ASAYİŞ - 10 Nisan 2025 Perşembe 08:59

Hayvanlarına ot toplamak için evden çıktı, ölü bulundu

A
A
A
Hayvanlarına ot toplamak için evden çıktı, ölü bulundu

Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde hayvanlarına ot toplamak için evden çıkan şahıs, dağlık alanda ölü bulundu.


Edinilen bilgiye göre, Yahyalı ilçesine bağlı 75. Yıl Mahallesi’nde yaşayan İsmail Çelikkanat (65), iddiaya göre hayvanlarına ot toplamak için evinden çıktı. Çelikkanat’tan haber alamayan yakınları, durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Yapılan aramalar sonucu şahıs, evinin yakınındaki dağlık alanda hareketsiz şekilde yatarken bulundu. Bölgeye sevk edilen sağlık ekipleri, Çelikkanat’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Jandarma ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, İsmail Çelikkanat’ın cenazesi yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı.


Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de özel bireyler etkinlikte buluştu Mersin Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan’ın 105. yılında düzenlediği etkinliklerle hem öğrencilere hem de özel bireylere bayram coşkusu yaşattı. Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105. yıldönümü kapsamında düzenlediği etkinliklerle, hem Büyükşehir Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi öğrencilerine, hem de özel bireylere unutulmaz anlar yaşattı. ‘2. Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’ bünyesinde devam eden etkinlikte, Hal Şubesi’nde eğitim gören öğrenciler Hal Sosyal Yaşam Merkezi’nde, özel bireyler ise Engelsiz Yaşam Parkı’nda bir araya gelerek bayram sevincini paylaştı. Etkinlik kapsamında, kurs merkezi öğrencileri şiirler okudu, ’Dilek Köşesi’ne hayallerini ve dileklerini astı. Kurulan 23 Nisan hatıra panosunda parmak boyasıyla el izlerini basan öğrenciler, çuval yarışı, yumurta taşıma, halat çekme, sandalye kapmaca ve ip atlama gibi geleneksel oyunlarla keyifli anlar yaşadı. Büyükşehir Belediyesinin 23 Nisan kapsamında düzenlediği etkinliklerden diğeri de özel bireyler ve aileleri için oldu. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde Engelsiz Yaşam Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Türk Müziği Topluluğu’nun konseri ile katılımcılar keyifli dakikalar geçirdi. Etkinlik boyunca özel bireyler bol bol oynayıp doyasıya dans etti. Ailelerin de çocukların mutluluğuna ortak olduğu etkinlikte, bayram coşkusu yaşayan özel bireyler birbirleriyle kaynaşarak, bu özel günün tadını çıkardı. Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi Hal Şubesi Sorumlusu Hevjin Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi tarafından 21 LGS Kurs Merkezi’nde çeşitli etkinlikler düzenlendiğini kaydetti. Engelsiz Yaşam Parkı Sorumlusu Betül Demir de gerçekleştirilen etkinlikle ilgili; "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Engelsiz Yaşam Parkı’ndan faydalanan özel birey ve ailelerimize yönelik güzel bir etkinlik düzenledik" ifadelerini kullandı. Engelsiz Yaşam Parkı’ndan 3 yıldır faydalanan velilerden Canan Çardak ise "Hem çocuklarımız hem de bizler için, enerji atabileceğimiz güzel bir etkinlikti" diye konuştu.
Kocaeli 26 yıldır yolda: "Buraya gelmem 26 yılımı aldı" İngiliz gezgin Karl Bushby, 1998’de Şili’den başlattığı ve yalnızca yürüyerek sürdürdüğü dünya turunun son yılına girdi. 26 yıldır hiçbir ulaşım aracı kullanmadan yürüyen Bushby, Kolombiya-Panama sınırındaki tehlikeli Darien Boşluğu’nu, buzlarla kaplı Bering Boğazı’nı ve Hazar Denizi’ni yüzerek aşmayı başardı. Şu anda Kocaeli’de olan gezgin, evine ulaşmak için önündeki son büyük engel olan İstanbul Boğazı’nı geçmek için izin bekliyor. Edinilen bilgiye göre, 1998 yılında, Güney Amerika’nın en güney noktası olan Şili’den İngiltere’deki evine yürüyerek gitmek için yola çıkan Karl Bushby, bu dev macerasında 55 yaşına geldi. 