ASAYİŞ - 22 Mart 2025 Cumartesi 14:29

Babaeski’de sokakta çalışan ve dilendirilen çocuklar için alan taraması yapıldı

A
A
A
Babaeski’de sokakta çalışan ve dilendirilen çocuklar için alan taraması yapıldı

Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde ’Çocuklar Güvende Programı’ çerçevesinde, Babaeski Polis Merkezi Amirliği, Babaeski Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve zabıta ekipleri tarafından sokakta çalıştırılan ve dilendirilen çocuklara yönelik sokak taraması gerçekleştirildi.


Ekipler, kentin farklı noktalarında yürüttükleri bu çalışmalarla, çocukların karşı karşıya kaldığı riskleri belirlemeyi, ihtiyaçlarını tespit etmeyi ve uygun sosyal hizmetlere yönlendirmeyi hedefliyor. Özellikle eğitim çağındaki çocukların sokakta çalıştırılmasının önlenmesi ve ailelerin bilinçlendirilmesi amacıyla hem saha taramaları hem de bilgilendirme faaliyetleri yürütülüyor.


Düzenli olarak gerçekleştirilen bu çalışmalar, çocukların sosyal hayata kazandırılmasını ve daha güvenli bir çevrede büyümelerini sağlamayı amaçlıyor.



