ÇEVRE - 08 Aralık 2024 Pazar 11:12

“Nasıl Bir İzmir” serisinde Körfez ve havzalar konuşuldu

A
A
A
“Nasıl Bir İzmir” serisinde Körfez ve havzalar konuşuldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından şehrin uzun vadeli vizyonunu ve stratejilerini şekillendirmek üzere hazırlanan İzmir Vizyon 2074 Çerçeve Belgesi çalışmaları kapsamındaki “Nasıl Bir İzmir” panel serisinin üçüncü oturumu, “Körfez ve Havzalar” başlığı ile gerçekleşti.


Toplam 8 panel ve 8 atölye çalışmasından oluşan ve Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu moderatörlüğünde düzenlenen “Nasıl Bir İzmir” serisinin üçüncü paneli İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşti. Panele çok sayıda yurttaşın yanı sıra belediyelerden, meslek odalarından ve üniversitelerden temsilciler izleyici olarak katıldı.


“Körfez ve Havzalar” başlıklı panelin ilk konuşmacısı Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Irmak Ertör, ‘mavi ekonomi’ ve ‘mavi büyüme’ kavramları üzerinde durdu. Ertör, denizlerin ekonomik büyüme için yeni mekânlar olarak görüldüğüne ve ekolojik sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti. Ekonomik büyüme odaklı hareket etmenin oluşturduğu sorunlara işaret eden Ertör, “İzmir Körfezi özelinde başlıca sorunlarımız deniz biyoçeşitliliğinin azalması, türlerin tükenmesi, endüstriyel ve tarımsal atıklar ile buna paralel oksijen azalması, çarpık kentleşmenin denize ve kıyıya erişimi zorlaştırması. Ayrıca Aliağa, gemi söküm sektörünün etkisiyle emek ve ekoloji meselelerinin denizel ve kıyısal mekânda kesişiminin önemli bir örneği” şeklinde konuştu.



“Lagünler ve deniz çayırları, deniz ekolojisi için çok önemli”


Ertör’ün ardından söz alan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzel Yücel Gier ise İzmir Körfezi’ndeki özel çevre koruma alanlarının ve Çakalburnu Lagünü gibi Ramsar alanlarının kenti su taşkınlarına karşı koruduğunu belirtti. Deniz çayırlarının deniz ekosistemi açısından önemini vurgulayan Gier, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Deniz çayırları, biyoçeşitlilik açısından sulak alanlar kadar önemli. Deniz çayırları için tehditleri bulanıklık, yabancı türler, derin deşarjlar olarak sıralayabiliriz. Müsilaj ise bu sorunların en son noktasında ortaya çıkıyor. Deniz ekosisteminin korunması için disiplinler arası çalışmalar yapılmalı. Şehir plancıları ile, mimarlar ile çalışılmalı. Mimarlar kıyıyı, denizi öğrenmeli. Yerel değerlerin farkına varmalıyız ve haritalamalıyız.”



“Havza çalışmaları büyük önem taşıyor”


Panelin son konuşmacısı İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semahat Özdemir, etkilerini yaşamaya başladığımız iklim krizinin, gelecek on yılların en sorunlu alanı olduğuna işaret ederken, şu şekilde konuştu:


“Aşırı iklim olayları, kuraklık, ısı artışı, su kıtlığı, gıda güvenliği, tüm insanlık için çok önemli riskler. Ülkemiz ise, bu risklere ek olarak dört büyük sorun alanı ile karşı karşıya. Ülkemiz, iklim krizinden en çok etkilenen coğrafyalardan birisi olan Doğu Akdeniz Bölgesi’nde yer almakta ve çok büyük bir kısmı, deprem riski ile karşı karşıya. Ülkemizdeki akarsu havzalarının çok büyük bölümünde ciddi kirlilik sorunu yaşanmakta. Havzalardaki yüzey suları ve yeraltı suları azalma ve kirlenme tehdidi altında, tarım topraklarımız kimyasallar ve hava kirliliği gibi nedenlerle kirlenmekte. Kirlilik sorunu yaşanan havzalarımızda üretilmekte olan tarımsal ürünler, sağlığımızı tehdit eder nitelikte. Tüm bu nedenlerle, kendi içinde bir ekosistem bütünlüğüne sahip olan havzalarımıza dair çalışmalar yapmak, stratejik planlar ve eylem planları yapmak, öncelikleri belirlemek, eylemleri hayata geçirecek aktörleri ve yöntemleri belirlemek ve ne denli başarıldıklarını izlemek çok önemli.”



