KÜLTÜR SANAT - 22 Ocak 2025 Çarşamba 12:22

Yazarlar okuyucular ile buluşturuluyor

A
A
A
Yazarlar okuyucular ile buluşturuluyor

Başiskele’de vatandaşların kitaplara ilgisini arttırmak, okuma alışkanlığı kazanmalarını sağlamak amacıyla yazarlar, okuyucular ile buluşturuluyor.


Başiskele Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün ortak yürüttüğü “Okuma Kültürünü Geliştirme Projesi” olan Oku-Yorum etkinliği devam ediyor. Oku-Yorum Projesi kapsamında kentteki 18-35 yaş aralığındaki vatandaşların kitaplara olan ilgilerini arttırmak, okuma alışkanlığı kazanmalarını ve ilçedeki kütüphaneleri keşfetmelerini sağlamak adına her ay farklı kitap ve yazar ile etkinlik gerçekleşiyor. Son olarak Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın ve kitapseverlerle bir araya geldi. Bu ay Aliya İzetbegoviç’in başyapıtı sayılan Doğu Batı Arasındaki İslam adlı kitabını okuyan Oku-Yorum Projesi grubu üyeleri, Aliya İzzetbegoviç ile ilgili bir kitap da yazan Mahmut Hakkı Akın ile birlikte kitap tahlili yaptı. Müslüman düşünür ve devlet adamı Aliya İzetbegoviç’in hayatı, çağımıza iz bırakan düşünceleri ve fikirlerinin konuşulduğu etkinlikte; Aliya’nın felsefe, sanat ve sosyoloji gibi disiplinlerin kültürel öğelerle etkileşimlerini temel alan bir düşünce sistematiği inşa ederek yazdığı kitap yorumlandı. Okuyucuların sorularını da cevaplandıran Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, daha sonra kitaplarını imzaladı.



