ASAYİŞ - 05 Aralık 2024 Perşembe 10:31

İzmir’de 2 kardeş yangından son anda kurtuldu, aileye valilik sahip çıktı

A
A
A
İzmir’de 2 kardeş yangından son anda kurtuldu, aileye valilik sahip çıktı

İzmir’i Tire ilçesinde, 6 ay önce eşini kanserden kaybeden Pembe Bacaksız, rahatsızlanınca hastaneye giderken 2 çocuğunu yanına alıp 2 çocuğunu da evde bıraktı. Elektrik kontağından çıkan yangın sonucu iki kardeş yangına uykuda yakalandı ve alevlerin arasından son anda kurtuldu. Ev ve eşyalar küle dönerken, İzmir Valiliği talimatı ile aileye barınmaları için ilk olarak konteyner tahsis edildi, prefabrik ev yapımına ise hızla başlanıldı.


Edinilen bilgiye göre, 6 ay önce eşi Mevlüt Bacaksız’ı kolon kanseri hastalığından dolayı kaybeden, 1’i zihinsel engelli 4 çocuk annesi Pembe Bacaksız (43), Tire Kireli Mahallesi’ndeki evinde geçtiğimiz günlerde rahatsızlandı. C.B. (11) ve A.B.’yi (15) evde bırakan anne Pembe Bacaksız, zihinsel engelli kızı S.B. (19) ile B.B. (4)’yi yanına alarak, kendisini hastaneye götürmesi için aynı mahallede yaşayan annesi Ayten Ceyhan’ın yanına gitti.



İki kardeş yangında uyuyakaldı


2 kardeş C.B. ve A.B., evde uyudukları esnada elektrik kontağından yangın çıktı. Alevler evin içerisini sararken, son anda durumu fark eden 2 kardeş, kendilerini zar zor evin dışarısına attı. Ev çıkan yangında küle dönerken, anne ve 4 evladı kullanılamaz hale gelen evlerinin ardından gözyaşları döktü. Yaşanan olayın ardından 4 çocuğunu da yanına alan anne Pembe Bacaksız, yakınlarının yanına yerleşti.



Devletin şefkatli eli aileye uzatıldı


Olayın adından Tire AK Parti İlçe Başkanı Kadir Uğurlu, aileye yardımcı olmak için harekete geçti. Durumun Tire Kaymakamlığı ve İzmir Valiliğine bildirilmesi üzerine yetkililer, hızla olaya müdahil oldu. İzmir Valisi Süleyman Elban’ın talimatıyla, AFAD tarafından aile için mahallede konteyner tahsis edildi. Anne ve 4 çocuğu konteynere yerleşirken, prefabrik ev yapımına ise hızla başlanıldı. Ayrıca, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü de aileye destek sağladı.



“Allah, devletimden razı olsun”


4 çocuğu ile tekrar hayata sarılan anne Pembe Bacaksız, yaşanan olayın ardından yaptığı açıklamada, “Kısa süre önce eşimi kaybettim, ardından evsiz kaldım. Yangında çocuklarımın kılına zarar gelmediği için çok mutluyum. Allah, devletimden razı olsun. Bizi aç ve açıkta koymadı” ifadeleri kullandı.


Yangının ardından çok kez aileyi ziyaret eden Tire AK Parti İlçe Başkanı Kadir Uğurlu ise “Devletimizin gücü ve şefkatiyle, Tireli ailemize sahip çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bacaksız ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.



