EĞİTİM - 30 Haziran 2025 Pazartesi 22:13

Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

A
A
A
Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mezuniyet Töreninde konuşan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, yeni mezun olan veteriner hekimlere seslenerek, "Mesleğimizin itibarını koruyalım, ona leke getirecek hiçbir davranış ve uygulamanın içinde olmayalım, birbirimize destek olalım, sevip sayalım ve meslekte birlikteliği devam ettirelim" dedi.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde düzenlenen mezuniyet törenine katıldı. Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende konuşan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, "Her platformda dile getirdiğimiz veteriner hekimlere dönük şiddeti bir kez daha lanetliyorum. Talebimiz, beklentimiz ve mücadelemiz bu saldırıların son bulması ve bir daha yaşanmamasıdır. 13 ilimizde meydana gelen yangın dolayısıyla üzüntülerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha ifade ederken, yangın bölgelerinde zarar gören hayvanların tedavi ve bakımı için tüm meslektaşlarımızın göreve hazır olduğunu buradan duyurmak istiyorum" dedi.



"Bilimsel gelişmeleri takip ederek kendinizi geliştirmeniz gerekiyor"


Veteriner hekimlik gibi zor bir eğitim ve öğretimi başardıkları için öğrencileri kutlayan Eroğlu, "Okul bitince öğrenme bitmiyor. Günümüzde, yeni bilgilere ulaşmanın ve onları kullanmanın önemini hepimiz biliyoruz. Bilimsel gelişmeleri takip ederek kendinizi geliştirmeniz, bilginin her türlüsüne ulaşmaya gayret etmeniz ve hayat mektebini de başarmanız gerekiyor. Olumlu ya da olumsuz olan geleceği şekillendiren bugün yaptıklarımızdır. Gelişmişliğin en önemli kriterlerinden olan doğru sektörel planlamaların ilk sırasında kaliteli, istenilen düzeyde eğitim alarak iyi yetişmiş insanların mesleğine ve topluma kazandırılması gelmektedir. Ne kadar biliyorsanız, o kadar güçlüsünüz. Bilgiyi ne kadar çok kullanıyorsanız, o kadar daha güçlüsünüz. Her alanda ilerlemenin temeli sadece bilmek değil, bilgiyi kullanabilmektir. Öyleyse, yapılması gereken, geleceğin her yönü ile bilimin ve aklın ışığında planlanmasıdır. Bu kapsamda doğru stratejilere ihtiyacımızın olduğu aşikardır. Veteriner hekimler, bugün daha kapsamlı görev ve sorumluluklar yüklenmiştir. İlerleyen süreçte tüm dünyada bu görev ve sorumluluklar artarak devam edecektir" diye konuştu.



"Mesleğimizin sorumluluk alanına giren konularda her alanda çalışmalarımızı yürütüyoruz"


Veteriner hekimlerin sağlık, beslenme, açlık, ekonomi, gıda ve çevrenin içinde vazgeçilmez meslek mensupları olduğunu söyleyen Eroğlu, "Bu durum meslek mensuplarının ileri düzeylerde donatılması, etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi ile mesleki sorunlarının çözüme kavuşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, mesleğimizi en iyi şekilde temsil etmeye, hak ve yararlarını korumaya, standartları yüksek bir veteriner hekimliği oluşturmaya, ülkemiz hayvancılığının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması için politikalar üretmeye, stratejiler geliştirmeye gayret ediyoruz. Biz veteriner hekimler; Mesleğimizin saygınlığı ile onurunu korumak, yüksek standardını ve sürdürülebilirliğini devam ettirmek ve mümkün olan en iyi hizmeti sunmak için yüksek kaliteli bir veteriner hekimlik istiyoruz. Mesleğimizin sorumluluk alanına giren konularda, TBMM, Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve diğer mesleki kuruluşlar ile görüş alışverişi, işbirliği ve ortak çalışmaların yürütülmesinin gayreti içindeyiz. Yine TVHB olarak, mesleğimiz ve meslektaşlarımızı ilgilendiren fakülte eğitimi ve sonrasında sürekli eğitim süreci, ilk gün yeterlilikleri, uzmanlık, kamuda istihdam, kamuda veteriner hekimlik otoritesinin oluşturulması (Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü), özlük hakları, fiili hizmet, sahipsiz hayvanlar kamu dışında istihdam, muayenehane (klinisyen) hekimliği, kurumsallaşma, Tek Sağlık, meslek etiği, deontoloji ve mesleki dayanışma gibi daha birçok konudaki olumsuzlukların ortadan kaldırılması ve mesleğimizin hak ettiği yerde olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tüm zamanlarda koruyucu hekimlik, sağlıklı ve güvenilir gıda üretimi ile hayvan ve insan yaşamın her noktasını etkileyen konularda vazgeçilmez özelliği olan veteriner hekimler, yenilikçi olmalı. Teknolojik açıdan yetkin olmalı. Sosyal ilişkileri güçlü, etik ilke ve değerlere bağlı olmalıdır. Hep birlikte mesleki etikten kurumsallaşmaya kadar her konuya sahip çıkalım, mesleğimizin itibarını koruyalım, ona leke getirecek hiçbir davranış ve uygulamanın içinde olmayalım, birbirimize destek olalım, sevip sayalım ve meslekte birlikteliği devam ettirelim. Ümitsizliğe kapılmadan, gerçekleri görerek, günü kurtarma değil, geleceğe sahip olma adına hareket edelim. İnsanları yaşatan ve başarıya götüren en önemli unsurun daha çok çalışmak olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Bizler, sizler ile hep güzellikleri paylaşmak istiyoruz" şeklinde konuştu.



