SAĞLIK - 14 Kasım 2024 Perşembe 10:17

Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti

A
A
A
Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçti

İzmir’de 18 yılı evde olmak üzere toplam 32 yıl diyalize bağımlı bir yaşam süren Cengiz Yelegen, kadavradan yapılan bağışla hem özgürlüğüne hem de yeni bir yaşama kavuştu. Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olan Yelegen, “Kendime çok iyi baktığım, doktorlarımın sözünden çıkmadığım için diyalizli yıllarım çok uzun sürebildi. Şimdi ise 26 yaşıma geri döndüm. Makineli yaşamdan kurtuldum, özgürüm” dedi.


İzmir’in Buca ilçesinde annesi Düriye ve babası Celal Yelegen ile birlikte yaşayan 58 yaşındaki Cengiz Yelegen, askere gitmeden önce nefrit (böbrek iltihabı) geçirdi. Asker dönüşü yüksek tansiyon şikayeti yaşayan talihsiz adam, 1992 yılının sonlarına doğru rahatsızlandı. O yıla kadar Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Yelegen, daha iyi tedavi imkanları olduğu gerekçesiyle ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Burada kendisine ‘böbreklerinin tamamen iflas ettiği’ söylenen Yelegen, diyalize başladı ve 14 yıl boyunca çeşitli merkezlerde haftanın üç günü diyalize bağlandı. 14 yılın sonunda ise Türkiye’de evde diyaliz uygulaması için adımlar atılmaya başlanınca, bu uygulamanın ilk hastası oldu. 8 aylık eğitimden sonra evde diyalize girmeye başlayan Yelegen, bu şekilde 18 yıl geçirdi. İlk diyalize girdiği yıllarda hepatiti olduğu için nakil olmaktan korkan Yelegen geçen yıl doktorunun ‘tıbbın çok ilerlediğini’ söyleyip ‘böbrek nakli’ önermesi üzerine korkularını geride bıraktı ve nakil için Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Uygun canlı vericisi olmayan Yelegen yaklaşık 11 ay önce kadavra listesine adını yazdırdı.


Umudu yoktu


Bağış çıkacağı umudu olmayan Yelegen’in, 18 Ekim’de nakil için çağrılan adaylar arasında en uygun hasta olduğu belirlendi. 32 yıllık diyaliz hastası, Uzm. Dr. Işık Özgü başkanlığında Uzm. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Uzm. Dr. Gökhan Ekin ve Doç. Dr. Mert Akan’dan oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen nakil sonrası Yelegen, sağlığına kavuşarak makineye bağlı olmaktan kurtuldu.


“Şimdi çok iyiyim, 26 yaşıma geri döndüm”


Tedavi için göç ettikleri İzmir’de babasıyla birlikte bir elektrikçi dükkanı işleten Yelegen, hastalığı yüzünden yaptığı evlilik planından vazgeçtiğini belirterek şunları kaydetti:


“Diyalize girdiğim ilk yıllarda Türkiye’de böbrek nakli bu kadar ileri değildi. Hepatit nedeniyle ‘risk olur, gençsin’ dediler. Organ reddi yaşamış hasta gördüm, korktum. 14 yıl çeşitli merkezlerde diyaliz gördüm. 2006 yılında doktorum evde diyaliz uygulamasından söz etti. Böyle bir şey benim hayalimdi, hemen kabul ettim. Eğitim aldım, sonrasında 18 yıl boyunca gün aşırı evde sabaha kadar makineye bağlandım. Geçen yıl bir diyaliz merkezi doktoru böbrek nakli olmamı önerdi. Ben riskten bahsedince, doktorum da ‘tıbbın ilerlediğini, riskin her yerde olduğunu, sokağa çıktığında bile insanın başına bir şey gelebileceğini’ söyledi. Nakil olmaya o an karar verdim. Bir yıl bile beklemeden bağış çıktı. Nakil oldum ve şimdi çok iyiyim. 26 yaşıma geri döndüm, çok mutluyum. Hala rüyada gibiyim, makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Hayatım değişti. Bu organı kim bağışladıysa Allah razı olsun.”


“Bir günlük bile program yapamıyordum”


“Bunca yıl kabullendiğim için diyalize dayanabildim. Annem de çok titizdi, bana çok iyi baktı. Ben de kendime iyi baktım” diyen Yelegen, “Fazla sıvı almamamız gerekiyor. Doktorların her sözünü dinledim. Çok isyan eden diyaliz hastaları gördüm. Kabullenirsen iyi oluyorsun. Diyaliz yüzünden bir günlük tatil programı bile yapamıyordum. Fakat şimdi özgürüm ve ilk yapacağım iş memleketime gidip 15-20 gün tatil yapmak olacak”


açıklamalarında bulundu.