İzmir’de 2 kardeş yangından son anda kurtuldu, aileye valilik sahip çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: "Özel’e tavsiyem danışmanlarının verdiği bilgileri teyit etsin" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan protokolü eleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i işaret ederek, "Özel’e tavsiyem danışmanlarının verdiği bilgileri bir teyit etsin. Onların manipülasyonundan kurtulsun" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklama yaptı. "Mülakatta notları değiştirilen arkadaşlar bu iddialarını ispatlasınlar" Milli Eğitim Bakanlığı önünde mülakatta elendiklerini iddia eden öğretmenlerin yaptığı eylemi değerlendiren Bakan Tekin, "Bu iddiaların yeri orada bağırmak ve eylem yapmak değil. Hukuki prosedür ile itirazlar değerlendirilir. Değerlendirildikten sonra usulü bellidir yargıya başvurulur. Mülakatta notları değiştirilen arkadaşlar bu iddialarını ispatlasınlar" ifadesini kullandı. "Tutanakları nereden buluyorlar da gösteriyorlar bilmiyorum" Bakan Tekin, mülakatta elendiklerini iddia eden öğretmenlere ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü: "Mülakat dediğimiz şey şudur. Mülakat esnasındaki performansa göre notlar verilir. Bazı arkadaşlar düşük, bazı arkadaşlar yüksek alır. Bu notlara göre sıralama yapılır. Sadece KPSS notunun aynısını verecek olsaydık mülakata ihtiyaç yoktu. Adaylar şunu yapıyor: ’Ben KPSS notumdan 2-3 puan daha yüksek aldım ama başka bir ildeki arkadaşım 5 puan fazla aldı. Bu gayet doğal bir şey. Mülakatta nasıl değerlendirme yapılacağına dair bir formatımız var. O formata göre jüri üyelerimiz değerlendiriyor. Tutanakları nereden buluyorlar da gösteriyorlar ben bilmiyorum. Mahkemelerimiz kararlarını verirler eğer bahsettikleri gibi sahtecilik iddiası varsa. Eğer yoksa da bunun iddiasını yapan arkadaşlar sonuçlarına katlanır." "Okulların ders kitabı için ayrı bir ücret almasını yasakladık" Tekin, özel okulların velilerden isteği kitap ücretini geçen hafta hayata geçirilen yönetmelik ile yasakladıklarını hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi: "Okulların ders kitabı için ayrı bir ücret almasını yasakladık. Yönetmeliğimiz çok açık bir şekilde özel okulların mevcut öğrencilerinin enflasyon artı yüzde 5 zam yapabileceklerini mümkün kıldık. Biz bu konuda hassasiyetimizi paylaştık. Rakamlar üzerinden kamuoyunda spekülasyon yapılıyor. Bu tür durumlarla karşılaşan arkadaşlarımız il ve ilçe müdürlüklerimize başvururlarsa biz gereğini yaparız. 10 binin üzerinde özel okul var. Bu okullar içerisinde kamuoyunda infial oluşturan yüksek ücret alan okul sayısı çok sınırlı. Bu zamlarla bütün özel okulunu zan altında tutmak doğru değil." "Bankacılık sistemi üzerinden yapılan ödemeleri takip ediyoruz" Bakan Tekin, kayıt dışı alınan özel okul ücretlerine ilişkin ise "Özel okullarda velilerden nakit, elden, kayıt dışı ücret talep edenler olabilir. Yönetmeliğe koyduk elektronik ortamda bankacılık hizmetleri üzerinden yürümesini söyledik. Elektronik ortamda bankacılık sistemi üzerinden yapılan ödemeleri takip ediyoruz" ifadesini kullandı. "Özel’e tavsiyem danışmanlarının verdiği bilgileri bir teyit etsin" Bakan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı arasında imzalanan yetişkinlere ilişkin eğitim protokolünü eleştiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i işaret ederek, şöyle konuştu: "Bir siyasi partinin genel başkanı bilir bilemez konuşuyor. Ne protokolden haberi var. Protokolden haberi olmadığı gibi çok gereksiz bir siyasi ithamda bulunuyor. ’Yanlamak’ diye bir tabir kullanmış. Ben bunu daha çok şuna bahsettim; yerel seçimlerden önce ’kent oydaşması’ diye birilerine yanaşan siyasi söyleme benzettim. Bizim protokollerimiz hukuk devletine uygun bir şekilde yapılır. Bahsi geçen protokollerimiz okullarımız için değil, Halk Eğitim Merkezleri’ndeki yetişkinlerle alakalıdır. Özel’e tavsiyem danışmanlarının verdiği bilgileri bir teyit etsin. Onların manipülasyonundan kurtulsun."