"Hekimlik yakanızda bir unvan değil, yüreğinizde bir sorumluluktur"


Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin 3. dönem mezunlarını verdiklerini ifade eden Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Kaynar ise, "Sizler, sadece birer öğrenci değil, bu fakültenin gelişim sürecinin birebir tanıklarısınız. Ben onlarla sadece aynı fakültede bulunmadım, aynı yolda da yürüdüm. Bir fakülte yükselirken, siz de büyüdünüz. Bir fakülte yerleşirken, siz de kök saldınız. Eksikleri sorun etmek yerine, birlikte çözüm arayan, yapıcı, sabırlı ve dayanışmacı bir grup oldunuz. Bu yüzden sizler sadece mezun değil, bu fakültenin kurucu hafızası, sessiz mimarları oldunuz. Bugün mezun olurken, yalnızca bilgiyle değil; yaşanmışlıkla, deneyimle ve dayanıklılıkla müzeyyen birer hekim olarak ayrılıyorsunuz. Artık sadece veteriner hekim değilsiniz. Aynı zamanda bir fakültenin ruhunu taşıyan ilklerden, ilk sahip çıkanlardan birisiniz" diye konuştu.


Veteriner hekimliğin sadece bir meslek değil; bir duruş ve söz veriş olduğunu belirten Prof. Dr. Kaynar, "Canı dile gelmeyenlerin dili olacağım’ Siz, bu sözü içselleştirdiniz. Kimi zaman sabırla, kimi zaman dirayetle, kimi zaman sadece bir patinin bakışıyla karşılık bulan bir çabanın içinde oldunuz. Artık hekimlik yakanızda bir unvan değil, yüreğinizde bir sorumluluktur. Elbette kolay olmadı. Klinikler, laboratuvarlar, o meşhur sınavlar ve şimdi mezun oldunuz. Ama bilin ki, her zor an bir iz bıraktı ve o izler şimdi sizin hekimliğinizin temel taşlarıdır" dedi.


Ailelerinde çocukları gibi mezun olduklarını söyleyen Kaynar, "Çünkü her başarı hikayesinin arkasında, sessizce dualar eden, fedakarlık yapan, bazen uzaktan izleyen ama her zaman destekleyen yürekler vardır. Evlatlarınızın bu noktaya gelmesinde sizin emeğiniz, sabrınız ve inancınız yadsınamaz. Bu kürsüden size en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Sevgili genç meslektaşlarım, buradan ayrılırken size öğrettiğimiz bilgileri değil, kalbinizde taşıdığınız değeri, yani iyi hekim olma sorumluluğunu hatırlatmak isterim. İyi hekim olmak; sadece doğru teşhis koymak değil, doğru insan olmaktır. İyi hekim olmak; sadece yaşam kurtarmak değil, yaşamı savunmaktır" şeklinde konuştu.



