POLİTİKA - 14 Nisan 2025 Pazartesi 15:24

İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’dan Özgür Özel’e sert cevap:

A
A
A
İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’dan Özgür Özel’e sert cevap:

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, yaptığı mitingde ‘Savaşa hazır mısınız?’ sözlerine ağır bir şekilde eleştirerek, "Düşman toprağında mısın? Kimle savaşıyorsun? Çıkar kravatını üniforma giy derler adama. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun adı muhalefet mi? Bunun adı siyasal bilinç mi? Bu yapılabilir mi, bunun Türkiye demokrasisine, Türkiye’nin siyasetine, gelişimine katkısı var mı Allah aşkına? Böyle bir şey olabilir mi? Siyasi polemik olur, rekabet olur, tartışma olur ama savaş ne demek? Sokağa çağırmak ne demek? Sokak acziyettir, beceriksizliktir." dedi.


Bakan Yardımcısı Bülent Turan, AK Parti Karabük İl Başkanlığı’nı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’deki en büyük sorunlardan bir tanesinin bizim ülkemizi büyütmek, çevremizde iddialı bir siyasi yürüyüş haline getirme iddiası varken hep ayağımızdan çeken bizi yoran muhalefetten öte düşmanlık yapan söylemiyle taze ve eylemiyle ülkenin enerjisi harcayan bir dönem yaşadıklarını söyledi.



"Sokağa çağırmak ne demek? Sokak acziyettir, beceriksizliktir"


Turan, " Bundan muzdarip bir halimiz var Bakın bakanlık olarak korkumuz yok başka bir şey. Ama 85 milyonun ferdi olarak düşünüyorum zaman kaybediyoruz, polemik yapıyoruz, patinaj yapıyoruz. Bu haksızlık. Adam dün demiş ki ‘Savaşa hazır mısınız?’ bu laf kullanılacak bir laf mı Allah aşkına. Miting yapıyor, savaşacağız diyor gerekirse. Düşman toprağında mısın? Kimle savaşıyorsun? Çıkar kravatını o zaman üniforma giy derler adama. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun adı muhalefet mi? Bunun adı siyasal bilinç mi? Bu yapılabilir mi, bunun Türkiye demokrasisine, Türkiye’nin siyasetine, gelişimine katkısı var mı Allah aşkına? Böyle bir şey olabilir mi? Siyasi polemik olur, rekabet olur, tartışma olur ama savaş ne demek? Sokağa çağırmak ne demek? Sokak acziyettir, beceriksizliktir. Grup başkan vekili niçin var, grup toplantısı niçin var, mitingler niçin var, meclis kürsüsü ne için var. Ne demek sokağa çağırmak? O yüzden bir daha söylüyorum, sağduyu elden bırakmayacağız. Sorumluluğumuzu elden bırakmayacağız. Biz neler gördük? Neler geçirdik? Korkumuz yok. Ama ülkeye yazık, Zamanımıza yazık, Yürüyeceğimiz yola yazık. Böyle bir şey olabilir mi? Adam tutmuş, sokağa çıkacakmış. Hatırlayın, zamanında Sayın Erdoğan hapse atıldığında sokak mı dedi? Sabredin dedi, aşarız dedi, beraber yürüyeceğiz dedi. Erbakan hoca rahmetli, partisi kapatıldı. Sokağa çıkın mı dedi? Aksine tarihe bir hatıradır, gelir geçer dedi. Adnan Menderes asıldı. Başbakan bu ülkede idam edildi. Menderes sokağa mı çıkın dedi? Vatan sağ olsun dedi. Varsa yanlış hukuk zeminde düzeltilir. Ama sen hukukun karşısında her mahkeme kararı karşısında sokağa çıkın denebilir miyim? Ben de çıksam ne olacak? Böyle bir anlayış olur mu?" diye konuştu.