“Ömrünün yarısından çoğu diyalizde geçmiş”


Hastası ve diyaliz süresi sonrası nakil konusunda bilgi veren Acıbadem Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, özellikle hepatit C tedavisinde yeni ilaçlar sayesinde çok gelişme kaydedildiğini, eskiye göre çekincelerin çoğunun ortadan kalktığını, ağır karaciğer hastası olmadıkça nakil olmaya hiçbir engelin bulunmadığını söyledi. Sözlerini sürdüren Doç. Dr. Ok, şöyle konuştu:


“Cengiz Bey 32 yıldır diyalize giren bir hasta, çok uzun bir süre ve nadir görülen bir durum. Türkiye’de 30 yılı aşkın kaç tane diyaliz hastası var bilmiyorum. Erken yaşlarda diyalizle tanışmış, bütün hayatını diyalizle geçirmiş. Bu kadar yıl sonra her şeye rağmen biz ona nakil yapabildik. Onun için çok özel bir nakil oldu. Uzun diyaliz süresi çok önemli. Çünkü diyalizde hastalar hem yaşam şanslarını yitirme hem de kalp hastalıkları gibi çok büyük problemlerle karşılaşabilmekte. Cengiz Bey’in bu kadar yıldır sürdürebilmesi de iyi bir tedavi şekline, ev diyalizine bağlı.”


“Hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli”