"Veteriner hekimlik bir meslek değil; aynı zamanda bir sorumluluk, bir vicdan meselesidir"


Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı da, "Zorlu ve uzun bir eğitim sürecini geride bıraktınız. Gecenizi gündüzünüze katarak, özveriyle çalıştınız. Burada, büyük emek ve fedakarlıklarla geçen uzun bir yolculuğun sonuna, ama aynı zamanda kutsal mesleğimizin başlangıcına tanıklık ediyoruz. Veteriner hekimlik bir meslek değil; aynı zamanda bir sorumluluk, bir vicdan meselesidir. Çünkü sizler, hayvan sağlığının, insan sağlığının, çevre sağlığının ve gıda güvenliğinin teminatı olacaksınız. Unutmayın ki veteriner hekimlik; hem bilimsel hem etik hem de insani yönü güçlü bir meslektir. Sizler artık bu onurlu mesleğin birer neferisiniz. Sahip olduğunuz bilgi birikimiyle yalnızca hayvan sağlığına değil, topluma da hizmet edeceksiniz. Her canlının yaşam hakkına saygı duyan, doğayla barışık, bilimle yol alan bireyler olmanız en büyük temennimizdir. Kastamonu Veteriner Hekimler Odası olarak bizler, sizlerin her zaman yanınızdayız. Meslek hayatınıza adım atarken karşılaşacağınız güçlükleri birlikte aşacağımıza, dayanışma içinde olacağımıza yürekten inanıyorum. Unutmayın ki birlikte daha güçlüyüz. Bu mesleğe gönül verin. Okumaktan, öğrenmekten ve sorgulamaktan asla vazgeçmeyin. Başarılarınızla, duruşunuzla, vicdanınızla örnek birer veteriner hekim olun. Yolunuz ve bahtınız açık, meslek hayatınız başarılarla dolu olsun"


Konuşmaların ardından fakülte birincisi Elif Küçükyiğit, yaş kütüğüne plaketini çaktı. Ardından fakülte birincisi Elif Küçükyiğit, fakülte ikincisi İsa Şekercioğlu, fakülte üçüncüsü Bilge Çakmakoğlu ile mezun olan 48 veteriner hekime, protokol üyeleri tarafından plaket takdim edilerek, rozetlerini taktı.


Daha sonra öğrenciler, hep bir ağızdan mezuniyet yeminini ederek, keplerini fırlattı.


Törene Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi İkinci Başkanı Önder Alkan, Genel Sekreter Prof. Dr. Hüsamettin Ekici, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Bekir Yücel Tanrıkulu, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Kılıç, Kastamonu Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bayram Pehlivan ile öğrenciler ve aileler katıldı.



Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Çambaşı Kayak Merkezi’nde yapay karlama sistemi ile sezon uzatılıyor Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin kış turizmi alanındaki en önemli yatırımlarından biri olan Çambaşı Kayak Merkezi’nde kurulan gelişmiş teknolojik yapay karlama sistemi ile kayak sezonu uzatılıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in 2019 yılında göreve gelmesini ardından bungalov evleri, telesiyejleri, kayak pistleri, 5 yıldız konforunda oteli ile Ordu turizmine kazandırdığı Çambaşı Kayak ve Dinlenme Tesisleri, ilklere imza atıyor. Bu çerçevede Karadeniz Bölgesi’nde ilk ve tek olma özelliği taşıyan 2 adet son teknoloji yüksek kapasiteli kar yapma makinesi Çambaşı Kayak Merkezi’ne kazandırıldı. Satın alınan makineler, kayak pistleri ve kızak alanlarında aktif olarak kullanıma sunuldu. Yapılan bu çalışma ile bölgedeki kış turizmi altyapısında önemli bir eksikliği de giderilmiş oldu. Karadeniz’de ilk kez bu ölçekte kullanılan kar yapma sistemiyle Çambaşı Kayak Merkezi, bölge turizmine ve ekonomiye katkı sağlayacak. Çambaşı Kayak Merkezi’ne kurulan gelişmiş teknolojik yapay karlama sistemi teknolojisi ile ön plana çıkıyor. Çevre dostu makineler, kar üretimini enerji verimli bir şekilde gerçekleştirmekte ve çevreye minimum etki bırakıyor. Bu sayede doğal kar şartlarını taklit edebiliyor. 4 adet su bölümü, 90 adet su nozulları ve 8-40 bar su çalışma basıncı gibi üst düzey donanım özelliklerine sahip makineler, 480 litre/dakika su tüketimi ile 83 metreküp/saat kar üretme kapasitesine sahip. Aşınmaya dayanıklı seramik su nozulları kar püskürtme tabancasının performansını önemli ölçüde arttırıyor. Ayrıca, çok düşük gürültü seviyesi ile ön plana çıkan, ultra hafif tasarımı ve tekerlekli şasiler ile makineler farklı noktalara hızlıca taşınabiliyor. Suni karlama makineleri manuel 360 derece döndürülebilirken, çalışma esnasında ise 120 derece salınım yapabiliyor. 40 metreye kadar kar püskürtebilen makineler, eksi 1 derece ile eksi 14 derece sıcaklığında kar üretebiliyor. Sezon süresi uzuyor Bu teknoloji sayesinde doğal kar yağışının yetersiz olduğu dönemlerde dahi pistlerin açık tutulması mümkün olacak. Makineler sayesinde sezon süresi uzatılarak hem sporcular hem de ziyaretçiler için kesintisiz ve güvenli kış turizmi sağlanacak. Tüm bu çalışmalarla ziyaretçi sayısının artırılması hedeflenirken Çambaşı Kayak Merkezi’nin bölgesel değil ulusal ölçekte rekabet edebilir hale gelmesinin de önü açılacak.
Erzincan Erzincan’da manda yetiştiriciliği için araştırmalar sürüyor Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Üzümlü ilçesinde gerçekleştirdiği işletme ziyaretinde manda yetiştiriciliğinin il tarımı açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti. İl Müdürü Koçaker, Üzümlü ilçesine bağlı Denizdamı Köyü’nde üretici Kenan Tiryaki’ye ait işletmede incelemelerde bulundu. Toplam 27 manda ve 28 inekten oluşan büyükbaş hayvan işletmesini ziyaret eden Koçaker, işletmede yürütülen faaliyetler hakkında üreticiden bilgi aldı. Ahır şartları, hayvan sağlığı, besleme uygulamaları ve üretim kapasitesi yerinde incelendi. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın manda yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, il genelindeki sulak alanların bu üretim modeli için büyük avantaj sunduğunu ifade etti. Manda sütünün besin değeri bakımından son derece zengin olduğunu vurgulayan Koçaker, bu ürünün hem insan sağlığı hem de katma değerli üretim açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Erzincan’da manda yetiştiriciliğinin köklü bir geçmişe dayandığını hatırlatan Koçaker, son yıllarda manda varlığında yaşanan azalmanın nedenlerine yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından manda yetiştiriciliğini desteklemek amacıyla çeşitli destekleme ve hibe programlarının uygulandığını belirten Koçaker, üreticilerin bu desteklerden en üst düzeyde faydalanmasının hedeflendiğini kaydetti. Koçaker ayrıca, manda yetiştiriciliği konusunda tecrübeli üreticilerle sahada birebir görüşmelerin sürdüğünü, elde edilen veriler doğrultusunda üretimin yeniden canlandırılmasına yönelik planlamalar yapıldığını ifade etti. Erzincan’da manda varlığının artırılması, yerel üretimin güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmaya katkı sağlanması amacıyla çalışmaların kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu" dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, aylık üretici ve market fiyat çalışmasına dair açıklama yaptı. Bayraktar, açıklamasında Aralık ayında üretici market fiyatlarındaki farklılıklarla girdi maliyetlerinde yaşanan değişimleri aylık ve yıllık olarak değerlendirdi. TZOB olarak bazı önemli ürün ve gıdalardaki aylık fiyat değişiklikleri ve spekülatif hareketler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere üretici ve market fiyat çalışmasını yaklaşık 20 yıldır her ay gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, gerçekleştirilen çalışmada Türkiye genelinde beş bölgeden Ziraat Odalarının kanalı ile fiyatlar alınarak yapıldığını sözlerine ekledi. TZOB’un paylaştığı rakamların tüm bölgelerdeki farklı satış kanallarından alınan fiyatların ortalamasına