KÜLTÜR SANAT - 22 Mart 2025 Cumartesi 11:16

Asırlardır yaşatılan "Ramazan adağı" geleneğini gelecek nesillere aktarıyorlar

A
A
A
Asırlardır yaşatılan "Ramazan adağı" geleneğini gelecek nesillere aktarıyorlar

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Derecik köyünde, Ramazan ayına özgü "Ramazan adağı" geleneği, asırlardır nesilden nesle aktarılarak yaşatılıyor.


Derecik köyü halkı, Ramazan ayının il haftasından itibaren Ramazan ayı bitinceye kadar her hafta Perşembe günü ikindi namazı sonrası cami önünde "Ramazan adağı" geleneğine göre pide, lokum ekmek, meyve suyu gibi yiyecek ve içeceği cami önüne getirerek dağıtıyor. Bu sene de çocuklar ve büyükler, camiye getirilen yiyecek ve içeceklerden eşit şekilde aldıktan sonra cami imamı tarafından dualar edildi. Geleneğin çok eskilere dayandığını belirten köy sakinlerinden Ahmet Kartal ve Ali Çağlar, "Çocukluğumuzdan beri bildiğimiz gelenek halinde devam ediyor. Daha önceleri yöresel olarak gözleme ve fırında pişirilen lokum yapılırdı. Şimdilerde kolay ve hazır olduğu için Ramazan pidesi dağıtılıyor" dedi.


Derecik Köyü Muhtarı Halil İbrahim Gürsu, Derecik köyü halkının asırlardır "Ramazan adağı" geleneğini yaşattığını, Ramazan ayının ilk perşembe günü ve sonrasındaki Ramazan Bayramı’na kadar her hafta ikindi namazında toplanılarak, birliktelik sağlandığını ve bunun asıl amacının paylaşmak olduğunu söyledi. Gürsu ayrıca bu geleneği yaşatmaktan gurur duyduklarını ifade ederek Ramazan ayının son Perşembe günü yardımsever halkı Derecik köyüne beklediklerini belirtti.



