MAGAZİN - 21 Haziran 2023 Çarşamba 23:12

Ünlü oyuncu açıkladı: "Mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor"

A
A
A
Ünlü oyuncu açıkladı: "Mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor"

Kocaeli’de katıldığı programda özel açıklamalar yapan eski manken ve oyuncu Özlem Yıldız, “Mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor.

Kocaeli’de katıldığı programda özel açıklamalar yapan eski manken ve oyuncu Özlem Yıldız, “Mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor. Serenay Sarıkaya’yı ve Eda Ece’yi beğeniyorum” dedi.


Mankenlik ve oyunculuk da yapan ünlü sunucu Özlem Yıldız, Kocaeli’de düzenlenen Han Bahçe Tiny House lansmanın da önemli açıklamalarda bulundu. Gecenin sunuculuğunu da üstlenen Yıldız, günümüz manken ve oyuncularına dair de fikirlerini söyledi. Mankenliğin eskisi gibi rağbet görmediğini Özlem Yıldız, eskiye göre şimdi sosyal medya sayesinde ulaşılabilirliğin de daha kolay olduğunu ifade etti. Özlem Yıldız, günümüzün popüler oyuncularından Serenay Sarıkaya’yı ve Eda Ece’yi çok beğendiğini ifade etti.



“Mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor”


Fiziği güzel hanımların artık fazla defile olmadığı için oyunculuğu daha çok tercih ettiğini söyleyen Özlem Yıldız, “Ben mankenliği çok az yaptım. Bilirkişi değilim, çok bir şey konuşamam. Benim işim sunuculuk. Fakat kısa bir dönem evet mankenlik yaptım. Hala ara ara yapıyorum ama senede 1 veya 2 defa. Zaten eski defilelerin pek bir hükmü kalmadı. Çok az defile yapılır oldu ülkede. O yüzden de yavaş yavaş özellikle fiziği güzel hanımlar daha çok oyunculuğu tercih etmeye başladılar. O yüzden mankenlik eskisi kadar rağbet görmüyor bence” dedi.



“Sunuculuk anlamında fazla yeni isim yok, bu benim için avantaj”


Yeni nesilde çok fazla oyuncu çıktığını ama fazla sunucu çıkmadığını belirten Yıldız, “Geçen gün şöyle bir şey düşündüm; genç oyuncular, popüler oyuncular çok fazla geliyor. Yeni yeni isimler geliyor. Fakat sunuculuk anlamında çok fazla yeni gelen isim yok. Bence bu benim için çok büyük bir avantaj. Oyuncular tabii çok daha fazla büyük rakamlar kazanıyor. Dizi sektörü şu an çok fazla izlenilen bir sektör. Ona daha fazla ilgi var. Çok da beğendiğim, kaçırmadan izlediğim diziler var. Birkaç tanesi çok büyük favorim” sözlerini kaydetti.



“Ünlülerle sevenleri arasında çok daha rahat köprüler kurulabiliyor”


Eski dönem manken ve oyunculukla şimdi arasındaki farkları değerlendiren Özlem Yıldız, “10-15 yıl öncesiyle şimdi arasında çok farklı gelişmeler var. Sosyal medya bir kere artık herkesin elinde. Mutlaka herkesin bir instagram sayfası var. Doğal olarak ünlülerle sevenleri arasında çok daha kolay köprüler kurulabiliyor. Belki bu biraz avantaj. Aynı zamanda sosyal medyayı kullanmak ticari açıdan da çok büyük bir avantaj haline geldi. Gitgide de buna ilgi artıyor. Benim yaptığım dönemde bir tek Facebook vardı, o da çok fazla kullanılan bir şey değildi. Telefonun yeni çıktığı dönemlerden bugüne şimdi artık küçük yaşta çocukların bile elinde telefon var. Ulaşılabilirlik, tanınabilirlik eskiye göre biraz daha kolay aslında” diye konuştu.



