ASAYİŞ - 15 Ekim 2025 Çarşamba 15:14

Binanın 14’üncü katından düşerek ölmüştü, nişanlısı tahliye edildi

A
A
A
Binanın 14’üncü katından düşerek ölmüştü, nişanlısı tahliye edildi

Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının ölümüyle ilgili şüpheli bulunarak tutuklanan nişanlısı, olayla ilgili görülen davanın ilk duruşmada tahliye edildi.



Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’ndeki sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, 14’üncü katındaki evin yatak odasının penceresinden aşağı düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından, evde ikamet eden ve olay sırasında Mumcuoğlu ile birlikte alkol aldıkları tespit edilen nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen S.Ö. tutuklandı.


Olayın ardından S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde "kadına karşı kasten öldürme" suçlamasıyla açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmada sanık S.Ö. ve taraf avukatları hazır bulundu.


"Eser bana mesaj attı, intihar edeceğini söyledi"


Duruşmada savunma yapan S.Ö., olaydan önceki sabah köpek yüzünden bir tartışma yaşadıklarını belirterek, "İşten çıkınca Eser’i aradım, bir ihtiyacı olup olmadığını sordum. Eve geldiğimde şarap içiyordu. Ben de yanına oturup kendime şarap doldurdum. Yemek hazırlamıştı, yemek isteyip istemediğimi sordu. Ben de işyerinde yediğimi söyledim. Saat 19.00 sıralarında, yatacağını söyleyip yatak odasına gitti. Ben de dışarıya çıkmak için üzerimi değiştirdim. Dışarıdan sigara ve alkol aldım. Nişanlımı uyandırdım. Lahana dolması yapmıştı, kendi ellerimle dolma yedirdim. Yemeğin ardından odaya geçip dizi izlemeye başladı. Dizi izlediği sırada ’eski nişanlına da mı böyle surat asıyordun’ dedi. Ben de ’eski eşinin adını dahi bilmiyorum, bu konulara girmeyelim’ dedim ve mutfağa gittim. Arkamdan geldi ve camı çarptı. Cam kırıldı. Eli de kanadı, elini sardı. Daha önce de birkaç kez tabak, bardak kırmışlığı oldu, ranzaya tekme atıp parmağını da kırmıştı. Babasını arayacağımı söyleyince telefonu da kırdı. İncir çekirdeğini dolduracak bir konu yoktu. İhanet yok, aldatma yok, argo bir sözüm ya da küfürüm yok. Kavga edilecek bir konu yoktu. Birlikte karar almıştık, eski ilişkilerimizi açmayacaktık. Fakat son zamanlarda bunları açmaya başlamıştı. Bu yüzden tartışıyorduk" dedi.


Olay saatinde kendisinin mutfakta olduğunu belirten S.Ö., "Olay saatinde yatak odasından gardırop ve kapı sesi geldi. Ben mutfakta müzik dinliyordum. Aradan yaklaşık 40 dakika geçti. Pencereden atlayıp atlamadığını bilmiyorum. 112’yi arayana kadar mutfaktan çıkmadım. Ben, ’pişmansan ayrılalım, bu ilişki böyle gitmez’ dedim. Bu sırada mutfağa gelip cam kırıklarını ayaklarıyla itti ve bana tokat attı. Ben nişanlımın daha öncesinden intihar ettiğini bilmiyordum. Polislerden öğrendim" diye konuştu.


"Bana ölmek istiyorum diye cevap verdi"


Evde bulunan intihar notuyla ilgili sorulan soruya cevap veren S.Ö., "Evde olay yeri inceleme ekipleri üç kez inceleme yaptı. Buna rağmen cam kırıklarının olduğu yerde avukatım, ‘ölümümden S.Ö. sorumlu değildir’ notu bulmuş. Notta bulunan parmak izleri de bana ait çıkmış. Defter benimdi, bu yüzden çıkmış olabilir. Aynı ev içerisindeyken bana sürekli böyle not kağıtları yazıp veriyordu. Bana da saçma geliyordu. Ben de okumadan buruşturup atıyordum. Bu notunda o not olduğunu sanıyorum" şeklinde konuştu.


Nişanlısının olay öncesinde balkondan atlamak istediğini kendisinin belinden tutarak çektiğini iddia eden S.Ö., "Yatak odasına gitti. Odada bulunan ilaçlardan içmiş. İlaçların etrafa saçıldığını gördüm. Bana ’ölmek istiyorum’ diye cevap verdi. Hem de iki defa tekrarladı. Ben hiçbir canlıya ya da kadına el kaldırmadım. Eser’in o gün o eylemi gerçekleştirdiğinde yanında değildim. Ben, saçının teline dahi zarar vermedim. Hiçbir suçum yokken 8 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı.


