SPOR - 10 Eylül 2024 Salı 01:29

Vincenzo Montella: “Oyunun bizde olduğu bölümlerde iz bırakmamız gerekiyor”

A
A
A

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, bugün herkesin iyi oynadığını vurgulayarak, 25. ve 30. dakika arasında biraz yavaşladık, tempoyu biraz düşürdük ama şunu anlamamız gerekiyor. Tam o dakikalarda aslında hiç bırakmamız gerekiyor" dedi.

A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup’taki ikinci maçında İzlanda’yı 3-1 mağlup etmeyi başardı. Uluslar B Ligi’ndeki ilk galibiyetini alan ay-yıldızlılarda Teknik Direktör Vincenzo Montella, karşılaşmanın ardından basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Oynanan oyun sistemine değinen İtalyan çalıştırıcı, “Üçlü defansif bir formatta oynadığınızda defansif sistem olduğunu düşünmemek lazım. Çünkü genellikle üçlü oynadığınızda daha çok ofansif olmak için üçlü oynarsınız. O yüzden bunun altını da çizmek lazım” dedi.

“Eren, çok iyi oynadı”

Eren’in performansına değinen Montella, “Ereni de bugün ilk defa gördünüz. Çok iyi oynadığını söyleyebilirim. Onu İsviçre’de izlemeye gitmiştim. Fiziksel ve uluslararası seviyede maçlarda takip etmek istemiştim. Çok memnun kaldım kendisinden. Bugün hem soldaki hem de sağdaki zincirimiz çok iyi işler yaptı. Hızlı oynanan bir maçımız vardı. Genel olarak memnuniyet verici performans olduğunu söyleyebilirim” dedi.

“Kerem’in gol atmasını bekliyordum”

Kerem Aktürkoğlu'nun performansına vurgu yapan Montella, "Bir futbolcu 3 gol atınca sadece tebrik edebilirsiniz. Gerçekten muazzam bir performans gösterdi. Sadece gol bakımından değil muazzam bir performansı vardı. Kerem’le konuşurken gol atabileceğini söyledim, böyle bir beklentim vardı ama ben de 3 gol birden atacağını düşünmemiştim" dedi.

"Sırtında 9 numara yoktu ama 3 gol attı”

A Milli Futbol Takımı'nın sık sık santrforsuz oyun oynadığı şeklinde eleştirilerine yanıt veren Montella, "Bu sefer de ben biraz provoke edeyim, fark ettiniz mi bilmiyorum ama Kerem Aktürkoğlu son 10 dakikayı forvet olarak oynadı, kendi fiziksel gücünü kullanarak üçüncü golü attı. Sırtında 9 yazmıyordu ama 9 numara gibi gol attı. Barış da Hırvatistan maçında forvet olarak oynamıştı. Her seferinde gol attığınızda gol goldür" şeklinde konuştu.

Açıklamalarına devam eden Montella, "Milli kamplarda futbolcularımızla 6-7 gün beraber oluyoruz. Bu süreçte fiziksel olarak sadece 4 tane antrenman yapabiliyoruz. Maçtan hemen önce tempo yapılmaz, bu bir bilimdir. Her futbolcumuzu hazır durumda tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

"Özel günde kazandığımız için mutluyuz”