“Serenay Sarıkaya’yı çok beğeniyorum”


Beğendiği oyuncuları ve dizileri değerlendiren Yıldız, “Serenay Sarıkaya’yı çok beğeniyorum, Eda Ece’yi de beğeniyorum” ifadelerini kullandı. Han Bahçe Tiny House lansmanına dair değerlendirmelerde de bulunan Özlem Yıldız, “Pandemiyle birlikte doğayla iç içe olmaya daha çok istek ve talep var. Benim de o dönem Allah’tan evim Beykoz’daydı. Yeşilliklere bakan bir manzarası var. Fakat bire bir yeşilliği yaşamak, onun içinde onu solumak, orada hayat sürmek çok daha konforlu. Pandemiyle ve özellikle deprem tehlikesiyle birlikte de büyük şehirlerde bu küçük evlere çok olmaya başladı. Benim de çok merak ettiğim, günün birinde orada belki bir ormanın içinde yaşayabilir miyim diye düşündüğüm bir proje. Bence çok güzel, keyifli, sıcak ve de konforlu. Sadece küçük bir ev gibi gözükse de içi konforlu, gerçek bir ev yapmışlar. En önemlisi de yeşilliğin içinde olması, bence en güzel şey bu. Gitgide de talepler artacak bu tip evlere” şeklinde konuştu.



“İnsanların hayatına dokunurken bir şeyin eksik olduğunu fark ettim”


