ASAYİŞ - 13 Mart 2025 Perşembe 14:40

Gediz’de 4 gündür haber alınamayan yaşlı kadın yarı baygın halde bulundu

A
A
A
Gediz’de 4 gündür haber alınamayan yaşlı kadın yarı baygın halde bulundu

Kütahya’nın Gediz ilçesinde, 10 Mart Pazartesi günü "mukabeleye gidiyorum" diyerek evinden ayrılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan 80 yaşındaki Alzheimer hastası Cevriye Memiş, sabah saatlerinde yarı baygın halde bulundu.


Pazartesi gününden bu yana sürdürülen arama çalışmalarına katılan AFAD, polis ekipleri ve gönüllü arama ekiplerinin yoğun çalışmaları sonucunda Cevriye Memiş, Muhipler Göleti civarındaki bir dere yatağında yarı baygın halde bulundu. Olay yerinde hazır bekleyen sağlık ekipleri, Cevriye Memiş’e ilk müdahaleyi yaparak ambulansla Gediz Devlet Hastanesi’ne sevk etti. Yaşlı kadının sağlık durumu hakkında henüz ayrıntılı bilgi verilmezken, tedavisinin devam ettiği öğrenildi.


Arama çalışmalarında büyük özveri gösteren gönüllü ekipler, olay süresince kurdukları sosyal medya grubu üzerinden haberleşerek koordineli bir şekilde çalıştı. Cevriye Memiş’in bulunmasıyla birlikte bölge halkı ve ekipler derin bir nefes aldı.