İzmir'in kurtuluşu olan 9 Eylül'de kazandıkları için mutlu olduklarını belirten Montella, "Bu galibiyetle bu özel güne katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Sadece İzmir için değil tüm Türkiye için önemli bir gün. Otelden stada kadar taraftarımız bizi desteklediler, bu galibiyette onların da payı var" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da kış gelirken vatandaş ayakkabı almak yerine tamirine yoğunlaştı Aksaray’da kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar en az bin lira verip yeni ayakkabı almak yerine 150 lira verip eski ayakkabılarını tamir ettiriyor. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar şimdiden kışlık giyecek hazırlıklarına başlarken, fiyatların artması nedeniyle vatandaşlar tamir ve bakıma yöneldi. Aksaray’da 60 yıllık ayakkabı tamircisi Ahmet Kaş (75), hayat pahalılığının ardından tamir ve bakım işlerinin ciddi anlamda arttığını ve vatandaşların yenisini almak yerine eskisini tamir ettirmeye yöneldiğini söyledi. Tamir ve bakımın çok daha uygun fiyata geldiğini ifade eden Kaş, “Hayat pahalılığından önce eskiyi tamir ettirmek bu kadar değildi. İş oluyordu tabii ama bu kadar değildi. Şimdi hayat pahalı olduktan sonra çanta, ayakkabı tamiri çok çok fazlalaştı. Genellikle de ufak ayakkabıları da vatandaşlar genişletiyor. Ayakkabılara kalıp yapıp genişletiyorum. Vatandaş geçen seneden kalma veya giyilmemiş ayakkabıyı büyütmeye çalışıyor. Diğer çocuğunun ayakkabısını büyük çocuğa kalıbını genişletiyoruz. Yani bu tür işler hayat pahalılığından sonra çok fazlalaştı” dedi. Ayakkabı tamirinin en fazla 150 TL’ye mal olduğunu anlatan Kaş, “Ayakkabılarda kışlık bakım yırtığına, söküğüne, içinin astarına bakılır ve varsa eksiği yapılır. Söküğüne, yırtığına göre de fiyatları 100 TL olur. Pençe değişimi 100 TL, ökçe değişimi 50 TL” ifadelerini kullandı. "Sanat hiç bulunmaz bir şey" Mesleğin önemine de değinen Ahmet Kaş, “Benim mesleğe başlamam 60 yıl oldu. 40 senedir de Aksaray’dayım. Öncesi 20 sene Yenikent beldesinde kaldım. Köy yerinde bir usta vardı. O zamanlar tığ ile ayakkabı dikerlerdi. Örs, çekiç, kerpeten getirdim, bir süre sonra elim alıştı. Sonra ayakkabı tamirciliği mesleğimiz oldu. Makine aldık. 4 çocuğumu evlendirdim, barklandırdım, Allah biliyor durumum da iyi. Sanat hiç bulunmaz bir şey. Atasözünde ne diyor, ‘Sanat altın bilezik’, gerçekten altın bilezik. Sabah bismillah deyip oturup çalıştığın zaman akşama kadar hiç boş kalmazsın. Helal para bir kere, rıza pazarlığı ile anlaşıyorsun, yapıyorsun işini tertemiz. Akşam olduğunda evine çekersin gidersin" ifadelerini kullandı. Yeni ayakkabı almak yerine ayakkabısını tamir ettiren Esila Can ise “Şimdi kış geldi ve ayakkabılarımızın yırtık söküklerini yaptırıyoruz. Ayakkabı fiyatları malum çok pahalandı, uçtu gitti. Biz de böyle ayakkabı almak yerine ayakkabılarımızı yaptırıyoruz. Böylelikle 1 sene daha giyme şansımız oluyor. Ayrıca israf olmamış oluyor, dolayısıyla daha maliyetsiz oluyor” dedi.
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde tutuklu Nevzat Bahtiyar’dan itiraf: “Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin” Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran’ın cansız bedenin dereye taşıdığını daha önce itiraf eden ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Nevzat Bahtiyar, yeniden verdiği ifadede de, “Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim’ iddialarında bulundu. Merkez Bağlar ilçesindeki Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan, 8 Eylül günü cansız bedeni mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine soruşturma sürüyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu 12 kişi arasında yer alan ve daha önce verdiği ifadede Narin’in cansız bedenini dereye taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, tutuklu bulunduğu cezaevine yazdığı dilekçe adliyede ifade vermek istediğini bildirdi. Yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi’ne dün akşam saatlerinde getirilen Nevzat Bahtiyar, Narin’in cinayetini yürüten savcılar tarafından 4 saat sorgulandı. Nevzat Bahtiyar’ın savcılığa verdiği ifade de, amca Salim Güran’ın Narin’in annesi olan Yüksel Güran ile cinsel ilişki yaşadığına Narin’in görmesinden dolayı öldürdüğünü ileri sürdü. Bahtiyar, daha önce verdiği ifadelere ilişkin, bazı olayları olayın sıcaklığı ve Salim Güran’ın tehditlerinden dolayı farklı anlattığını öne sürerek, 21 Ağustos günü yaşananları anlattı. Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos günü saat 15.08’de Salim Güran’ı su meselesi yüzünden aradığını aktaran, Bahtiyar, daha sonra Salim de kendisini ağabeyi Narin babası Arif Güran’ın evinin bulunduğu tepeden seslenerek, yanına çağırdığını söyledi. Salim ile Arif Güran’ın evine girdiklerini ileri süren Bahtiyar, şunları söyledi: “Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Evin içinde anne Yüksel ile Enes, Eren ve Muhammed Güran dahil hiç kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığım için odalarda olup olmadıklarını da bilmiyorum. Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde bir sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. -Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim.” Daha sonra Narin’in cesedin Salim ile birlikte battaniyenin içine bıraktığı öne süren Bahtiyar, Salim’i cesedi kucağına verdikten sonra ben de cesetle birlikte evden ayrıldığını söyledi. Kapı önünde Narin’in terlikleri olduğunu söyleyen Bahtiyar, Salim’in söylemesi üzerine onları da alıp battaniyenin içine koyduktan sonra aracına bırakmak için evime doğru gittiğini, ilk önce kendisine ait ahıra pencereden cesedi bıraktığını dile getirdi. Ardından ahırdaki çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdiğini anlatan Bahtiyar, ancak çuvalı bağlamadan, cesedi kendi aracının arka koltuk paspasına bıraktığını ve battaniyeyi de arkadan aracıyla gelen Salim’e verdiğini öne sürdü. İfadesinde, “Salim battaniyeyi kendi aracına bıraktı. Bana da, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra da Eğertutmaz deresine at” diyen Bahtiyar, “Bu sırada yukarı doğru yani Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel’in yüzünü ellerinin arasına alarak ağlayarak baktığını gördüm. Cesedi Eğertutmaz deresine götürdüm ve daha önce yer gösterme yaptığım yere bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım” diye konuştu. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kaldığını söyleyen Bahtiyar, telaşlı olduğu için olay yerinden hemen uzaklaştığını öne sürdü. Olaydan sonra Salim’le yüz yüze veya telefonla görüşmediğini anlatan Bahtiyar, birkaç gün sonra yolda karşılaşınca kendisiyle kaş göz işareti yaparak selamlaştığını söyledi. Narin’in cansız bedenini bıraktığı yeri Salim’in görüp görmediğini bilmediğini ifade eden Bahtiyar, ancak Eğertutmaz deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görüldüğüne dikkat çekti. Salim’in kendisini arkadan izleyerek cesedi nereye bıraktığını görmüş olabileceğini söyleyen Bahtiyar, olay tamamen bu şekilde yaşandığın, Narin’i kesinlikle öldürmediğini, sadece Salim’in cesedi kendisine teslim etmesi nedeniyle Eğertutmaz deresine bıraktığını öne sürdü. Nevzat Bahtiyar ifadesinin ardından tekrar tutuklu bulunduğu cezaevine gönderildi.