Birbirinden bağımsız 63 tiny house’tan oluşan projede, her bir parsel 250 metrekare. 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrasında Alperen Ocakları’ndan çok sayıda kişi ile bölgeye gittiklerini ve 1 ay orada kaldıklarını ifade eden projenin yönetim kurulu başkanı Metehan Küpçü, "İnsanların hayatlarına dokunurken bir şeyin eksik olduğunu fark ettim. İnsanların yaşadıkları yapılara zarar geldiğinde sığınacak bir yer olmadığını gördük. Kocaeli’ye döndüğümde, ’Konuyla ilgili bir şey yapmalıyız’ dedim ve tiny house ile ilgilendik. Yapabileceğimize karar verdik ve projeye başladık. Biz kendimiz imal ediyoruz. Bu yapıları koymak için bir alana ihtiyacımız var dedik ve bir arsa aldık. Projenin yüzde 40’ını tamamladık" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Otel yangınında hayatını kaybeden Fenerbahçeli sporcu Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak son yolculuğuna uğurlandı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybeden Fenerbahçe Yüzme Şubesi sporcusu Vedia Nil Apak (11) ve annesi Ferda Apak (40), son yolculuklarına uğurlandı. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında, Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sporcusu Vedia Nil Apak ile annesi Ferda Apak hayatını kaybetmişti. Anne ve kızı için Üsküdar Karacaahmet Şakirin Camii’nde cenaze namazı düzenlendi. Öğle namazına müteakiben kılınan cenaze namazına Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray Eski Yöneticilerinden Abdürrahim Albayrak, Apak ailesi ve yakınları katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından anne ve kızı Kanlıca Mezarlığı’na defnedildi. Fenerbahçe Spor Kulübü, resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, 2014 doğumlu yüzücüleri Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak’ın vefatından duyduğu derin üzüntüyü ifade ederek, başsağlığı dileklerinde bulundu. “Allah hepimize sabır versin” Apak ailesinin bir yakını olan Kemal Akdaş, acısını dile getirerek, “Acı haberi diyalog kurarak aldık. Basından duymadık. Tatilde orada olacaklarını bilemezdik. Babasını aradım. Köyden dahi beni arayıp durumu sordular. Ağır ve acı bir şey. Nedense bunları yaşıyoruz. Allah hepimize sabır versin. Ama yapacak bir şey yok. Sadece bir şey istiyorum, bunlara sebep olanlara sorulması lazım. Bunları hep yaşayacak mıyız?” dedi.
Ankara Bakan Tunç: “Yargı Reformu Stratejisi’nde yasal düzenleme taleplerinden idari uygulamalara kadar 264 faaliyet yer almaktadır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Hazırladığımız Yargı Reformu Stratejisi’nde yasal düzenleme taleplerinden idari uygulamalara varıncaya kadar 264 faaliyet yer almaktadır. Tüm bu faaliyetleri, kuracağımız izleme ve değerlendirme sistemi üzerinden eylem planlarımızla belli bir takvime bağlı olarak kararlılıkla hayata geçireceğiz” dedi. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde 2025-2029 yıllarını kapsayan "Yargı Reformu Stratejisi Belgesi" tanıtım toplantısı düzenlendi. Programda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sözlerine Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına sabır, yaralı vatandaşlara şifa dileyerek başladı. Tunç, yaşanan felaketle ilgili soruşturmanın tüm boyutlarıyla büyük bir titizlikle sürdüğünü belirterek, “Her ne suretle olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanların, ihmali ve kusuru bulunanların yargı önünde hesap vereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi. İnsanlık tarihinin en eski ve en kadim arayışının adalet olduğunu ifade eden Bakan Tunç, “Adalet medeniyetlerin ana sütunu, toplumların vicdanı, insan olmanın özüdür. İnsan, adaletle var olur; adalet erdemiyle yükselir. Bu anlayışla son 23 yıldır ülkemiz her alanda olduğu gibi adalet hizmetlerinde de çok büyük mesafe kat etmiştir. Vesayetçi yargı anlayışı terk edilmiş, yargımız demokratik hukuk devleti ilkelerini esas alan bir yapıya kavuşmuştur” diye konuştu. “UYAP, e-duruşma ve e-tebligat gibi yargıda dijitalleşme adımlarında büyük mesafe alınmıştır” Uzlaştırma ve arabuluculuk gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştığını söyleyen Tunç, “UYAP, e-duruşma ve e-tebligat gibi yargıda dijitalleşme adımlarında büyük mesafe alınmıştır. Yargının iş yükünü karşılamak için hâkim-savcı