POLİTİKA - 31 Ekim 2024 Perşembe 12:12

Geçit: "Sağlıklı ve temiz bir gelecek için çalışıyoruz"

A
A
A
Geçit: "Sağlıklı ve temiz bir gelecek için çalışıyoruz"

Yeşilyurt Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından Sadrettin Konaevi Kız Anadolu İmar Hatip Lisesinde düzenlenen ‘Sıfır Atık ve İklim Değişikliği Farkındalık’ eğitiminde öğrencilerle bir araya gelen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, çevre ve doğa bilincine sahip bir nesil inşa edip, geleceğe güzel bir dünya emanet etmek için farkındalık oluşturan ‘Sıfır Atık’ projelerinin altına imza atmaya devam ettiklerini söyledi.


Öğrencilere çevre bilincini aşılamak, çevreye duyarlılığı ve sağlıklı yaşamı öğretmek amacıyla gerçekleşen eğitim çalışmasında konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ‘Hep Birlikte El Ele, Sıfır Atıkla Yeşil Geleceğe’ sloganıyla gerçekleşen bilgilendirme faaliyetleriyle öğrencilere çevre bilincini aşılamaya çalıştıklarını söyledi.


Sürdürülebilir ve farkındalık oluşturan projelerle çevreyi koruma adına önemli adımlar attıklarını ifade eden Başkan Geçit, “Günümüz dünyasında sağlıklı bir çevre, temiz bir ortam ve yaşanabilir alanların çok büyük önemi vardır. Atık yönetimi, geri dönüşüm çalışmaları, yeşil alanların artırılması ve temiz enerji kullanımı konularında yaptığımız yatırımlar ile ilçemizi daha yaşanabilir bir kent haline getirmek için çalışıyoruz. Güzel bir gelecek inşa etmek için bugünlerde attığımız adımların, ektiğimiz tohumların ayrı bir değeri vardır. Çocuklarımıza erken yaşlarda çevre bilinci aşılamak amacıyla okullarımızda düzenlediğimiz bilgilendirme faaliyetleri ise bu açıdan bakıldığı zaman ayrı bir önem taşımaktadır. Çevre bilincine ve geri dönüşüm duyarlılığına sahip bir nesil inşa ederek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya emanet içinde tüm imkânlarımızı seferber ettik. Bilgilendirme faaliyetlerimiz dışında okullar arasında atık pil toplama yarışması düzenledik, bu yarışma ile atık pilin çevreye verdiği zarara dikkat çekmeye çalışıyoruz. Atık pilin toprağa, havaya ve suya çok ciddi zararları vardır, bizlerde bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.


Başkan Geçit, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayesinde devam eden ‘Sıfır Atık’ projesine ülke çapında en fazla katkı sunan yerel yönetimlerin başında geldiklerini dile getirdi.


Dünya çapında bilinen bir çevre hareketine dönüşen ‘Sıfır Atık’ projesinin kesintiye uğramadan uzun yıllar devam etmesi, bir yaşam biçimi haline gelmesi ve çevreyi koruma bilincinin her an diri tutulması içinde belediye olarak her türlü desteği verdiklerinden bahseden Başkan Geçit, “Temiz, sağlıklı ve güzel çevrenin insan ve toplum hayatında çok önemli yeri vardır. Çevre bilincinin yaygınlaşması ve hep birlikte daha temiz, daha yeşil bir Yeşilyurt inşa etmek içinde farklı projeler geliştirip, toplumun tüm kesimlerinin desteğini almaya çalışıyoruz. Çocuklarımıza sağlıklı bir gelecek bırakmak için, doğayı koruma konusunda her bir vatandaşımızın desteğine ihtiyacımız var. Hep birlikte hareket ederek çevremizi ve doğamızı korumalıyız. Tüm hemşerilerimizi, çevre konusunda daha duyarlı olmaya ve doğamızı korumak için birlikte hareket etmeye davet ediyorum" diye konuştu.


Başkan Geçit konuşmasından sonra öğrencilere ‘Sıfır Atık’ çantası hediye etti.




Geçit: "Sağlıklı ve temiz bir gelecek için çalışıyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.