26 yılda bin bir coğrafi ve bürokratik zorluğu aşan Bushby, rotasını hiç bozmadan yalnızca yürüyerek ve yüzerek ilerledi. Ormanlar, çöller, okyanuslar ve savaş bölgeleri gibi zorlu alanlardan geçen Bushby, şimdiye kadar yaklaşık 47 bin kilometre katetti. "Güney Amerika’nın en güney ucundan buraya gelmem 26 yılımı aldı" Yaşadığı süreci anlatan Karl Bushby, "Güney Amerika’nın güney ucundan Birleşik Krallık’a doğru yürüyorum. Bu yolculuk, sanırım ’dünyayı yürüyerek dolaşmak’ olarak adlandırılabilir. Herhangi bir ulaşım aracı kullanmadan yürüyorum. Uçak, tekne gibi araçları bile okyanusları geçmek için kullanmıyorum, şehirler arası ulaşımda da hiçbir araç kullanamıyorum. Güney Amerika’nın en güney ucundan buraya gelmem 26 yılımı aldı. Bunun yaklaşık 13 yılı yürüyerek geçti, geri kalanı ise çeşitli sorunları aşmakla geçti, pandemiler, vize yasakları, finansal krizler gibi. Ayrıca çok karmaşık bölümleri planlamak gerekiyordu, örneğin Bering Boğazı’nı ya da Orta ve Güney Amerika arasında kalan Darien Boşluğu’nu geçmek gibi. Hazar Denizi’ni yüzerek geçmek zorunda kaldık. Tüm bunlar çok zaman alıyor ama şimdiye kadar, bütün bu süreç sonunda, rotayı hiç bozmadan, sadece yürüdüm veya yüzdüm. Şu anda İstanbul’un hemen yakınlarına kadar geldim. Tüm bu 26 yıllık yolculuk boyunca tek bir ulaşım aracı bile kullanmadım" dedi. İstanbul Boğazını geçmek istiyor Yaklaşık 47 bin kilometreyi geçtiğini söyleyen Karl Bushby, "Bu da yaklaşık olarak 90 bin 560 küsur gün ediyor sanırım. Bu yolculuk gerçekten büyük bir meydan okumaydı. Dünyadaki en büyük hayallerden birini gerçekleştirdik. Gezegenin en uzak noktasından Birleşik Krallık’a, hiçbir ulaşım aracı kullanmadan geri dönüyorum. Bu tamamen kesintisiz bir yolculuktu, ya yürüyerek ya da bazen nehirleri veya nadiren denizleri yüzerek geçtim, bu planın bir parçasıydı. Şu anda İstanbul’a sadece birkaç gün mesafedeyiz. Köprüyü kullanmak ya da Boğazı yüzerek geçmek için izin gerekiyor. Bu yolculuğu aynı tarzda, yani ulaşım aracı kullanmadan, sürdürebilmem için bu gerekli. İstanbul’a vardığımızda, burada bağlantı kurduğumuz arkadaşlarımız ve temaslarımızla bu konuda çalışacağız. Umarım bir çözüm bulabiliriz" diye konuştu. "Türkiye’de çok güzel karşılandık" Türkiye’ye gelmeden önce yolda birçok gezginle karşılaştığını belirten Bushby, "Gezginler bana, Türkiye’nin ziyaret edeceğim en güzel ülkelerden biri olacağını söylediler çünkü insanların çok misafirperver olduğunu, yürümekte zorlanacağımı çünkü sürekli eve davet edilip, ikramlarla karşılaşacağımı söylediler. Gerçekten de öyle oldu. Türkiye’de çok güzel karşılandık. Büyük bir misafirperverlik gördük. Burada beni ağırlayan dostum da dahil olmak üzere herkes bana çok sıcak davrandı. Genel olarak, son 26 yılda dünyayı dolaşırken gördüm ki tüm ülkeler aslında aynı. Bazıları biraz daha sıcak karşılıyor olabilir ama genel olarak insanlar olağanüstüydü. Yolda tanıştığım insanların hepsi harikaydı. Herkes sadece yardımcı olmak, beni gideceğim yere ulaştırmak istiyordu. Bu da yolda öğrendiğimiz inanılmaz bir ders oldu" şeklinde konuştu. "İngiltere o kadar çok değişti ki eve döndüğümde tanıyamayacağım" Yolculuğu sırasında ailesinden de uzak kaldığını ifade eden Karl Bushby, "Ailem, annem, babam beni görmek için birkaç kez geldiler. Onlarla zaman zaman buluştum. Ama evden uzakta kalmak tabii ki zor bir şey. Üstelik İngiltere o kadar çok değişti ki, eve döndüğümde tanıyamayacağım. Sanırım yola çıktığımda Başbakan Tony Blair’di. O zamandan bu yana 5, hatta 7 başbakan değişti. Gerçekten uzun zaman oldu" ifadelerini kullandı. Dünyada ilki yaşadı Bushby, sıradaki en büyük zorluğun İstanbul Boğazını geçmek olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "Bu yolculuğu tamamen yürüyerek yaptık. Yürüyerek ya da yüzerek. Kıtaları birbirine bağlayan bu boşluklar var. İlk büyük boşluk Kolombiya ile Panama arasındaydı, 200 millik yoğun ormanlık bir alan. O zamanlar orası adeta bir savaş alanıydı. Savaşın ön cephesi