sayısı artırılmış, yeni mahkemeler kurulmuş, insan kaynağını güçlendirmek amacıyla hukuk mesleklerine giriş sınavı ve hâkim-savcı yardımcılığı sistemleri devreye alınmıştır. Modern ceza infaz sistemi dahil olmak üzere pek çok alanda toplumun beklentilerine uygun reformlar gerçekleştirilmiştir. Bugün hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırladığımız Yargı Reformu Strateji Belgemizde bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıma kararlılığı içindeyiz” ifadelerini kullandı. “Reform olmadan adalet yaşayamaz” Adalet sisteminde reform ihtiyacının toplumun değişen ihtiyaç ve taleplerinden doğduğunu söyleyen Tunç, “Bu talepleri karşılamanın ve sistemi ideal şekilde işletmenin yolu dinamik ve sürekli yenilenen bir yaklaşımı gerektirir. Unutulmamalıdır ki, reform olmadan adalet yaşayamaz. Reform, adaletin nabzıdır, onun diri kalmasını sağlayan yegâne ritimdir. Bugün burada yüksek tensiplerinizle milletimizle paylaşılacak olan Türkiye Yüzyılı’nın Yargı Reformu Stratejisi bu iradenin en somut göstergesidir. Reform belgesiyle çağın gereklerine uygun, daha yenilikçi, daha hızlı, şeffaf ve adil bir yargı sistemini hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Belgemiz, 1 yılı aşkın bir süredir geniş katılımlı bir istişare sürecinin ürünü olarak titizlikle hazırlanmıştır” dedi. “Yargı Reformu Stratejisi’nde yasal düzenleme taleplerinden idari uygulamalara varıncaya kadar 264 faaliyet yer almaktadır” Yargı kurumlarından akademisylenlere, sivil toplum kuruluşlarından vatandaşlara kadar binlerce kişinin görüş ve önerilerini değerlendirdiklerini belirten Bakan Tunç, “Böylece toplumun her kesimiyle birlikte inşa ettiğimiz bir vizyon belgesi ortaya koyduk. Tüm bu çalışmaların sonunda hazırladığımız Yargı Reformu Stratejisi’nde yasal düzenleme taleplerinden idari uygulamalara varıncaya kadar 264 faaliyet yer almaktadır. Tüm bu faaliyetleri, kuracağımız izleme ve değerlendirme sistemi üzerinden eylem planlarımızla belli bir takvime bağlı olarak kararlılıkla hayata geçireceğiz” diye konuştu. “Tehditkâr söylemler hukuk devletinde asla kabul edilemez” Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni başarıyla hayata geçirecek olanın fedakârca çalışan hakimiyle, savcısıyla, avukatıyla, adalet personeliyle, bağımsız ve tarafsız yargı teşkilatı olacağını ifade ederek, “Bu özverili ve samimi çalışmalar hepimizin malumuyken, ne yazık ki son günlerde bazı adli soruşturmalar üzerinden yargı mensuplarımızı hedef alan, hukuk devletinde asla yeri olmayan mesnetsiz açıklamalara şahit olmaktayız. Adil yargılanma hakkını zedeleyen, yargı mensuplarını hedef gösteren, yargı süreçlerini etkilemeyi amaçlayan tehditkâr söylemler, hukuk devletinde asla kabul edilemez. Yargı organlarının bağımsızlığını koruma konusundaki kararlılığımızdan ve yargıya yönelik her türlü baskı ve müdahale girişimine karşı gerekli hukuki adımların atılmasından hiç kimse rahatsız olmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Son 23 yılda hukuk devletinin tahkimi, milli iradeyi esas alan, yüksek standartlı bir demokrasinin tesisi için liderliğinizde büyük reformlar yapıldı. 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta darbeci, vesayetçi anlayışın destekçisi olan yargı yerine bugün 15 Temmuz’da milli iradenin yanında yer alan, o gece adliyelere koşarak gözaltı talimatlarını veren, kahramanlıklarıyla gurur duyduğumuz bağımsız ve tarafsız bir yargı teşkilatımız var” ifadelerinde bulundu. Bakan Tunç şöyle devam etti: “Vesayet dönemlerine özlem duyanlar bu gerçeklikten rahatsız olsalar da yargımız, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda görevini kararlılıkla yapmaya devam edecektir. Bu vesileyle ülkemizin dört bir yanında adaletin tecellisi yolunda gece gündüz demeden çalışan tüm yargı mensuplarımıza, adalet çalışanlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum.” Tunç, Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hayırlara vesile olmasını diledi.