dayandığını da kaydeden Bayraktar, "Rekolte, paketleme-ambalajlama, depolama ve işçilik maliyetleri, nakliye giderleri, ihracat akışı, aracı kârları, fire gibi zincirin tüm aşamaları fiyat oluşumunu etkilemektedir. Dolayısıyla üretici market fiyat makasının varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Önemli olan bu farkın nedenlerini doğru değerlendirmektir. Bu makasın fazla açıldığı durumlarda spekülatif faaliyetleri göstererek ilgili kurumların harekete geçmesini sağlamaktır" açıklamasında bulundu. "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Bayraktar, yıllık üretici market arasındaki fiyat farklılıklarını açıklayarak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda; 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette en fazla fiyat artışı yüzde 133,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını, yüzde 110,4 ile elma, yüzde 106,6 ile fındık, yüzde 100,8 ile Antep fıstığı izledi. Geçen yıla göre bu yıl markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 40,6 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 39,8 ile marul, yüzde 39,5 ile karnabahar ve yüzde 29,1 ile kuru soğan takip etti. 2025 yılında, üreticide takip edilen 33 ürünün 16’sında fiyatlar artarken, 15 üründe fiyat düşüşü yaşandı. 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Geçen yıla göre bu 2025’te üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 343,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 160,4 ile Antep fıstığı, yüzde 159,3 ile kuru kayısı, yüzde 125,4 ile fındık izledi. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 58,8 ile sivri biber görüldü. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 56,3 ile karnabahar, yüzde 54,8 ile marul, yüzde 51,2 ile kuru soğan takip etti." "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü" Aralık ayı üretici-market fiyat değişimine de değinen Bayraktar, "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını, yüzde 245,6 ile mandalina, yüzde 238,5 ile kabak, yüzde 238 ile yeşil soğan takip etti. Havuç 4,2 kat, mandalina 3,5 kat, kabak ve yeşil soğan 3,4 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 8 lira olan havuç 33 lira 93 kuruşa, 10 lira 50 kuruş olan mandalina 36 lira 29 kuruşa, 19 lira 25 kuruş olan kabak 65 lira 17 kuruşa, 12 lira 75 kuruş olan yeşil soğan 43 lira 10 kuruşa satıldı. Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün; markette kabak, üreticide mandalina olurken, fiyatı en fazla düşen ürün; markette Ayçiçek yağı, üreticide beyaz lahana oldu" diye konuştu. "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarındaki değişime ilişkin de konuşan Bayraktar, "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü. Aralık ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 97,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 77,3 ile domates, yüzde 75 ile salatalık ve yüzde 53,3 ile patlıcan takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 16,1 ile ayçiçek yağı oldu. Ayçiçek yağındaki fiyat düşüşünü yüzde 12,2 ile toz şeker, yüzde 11,2 ile portakal, yüzde 5,1 ile ıspanak izledi" bilgisini paylaştı. "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı oldu" Bayraktar, aynı şekilde üreticideki ürünlerin fiyat değişimlerini de paylaşarak, "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı olurken, 15’inde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Aralık ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 38,1 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 28,5 ile marul, yüzde 27,3 ile havuç ve yüzde 18,9 ile pırasa izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 69,4 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 56,6 ile salatalık, yüzde 50,6 ile patlıcan, yüzde 44,5 ile kabak takip etti. Seralarda güzlük sezon bitti ve baharlık sezon için dikimler yapıldı. Ürünler henüz hasat olgunluğuna gelmediğinden bu geçiş aşamasında arz azaldı ve salatalık, patlıcan, kabak ve domateste üretici fiyatları arttı. Kuru soğan, patates, portakal, havuçta talep olmayışı fiyatların düşmesine sebep oldu. Lahana ve marulda arz artış sebebiyle fiyatlar düştü" ifadelerine yer verdi. Aralık ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere de değinen Bayraktar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Aralık ayında, Kasım ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 4,4, amonyum nitrat yüzde 2,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,8, oranında artarken, ÜRE gübresi yüzde 0,4, DAP gübresi yüzde 0,1 azaldı. Geçen yılın Aralık ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 50,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 46,3, DAP gübresi yüzde 41,1, amonyum nitrat yüzde 33,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 32,9 oranında arttı. Aralık ayında Kasım ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 2,2, son bir yılda süt yemi yüzde 29, besi yemi ise yüzde 30,6 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları geçen aya göre yüzde 19,4 oranında artarken, yıllık yüzde 27,1 oranında artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 6,6 oranında azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 21,9 oranında arttı."