Gediz’de 4 gündür haber alınamayan yaşlı kadın yarı baygın halde bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Bu toprakları bize vatan kılan cevher kardeşliğimizde saklıdır" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Batman’da iftar programına katıldı. Bakan Yerlikaya, Türkiye’nin farklı etnik ve mezhepsel kimliklere sahip tüm vatandaşlarının ortak bir vatana sahip olduğunun altını çizdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Necat Nasıroğlu Külliyesi’nde düzenlenen iftar programına katıldı. Bakan Yerlikaya, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi ayrımı olmadan herkesin ortak yurdu olduğunu belirtti. Tarih boyunca ülkenin bağımsızlığı ve milletin refahı için birçok zorluğa birlikte göğüs gerildiğini ifade eden Yerlikaya, "Bizlere eşsiz bir ülke ve miras bırakıldı. Bizi birbirimizden ayırmaya çalışan emperyalist güçlere karşı galip gelen her zaman kardeşliğimiz oldu" dedi. "Terörün kökünü kazıyacağız" Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği terörle ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Yerlikaya, güvenlik güçlerinin mücadelesi sayesinde terörün son bulmaya yakın olduğunu vurguladı. "Milletimizin başına musallat olan terör, bir daha açılmamak üzere kapanıyor" diyen Yerlikaya, hedeflerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde 40 yılı aşkın süredir devam eden bölücü terör girdabını ortadan kaldırmak olduğunu belirtti. "Büyük ve güçlü Türkiye için birlik şart" Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe kavuşmasıyla birlikte, daha büyük ve güçlü bir ülke inşa edileceğini dile getiren Yerlikaya, en büyük gücün kardeşlik olduğunu ifade etti. "Bu toprakları bize vatan kılan cevher kardeşliğimizde saklıdır" diyerek konuşmasını sürdüren Bakan, milletin birliğinin ve beraberliğinin çağlar boyunca yaşatılacağını söyledi. Batman’daki iftar programında vatandaşlarla da bir araya gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’nin her köşesinde huzur ve güven ortamının sağlanması için çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
İzmir Katledilen Fatma’nın acılı babası: "Gelinlik yerine kefen giydirdim" İzmir’in Ödemiş ilçesinde eski sevgilisi tarafından vahşice öldürülen 27 yaşındaki Fatma Kara’nın babası açıklamalarda bulundu. Kızının takıntılı olduğunu söylediği zanlı tarafından daha önce de çok kez şiddete maruz kaldığını söyleyen baba, "Çocuğuma gelinlik giydireceğime, kefen giydirdim" dedi. Olay, 11 Mart’ta saat 01.30 sıralarında Türkmen Mahallesi Bayındır Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Fatma Kara (27), sokaktaki bir parkta eski sevgilisi Olgun G. (34) ile buluştu. İkili arasında çıkan tartışma büyürken, Olgun G. kadını darbetmeye başladı. Saldırgan, Fatma Kara’nın başını defalarca asfalta vurarak ağır yaraladı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Saldırgan Olgun G., polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde Fatma Kara’nın hayatını kaybettiği belirlendi. Talihsiz kadının cansız bedeni, savcı tarafından yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edilen Kara’nın cenazesi, Aydın’ın Söke ilçesindeki cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Öte yandan, daha önce de Olgun G.’nin Fatma Kara’ya defalarca şiddet uyguladığı, bu nedenle mahkemelik olduğu ve uzaklaştırma kararının bittiği öğrenildi. Olay gecesi de ikilinin konuşmak için parkta buluştukları öğrenildi. Gözaltına alınan saldırganın ilk ifadesinde, "Alkol aldık, tartışma çıkınca birbirimize vurmaya başladık. Kendime hakim olamadım; Fatma’nın yerde hareketsiz olduğunu görünce öldüğünden şüphelendim" dediği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Olgun G., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. "Oğlum, ablasını kanlar içinde yerde yatarken görüyor" Evladının acısını yaşayan Fatma Kara’nın babası Yılmaz Kara, olay anını güçlükle anlattı. Kara, "Sabah saatlerinde kızımı aradım, ulaşamadım. Defalarca aradım açmadı. Saat 12’de tekrar aradım açmayınca kızımı merak ettim ve oğlumu Ödemiş ilçesine gönderdim. Kızım orada ablasının evinde kalıyor ve kardeşinin çocuklarına bakıyordu. Olgun G. takıntılı bir şahıs ve kızımı takip ediyor. Zaten daha öncelerden de rahatsız ediyormuş. Belki 7-8 kez kızımı darp etmiş. Kolu kırıldı, bir gün gözü morardı. Bunları sorduğumda ‘Kapı çarptı’ gibi bahaneler söylüyordu. Çocuk da bunu tehdit ediyor. Normal bir insan olsa bunları herhalde yapmaz. Bu esnada kızım doğum günü için aynı mahallede oturan arkadaşının evine gidiyor. Telefonunu da ablasının evinde şarjda bırakıyor. Oğlumda Ödemiş’e varır varmaz önce ablasının evine gidiyor orada olmadığını görünce nerede olduğunu öğrenip ablasının arkadaşının evine gidiyor. Oğlum mahallede kızımın diğer arkadaşının evine giderken maalesef bu şahıs karşıdan geliyor. Benim oğlum da bu şahsı tanıyor. Sokakta yanından geçince işkilleniyor ve koşuyor. Mahallenin köşesine bakınca ablasını kanlar içinde yerde yatarken görüyor. Kızımı öldüren cani de hızla motoruna biniyor ve kaçıyor" diye konuştu. "Çocuğuma gelinlik giydireceğime, kefen giydirdim" Yılmaz Kara, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "İçim o kadar yanıyor ki ben kızımı gördüğümde kafası resmen dağılmış durumdaydı. Bir baba olarak ben şunu söylemek istiyorum. Kızım, benim ve oğlumun başının belaya girmesinden korktuğu için yaşadıklarını bize anlatmadı. Bu şahıs tarafından yapılan baskılar artınca çocuğum gidiyor şikayette bulunuyor ve uzaklaştırılma kararı aldırıyor. Çocuğuma o gün kumpas kuruyor ve sokakta feci şekilde dövüyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, bir baba olarak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenmek istiyorum. İdam cezasının getirilmesini istiyorum. 