gibiydi. Gerçekten zorlu ve korkutucu bir bölümdü. Ama geçmek zorundaydık ve başardık. Sonraki büyük geçiş Bering Boğazıydı. O zamana kadar kimse Amerika’dan Rusya’ya kadar bu boğazı yürüyerek geçmemişti. Fransız-Amerikalı bir adam olan Dimitri Kiefer’le ortaklık kurduk ve 2006 yılında bunu başardık. Bu tarihte bir ilk oldu. Alaska’dan Rusya’ya yürüyerek yapılan ilk onaylı geçiş. Bu bizi Asya’ya soktu. Daha sonra İran’dan geçemediğimiz, Rusya’ya da geri dönemediğimiz bir dönemde başka bir engelle karşılaştık. Bu yüzden Hazar Denizi’ni yüzerek geçmek zorunda kaldık. Bu 300 kilometrelik yüzme mesafesi. Ben aslında yüzücü değilim. Neyse ki Azerbaycan hükümeti ve sahil güvenliği bize yardım etti, küçük bir ekip oluşturduk ve Hazar Denizi’ni yüzerek geçip Bakü’ye ulaştık. Son birkaç ayda Bakü’den buraya kadar yürüdüm" diye konuştu. "Boğazı geçtikten sonra evime sadece 1 yıl kalmış olacak" İstanbul Boğazını geçmek için talepte bulunduğunu ancak belirten Bushby, "Boğazda 1,5 kilometrelik bir geçiş var. Ya yüzerek ya da köprüyü kullanarak geçmek zorundayım. Bu beni uzun zamandır bulunduğum Asya’dan alıp yolculuğun son aşaması olan Avrupa’ya sokacak. Sonra Fransa’daki Manş Tüneli’ne varacağım. Oradan da Avrupa’dan İngiltere’ye, bu yolculuğun son kısmını da ulaşım aracı kullanmadan tamamlayarak döneceğim. Boğazı geçtikten sonra evime sadece 1 yıl kalmış olacak. Avrupa boyunca kalan yolculuğun tahmini süresi bu. 26 yıl geçti, sadece 1 yılım kaldı ve neredeyse ulaştık" şeklinde konuştu.
Gaziantep Şahin: "Bu milletin mirasçıları olarak geleceğimiz sizlere emanettir" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Şahin mesajında, meclisin kuruluşunun, vatan ve bayrak sevgisinin, birlik, beraberlik ve kardeşliğin timsali, özgürlüğün de güvencesi olduğunu vurguladı. Çocukların, dünyanın geleceği ve teminatı olarak yaşanan acıları sona erdirecek, her yerde barışın ve kardeşliğin tohumlarını ekecek umutlar olduğunu belirten Başkan Şahin, mesajında ayrıca Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in 105 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı bu anlamlı günü Çocuk Bayramı olarak ilan etmesinin, bağımsız bir ülkenin fikri hür, vicdanı hür evlatları olarak yetişen çocuklara bıraktığı en önemli miraslardan biri olduğunu ifade etti. Şahin, çocuklara yönelik mesajında, "Meclisimizin, Millî Mücadelemizde gönüllerde yaktığı ateş en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır. 23 Nisan 1920 ruhu, bağımsızlık azmimiz ve kararlılığımız, birlik ve beraberliğimize olan inancımız gelecek nesillere aktaracağımız en büyük emanetimizdir. Sizlere hediye edilen bugün, özgürlük uğruna ölüm kalım mücadelesi veren bir milletin iradesini temsil edecek Birinci Büyük Millet Meclisini açarak egemenliğini ilan ettiği tarihtir. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine dayalı demokratik zemin üzerinde yükselen Cumhuriyetin temelleri aslında bugün atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde dönüm noktası olan bugünü Atatürk gerçekten de büyük bir öngörü ile çocuklara armağan etmiştir. Bizler dünün çocukları olarak bugünü yaşıyor, bu cennet vatan için elimizden geleni yapıyoruz. Sizler de bugünün çocukları olarak yarınları yaşayıp yaşatacak, bu bayrağın dalgalanmasını sağlayacaksınız. Sevgiyi, barışı, hak ve adaleti kendine şiar edinmiş bu milletin mirasçıları olarak geleceğimiz sizlere emanettir. Bugün dünyada her türlü zulümden en çok etkilenen masum çocuklar olmuştur. Tüm dünya çocuklarının barış ikliminde, güvende, sağlıklı yaşam koşullarında yaşamını sürdürmesi için 23 Nisan emsal bir gün olarak güçlü Türkiye’nin sahip olduğu çok büyük bir değerdir. Bu duygu ve düşünceyle demokrasi ruhunun aydınlattığı yolda, barış, kardeşlik ve huzur içinde yaşanan bir dünya bırakma temennisiyle bütün çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, sevgiyle gözlerinden öpüyorum" ifadelerine yer verdi.