Kocaeli Serdar Mahallesi’nde yollar yenilenmeye başlandı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü tarafından Başiskele ilçesi Serdar Mahallesi’ndeki içme suyu altyapı çalışmaları sona yaklaşırken, bozulan yollar asfaltlanmaya başlandı. Başiskele Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, İSU’nun alt yapı çalışmalarını büyük ölçüde tamamladığı Serdar Mahallesi’nde Gazneli Mahmut Caddesi’nin asfalt tamir çalışmalarını tamamlarken; Dut, Deniz ve Derebey sokakların parke yollarını yeniledi. Geçen haftalarda da ekipler, Sınırdere Caddesi’nin 260 metrelik kısmını kilitli parke taşlarıyla yenilemiş, Yeşilyurt Mahallesi’nden Serdar Mahallesi’ne bağlantı sağlayan Açıkgöz Sokak’ı boydan boya asfaltlanmıştı. İSU’nun alt yapı çalışmaları dolayısıyla bozulan yollar, yapılan plan ve programlar çerçevesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Başiskele Belediyesi ekiplerinin hummalı çalışmalarıyla tek tek tamir edilerek yeniden güvenli ve konforlu hale getirilecek. İSU Serdar’da sona yaklaştı Serdar Mahallesi’nde inşa edilen 7.348 metrelik içme suyu hattının 7.128 metresi tamamlandı. Kalan 220 metrelik kısımda ise çalışmalar hızla devam ediyor. 100 ila 300 mm çaplarında boruların kullanıldığı projede şu ana kadar 345 abone bağlantısı tamamlanırken, 55 abone bağlantısının ve bir adet basınç kırıcı vana (BKV) odasının yapımı sürüyor. Mahalle sakinleri, proje tamamlandığında modern ve güvenilir bir alt yapıya kavuşacak.
Bursa Bursa’da firmaların dijital dönüşümü için önemli adım KOBİ’lerin üretim süreçlerini daha verimli hale getirmelerine ve küresel pazarlarda rekabet güçlerini artırmalarına katkı sunmayı hedefleyen DOSABSİAD, dijital dönüşüm alanında önemli bir girişime imza attı. Son dönemde KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu desteklere dikkat çeken DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, bu doğrultuda BANDWITT Dijital Dönüşüm Platformu ile iş birliği gerçekleştirdi. Başkan Çevikel, firmanın kurucu ortakları Selim Özoğuz ve Emir Barın’ı ağırlayarak, KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları, çözüm önerilerini ve ihtiyaç duydukları destekleri masaya yatırdı. İş birliğinin Bursa iş dünyasına hayırlı olmasını dileyen Başkan Çevikel, dijital dönüşümün KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmanın ötesinde, küresel pazarlarda varlık göstermelerini de kolaylaştırdığını ifade etti. Çevikel, “Dijitalleşme artık KOBİ’lerimiz için bir tercih değil, sürdürülebilirlik için bir zorunluluk. DOSABSİAD olarak, üyelerimizin dijital dönüşüm süreçlerinde yol gösterici bir rol üstleniyor, onlara ihtiyaç duydukları desteği sağlamak için kararlılıkla çalışıyoruz. BANDWITT gibi yenilikçi çözümleri iş dünyamıza tanıtarak bu süreçteki eksiklikleri gidermeyi ve firmalarımızın daha güçlü bir şekilde büyümesini sağlamayı hedefliyoruz” dedi. "Dijital dönüşüm, hız, verimlilik ve rekabet üstünlüğü sağlıyor" Dijitalleşmenin KOBİ’lere sağladığı avantajlara da dikkat çeken Çevikel, “Dijitalleşme, işletmelerimize yalnızca maliyet avantajı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda hız, verimlilik ve rekabet üstünlüğü kazandırıyor. Platformun sunduğu hızlı analiz ve rehberlik çözümleri, işletmelerimiz için büyük bir fırsat. Bu tür iş birlikleriyle, bölgemizin üretim gücünü ve ihracat potansiyelini daha da artırmayı amaçlıyoruz. Yenilikçi çözümler sunan partnerlerle iş birliği yaparak firmalarımızın iş süreçlerini kolaylaştırmayı ve dijitalleşme yolculuklarında yanlarında olmayı hedefliyoruz.” diye ekledi. Firma kurucu ortaklarından Selim Özoğuz, bu iş birliğinin KOBİ’lere önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Özoğuz, “İşletmelerin dijitalleşme süreçlerini kolaylaştıran yapay zeka destekli platformumuz, firmaların ihtiyaçlarını hızlı ve etkili bir şekilde analiz etmelerine yardımcı oluyor. 20 dakikadan kısa bir sürede işletmelerin eksikliklerini belirleyerek ulusal ve uluslararası çözüm önerilerini kendilerine sunuyoruz” dedi. 100 milyon liradan fazla finansal kazanç sağlandı Bugüne kadar 200’den fazla firmayı doğru teknolojilerle tanıştırdıklarını ve bu firmalara 100 milyon liradan fazla finansal kazanç sağladıklarını vurgulayan firma kurucu ortağı Emir Barın ise “Platformumuzdaki özel tedarikçi havuzu sayesinde KOBİ’ler, bütçelerine ve ihtiyaçlarına en uygun projelere hızlıca erişim sağlayabiliyor, firmaların dijital dönüşüm sürecinde zaman kaybetmeden doğru çözümleri bulmalarına imkan tanıyoruz. Böylece KOBİ’ler, hem maliyet hem de verimlilik avantajı elde ederek rekabet güçlerini artırabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Sokak ortasında oğlu öldürülen kadın: "Oğlum gencecikti, gurbetteydi" Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 30 yaşındaki gencin sokak ortasında tabancayla öldürülmesine ilişkin yargılanan 3 sanık yeniden mahkeme karşısına çıktı. Sanıkların en ağır cezayı almasını isteyen maktulün annesi, "Caniler oğlumu katletti. Oğlum gencecikti, gurbetteydi. Narin’in katillerine nasıl ceza verildiyse oğlumun katillerine de en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Ben oğlumu istiyorum. Oğlumu 15 kurşunla öldürdüler" dedi. Kemalpaşa Mahallesi Yalı Cami Sokak’ta 19 Ekim 2022’de meydana gelen olayda, husumetli iki grup sokak ortasında tartıştı. Tartışmanın büyümesiyle Abdullah A. (31), Çağrı T. (23) ve Ömer K. (32) isimli 3 arkadaş, diğer grupta bulunan Emrah Akkuş’a (30) kurşun yağdırdı. Olay sonrasında 3 şüpheli olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Emrah Akkuş hayatını kaybetti, yaralanan arkadaşı Mehmet C. ise hastanede tedavi altına alındı. Yapılan araştırma neticesinde olaya karışan Abdullah A., Çağrı T. ve Ömer K. ile "Delilleri yok etmek" şüphesi bulunan Nilüfer A. (22) gözaltına alındı. İfadeleri sonrasında Nilüfer A. serbest bırakıldı, diğer 3 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. İddianame Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Abdullah A., Çağrı T. ve Ömer K’nin yakın arkadaş oldukları belirtildi. Emrah Akkuş’un olaydan bir gün önce Abdullah A’nın işletmeciliğini yaptığı eğlence mekanına gittiğinin vurgulandığı iddianamede, burada kavga çıktığı ve olayda Abdullah A. ile bazı arkadaşlarının darp edildiği ifade edildi. İddianamede, bu husumetten dolayı Abdullah A’nın olay saatinden önce arkadaşları Ömer K. ve Çağrı T’ye "Olay var toplanın" şeklinde sözler söyleyerek şüphelileri eğlence mekanına çağırdığı, şahısların olay saatine kadar eğlence mekanı civarındaki sokaklarda Emrah Akkuş’u arayıp sordukları bilgisine yer verildi. Ayrıca iddianamede, tartışma sırasında sanıkların daha önceden bu olay için aldıkları silahlarla yakın mesafeden çok sayıda ateş etmeleri sonucunda Emrah Akkuş’un öldürüldüğü vurgulandı. "Caniler oğlumu katletti. Oğlum gencecikti, gurbetteydi" Nilüfer A. hakkında "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan, Abdullah A., Çağrı T. ve Ömer K. hakkında ise "Tasarlayarak kasten öldürme", "Olası kastla silahla yaralama", "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve maktulün annesi Simamperi Akkuş katıldı. Sanıklardan şikayetçi olan maktulün annesi, "Caniler oğlumu katletti. Oğlum gencecikti, gurbetteydi. Narin’in katillerine nasıl ceza verildiyse oğlumun katillerine de en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Ben oğlumu istiyorum. Oğlumu 15 kurşunla öldürdüler" diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Afyon Yetenek taraması Şubat ayında başlıyor Afyonkarahisar’da Şubat ayında okullarda başlayacak olan yetenek taraması için toplantı düzenlendi. Afyonkarahisar Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu başkanlığında, Şubat ayında başlayacak olan Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Programı çerçevesinde Şube Müdürü Adil Kamberoğlu ve antrenörlerin katılımıyla bir toplantı düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) arasında yapılan protokol çerçevesinde yürütülen program, ilkokul üçüncü sınıfta eğitim gören yetenekli gençlerin tespit edilmesi ve spora yönlendirilmesi amacıyla düzenleniyor. Toplantıda, Türkiye genelinde yürütülecek olan Sportif Yetenek Taraması Programı’nın detayları masaya yatırıldı. İl Müdürü Kasapoğlu, programın çocukların sportif yeteneklerinin belirlenmesi ve doğru yönlendirilmesi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Kasapoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Gençlerimizin spora kazandırılması noktasında Yetenek Taraması Programı oldukça değerli bir çalışma. Milli Eğitim Bakanlığımız ve Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ortaklaşa yürüttüğü bu proje sayesinde birçok çocuğumuzun sportif potansiyelini ortaya çıkarıyoruz. Özellikle ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerimize yönelik bu tarama, erken yaşta yetenek keşfi açısından kritik bir rol üstleniyor.”