POLİTİKA - 14 Kasım 2024 Perşembe 17:53

Ersoy; yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi’nin yeniden yapılması için bütçe talep etti

A
A
A
Ersoy; yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi’nin yeniden yapılması için bütçe talep etti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde 6 Şubat depremlerinin ardından hasar alan ve yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi ile ilgili; "Depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz" dedi.



MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. Öğretmen istihdamına yönelik yeni adımların atılmasının öğretmen açığının kapatılması ve eğitimde kalitenin artırılması açısından büyük bir önem taşıdığını kaydeden Ersoy; "2025 yılı bütçe görüşmelerinde, Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçesi üzerine görüşlerimi paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek nesillerin eğitimini destekleyen bu bütçenin, eğitimde fırsat eşitliği, kaliteli eğitim ortamlarının sağlanması ve öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi hedefleri doğrultusunda önemli bir katkı sunacağına inanıyorum. Öncelikle, Bakanımızın sunumunda vurguladığı gibi, Milli Eğitim Bakanlığımız, 2025 bütçesiyle eğitim altyapısını güçlendirmeye yönelik birçok yatırım yapmayı hedeflemektedir. Bu bütçeyle birlikte hem okulların fiziki şartlarını iyileştirmek hem de dijitalleşme yolunda daha modern bir eğitim yapısını ülkemize kazandırmak amacıyla geniş kapsamlı projelere imza atılacağını görüyoruz. Bu kapsamda, eğitim yatırımları noktasında önemli bir adım olan yeni okul binalarının inşası hız kazanacaktır. Fiziksel altyapının iyileştirilmesi ve eğitim materyallerine erişim sağlanması, öğrencilerimizin daha donanımlı bir eğitim almalarına imkan tanıyacaktır. Sayın Bakanımız, özellikle deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerdeki okulların güçlendirilmesi ve yenilenmesi konusunda alınacak önlemleri de bizlerle paylaştı. Güvenli eğitim ortamlarının sağlanması, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin eğitim süreçlerini daha huzurlu ve güvenli bir şekilde sürdürebilmeleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bu hassasiyetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz. Ayrıca, Bakanımızın belirttiği gibi öğretmen istihdamına yönelik yeni adımların atılması, öğretmen açığının kapatılması ve eğitimde kalitenin artırılması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Öğretmenlerimiz, eğitim sistemimizin temel taşlarını oluşturmaktadır ve onların özlük haklarının iyileştirilmesi, motivasyonlarının artırılması, öğrencilerimize verecekleri eğitimin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu kapsamda yapılacak olan düzenlemelerle, öğretmenlerimizin çalışma şartlarını iyileştirecek, mesleki gelişimlerini destekleyecek ve daha sürdürülebilir bir eğitim sistemi kurmamıza katkı sağlayacak her politikanın, Milliyetçi Hareket Partisi olarak arkasında duracağımızı belirtmek istiyorum. 2025 bütçesi aynı zamanda dijitalleşme çalışmalarını da kapsamaktadır. Dijital eğitim materyallerinin geliştirilmesi, öğrencilerimize modern eğitim araçları sağlanması ve okullarımızın internet altyapısının güçlendirilmesi, bilgi çağının gerektirdiği yetkinliklere sahip gençler yetiştirmemize imkan tanıyacaktır. Özellikle kırsal bölgelerdeki okulların dijital imkanlarla donatılmasını, fırsat eşitliği açısından memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz" ifadelerini kullandı.



