların üzerinden geçmeye çekiniyorlardı. Motorla birkaç kişi kaza yaptı. Birkaç kişiyle de davalık olmak üzereydik. Ama insanlar artık alıştılar. Rahat rahat üzerinden geçebiliyorlar. Bizi de rahatlattılar” diye konuştu.



“Amerika’da eskimiş halıya çok rağbet var”


Amerikalıların eskimiş görünümlü halılara rağbet gösterdiğini belirten Sarı, “Bu işlemin halının ömrüne zararı yok. Diğer halı 20 yıl dayanacaksa bu çok az farkla daha az dayanır. Çok fazla ömrüne zararı yok. En çok Amerika, Kanada, İngiltere gibi ülkelere gidiyor. Ama en çoğu Amerika’ya gidiyor. Amerika’da eskimiş halıya çok rağbet var. Türkiye’de bu yöntem sadece Demirci ve Aksaray tarafında yapılıyor” dedi.



“Artık dokuyucu bulmak zorlaşıyor”


Halıcılığın hem Demirci hem de Türkiye ekonomisine katkısının bulunduğunu ancak halı dokuyucusu bulmanın zor olduğunu söyleyen Sarı, “Hem Demirci ilçemize hem de Türkiye ekonomisine kazandırıyor. Burada yapılan işlemlerin katkısı büyük. Eskiden bizim Demir ilçemizde halı dokuyanlar bankaya gitmezdi. Halıcıdan para alırlardı. Bizde banka yoktu halıcılar verirdi krediyi. Artık halı dokuyan da yok. Ortalama yaş 50-60’a geldi. Her yıl halı dokuyanlar azalıyor. Gün gelecek çok özel bir iş olacak. Artık dokuyucu bulmak zorlaşıyor. Türk düğümü dünyada birinci sırada. Ama tabii insanlar büyükşehirlere göçüyor. Büyükşehirler çoğaldıkça dokuyucu bulmak zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.