Panel, konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile sona erdi


İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Planlama Ajansı tarafından kurgulanan “Nasıl Bir İzmir” çalışması, iki haftada bir tüm İzmirlilerin katılımına açık olarak gerçekleşecek paneller ve bunları takip eden atölyeler ile devam edecek. Çalışmanın, Vizyon 2074 Çerçeve Belgesi’ne önemli çıktılar sağlaması bekleniyor.




“Nasıl Bir İzmir” serisinde Körfez ve havzalar konuşuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununu gerçekleştiren 4 kişi tutuklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde kurusıkıdan çevirme silahla kuyumcu soygunu gerçekleştiren 3 kişi ile birlikte şahıslara gözcülük yaptığı belirlenen 4 kişi sevk edildikleri Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Adliye çıkışında kendilerini destekleyen yakınlarına gülen ve daha önce bilek güreşinde Türkiye şampiyonluğu ve ikinciliği bulunan Cemal Çelikay, gazetecilerin pişman mısınız sorusuna ise pişman olduğu cevabını verdi. Safranbolu’nun en işlek caddesi olan Sadri Artunç Caddesi’nde cuma günü akşam kuyumcu dükkanının kapanmasına dakikalar kala saat 17.40 sıralarında ellerinde silah, yüzleri kar maskesi ile kuyumcuya giren 3 kişi çalışanları yere yatırarak etkisiz hale getirip, yanlarında getirdikleri iki çantaya vitrinde bulunan bilezik ve künyelerden oluşan 20 kilograma yakın altını doldurarak kaçmıştı. Karabük Emniyet Müdürlüğü’nün titiz çalışması ve Polis Özel Hareket Timleri’nin destekleri ile 15 saat süren çalışma sonrası önce gözcülük yaptığı belirlenen Ramazan Karakaş (33) ardından ise boş ve metruk evde saklanan Rıza Çelikay (19), ağabeyi Cemal Çelikay (21) ve Emre Ünlük (19) kıskıvrak yakalanmıştı. Soygunda çalınan yaklaşık 20 kilogram altının bir kısmı olayın yaşandığı ilk gün, bir kısmı ise diğer gün kanyon içinde saklanan yerde bulunmuştu. Safranbolu Emniyet Müdürlüğü’nde sorguları tamamlanan ikisi kardeş 4 kişi Safranbolu Adliyesi’ne sevk edildi. Cumhuriyet Savcılığı’nda ifadeleri alınan Cemal ve Rıza Çelikay kardeşler ile Emre Ünlük olayı kendilerinin gerçekleştirdiğini itiraf ederken, 3 şahsa gözcülük yapan Ramazan Karakaş ise olay yerine sadece çay içmek amacıyla gittiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Olaydan 15 saat sonra kıskıvrak yakalanan ve emniyetteki ifadelerinin ardından sevk edildikleri savcılıkça ifadeleri alınan 4 kişi 7 saat süren savcılık ve mahkeme sonrası nitelikli yağma suçundan dolayı sulh ceza mahkemesi tarafından tutuklanarak Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önemleri altında adliyeden çıkarılan şahıslardan Çelik kardeşlerin yakınlarının ise destek vererek, "Aslanlar gibi yatıp çıkarsınız" diye bağırmaları dikkat çekerken, olayın şüphelilerinden Cemal Çelikay ise gazetecilere pişman olduğunu söyledi. "Türkiye birinciliği ve ikinciliği bulunuyordu" Diğer yandan kuyumcu soygunu girişiminde bulunan Cemal Çelikay’ın 2019 yılında Türkiye Genç B Erkekler Türkiye Şampiyonası bilek güreşinde 50 kg sol kolda Türkiye şampiyonluğu, 2022 yılında ise Türkiye ikinciliğinin yanı sıra bölgesel ve il birincilikleri de bulunuyordu.