Kayseri’deki eğitim yatırımlarına ve taleplere ilişkin de konuşan Ersoy; "Kayseri’de şu anda toplam 16 okul binasının inşaatı devam etmektedir. Bunlardan 10 tanesi devletimiz tarafından yapılırken, 6 tanesi hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla inşa edilmektedir. Kayseri, hayırseverleriyle ünlü bir şehirdir. Hayırsever vatandaşlarımızın şehrimizin eğitimine sağladıkları bu katkı, her türlü takdiri hak etmektedir. Buradan, bu vesile ile tüm hayırseverlerimize teşekkür ediyorum. Ayrıca, Kayseri ilimizde şu anda 812 ücretli öğretmenimiz görev yapmaktadır. Ücretli öğretmenlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi veya daha fazla kadrolu öğretmen ataması yapılması hem eğitim kalitesini artıracak hem de öğretmenlerimizin motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir. Ücretli öğretmenlerimizin yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi için devletimizin imkanları dahilinde, gerekli adımların atılacağından şüphemiz yoktur. Öte yandan, norm fazlası atamalarda mazeret durumlarının göz önünde bulundurulması, öğretmenlerimizin kendi hayatlarını planlarken karşılaştıkları zorlukların en aza indirilmesine yardımcı olacak, öğretmenlerimizin motivasyonunu, dolayısıyla da eğitimimizin kalitesini artıracaktır" dedi.



"Depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz"


6 Şubat depremlerinin ardından hasar alan ve yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi ile ilgili de konuşan Baki Ersoy; "Kayseri için önemli bir talepten daha bahsetmek istiyorum. Kayseri’mizde Sahabiye mahallesinde bulunan şehrin tek öğretmenevi, deprem sonrası yapılan tetkiklerde çürük çıkmasından dolayı kısa zaman önce yıkılmıştır. Bu öğretmenevi, yalnızca öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız için değil, aynı zamanda şehrimize gelen eğitim ve öğretim faaliyetlerinde görevli misafirlerimiz için de önem arz eden bir konaklama merkezi olarak hizmet vermekteydi. Şimdi, bu önemli ihtiyacı karşılamak ve hem öğretmenlerimize hem de şehrimize layık bir konaklama tesisi kazandırmak adına, depreme dayanıklı, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak ve modern bir binanın ivedilikle yapılması için 2025 yılı bütçemizden pay ayrılmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi gibi önemli sağlık kuruluşları ve diğer kamu kurumlarımızda hizmet sunumunda personel sayısı zaman zaman yeterli olmamaktadır. Emeklilik ve istifa gibi nedenlerle ayrılan personel yerine, yeterli yeni istihdam sağlanması, mevcut personelin iş yükünün artmaması ve hizmet kalitesinin düşmemesi açısından oldukça önemlidir. Özellikle 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen 4/D’li işçilerin iş yükünün hafiflemesi için, imkanlar dahilinde yeni alımların yapılması talebimiz bulunmaktadır. Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’mızın 2025 bütçesinin eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu birçok alanda önemli iyileştirmeler getireceğine ve Türkiye’nin eğitimde daha ileri bir seviyeye ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.



Ersoy; yıkımına başlanan Kayseri Öğretmenevi’nin yeniden yapılması için bütçe talep etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
Düzce Düzce’de "yağma ve yaralama" suçlarından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı DÜZCE (İHA) – Düzce’de "nitelikli yağma, kasten yaralama" olayından gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklandı, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Edinilen bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi’nde bir iş yerine gelen 2 şahıs kendilerini O.T.’nin gönderdiğini ve 100 bin TL para istediğini söylemelerinin ardından iş yeri sahibi parayı vermeyeceğini söyleyerek şahısları gönderdi. Bunun üzerine 26 ayrı suç kaydı bulunan O.T.(39) ile birlikte 7 şüpheli, iş yerine gelerek mekan sahibi A.Ç. ile tartıştı. Yaşanan tartışmada bir kişi pala tabir edilen bıçak ile iş yeri sahibinin arkadaşı Ö.İ.’yi sırtından yaralarken, iş yeri sahibini de darp edildi. Olay üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturmada Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Polisleri tarafından 7 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda, 2 adet ruhsatsız tabanca ve 571 şişe muhtelif marka ve miktarlarda bandrolsüz kaçak alkol ele geçirildi. Nitelikli yağma, kasten yaralama, ruhsatsız ateşli silah bulundurmak ve kaçakçılık suçundan 7 kişi emniyette sorgularının ardından adli makamlara sevk edildi. Şüpheli şahıslardan M.B., O.T., B.C.G., A.A. ve F.Y. tutuklanırken, T.Ö. ve N.Ö. hakkında yurtdışı çıkış yasağı ve konutunu terk etmeme şartıyla adli kontrol tedbir kararı verildiği bildirildi.