"İmza kampanyasıyla adam mı salınır"


Özgür Özel’i en iyi tanıyanlardan biri olduğunu ve beraber 10 yıl görev yaptıklarını da kaydeden Bülent Turan, "Özgür Bey’in şu an kendi pozisyonunu sağlamaya çalışmaktan başka bir iddiası yok. Ne Ekrem bey derdi var, ne CHP derdi var. Sadece kendi koltuğunu sağlamlaştırmak, kendi tabanına şirin görünmek için yaptığı bir iş var. Kendi tabanından marjinal grup mutlu olabilir. Atatürk’ün kurduğu Türkiye’yi büyüten parti bu olabilir mi? O yüzden söylüyorum, su anki yapılan iş Özgür beyin kendi koltuğunun sağlamlaştırma iddiasından başka bir şey değildir. Dün kampanya yapmışlar, Ekrem Bey’i bırakma kampanyası. Arkadaş ne zamandan beri bu ülkede imza ile mahkeme kararı veriliyor. İtirazını yap, savcıya git, avukatlarınla toplantılarını yap. İmza kampanyasıyla adam mı salınır Allah aşkına? Tersten bakalım biz de kampanya yapalım. CHP kapatılsın kampanyası yapalım. Olur mu? Kayyum atansın CHP’ye imza kampanyası verelim. Olur mu? Ya şimdi bir adap var, usul var. Yok savaş mış, yok imzaymış. Arkadaş partiler, makamlar, mevkiler, görevler hepsi gelir ve geçer. Mesele bu memlekete hizmet etmek. Mesele bu ülkenin 85 milyon kardeşliğini büyütmek. Biz ilimize, ilçemize, beldemize hangi partiden diye bakarak mı adım atıyoruz? Nasıl iş yaptığını değerlendirirken başarısına bakarken öyle mi bakıyoruz. Bak az önce toplantımız vardı. AK Partili Karabük Belediyesi başkanımız yanımızdaydı. CHP’li Safranbolu Belediye Başkanı hanımefendi beraber toplantı yaptık. Aynı şeyi söyledik. Bu ülkenin büyümesi için 85 milyon Anadolu altında kim varsa eşit hür beraber olması için elimizden geldiğince gayret edeceğiz. Sorumsuzluk, savaş daveti gibi imza kampanyası işlerle bitmiyor ki. Boykot yapmaya kalktı. Ya diyorlar ki şu kahve dükkanı niye boykot yapıyorsun? Bilmiyorum dedi ya. Şaka yapmıyorum, bilmiyorum dedi. Gençler bağırıyordu. Ben de söyledim boykot et. Böyle bir anlayış olabilir mi? Neden bunu yaptın? Arkadaş bu ülkede iktidar olma iddiasını ortaya koyduğu zanneden bir partinin başkanı bu olabilir mi ya? Israrla söylüyorum. Ezbere boykot yapan, niye bunu yaptın dediğinde bilmiyorum diyen o şirket dedik ama sahibi yanlışmış düzeltiyoruz diyen bir adamla bu parti yol yürüyemez. Göreceksiniz, yarın kendi kavgaları başlayacak. Kendi iç çatışmalarından, sorunlarından zaten nefes alamıyorlar tabiri caizse. Özgür Bey’in de siyasi ömrünü hep beraber göreceğiz. Biz her şeye rağmen bu iddialara, sorunlara, polemiklere katılmadan kendi görüşümüzü büyüterek ülkemizin yürüyüşünü büyüterek yola devam edeceğiz" diye konuştu.



