ASAYİŞ - 13 Mart 2025 Perşembe 16:02

’Tekstil malzemeleri taşıyorum’ dedi, tırın içinden 138 tabanca çıktı

A
A
A
’Tekstil malzemeleri taşıyorum’ dedi, tırın içinden 138 tabanca çıktı

İzmir’in Çeşme ilçesinde, Almanya’ya gitmek üzere olduğu öğrenilen bir tırın, limandaki x-ray cihazına girmeden önce indirdiği kolilerde yapılan aramalarda 138 tabanca ele geçirildi. Olayla ilgili tır sürücüsü gözaltına alındı.


Çeşme Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliği ekipleri, dün akşam saatlerinde Almanya’ya gitmek üzere Çesme Limanı’na gelen ve tekstil malzemeleri taşıdığı öğrenilen bir tırı, risk analizı kapsamında X-Ray taramasına sevk etti. Bu esnada ekipler, aracın x-ray cihazına girmeden önce liman sahasında bekleme yaptığını belirledi. Durumdan şüphelenen ekipler, tırın cihaza girmeden önce konteynerlerin yanına koli indirdiğini tespit etti. Kolilerde yapılan aramalarda çoğu ’hayalet silah’ olarak tabir edilen tabanca olmak üzere toplam 138 tabanca ve 135 şarjör ele geçirildi.


Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda tır şoförü F.A. gözaltına alındı. Gözaltına alınan sürücü, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak BEUN’da "Bağımlılıkla Mücadele Stratejileri/Ailenin Rolü" paneli Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde, 2025 Aile Yılı kapsamında "Bağımlılıkla Mücadele Stratejileri/Ailenin Rolü" başlıklı panel düzenlendi. Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen panele BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, Senato üyeleri, akademisyenler ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Yeşilay Derneği iş birliğinde düzenlenen panel, 2025 Aile Yılı kapsamında bağımlılıkla mücadele stratejilerinde ailenin rolü üzerine üç farklı sunumla gerçekleştirildi. BEUN İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Filiz Akar "Ergenlerde Teknoloji Bağımlılığı ve Ailenin Rolü" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Dünyada ve Türkiye’de giderek artan teknoloji bağımlılığının çeşitli tür ve görünümlerinden örnekler veren Akar, gerçekleştirilen son çalışmalar ve tutulan istatistikler üzerinden Türkiye’de giderek yükselen teknoloji bağımlılığının aile, akademi ve çeşitli kurum ve kuruluşlar ile ortak çalışmalar gerçekleştirilerek üstesinden gelinmesi, alternatif çözüm yollarının uygulanması hususunda bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Gençlerin sosyalleşme biçimlerinin sosyal medya odaklı olmasının, bir yanıyla da asosyalliği beraberinde getirdiğini sözlerine ekleyen Akar, erken yaştan itibaren teknoloji kullanım pratiklerinin eğitici bir perspektifle aileler tarafından çocuklarına kazandırılması gerektiğini belirterek sunumunu sonlandırdı. TBM Eğitim Farmatörü Elvan Özdoğan Gürer "Bağımlılık ve Aile" başlıklı sunumunda, gençlerin çeşitli bağımlılık türleriyle olan ilişkileri üzerinden buna sebep olan etkenler ve aileye düşen rol üzerine istatistiki veriler de kullanarak aktarımda bulundu. Özdoğan Gürer ayrıca sosyal medya ve internet kullanım pratikleri üzerinden yeni bağımlılık biçimlerinin geliştiğini, bu süreçte ailelere büyük roller düştüğünü ifade ederek çeşitli güncel istatistiklerden hareketle Türkiye’deki gençler üzerine gerçekleştirilen çalışmalardan örnekle, bağımlılıkla mücadelede aileye düşen rol ile gerçekleştirilebilecek adımları aktardı. YEDAM Sosyal Hizmet Uzmanı Buse Nur ise "Yeşilay Danışmanlık Merkezi" üzerine gerçekleştirdiği sunumda Yeşilay’ın faaliyetlerinden ve YEDAM olarak bağımlılık özelinde gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahsetti. Bilgilendirici bir sunumda bulunan Nur, bağımlılık türleri ve örnekleri üzerinden aileyi merkeze alarak gerçekleştirilebilecek mücadele ve önlem yollarını aktardı. Nur ayrıca gençlere YEDAM’ın faaliyetlerinden bahsederek merkezlerde gerçekleştirilen çeşitli etkinlikler ve hobi imkanları ile bağımlılıkla mücadelede erken tanı ve önlemler hususunda faydalanabilecekleri olanakları da tanıttı. Panel sonunda BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu, sunum gerçekleştiren konuklara teşekkür belgesi takdiminde bulundu. Prof. Dr. Servet Karasu "2025 Aile Yılı kapsamında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirmenin yanında çok sayıda yeni etkinliğin de planlamasına çalıştıklarından bahsederek BEUN olarak her alanda gösterilen çalışma ve elde edilen başarıların yanında Üniversitenin toplumsal sorumluluk ve çıktılar bağlamında da faaliyetler göstermeye çaba gösterdiğini, bugün gerçekleştirilen "Bağımlılıkla Mücadele Stratejileri/Ailenin Rolü" başlıklı ortak iş birliğiyle düzenlenen panelin de bunlardan biri olduğunu ifade etti. Giderek etkisi artan çeşitli bağımlılık türleriyle ilgili olarak bu panelin özellikle öğrenciler açısından büyük kazanımlar sağlayacağına inandığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Karasu, etkinliğin düzenlenmesi için destek ve teşviklerini sunan başta BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere Zonguldak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne, Yeşilay Derneğine, panelistlere ve tüm öğrencilere teşekkürlerini sundu. 2025 Aile Yılı kapsamında gerçekleştirilen "Bağımlılıkla Mücadele Stratejileri/Ailenin Rolü" başlıklı panel, günün anısına binaen çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.
Zonguldak BEUN’da istiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’u anma konferansı düzenlendi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN) düzenlenen ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın’ın konuşmacı olduğu "104. Yılında İstiklal Marşı ve Millî Şair Mehmet Âkif Ersoy" başlıklı konferans, katılımcıların büyük beğenisini topladı. Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğtimi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın, Senato Üyeleri, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı. Düzenlenen saygı duruşunun ardından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Melike Bolat’ın şefliği ve Çok Sesli Korosu’nun eşliğinde İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşının ardından ise "104. Yılında İstiklal Marşı ve Millî Şair Mehmet Âkif Ersoy" başlıklı konuşmasını yapmak üzere Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın kürsüye davet edildi. Prof. Dr. Oğuzhan Aydın sözlerine İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü dolayısıyla Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde tertip edilen konferansta olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek başladı. Prof. Dr. Aydın, Millî Mücadele döneminde Mehmet Âkif Ersoy’un Türk milletinin azmi, kararlılığı ve mücadelesini ele alarak derin irfanıyla ortaya koyduğu İstiklal Marşı’nın eşsiz bir abide olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Oğuzhan Aydın, Millî Şair Ersoy’un İstiklal Marşı’nı kaleme aldığı süreci çeşitli anılar üzerinden anlatırken özellikle dönemin Millî Eğitim Bakanı ve Âkif’in yakın arkadaşı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver’in İstiklal Marşı’nın meclise sunulmasında ve Gazi Mecliste bunun ilan edilme sürecinin oldukça değerli olduğunu dile getirdi. İstiklal Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy’un hayatı üzerinden de detaylı bilgiler aktaran Prof. Dr. Aydın; tarihin çeşitli dönemlerinde ve bilhassa Millî Mücadele döneminde etkin rol oynayan Nene Hatun, Seyit Onbaşı ve Kara Fatma gibi kahramanların üstün mücadelesinin de İstiklal Marşı’nın yazılmasında Âkif’in duygularını derinden etkileyen unsurlar olduğuna dikkat çekti. İstiklal Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy’u çeşitli anılar ve hikâyeler üzerinden, özellikle Türk edebiyatının müstesna şiirleri üzerinden dinleyicilere aktaran Prof. Dr. Aydın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’nde düzenlenen etkinlik dolayısıyla başta BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ile programda emeği geçen ve programa katılım sağlayan herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Dr. Oğuzhan Aydın’a teşekkür belgesi takdiminde bulundu. Teşekkür belgesinin takdim edilmesinin ardından etkinlik, günün anısına binaen öğrencilerle toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Bilecik Her akşam köy meydanında gönül sofrası kuruluyor Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Küçükelmalı köyü, Ramazan ayında örnek bir dayanışma ve paylaşım geleneğini sürdürüyor. Tam 30 yıldır, köy halkı her akşam köy meydanında bir araya gelerek topluca iftar yapıyor. Köylüler, iftar yemeklerini imece usulüyle hazırlıyor. Ortaya konan bu dayanışma, sadece meydanda toplananlarla sınırlı kalmıyor; yaşlı ve hasta olan, meydana gelemeyen köy sakinlerinin yemekleri de kapılarına kadar götürülüyor. İftar vermek için yarışıyorlar Küçükelmalı köylüleri, Ramazan ayında iftar yemeği vermek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Bu büyük hayır yarışında herkesin adil bir şekilde iftar verebilmesi için doğum tarihlerine göre bir sıralama yapılıyor. Böylece herkes, köy meydanında gönül sofrasına katkıda bulunabiliyor. 30 yıldır süregelen bu gelenek, Küçükelmalı köyünü Ramazan ayında birlik, beraberlik ve dayanışmanın en güzel yaşandığı köylerden biri haline getiriyor. Köy sakinlerinden Yaşar Rehber İHA muhabirine yaptığı açıklamada "Köyümüzde 1998 yılından buyana iftar her gün ramazan boyunca verilmekte. Bugünde 1960-1961 iftar veriyorlar. İki grup birleştik iki gün ayrı ayrı iftar vereceğiz. Kalabalık olduğu için iftar vermek isteyenlerin sayısı fazla olduğu için doğum tarihlerine çevirdik. Doğum tarihlerine göre gruplar İstanbul’dan Ankara’dan, Eskişehir’den Bursa’dan geliyorlar, belirli günlerde iftarlarını verip gidiyorlar. Güzel bir gelenek 98 yılından buyana devam ediyor. İnşallah gençlerimiz çok hevesli bu konuda devam edeceği ümidindeyiz" dedi. Bursa’dan gelip Küçükelmalı köyündeki iftar programına katılan Nedim Efe ise, "30 yıldır iftarı köy meydanında veriyoruz. Ama bunun geçmişi var oda çocukluğumuzda dedelerimiz köy kahvesinde iftarını yapar, namazını kılar, sonra evine giderdi bizde bu geleneği devam ettirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza da inşallah bunu aktarmak istiyoruz. Ne mutlu bu ortamda olmak, benim için çok özel, çocuklarım için çok özel. İnşallah ömür boyu ben sürdürürüm benden sonrada çocuklarım sürdürür" diye konuştu.