Eskimiş görünümlü halıların taze dokunan halılara oranla daha yüksek fiyattan satıldığını belirten Sarı, satıcıların halıları İstanbul’da müşterilerle buluşturduğunu ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ölümlü kazada sürücünün yargılanmasına devam edildi Adana’da önündeki araca makas attıktan sonra yolun karşısına geçmek isteyen kadına çarparak ölümüne neden olduğu iddia edilen sürücünün yargılanmasına devam edildi. Ölen kadının çocukları olayın cinayet olduğunu öne sürerken, avukatlar ise şüphelinin deliller toplanmadan apar topar tahliye edildiğini söyledi Çukurova ilçesi Turgut Özal Bulvarı’nda 10 Ağustos’ta Kasım Yılmaz, kullandığı 01 AEY 213 plakalı otomobil ile iddiaya göre önündeki araca makas attıktan sonra direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine refüje çıktı. Savrulan otomobil, yolun karşısına geçmek isteyen Sevgi Akbaş’a (54) çarptı. Akbaş hayatını kaybederken sürücü Kasım Yılmaz ise tutuklandı. Kaza ile ilgili alınan kaza tespit tutanağı ve trafik bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda sürücü Kasım Yılmaz’ın kusurlu, Sevgi Akbaş’ın ise kusursuz olduğu belirtildi. Yapılan soruşturma sonunda sürücü Kasım Yılmaz hakkında Adana 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle Ölüme Neden Olma’ suçundan açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya ev hapsi ile tahliye olan sanık Kasım Yılmaz, müştekiler ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada kazada ölen Sevgi Akbaş’ın eşi ile çocukları dinlendi. Ali Akbaş, sanığın kullandığı araçla annesine çarpıp 23 metre sürüklediğini belirterek, “Sanık 70 kilometre hızla gittiğini söylüyor. Anneme yolun ortasında çarptığı söyleniyor. Anneme bu hızla çarpıp 23 metre sürüklemesi matematiğe ve hayatın olağan akışına uygun değil. Sanığın daha hızlı olduğu ortadadır. Sanık kendini kurtarmak için yalan söylüyor” dedi. Annesinin ölümünün ardından üzüntüden gözlerinde kist oluştuğu belirtilen ve duruşmada gözyaşlarına hakim olamayan Cansu Şahin, arkadaşlarının kazayı gördüğünü belirterek, “Sanığın 70 kilometre hızında olduğunu söylemesi gerçeği yansıtmamaktadır. Çok hızlı olduğu ve anneme çarpıp fırlatması aşikardır. Tutuklanmasını istiyorum” dedi. "Kaza değil kasten öldürmedir" Onur Akbaş da, annesinin ölümünü esnaf arkadaşlarının araması ile öğrendiğini söyledi. Akbaş, “Kazada ölenin annem olduğunu bilen arkadaşlarım beni aradı. Kazadan öyle haberim oldu. Bilirkişi raporunda sanığın otomobili ile makas attığı net hızının 70 kilometreden fazla olduğu da belirtilmiştir. Bu bir kaza değil kasten öldürmedir. Annemi 23 metre sürüklemiştir. Annemin vücudunda kaç kırık, kaç darbe olduğu adli tıp raporunda belli” diyerek sanığın tekrar tutuklanmasını istedi. Ramazan Akbaş ise sanığın tutuklanmasını isteyerek, “Cinayet gibi bir kaza. Zoruma gidiyor. Sanık çok süratli, drift attığı belli. Tutuklanmasını istiyorum” dedi. Kazada ölen Sevgi Akbaş’ın çocuklarının avukatı, deliller toplanmadan sanığın sağlığı nedeniyle 1 ay cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmesine dikkat çekerek, “Henüz eksik hususlar vardı. Rapor bile sanık tahliye edildikten sonra geldi. Sağlık durumu ise iyidir. Sanık esrarengiz şekilde tahliye edilerek ödüllendirildi. Bu kazaya kamuoyu taraf oldu. Sanığın otomobili ile makas atması bilinçli taksir değil olası kasıt vardır. Böylesi bir olayda sanık ilk celsede tahliye edilmiştir. Savcı bile tutukluluğunun devamını istemiştir. Sanık makas atarak can alıyorsa kasıt vardır, araç silah olarak kullanılmıştır. Tahliye kararından sonra ölen Sevgi Akbaş’ın yakınları kanser oldu. Cansu Şahin’in gözlerinde, annesinin ölümü ve sanığın tahliye kararı nedeniyle ağır üzüntü ve gözyaşlarından dolayı kist oldu. Olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götüreceğiz. Deliller toplanmış gibi göz boyamak için sanığa ev hapsi verilmiştir. Karar vicdanları sızlatmıştır” diyerek sanığın tekrar tutuklanmasını talep etti. "Aileye başsağlığı dilerim" Sanık Kasım Yılmaz da karşı tarafın sosyal medya gücünü kullanarak kendisini kötülemeye çalıştığını iddia ederek, “Benim 19 kez hızdan ceza aldığım ve ehliyetime el konulduğu yazılarak beni kötülemeye ve yargılamayı etkilemeye çalışıyorlar. Ben ceza almadım ve ehliyetime de el konulmadı. Kanser raporumu 2 yıl önce aldım. Aileye başsağlığı dilerim, acıları var. Trafik kazası. Karşı tarafı tanımam, kasıtla öldürmemi gerektirecek bir şey yok” dedi. Daha sonra kaza yerinde esnaflık yapan İ.