ASAYİŞ - 06 Kasım 2025 Perşembe 15:37

Kayıp anne ve oğlunu gören kadınlar konuştu: "Mantar toplamaya gelmiş gibi bir hali yoktu"

A
A
A

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde kaybolan anne ile 5 yaşındaki oğlunu arama çalışmaları devam ediyor. Köyde yaşayan vatandaşlar, anne ve oğlunun, Bozkurt ilçesine giden yolu sorduklarını ve mantar toplar gibi bir hallerinin olmadığını söyledi.

Edinilen bilgiye göre, Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutlarındaki evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’nın aranmasına devam ediliyor. Arama çalışmalarına İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Kastamonu Emniyet Müdürlüğü, Kastamonu Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ile komando birlikleri arama çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca ekipler için Kızılay ikram aracı konuşlandırırken, gönüllü vatandaşlar da arama çalışmalarına destek veriyor.

Kayıp anne ve oğlunu gören kadınlar konuştu:

"Biz, kendisini mantarcı zannettik, ellerinde de herhangi bir şekilde poşet falan yoktu"

Anne ve oğlunu yolda yürürken gördüğünü söyleyen Ayşe Algın, "Ben mantar toplamadan geliyordum. Evin önünde, yolun kenarındaydım. Anne ile oğlu da yukarıdaki yoldan yürüyordu. Ellerinde hiçbir şey yoktu, normal yolda yürüyorlardı. Ellerimde eşya vardı, bu yüzden aramızda bir konuşma olmadı. Ağır olduğu içinde mecburen eve gelmek zorunda kaldım. Yoksa konuşurdum. Anne ile oğlunu kaybolduğu gün gördüm. Daha sonra ben gördükten sonra annem ile babamda görüyor. Bozkurt ilçesi ile Köseali köyü uzak, bir çocuk ile annesi buraya kadar yürüyemez. Deniz seviyesinden çok yüksek, yürümesi çok zor. Ellerinde hiçbir şey yoktu. Herhangi bir şekilde poşet falan bulunmuyordu. Annem ile babam da görmüş, ’bunlar çocukla buraya kadar mantara mı gelmiş’ demişler. Biz mantar toplamaya geldiklerini zannettik. Yoksa muhabbet ederdik. Köyde caminin yanında anne ile oğluyla konuşanlar olmuş, ’nereye gidiyorsun’ diye sormuşlar. O da ’ben Bozkurt’a gidiyorum, Bozkurt’a nasıl gidiliyor’ diye sormuş. Kadınlar da yolu tarif etmişler" dedi.

Kayıp anne ve oğlunu gören kadınlar konuştu:

"Geç saatte olsa bu kadını köyden bir araç aldı, bu kadın bu köyde değil"

Köyde yaşayan Ayşe Sarıoğlan ise, "Ben kendi kendime söyleniyordum, çocukla buraya neden mantar toplamaya gelmiş diye kadına kızıyordum. Nereli olduğunu bilmiyordum. Bizler, kadının kaybolduğu gece imama misafirliğe gitmiştik. Sohbet esnasında konuşuldu. ’Köyden bir kadın ile çocuk geçti’ denildi. Hocanın hanımı, ’Ayşe teyze bende gördüm onları, Bozkurt’u sordular bana, ben de ters yöndesin, geri dön’ dedim. Köyden geçerken görenler var. Ben balkondaydım, ana yol üzerinde gördüm" diye konuştu.

Kayıp anne ve oğlunu gören kadınlar konuştu:

İbrahim Şahin Demir - Vedat Yunus İkizoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.