SAĞLIK - 30 Temmuz 2025 Çarşamba 11:29

Kalp hastalığı riski akıllı telefonla ölçülebilecek

A
A
A
Kalp hastalığı riski akıllı telefonla ölçülebilecek

Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen proje ile kalp hastalığı riski akıllı telefonlarla ölçülebilecek.


Kastamonu Üniversitesi akademisyenlerinin öncülüğünde hayata geçirlen ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından 2025-B-01 çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan "Hızlı ApoB-100 Test Kiti Geliştirilmesi" projesi, dijital tanı teknolojilerine yeni bir boyut kazandırmayı hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Kaynar’ın yürütücülüğünü üstlendiği projede, Atatürk Üniversitesi’nden Doç. Dr. Seçkin Özkanlar ve Kastamonu Üniversitesi Devrekani Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Dilara Kaynar da yer alıyor.


Yaklaşık 1 milyon 800 bin TL bütçeyle hayata geçirilen projede, akıllı telefonlarla kantitatif ApoB100 ölçümü yapılabilen yenilikçi bir hızlı tanı kiti geliştirilecek. Bu teknolojiyle kalp-damar hastalıkları riskinin erken tespiti için düşük maliyetli, kolay erişilebilir ve kullanıcı dostu bir tanı aracı sunulması amaçlanıyor.


Proje çerçevesinde geleneksel akışlı immün analizlerden farklı olarak, nitroselüloz membran üzerine sadece belirli bir bölgeye yüksek hassasiyetle antikor transferi sağlayan, antikorun doğal yapısını koruyan ve kontaminasyon riskini en aza indiren yeni bir teknik ilk kez kullanılacak. Geliştirilecek test kiti, özellikle 80 mg/dL üzeri ApoB100 seviyelerini ölçebilecek şekilde tasarlanacak ve 130 mg/dL düzeyine optimize edilerek klinik doğruluk sağlayacak.


Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, TÜSEB destekli projeyi değerlendirerek, "Üniversite olarak bilimsel araştırmaların sahaya dokunan, insan hayatına katkı sunan yönlerini önemsiyoruz. Bu proje, tanı teknolojilerinde dijital dönüşümün yanı sıra toplum sağlığına yönelik erken teşhis imkanlarının geliştirilmesi bakımından son derece kıymetlidir. Proje yürütücümüz Prof. Dr. Özgür Kaynar başta olmak üzere tüm proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da dağcılıkta tarihi adım Doğunun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır, sahip olduğu doğal zenginlikler ve özellikle sınırında yer alan Ağrı Dağı ile dağcılık ve doğa sporları alanında dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan 5 bin 137 metre rakımlı Ağrı Dağı, her yıl yerli ve yabancı çok sayıda dağcıyı bölgeye çekiyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağı olan Ağrı Dağı’na sınırdaki il olarak ev sahipliği yapan Iğdır’da, dağcılık alanında önemli bir gelişme yaşandı. Yıllardır dağcılıkla ilgilenen Muhammet Akkuş, federasyon bünyesinde aldığı eğitimleri tamamlayarak birinci kademe dağcılık antrenörü oldu. Akkuş, bu unvanla Iğdır tarihinin ilk ve şu an için tek dağcılık antrenörü olma özelliğini taşıyor. Iğdır’ın coğrafi yapısına dikkat çeken Muhammet Akkuş, bölgenin bugüne kadar yeterince değerlendirilemediğini ifade etti. Akkuş, "Iğdır tarihine baktığımızda, dağlarla çevrili, yeşil ve çok güzel bir ovada yaşadığımızı görüyoruz. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağına sahibiz ama bugüne kadar bu bölgede dağcılık anlamında eğitim almış, bu işi profesyonel olarak yapıp Iğdır’ı temsil eden kimse olmamıştı" ifadelerini kullandı. Yıllardır dağcılık sporu ile ilgilendiğini dile getiren Muhammet Akkuş, bu sporu daha bilinçli ve profesyonel bir noktaya taşımak için federasyon eğitimlerine başladığını vurguladı. Akkuş, "Dağcılığı daha profesyonel yapmak istedim. Federasyon bünyesinde eğitimlere başladım, geçen yıl eğitimleri tamamladım ve antrenörlük sınavlarını kazandım. Bu yıl itibarıyla birinci kademe antrenör oldum. Şu an Iğdır’ın ilk ve tek dağcılık antrenörüyüm" dedi. Bu sürecin sadece Iğdır’la sınırlı olmadığını aktaran Akkuş, kendisiyle birlikte bu spora başlayan Alpay Korkmaz’ın da Kars ve Ardahan bölgelerinde antrenörlük görevini üstlendiğini söyleyerek, "Bölgemiz için bu çok önemli bir gelişme. Alpay Korkmaz arkadaşımız da Kars ve Ardahan’ın antrenörü oldu. Böylece bölgede iki antrenör olarak çalışmalara başladık. Bu sene Allahuekber Dağları’nda şehitlerimiz için yapılan tırmanışta Alpay arkadaşımız federasyon bünyesinde dağcılarla birlikte liderlik yaptı. Buradan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum" şeklinde konuştu. Hedeflerinin yalnızca eğitim vermek olmadığını sözlerine ekleyen Antrenör Akkuş, Ağrı Dağı’nı ve bölgeyi ulusal ve uluslararası alanda daha görünür hale getirmek istediklerini belirterek, "Iğdır sınırında bulunan Ağrı Dağı ile artık dünyaya bu alanda hizmet vermek istiyoruz. Özellikle kuzey rotalarını daha aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Antrenörlüğün yanında tanıtım çalışmalarına da ağırlık vereceğiz. Burası sadece dağcılık için değil; yamaç paraşütü, buzul tırmanışı ve kayak sporları için de çok uygun. Şelalelerimiz, buzullarımız var. Coğrafya inanılmaz zengin. İnşallah Alpay Korkmaz’la birlikte bu bölgede lokomotif oluruz. Gençlerimize örnek oluruz. Eğitimler, tırmanışlar ve uçuşlar yaparak hem ülkemizi hem de memleketimizi uluslararası alanda temsil edecek sporcular yetiştirmek istiyoruz. Kısacası bu bölgeyi tırmanış, uçuş ve kayak sporlarıyla kalkındırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.