Ç. tanık olarak dinlendi. Dükkanın bulunduğu yerdeki bankta otururken fren sesi duyduğunu belirten İ.Ç., “Fren sesinin ardından araç kaza yaptı sandım. Araç yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen kadına çarptı. Kadın benim sol tarafıma düştü” dedi. Avukatların sorusu üzerine tanık İ.Ç., “Kadının refüjde olduğunu görmedim. Aracın refüjden çıkıp sağ tarafa döndüğünü gördüm” diye ifade verdi. "Bu kazadan cinayet çıkmaz" Sanığın avukatı da, kazada makas atma olayının olmadığını iddia etti. Karşı tarafın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını öne süren avukat, “Bu bir kaza. Bu kazadan cinayet çıkmaz. Üzücü bir olay. Ev hapsinin dahi gereksiz olduğu kanaatindeyiz. İkili bilirkişi raporu istiyoruz. Müvekkilimin ev hapsinin imza atma yönünde adli kontrole çevrilmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme savcısı, sanığın ev hapsinin devamına ve eksikliklerin tamamlanmasını talep etti. Hakim, sanığın ev hapsinin devamına karar verirken sanık avukatının ikili bilirkişi raporu talebini daha önceki raporların uyumlu olması nedeniyle reddetti. Duruşma eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.
İstanbul Esenyurt Belediyesi Başkan vekili Can Aksoy, mahalle ziyaretlerine başladı Mahalle ziyaretlerinin ilkini Akçaburgaz Mahallesi’ne yapan Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, katılımcı yönetim anlayışıyla ilçenin her noktasına adil ve eşit hizmet götüreceklerini söyledi. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, sorunları yerinde tespit etmek ve hızlı çözüm üretmek için vatandaşlarla bir araya geliyor. Kentin sorunlarına ortak akılla çözüm üretmeyi hedefleyen Aksoy, bu çerçevede ilk ziyaretini sanayi kuruluşlarının da yoğun olduğu 25 bin 719 nüfuslu Akçaburgaz Mahallesi’ne yaptı. Aksoy, Muhtar Recep İsenç ile birlikte mahalledeki kamu kurumları, ibadethaneler ve belediyeye ait hizmet binalarını gezdi. Vatandaşların taleplerini de dinleyen Başkan Vekili, ihtiyaç duyulan her alanda Esenyurtluların yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı. Sorunlar tek tek çözülüyor Mahalledeki Büyük Osmanlı Camii’nin altında yer alan taziye alanı ve aşevi dağıtım noktalarının kullanım şartlarında iyileştirmeler yapacaklarını vurgulayan Başkan Vekili Aksoy, “Caminin avlu altındaki su sızıntısı problemini kısa sürede çözeceğiz. Bu sorunun çözülmesiyle avlunun hemen altındaki 4-6 yaş grubu anaokulu dersliklerini hayata geçireceğiz. Müftülüğümüz, bekleyen Kur’an kursunun açılış çalışmalarına başlıyor. Belediyemiz üstüne düşen çalışmaları hızla yapacak. Büyük Osmanlı Camii altındaki yıllardır kapalı bekleyen 250 araçlık otoparkı, vatandaşlarımızın otopark sorununu hafifletebilmek adına işletmeye açacağız” dedi. Kullanım dışı veya kötü işletilen tüm tesisler halkın hizmetine açılıyor Yunus Emre Parkı içerisindeki Kadın Sosyal Yaşam Merkezi Ek Hizmet Binası’nı ziyaret eden Aksoy, psikologlar ve görevli personellerden bilgi alarak, merkezde gerekli iyileştirmelerin yapılacağını ifade etti. Aynı park içerisinde bulunan belediyeye ait tesisi de inceleyen Başkan Vekili Can Aksoy, kullanım dışı veya kötü işletilen tüm tesisleri halkın hizmetine açacaklarını söyledi. Aksoy, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde kursiyerlerle de bir araya geldi. Kursiyer kadınlarla, ürettikleri ürünleri satabilmelerine imkan tanıyan satış stantları ve online alışveriş eğitimi konusunda fikir alışverişinde bulundu. Aksoy, son olarak Akçaburgaz Spor Salonu’nda eğitim alan genç sporcularla da tanışarak, ihtiyaçlarını dinledi. Genç yeteneklere destek Başkan Vekili Aksoy’un, mahalledeki temasları bunlarla da sınırlı kalmadı. Halil Fahri Orman İlkokulu ve Alkop Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde eğitimcilerle fikir alışverişinde bulunan Başkan Vekili, belediye olarak yeni bir okul yerinin tahsisi için çalışmalara başladıklarını duyurdu. Alkop Lisesinde, Cygnus Robotik Takımı’nın ürettiği FRC robotunu da inceleyen Aksoy, genç yeteneklerin desteklenmesi ve okulun ihtiyaçlarının karşılanması konusunda yardımcı olacaklarını belirtti.