Cengiz Yelegen’in, Türkiye’de ilk evde diyaliz hastası olması sebebiyle, hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olan bu diyaliz yöntemiyle devam ettirdiğini belirten Doç. Dr. Ok, “Hasta gayet iyi. Burada hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli. Uzun zaman geçti gibi düşünmemek lazım. Elbette ki diyaliz süresini çok uzatmadan bir an önce nakil olması herkes için çok sağlıklı bir şey. Kendine iyi baktığı, uygun bir diyalize devam ettiği taktirde birçok hasta nakil olabiliyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Vali Canbolat: "Valiliğimiz Aydın’a yararlı iş ve hizmet yapmak isteyenlerin hizmetindedir" Aydın’da düzenlenen Ticaret Bakanlığı’nın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat mevzuatına uyum sağlamak amacıyla hayata geçirdiği ’Responsible Destek Programı’ ve diğer devlet yardımlarının anlatılacağı toplantıda konuşan Aydın Valisi Yakup Canbolat, "Valiliğimiz, bir sorun çözüm ortağı misyonu ile çiftçilerimizin, yatırımcılarımızın ve Aydın’a yararlı iş ve hizmet yapmak isteyenlerin her zaman hizmetindedir" dedi. Aydın Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen ve Ticaret Bakanlığı’nın katkıları ile gerçekleştirilen ’İş Dünyası Aydın Buluşması’ etkinliği Aydın Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Aydın’ın sürdürülebilir tarım uygulamaları ve markalaşma çalışmalarıyla ürünlerinin uluslararası kalite standartlarına uygunluğunu sağlayarak önemli bir başarıya imza attığını belirten Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, "Bu uygulamalar, hem bölge ekonomisinin gelişmesine katkı sağlamakta hem de küresel pazarlardaki rekabet gücümüzü arttırmaya devam etmektedir. Özellikle, Avrupa birliği yeşil mutabakatı gibi uluslararası girişimlerin gerekliliklerine uyum sağlamak, sadece bir hedef değil, aynı zamanda büyüme ve sürdürülebilirlik için stratejik bir fırsat olarak görülmektedir. bu çerçevede, iklim değişikliğiyle mücadele, kaynakların verimli kullanımı ve yeşil dönüşüm projeleri, ilimizin geleceğe yönelik vizyonunda önemli bir yer tutmaktadır. Bizlerde Aydın Ticaret Borsası olarak, sürdürülebilir üretim ve döngüsel ekonomi modellerinin benimsenmesi amacıyla ’yeşil dönüşüm ile aydınlık işletmeler’ projesini hayata geçirdik. Proje kapsamında, ilimizde zeytin, zeytinyağı ve incir üretimi veya ticaretiyle uğraşan firmalara yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetleri düzenledik. 2024 yılında gerçekleştirilen eğitimlerde, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, Avrupa yeşil mutabakatı ve tarımsal işletmelerde yeşil dönüşüm konularında kapsamlı bilgi paylaşıldı. Eğitimin ardından, projeyi desteklemek amacıyla ’incir üreticileri için sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yol haritası’ ve ’zeytin, zeytinyağı üreticileri için sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yol haritası’ adlı rehberler oluşturuldu. Bu rehberler, üreticiler ve ihracatçılar için yeşil dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracak önemli bir kaynak sunmaktadır. Borsamız, ilimizin önde gelen tarımsal ürünlerinde sürdürülebilir üretimi desteklemek ve çevresel uyumluluğu güçlendirmek amacıyla çalışmalarını devam edecektir". Bugünkü toplantımızın, siz değerli iş insanlarımız için bir yol haritası oluşturmasını ve firmalarınızın sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir adım olmasını diliyorum" diye konuştu. "Aydın hızla gelişen illerin arasında yer alıyor" Aydın Valisi Yakup Canbolat Aydın’ın coğrafi konumu, tarım, turizm ve sanayi sektörlerindeki potansiyeli, vasıflı insan gücüyle hem tarım şehri olması bakımından hem de ihracatta söz sahibi olan bir il olması bakımından Ege Bölgesi ve Türkiye’nin hızla gelişen illerinden biri konumunda olduğunu belirterek, "Özellikle iş insanlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve odalarımızın çalışmaları ile ilimiz emsallerine göre 2025 hedefi doğrultusunda ekonomik, sosyal, kültürel, tarım, turizm ve diğer alanlarda yapılan yatırımlarla büyüme yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Aydın ilimizde ekonomik hayatın temelimi oluşturan tarımın ağırlığı sanayi ve ticaret sektöründe yoğun olarak hissedilmektedir. Sanayi tesislerinin üretiminin büyük kısmı doğrudan veya dolaylı olarak tarıma dayalıdır. İlimizde en çok yetiştirilen ürünler; incir, zeytin, pamuk, kestane, çilek, enginar, yer fıstığı, mısır, turunçgiller olup her türlü sebze de yetiştirilmektedir. İlimiz incir üretiminde Türkiye’de ve dünyada birinci, kestane üretiminde Türkiye’de birinci, zeytin, çilek ve enginar üretiminde Türkiye’de ikinci, pamuk üretiminde üçüncü, zeytin ağaç varlığı yönünden de ilk sırayı yer almaktadır. İlimizde 24 adet coğrafi işareti bulunan ürünümüz bulunmaktadır. Aydın inciri ve kestanesi Avrupa Birliği Coğrafi İşareti alan menşe ürünlerimizdendir. Bunlardan yola çıkarak doğru politika ve stratejilere sağdık kaldığımız sürece Aydın ekonomisinin gerek Türkiye gerekse de dünya ekonomisinde giderek önemi artan bir konuma geleceğine hiç şüphe yoktur" ifadelerini kullandı. Aydın Valiliği’nin, bir sorun çözüm ortağı misyonu ile çiftçilerin, yatırımcıların ve Aydın’a yararlı iş ve hizmet yapmak isteyenlerin her zaman hizmetinde olduğunu sözlerine ekleyen Canbolat konuşmasını şu sözlerle noktaladı; "Aydın iş insanı da kadirşinaslığı, üretime olan katkısı, istisdama verdiği destek ile Aydın’ın tarım, turizm, ticaret, eğitim ve istihdam alanında kalkınması için çalışmalarını sürdürmektedir. Pek çok OECD ülkelerinin ekonomileri küçülürken, ülkemiz ekonomisinin her türlü zorluğa rağmen büyümeye devam ediyor olması Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devletimizin zamanında aldığı doğru kararların da etkisidir. Küresel çapta yaşanan her türlü dar boğaza rağmen Aydınlı sanayicimiz de dar boğazın içindeki fırsatları değerlendirerek kararlılıkla üretmeye devam etmektedir. Valiliğimiz bir sorun çözüm ortağı misyonuyla çiftçilerimizin, yatırımcılarımızın ve Aydın’a yararlı iş ve hizmet yapmak isteyenlerin her zaman hizmetindedir. Ege’nin inciri Aydın için çalışan, her daim devletinin ve milletinin yanında olan, yeni istihdam alanları açan önemli toplumsal fonksiyonların gerçekleştirilmesi için gece gündüz demeden hizmet eden değerli iş insanlarını da yürekten tebrik ediyorum" Konuşmaların ardından 20 yılı aşkın süredir aktif ihracat yaparak bölge ekonomisine katkı sağlayan ihracatçılara plaket takdim edilirken, toplantı sonunda Ticaret Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Mevzuatına uyum sağlamak amacıyla hayata geçirilen ’Responsible Destek Programı’ ve diğer devlet destekleri, programa katılım sağlayan iş insanlarına anlatılarak, bilgi alışverişinde bulunuldu.