İçişleri Bakan Yardımcısı Turan’dan Özgür Özel’e sert cevap:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Akbilek’ten trafik sorunuyla ilgili açıklama İnternet Gazetecileri Cemiyeti Başkanı Mehmet Cihan Akbilek, Adıyaman’da artan araç sayısı ve yetersiz trafik altyapısı vatandaşları canından bezdirdiğini açıklamalarda bulundu. Şehir merkezinde günün her saati yaşanan trafik sıkışıklığı, hem sürücüleri hem yayaları olumsuz etkilediğini de vurgulayan İnternet Gazetecileri Cemiyeti Başkanı Mehmet Cihan Akbilek, "Yaşadığımız deprem felaketinin ardından Adıyaman’da bozulan yolların hala onarılmaması, sürücülerin trafik kurallarını hiçe sayması ve denetimlerin yetersiz kalması, şehir içi trafiği adeta bir kabusa çevirdi. Her gün artan trafik kazaları, Adıyamanlıların can ve mal güvenliğini tehdit ederken, yetkililerin sessizliği ve tedbirler almaması tepkilere neden oluyor. Depremin üzerinden iki yıl geçti ama yollar hala çukurlarla dolu. Onarılmayan yollar yüzünden araçlar zarar görüyor, kazalar kaçınılmaz hale geliyor. Üstelik kurallara uymayan sürücüler ve sorumluluğunu yerine getirmeyen trafik ekipleri yüzünden şehirde trafik güvenliği tamamen yok olmuş durumda. Motosiklet uygulamaları veya radar denetimleri yapmakla trafik düzeni sağlanmaz. Polisler sahada önleyici ve düzenleyici bir görev üstlenmeli. Trafik kazaları olduktan sonra değil, olmadan önce tedbir alınmalıdır. Işıklarda, kavşaklarda ve ana arterlerde düzenli denetim yapılmadığı sürece bu karmaşa devam edecek. Vatandaşların da düzensiz parklardan, kırmızı ışık ihlali ve aşırı hız yapan araçlardan şikayetçi olduğu biliniyor. Ancak Adıyamanlıların bu haklı serzenişlerine karşılık, sorumlulardan henüz ciddi bir adım atılmadı. Artık lafla, sosyal medya paylaşımlarıyla bu sorunlar çözülmüyor. Yetkililere sesleniyoruz, herkes işini yapsın, ihmalin bedelini halk ödüyor. Göz göre göre yaşanan bu trafik sorumsuzluğunun sonuçları daha da ağırlaşmadan harekete geçilmeli" diye konuştu.
Gaziantep Gaziantep OSB Başkanı Şimşek’ten 1 Mayıs mesajı Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Emeğin en yüce değer olduğu bilinci ile tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum" dedi. "Çalışanlarımızla birlikte başardık" Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 300 bin kişinin istihdam edildiğini hatırlatan OSB Başkanı Cengiz Şimşek, "İşçi ve işveren, birbirini tamamlayan iki kavramdır. Biri olmadan, diğerinden bahsetmek mümkün değildir. Gaziantep’in bugün üretimde ve ihracatta Türkiye’nin en önemli merkezlerinden birisi haline gelmesinde çalışanlarımızın alın teri, emeği vardır. Gaziantep olarak sanayideki bu başarımızı çalışanlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Bu nedenle çalışanlarımızı önemiyoruz. Hepsine emeklerinden dolayı tüm sanayicilerimiz adına teşekkür ediyorum" dedi. "Çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırıyoruz" Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi olarak çalışanların, çalışma şartlarını iyileştirmek ve hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla önemli projeler hayata geçirdiklerini belirten Başkan Cengiz Şimşek, şöyle devam etti: "Çalışanlarımızın çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi bizim için önemlidir. Bu anlamda son yıllarda önemli projeler hayata geçirdik. 300 bin kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgemizde bir hastanenin olmaması büyük bir eksiklikti. Hastanemizin yapımı tamamlandı. Yine kadın çalışanlarımızın çocuklarını gönül rahatlığı ile bırakabilecekleri bir kreşimiz açıldı. Ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla Büyükşehir Belediyemiz ve ilgili Bakanlıklarla birlikte hayata geçirdiğimiz projelerimiz devam ediyor. Her anlamda çalışanlarımızı düşünüyor ve onların standartlarını yükseltmek için çalışıyoruz." "OSB çalışanları için toplu konut yapacağız" Çalışanlarımızın yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz ve Bakanlığımızla birlikte toplu konut projesi hazırladık. Projemizde önemli aşamaya gelindi. OSB’nin hemen yanı başındaki uygun alanlarda konut arsası oluşturacağız. Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızın da desteğiyle, kısa zaman içinde OSB çalışanları uygun şartlarda ev sahibi olabilecek. İlk etapta 15 bin konut inşası planlanmaktadır. Konut üretimi aşamalı olarak devam edecek." "Çalışan haklarına saygı önemlidir" Başkan Cengiz Şimşek, çalışan haklarının, insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu DA belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü: "Çalışanların haklarına saygı gösterilmesi, çağdaş demokrasilerin en önemli unsurudur. Çalışma hayatının iyileştirilmesi, çalışanlarımızın refah ve mutluluğunu artıracağı gibi ayrıca verimliliği artıracak, demokrasimizi de güçlendirecektir. Bu duygu ve düşüncelerimle, Türkiye için üreten, emek harcayan ve alın teri döken tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlar, 1 Mayıs’ın adına yakışır bir şekilde birlik, beraberlik ve huzur içerisinde kutlanmasını temenni ederim."