Babaeski’de sokakta çalışan ve dilendirilen çocuklar için alan taraması yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Glokom hastalarına kritik uyarı: "Tedavi ömür boyu" Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, gözün sinsi düşmanı glokom hastalığının tedavisinde hastaların yaptığı en büyük yanlışın tedaviye ve kontrole uyum sağlamamaları olduğunu belirterek, "Tedavi ömür boyudur. Damlalar hastalığı tamamen iyileştirmez. Hastalar birer kutu kullanıp bırakma ya da rutin kontrollere gelmeme hatasına düşüyorlar" dedi. Kalıcı körlüğe kadar götüren sinsi bir hastalık olan ’glokom’la ilgili bilgilendirmelerde bulunan Medicana International Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, "Glokom halk arasında ’göz tansiyonu’ olarak biliniyor. Genellikle yüksek göz içi basınç varlığına bağlı olarak görme siniri dediğimiz optik sinirle hasarla giden sinsi, ilerleyici ancak körlükle sonuçlanan ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Glokom tanısı koyduğumuz hastaların yaptığı en büyük yanlışlık tedaviye ve kontrole uyum sağlamamaktır. Bu ömür boyu sürer. Aynı diyabet gibi hipertansiyon gibi tedavisi ömür boyu süren bir hastalıktır. Damlalar hastalığı tamamen iyileştirmez. Sadece göz için basıncını düşürür. Görme sinirinin hasar almasını engeller. Körlüğü engeller. Tedavi ömür boyudur. Hastalar birer kutu kullanıp bırakma ya da rutin kontrollere gelmeme hatasına düşüyorlar" diye konuştu. Glokom tedavisi Glokom tedavisinde temel amacın göz içi basıncı yüksekliği varsa bunu görme sinirine zarar vermeyecek bir seviyeye indirmek olduğunu belirten Dr. Yakar, "Bunun için ilk basamak tedavi göz damlaları oluyor. Bunlardan 4 tane temel etken var. Bu damlalarla eğer istediğimiz bir göz içi basınca ulaşamazsak, görme sinirinde hala bir hasar olduğu tespit edersek, lazer uygulamaları ya da glokom cerrahi yapılabilir. Son dönemde de mikro glokom cerrahisi gündeme gelmiştir. Ufak, mini şantlar takarak ya da iridokorneal açıya bazı müdahaleler yaparak göz içi basıncını düşürebilmekteyiz. Çok nadir bir durum dışında hastalar göz tansiyonu olduğunu anlayamaz. Çok sinsidir. Hiç bulgu vermeden görme alanı kaybı ile çevreden merkeze doğru ve en sonda bir tüpün içinden bakar hale gelmediği sürece hasta bunu fark edemez. Bu nedenle rutin göz muayeneleri çok önemlidir. Tüm hastalarımızı yılda bir defa rutin göz muayenelerine bekliyoruz. Biz bu muayenelerimizde mutlaka hastalarımızı göz için basınçlarını ölçüyoruz. Şüphelendiğimiz bir değer elde edersek ileri testlerde glokom varlığın araştırıyoruz. Göz tomografisi testleriyle göz tansiyonu tanısı olup olmadığını anlayabilmekteyiz. Glokom daha sıklıkla 40 yaş üstü görülür. Yaş ilerledikçe riski artar. Her yaşta görülebilen, özellikle doğumsal bir glokom çeşidi de vardır. Özellikle tramvaya uğramış, göz içi cerrahi geçiren hastalarda glokom görülebilir" şeklinde konuştu.
İstanbul Bakan Memişoğlu, ISTAF iftarına katıldı Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Uluslararası Bilim Düşünce ve Sanat Vakfı (ISTAF)’nın iftar programına katıldı. Uluslararası Bilim Düşünce ve Sanat Vakfı (ISTAF)ile bağlı birimi Uluslararası İş Konseyi tarafından düzenlenen geleneksel iftar programında Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu onur konuğu olarak yer alırken iftar, iş, sanat ve akademi dünyasından önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşti. İstanbul’da düzenlenen programda konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, ISTAF’ın bilim, düşünce ve sanat alanlarında topluma kazandırdığı değerleri övgüyle karşıladığını belirtti. Oruç tutmanın sağlık açısından önemine dikkat çekti. Programda konuşan ISTAF Genel Başkanı Dr. Yakup Yılmaz, vakfın 6 Şubat depremlerinden zarar gören vatandaşlara ve Filistin’e yaptığı yardımlara değinerek yardımlaşmanın önemine vurgu yaptı. Gazze’ye olan desteklerinin süreceğini belirten Dr. Yılmaz, ISTAF’ın 2024 yılında ekonomi ve sosyal yaşama kazandırdığı projelerle 50 milyon TL civarında yatırım yaptığını ifade ederek toplumsal dayanışmaya katkı sunmaya devam edeceklerini belirtti. Öte yandan, programda Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na hediye takdim edilirken, Uluslararası İş Konseyi üyelerine de teşekkür plaketleri sunuldu. Gece, toplu aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Balıkesir Bandırma’da dere kirliliği tepkiye neden oldu Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı Doğruca (Debleke) Mahallesi’nde dereye karışan hayvansal atıklar nedeniyle mahalle sakinleri zor günler yaşıyor. Mahalle içinden geçen dereden yayılan kötü koku, vatandaşların hem yaşam kalitesini hem de sağlığını olumsuz etkiliyor. Mahalle sakinleri, özellikle köyün üst kesiminde yer alan büyükbaş ve küçükbaş hayvan çiftliklerinden çıkan atıkların yağmur sularıyla dereye karıştığını iddia etti. Kötü koku nedeniyle evlerinin camlarını dahi açamadıklarını belirten vatandaşlar, dışarıda zaman geçiremediklerini ve bu durumun artık dayanılmaz hale geldiğini ifade etti. Doğruca Mahalle Muhtarı Adem Taştekin, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 4 yıldır bu sorunu Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) yetkililerine bildiriyoruz. Ancak ne yazık ki bugüne kadar somut bir çözüm üretilemedi. Yağmur yağdığı zaman çiftliklerden gelen hayvan atıkları dereye karışıyor. Bu durum mahallemizde ciddi bir çevre ve sağlık sorununa yol açıyor. Yetkililerden bu konuda acil çözüm bekliyoruz" dedi. Mahalle halkı ise derenin temizlenmesini, çiftlik atıklarıyla ilgili denetimlerin artırılmasını ve sorunun kalıcı şekilde çözüme kavuşturulmasını talep ediyor. Vatandaşlar, yetkilileri göreve çağırarak, sağlıklı bir çevrede yaşamak istediklerini dile getirdi.