27 yaşında çocuğuma gelinlik giydireceğime, kefen giydirdim. Buz gibi evladımı toprağa verdim. Ayakta duracak halim yok. Ben kızıma kıyamazken başkalarını benim çocuğuma kıydı. Hiçbir annenin, babanın acı çekme hakkı yok. Bebeklikten evlilik çağına kadar, gelinlik çağına kadar kuzu gibi bakıyorsun ama takıntılı şahıs geliyor senin evladını senden koparıyor. Gencecik bir çiçeği koparıyor. İçim köz gibi yanıyor. Çok kötü bir vahşet, çok kötü bir olay." "Annesi bana emanet etmişti" Önceki yıllarda hayatını kaybeden annesinin Fatma’yı kendisine emanet ettiğini söyleyen ve Fatma Kara’nın yanında büyüdüğü akrabası Çiğdem Duran da, "Bu acının tarifi gerçekten yok. Benim canımı aldı. Annesi bana emanet etti. Emanetine 27 yaşına kadar bakabildim. Bu insanlık değil, başka bir şey. Çocuğumu mahvetmiş. Çocuğumu benden aldı. Benim yanımda yaşıyordu zaten. Annesi bana emanet etmişti onu. Bana anneler gününde hediye alırdı. Beni çocuğum ‘Sen annem gibisin’ diyordu bana. Ben ona kıyamazken buz gibi topraklara koyuldu. Saçının teline zarar gelmesini hiç istemedim. Artık kimsenin canı yanmasın. İdamın gelmesini istiyorum. Hiçbir anne çocuksuz kalmasın" açıklamasında bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum’a Hatay’da hemşehrilik beratı verildi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a Hatay’da fahri hemşehrilik beratı verildi. AK Parti grubunun Hatay Büyükşehir Belediye Meclisi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a fahri hemşehrilik beratı verilmesini içeren önergesi kabul edilmişti. Asrın felaketi sonrası Hatay’ın ayağa kalkmasına verdiği emeklerle takdir toplayan Bakan Kurum’a hemşehrilik beratı verilmesi için program düzenlendi. Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans salonunda düzenlenen programa; Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, Hatay Milletvekilleri Hüseyin Yayman ile Necmettin Çalışkan ve vatandaşlar katıldı. "Yılbaşına kadar 11 ilimizde 453 bin bağımsız bölümün teslimini tamamlamak için koşuyoruz" Deprem bölgesinde 201 bin konutun Ocak ayı itibariyle teslim edildiğini ifade eden Bakan Kurum, "Bu iyi niyetlerle; teslim ettiğimiz konut sayısını Eylül’de 100 bine, Ekim’de 130 bine, Kasım’da 155 bine, Ocak’ta 201 bine ulaştırdık. Şu anda da hızımızı olabilecek en yüksek seviyeye çıkardık. Yılbaşına kadar 11 ilimizde 453 bin bağımsız bölümün teslimini tamamlamak için koşuyoruz. Şundan herkes emin olsun ki yolumuz, o çok istediğimiz yere varana kadar koşacağız. Bahtımız, o hayalini kurduğumuz anı getirene kadar çalışacağız. 11 ilimizde yuvasına kavuşmayan tek bir anne, iş yerini açmayan tek bir baba, yüzü gülmeyen tek bir yavru bırakmayacağız. Bu anlamlı buluşmada sizleri sayılarla meşgul etmek istemem. Ama ben izninizle Hatay’ımız özelinde devam eden çalışmaları şöyle kısaca izah etmekte fayda görüyorum. Bugüne kadar Hatay’da 46 bini aşkın yuvamızı kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah 2025 yılı sonuna kadar toplam 153 bin bağımsız bölümü teslim etmiş olacağız" dedi. Kendisine verilen hemşerilik beratı için teşekkürlerini dile getiren Bakan Kurum, "Her partiden meclis üyelerimize ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Şundan emin olun, bu hemşerilik beratını, bir ömür boyu bir şeref madalyası olarak taşıyacağım, evimin en güzel yerine asacağım, bu dünyadan göçene kadar da çocuklarıma anlatacağım. Hatay’ın hemşerilik beratı benim için hem çok anlamlı, çok değerlidir. Çok anlamlıdır çünkü Hatay benim ellerimi göğe açıp, ‘Allah’ım sen Hataylıları kimseye muhtaç etme, bizi de onlara mahcup etme’ dediğim yerdir. Bu berat çok değerlidir çünkü zor zamanlarda söz söylemenin, o sözü tutmanın tescilidir. Her şeyden önemlisi kardeşliğimizin belgesidir. Ben bir evladınız, bir kardeşiniz, bir hemşeriniz olarak bu onura layık olmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da durmadan, dinlenmeden çalışacağım, çalışacağım, çalışacağım" dedi. "Ben buradan, aklı sadece hizmette olanlara, gönlü daima kendi işinde olanlara selamlarımı gönderiyorum" Hatay’da yürütülen çalışmalarda etkin rol alanlara teşekkürlerini dile getiren Bakan Kurum, "Devlet, millet, belediyelerimiz, sivil toplum ve bilim insanlarımız hep birlikte çok çalıştık, halen de çalışıyoruz. Hatay’a gelip söz üstüne söz koyanlara değil, Hatay için taş üstüne taş koyanlara çok teşekkür ediyorum. Yalana değil, hizmete sarılanlara süslü cümleleri değil, geleceği kuranlara şükranlarımı sunuyorum. Şimdi siyasete bakıyorsunuz, daha kendi işini beceremeden, gönlünü başka makamlara kaptırmış olanları görüyorsunuz. Ben buradan, aklı sadece hizmette olanlara, gönlü daima kendi işinde olanlara selamlarımı gönderiyorum" ifadelerini kullandı.