Asırlardır yaşatılan "Ramazan adağı" geleneğini gelecek nesillere aktarıyorlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Engelli depremzede el emeği yaptığı çantalarla geçimini sağlıyor Küçük yaşta geçirdiği menenjit hastalığı sonrası engelli durumuna düşen 58 yaşındaki Nusret Ramazanoğlu 6 Şubatta Hatay’da yaşanan deprem sonrası sakatlanması ve her şeyini kaybetmensin ardından Erzincan’a yerleşti. Hatay’da engelli olmasına rağmen 30 yıl ayakkabıcılık mesleği ile uğraşan Nusret Ramazanoğlu 6 Şubatta yaşanan depreme Hatay’da evinde yakalandı. Kendi imkanlarıyla evden çıkan Ramazanoğlu bahçede iken çatıdan düşen parçaların ayağını sakatlamasının ardından uzun süre tedavi gördü. Evini ve eşyalarını kaybettikten sonra Erzincanlı olan eşinin memleketine gelen Ramazanoğlu baldızının evinde küçük bir miktar kira ile kaldığını 1 çocuğunu olduğunu geçimini ve eşya alabilmek için mesleği olan çantacılığı sürdürdüğünü söyledi. Yaptığı çantaların çizimini ve modelini kendisinin belirlediğini belirten Nusret Ramazanoğlu; "Eşim Erzincanlı. Eşimde 1992 depremini Erzincan’da yaşamış. Hatay’da tanıştık. Hatay depremini de yaşadı. Burada kayınvalidemin evinin bahçesinde odunluk olarak geçen yere işlerimi yapabileceğim bir atölye kurdum. Yaptığım ürünlerin tamamı el emeğim. Fakat sadece yazları çalışabiliyorum. Kışın soğuk olduğu için burada da soba olmadığından çalışamıyorum. Yaptığım ürünleri gören komşular ve komşularımın tavsiye ettiği vatandaşlar alıyor. Depremden dolayı zaten eşyam da kalmamıştı. Hem ailemi geçindirmek hem de eşya ihtiyaçlarımı gidermem lazım. Sesim olursanız çok sevinirim." dedi. "El emeği ile yapılan çantaları herkes görmeli" Mahalleden komşusu olan Yaşar Şahin, "Komşum depremden sonra Antakya’dan geldi. Geldiğinden beri engelli olmasına rağmen gördüğünüz bu çantaları el emeğiyle dikiyor. Gördüğüm kadarıyla elinden geldiğince satmaya çalışıyor. Vatandaşlar bu çantaları değil mağazalarda satılan çantaları tercih ediyor. Komşumun el emeği ile yaptığı bu çantaları herkesin görmesi ve alması lazım ki komşumda nasiplensin ailesini geçindirebilsin." diye konuştu.
Şırnak Geçirdiği kaza sonrası okullarda çizdiği resimlerle hayata tutundu Şırnaklı genç kız, evinde silahın kazara ateşlenmesi sonucu yüzünden aldığı yara nedeniyle kendini avutmak ve hayata tutunmak için 2 yıldır okul ve iş yerlerinde resim çiziyor. Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı köyünde yaşayan 19 yaşındaki Rojin Encü, 2 yıl önce evde talihsiz bir kaza geçirdi. Geçirdiği kaza sonrası yüzünde ve çene kısmında hasar meydana geldi. Doktorların tedavisi sonrası az da olsa hayata tutunan genç kız tekrar eski sağlığına kavuşmak için yardımseverlerden destek bekliyor. Genç kızın eski sağlığına kavuşabilmesi için ameliyat olması ve bunun da yaklaşık 1 milyon lira tuttuğu belirtildi. Bu güne kadar 20 ameliyat geçiren kızın acı hikayesi yürek burktu. Şırnak Güzel Sanatlar Lisesi 3. sınıfına kadar okuduğunu dile getiren Encü, "Geçirdiğim kaza sonucu okulumu değiştirmek zorunda kaldım. Düz liseden mezunum, okullarda ve iş yerlerinde gönüllü çizimler yapıyorum. Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Üniversiteyi kazanıp yetenek sınavından bitirmek istiyorum. Hastayım. Tedavimi tamamlamadığım için çok zorlanıyorum. 2 yıldır maske kullanıyorum. Yüzümdeki izlerden dolayı maske kullanıyorum. Bu anlamda çok zorluk çektim. Ailem dışında hiçbir yerden destek alamadım. Yüzüm çok kötü, bu yüzden ameliyatlarla düzeltilebilir ama maddi anlamda bütçemiz yetmiyor. Sesimi duyurmak istiyorum birileri bana destek çıkarsa çok mutlu olurum" dedi. 20 ameliyat geçirdi destek bekliyor 19 yaşındaki genç öğrenci tatil için geldiği evinde silahın ateşlemesi sonucu yüz kısmında ciddi hasar meydana gelmiş yıllarca maske kullanarak hayatına devam etmeye çalışmış. Encü’nün yaklaşık 1 milyon liralık ameliyatla eski sağlığına kavuşacağı belirtiliyor. Bu anlamda destek beklediğini belirten Encü, yaşadığı bu zorluğu atlatmak ve kendini avutmak için gönüllü olarak resim çizdiğini ve böylelikle hayata tutunmaya çalıştığını kaydetti.
Aydın Kuşadası’ndaki turist rehberleri Latmos’u gezdi Aydın’ın Kuşadası ilçesindeki profesyonel turist rehberleri Latmos’un doğal güzelliklerini keşfe çıktı. Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte, Kuşadası’nda görev yapan profesyonel turist ve Likya Yolu rehberleri ve fotoğrafçılar Latmos bölgesinde düzenlenen geziye katıldı. Etkinlikte Batı Anadolu’daki Hititlere ait Karabel ve Akpınar’dan sonra Alman arkeolog Dr. Anneliese Peschlow tarafından Latmos (Beşparmak) Dağları’nda bulunan Hitit hiyeroglif kitabesinin bulunduğu Suratkaya’ya gidilerek, bölgenin doğal ve kültürel kaynak değerleri gezilip, ekoturizm açısından önemi değerlendirildi. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, düzenlenen gezi etkinliği ile ilgili yaptığı açıklamada, "Bütün dünyayı dolaşan ve ülkemize farklı ülkelerden gelen ziyaretçileri gezdiren rehberler; Latmos Dağları’nın barındırdığı doğal ve kültürel zenginliklerin dünyada çok az yerde bulunduğunu, bu özellikleri nedeniyle bölgenin Türkiye’de önemli bir turizm destinasyonu olabileceğini, doğru planlamalar yapıldığında ülkemizin tanıtımına büyük katkı yapacağını ve yöre insanlarının da bundan kazanımları olacağını belirttiler. Ancak böylesine zengin bir alanda bölgeyi delik deşik eden maden ocaklarının görüntüleri yürekleri sızlattı ve herkesi üzdü. Latmos Dağları’yla bütünleşen Ulusal Azap Gölü Sulak Alanında sazlıkların içindeki kuşlar izlendi. Etkinliğe katılanların ortak değerlendirmesi; bölgenin zenginliklerinin eşsiz olduğu, ancak bu değerlerin madencilik faaliyetleriyle yok edildiği, bu zenginliklerin farkına varılarak bir an önce yetkili kurumların dağın bütüncül korunması için gerekli tedbirleri almaları ve bölgeyi tanıtacak projeler geliştirmeleri istendi" diye konuştu.