Yazarlar okuyucular ile buluşturuluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Rahim ağzı kanserine dikkat çekmek için toplandılar Manisa’da “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında bir araya gelen kent konseyi üyeleri kanseri yüzde 90 oranında engelleyen HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınması çağrısında bulundu. Manisa Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi, Şehzadeler Belediyesi Kent Konseyi ile Yunusemre Belediyesi Kent Konseyi üyeleri “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını yapan Manisa Büyükşehir Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Op. Dr. Erdem Nalbant, kanseri yüzde 90 oranında önleyen HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınması çağrısında bulunarak “Bu kanser türünün en önemli nedeni, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonudur. Ancak sevindirici olan, bu kanserin önlenebilir olmasıdır. HPV aşısı, dünya çapında bilimsel çalışmalarda etkinliği kanıtlanmış, güvenli ve güçlü bir koruma sağlayan bir aşıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), rahim ağzı kanserini önlemek için HPV aşısının uygulanmasını şiddetle önermektedir. Birçok ülke, HPV aşısını ulusal aşı takvimine dahil etmiş ve bu sayede rahim ağzı kanseri vakalarında önemli düşüşler kaydedilmiştir. Ancak, ülkemizde bu aşının Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz aşılama programına alınmamış olması, kadın sağlığı açısından büyük bir eksiklik oluşturmaktadır. HPV enfeksiyonları, yalnızca cinsel yolla değil, temas yoluyla da bulaşabilmektedir ve toplumun büyük bir kısmını etkileyebilir. Bu nedenle aşılama, hem kadınlar hem de erkekler için hayati önem taşımaktadır. Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların aşılanması, enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve toplum bağışıklığını artırmak için kritik bir adımdır” dedi. HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınmasının hastalığın getirdiği ekonomik yükü de azaltacağına dikkat çeken Op. Dr. Nalbant, “Ocak ayı, rahim ağzı kanseri farkındalık ayı olarak toplumda bu konuya dikkat çekmek için önemli bir fırsattır. Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısını ulusal aşı takvimine alması, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük bir adım olacaktır. Bu adım, kadınların sağlık hakkına erişimini kolaylaştıracak, hastalığın getirdiği ekonomik yükü azaltacak ve gelecekteki nesiller için daha sağlıklı bir toplumun temelini atacaktır. Tüm dünya rahim ağzı kanserini önlemeye yönelik ciddi politikalar geliştirirken, ülkemizin de bu küresel çabalara ayak uydurması gerekmektedir. HPV aşısının ücretsiz ve yaygın bir şekilde sunulması, erken teşhis ve düzenli tarama programlarıyla desteklenmelidir. Unutulmamalıdır ki, rahim ağzı kanseri önlenebilir bir hastalıktır ve bu konuda atılacak her adım, binlerce hayatın kurtarılmasını sağlayacaktır. Sağlıklı bir gelecek için HPV aşısını ücretsiz hale getirmek ve tüm toplumun erişimine sunmak, ulusal sağlık politikalarının öncelikleri arasında yer almalıdır” ifadelerini kullandı.
Samsun Samsun’da fındık budama yarışması Samsun’un Terme ilçesinde üreticilerin katılımıyla fındık budama yarışması yapıldı. Yarışma heyecanlı anlara sahne oldu. Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünce fındık budama yarışması düzenlendi. Evci Mahallesi Ortaokulunda yapılan teorik eğitim ve akabinde bahçede yapılan uygulamalı budama eğitimi sonrası yazılı sınava giren üreticiler arasından ilk 7 üretici budama yarışmasına katılmaya hak kazandı. Yarışmaya katılan üreticilere fındık ocaklarında budama hünerlerini sergiledi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Serdar, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünden Doç. Dr. İdris Macit ve Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden Yüksek Ziraat Mühendisi Gökhan Ayar’dan oluşan jüri heyeti yarışmayı takip ederek puanlama yaptı. Yarışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ümit Serdar, "Budama yarışmasında hastalıklı ya da kuruyan dalların çıkarılmış olmasına, daha önce budama yapılan kesim noktalarında kuruyan yer varsa onun kesilip kesilmemesine, yıllık sürgün uzunluğu çok kısa ise uç budama yapılıp yapılmamasına, yedek dal bırakılıp bırakılmamasına, bırakılan yedek dallarda uç alma yapılıp yapılmaması gibi faktörlere dikkat ettik" dedi. Ödüller verildi Yarışma sonrası dereceye giren ilk 5 üreticiye ödülleri dağıtıldı. Birinciye akülü sırt budama makası, ikinciye akülü budama testeresi, üçüncüye uzun saplı budama makası, dördüncü ve beşinciye budama seti hediye edildi. Programa Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Lale Baykal, Terme İlçe Tarım ve Orman Müdürü Tuncay Demir, oda temsilcileri, teknik personeller ve üreticiler katıldı.
Malatya Malatya kayısı üreticilerine sis uyarısı Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erçin Oksal, geçtiğimiz haftalarda Malatya’da yaşanan yoğun sisin, kayısı üretimi üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirdi. Oksal, sisin özellikle düşük sıcaklıklarla birleşerek kayısı ağaçlarında ciddi zararlara yol açabileceğine dikkat çekti. Sis, Malatya’nın çukur alanlarında sıkça görülen bir doğa olayı olarak öne çıkıyor. Oksal, sisin gündüz saatlerinde sıcaklıkları 2-8C arasında düşürerek, kayısıda don ve üşüme zararlarına yol açabileceğini belirtti. "Sis ve radyasyon donu bir arada oluştuğunda, kayısı ağaçlarında soğuk yanığı ve don zararı görülebilir" diyen Oksal, bu tür zararların üreticiler için ciddi verim kayıplarına neden olabileceğini vurguladı. Kayısı üretimi, Türkiye’nin dünya meyve üretiminde önemli bir yer tutuyor. Ancak düşük sıcaklıklar, kayısı yetiştiriciliğini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri. Oksal, kayısı tomurcuklarının özellikle kış dönemi öncesi düşük sıcaklıklara karşı hassas olduğunu ifade ederek, "Ani soğuklar, tomurcuklarda çatlamalara veya ölümlere yol açabilir, bu da sonraki yılın verimini olumsuz etkiler" şeklinde uyarılarda bulundu. Sis oluşumunun farklı türleri olduğuna da değinen Oksal, bunların başında radyasyon sisi ve orografik sisi gibi fenomenlerin yer aldığını belirtti. Bu tür sislerin, kayısı yetiştiriciliğinde zararları artırabileceğini ifade eden Oksal, önceden alınacak tedbirlerle bu etkilerin minimize edilebileceğini söyledi. Doç. Dr. Erçin Oksal, kayısı üreticilerine don ve sis riskine karşı alabilecekleri önlemleri sıraladı. Bunlar arasında rüzgar makineleri ile soğuk havanın karıştırılması, yağmurlama sulama ile sıcaklığın dengelenmesi ve dumanlama ile radyasyon kaybının azaltılması yer alıyor. Oksal, meteorolojik tahminler ve don risk uyarılarının dikkatle takip edilmesi gerektiğini de belirtti. Zarar gören ağaçların yönetimi konusunda ise budama, sulama ve gübreleme gibi tedbirlerin alındığını belirten Oksal, ayrıca koruyucu kimyasallar kullanılarak fungal ve bakteriyel hastalıkların önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Oksal, "Doğal afetler ne kadar önceden tahmin edilemez olsa da hazırlıklı olmak bu tür zararlardan korunmanın en etkili yoludur" diye konuştu.
Van Van Muradiye’de eğitim çalışmaları masaya yatırıldı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi yöneticileri, üye ve gönüllüleriyle bir araya gelerek yapılan ve planlanan çalışmaları değerlendirdi. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi, 41 gönüllüyle 500 öğrenciye hizmet veriyor. Sonbahar döneminde 12 farklı eğitim programı düzenleyen birim, çocukları geleceğe hazırlamaya devam ediyor. İHA muhabirine açıklamada bulunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Muradiye Birim Sorumlusu Buket Müjde, “Birim olarak sonbahar etkinlik dönemimizi tamamlamış bulunuyoruz. Dönemin sonunda, 30’a yakın gönüllümüzle bir araya gelerek önce keyifli bir sabah kahvaltısı yaptık, ardından dönem değerlendirmesi gerçekleştirdik. Toplantının sonunda, gönüllülerimiz kendi etkinlik gruplarına göre zümre toplantıları yaparak dönemi sonlandırdılar. Bu süreçte gönüllülerimizin desteği bizim için çok kıymetliydi. Toplantımız sırasında kendi duyurularımızı da yaparak yeni dönemde yeni gönüllüleri aramızda görmek istediğimizi bir kez daha dile getirdik. Gönüllülerimize çağrıda bulunarak, yeni dönemde daha fazla kişinin bu anlamlı çalışmalara katılmasını arzuladığımızı belirttik. Yeni dönem için herkesi gönüllü olmaya davet ediyoruz. Bize destek sağlayan ve her adımda yanımızda olan tüm gönüllülerimize yürekten teşekkür ediyoruz” dedi.