"Kızımın hayalleri vardı, çok mutluydu, anne olmak istiyordu"


Eser Mumcuoğlu’nun annesi ise sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, "Dünyanın en acılı olayını yaşıyorum. Anne yüreği benim kızım hayatını kaybettikten sonra bir kez bile başsağlığı dilemediler. Bu mu insanlık, bankada bir para karışıklığı sebebiyle bunu kızım gurur meselesi yaptı. Çok fazla alkol alınca da 5 metre yükseklikten köprüden atlamış. Bizim sonradan haberimiz oldu. Bu olay 2011 yılında yaşandı. Ama 2024 yılına kadar mutluydu. Mutlu bir evlilik geçirdi. Kızım 14 yıl içinde bir kez bile ilaç kullanmadı. Nişan olduktan sonra ertesi gün kahvaltıya gidecektik. S.Ö. gelmedi, alkol almıştı. S.Ö.’nün gözlerinin altı morluklar içinde, makyaj yaparak kapatmaya çalışıyordu. Benim kızım hayat doluydu. Anne olmak istiyordu. Aradığımda S.Ö. lahana dolması sardığını söylemişti. Kızımın hayalleri vardı, çok mutluydu, anne olmak istiyordu. S.Ö.’nün böyle bir insan olduğunu bilseydik çekip alırdık kızımızı. Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılsın istiyorum" dedi.


Maktul Eser Mumcuoğlu’nun babası H.İ. Mumcuoğlu da sanığın alkol bağımlısı olduğunu, kızının psikolojisini de bozduğunu ifade eden rek sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirdi.


Duruşmada tanık olarak dinlenen F.E. isimli komşu ise sanık ve maktulun ara ara kavga ettiklerini, olay günü ise Eser Mumcuoğlu ie sanığın tartışma seslerinin geldiğini ve bir süre sonra seslerin kesildiğini söyledi. Tanık B.O. da Ankara’da yaşanan kavganın S.Ö.’nün kıskançlık yapmasından dolayı çıktığını söyledi.


Mahkeme heyeti, diğer tanık ve avukatları da dinledikten sonra, S. Ö. için İstanbul Adli Tıp Kurumundan alkol bağımlılığıyla ilgili rapor alınmasına ve tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 0,5 puan arttı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini paylaştı. Aralık ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1799 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edildi. 2025 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stoku, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre değişmeyerek 100,8 seviyesinde gerçekleşti. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği, mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin azalış yönlü beklentilerin artış bekleyenler lehine döndüğü, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 33,0 seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha kötümser olduğunu belirtenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü.
Adana Halk korosu ilk konserini verdi Adana’nın Kozan ilçesinde oluşturulan halk korosu, ilk konserini verdi. Kozan Belediyesi Ebulfez Elçibey Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde bir araya gelen sanatseverlerden halk korosu oluşturuldu. Koro, ilk halk konserini verdi. Ömürlük şarkılar konserinde nostalji rüzgarı esti. Yerel halktan oluşan halk korusu izleyicilerden tam not aldı. Kozan Belediye sinemasında düzenlenen konserde Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve 90’lı yılların pop müzikleri sahnede seslendirildi. Konserde halktan oluşan halk korusu birbirinden güzel eserleri izleyicilere seslendirirken izleyiciler konsere tam not verdi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede bu kez siyasetin sustuğu ve sanatın konuşulduğunu ifade etti. Başkan Atlı," Kozan tarihimizde Dadaloğlu, Karacaoğlan’ın izinde ilerleyen Adana’da sanatın kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir öncü ilçe olsun istiyoruz. ilçede ilimle bilimle gençlerimizi Nihat Atlı Eğitim Tesisleri’nde geleceğe hazırlarken, kültür sanat merkezinde bale, resim, gitar, saz ve ritim, değerler eğitimi kursu ile gençlerimizin önünü açıyoruz. Koza sokaklarında sadece tarih, siyaset değil sanat konuşulsun istiyoruz. Merkezimin oluşturduğu halk korosu ile unutulmaz bir konser izledik. emeği geçenleri kutluyoruz" dedi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş’ta 645 kursiyere sanat merkezinde eğitim verildiğini kaydetti. Ataş, ayrıca sanat, eğitim ve kültür alanında ön plana çıktığı bir Kozan inşa etmek için çalışmaların hızla sürdüğünü sözlerine ekledi.
Adana Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi. Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu. "B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk" Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu. Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.