Kayseri Sultan Sazlığı temizlenmek için yakılıyor Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de bulunan ve "kesin korunacak hassas alan" ilan edilen Sultan Sazlığı’nda çıkan yangının ardından açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Mustafa Gökhan Gürek, “Sazlıkların yakılmasının bir sonraki sene kamış dediğimiz ürünü daha da bollaştıracağı yönünde yanlış bir inanış var” dedi. Yangınların kontrollü de olsa bir afet olduğunu, doğaya ve bitkiye de faydası olmayacağını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Mustafa Gökhan Gürek, “Bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir. Şöyle söyleyeyim; sazlıkların yakılmasının o sazlıkların bir sonraki sene kamış dediğimiz ürünü daha bollaştıracağı diye bir yanlış bir inanışa sahip vatandaşımız. Böyle bir şey söz konusu değil. Yangın demek afet demektir. Yangının ve afetin hiçbir zaman doğaya ve çevreye de faydası yoktur. İnsanlığa da faydası yoktur. Şöyle söyleyebilirim bu sazlıkları vatandaşların yakma nedenlerinden esas olarak söyleyecek olursak nedenleri bir sonraki yılın mahsulünü daha iyi hasat edebilmek için o alanı temizleme maksatlı yaptıklarını düşünmekteyim. Yalnız bu yanlış bir uygulama, yanlış bir şey. Çünkü o sazlıkların yakılışıyla birlikte oradaki doğal hayatın yok olması, oradaki sazlıkların içerisinde yaşayan hayvanların yok olması söz konusu. Bitkiye de faydasından çok zararı söz konusudur. Bence bu sazlıkların yakılmaması, kontrollü dahi olsa kontrollü bir yangın dahi olsa yapılmaması gerekmektedir zirai anlamda” dedi. Gürek, yakmanın çözüm olmadığını ve bunun yerine hasat sonrası kalan ürünlerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bunun bence çözüm noktası oradaki sazlıkta hasat edildikten sonra arta kalan ürünlerin çeşitli ekipmanlarla toplanarak değerlendirilmesi daha uygun olur diye düşünüyorum. Yani bu arta kalan ürünler dediğimiz yapraklar, sazlıkların kalıntıları sanayide de kullanılıyor. Yani kağıt sanayinde de kullanılıyor. Bunları toplayacak ekipmanlar, hasat makineleri geliştirilebilir. Onlarla toplanıp bu şekilde de ekonomiye de bir katkı vereceği düşüncesindeyim bir ziraat mühendisi olarak” ifadelerini kullandı.
Ankara Gölbaşı Belediyesi’nden çocuklara tatil hediyesi Gölbaşı Belediyesi, yarıyıl tatilinde çocukların keyifli vakit geçirmesi için 100. Yıl Buz Pateni ve Tırmanma Spor Salonu’nu tatil boyunca 7-12 yaş arası çocukların hizmetine ücretsiz olarak sunacak. Gölbaşı Belediyesi, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı yarıyıl tatilinin başlamasına kısa bir süre kala çocuklara eğlence dolu bir hediye duyurdu. Çocukların eğlenceli ve spor dolu bir tatil geçirmesi için 100. Yıl Buz Pateni ve Tırmanma Spor Salonu, 7-12 yaş arasındaki çocuklar için 17 Ocak Cuma gününden 2 Şubat Pazar gününe kadar 11.00-19.00 saatleri arasında ücretsiz olarak hizmet verecek. “Spor yaparak fiziksel ve zihinsel gelişimlerini destekleyecekler” Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, çocukların tatilde hem eğlenmeleri hem de sportif aktivitelerle vakit geçirmeleri için bu imkanı sunduklarını belirterek, tüm çocukları ve ailelerini tesise davet etti. Geleceğin teminatı olarak gördüğü çocuklar için her zaman en iyisini sunmaya gayret ettiğini belirten Başkan Odabaşı, “Onların sağlıklı, mutlu ve sosyal bireyler olarak yetişmesi bizim önceliğimizdir. Yarıyıl tatilinde çocuklarımızın aileleriyle birlikte keyifli vakit geçirebilecekleri, spor yaparak fiziksel ve zihinsel gelişimlerini destekleyecekleri bu güzel etkinliği düzenlemiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu vesileyle ailelerimizin de çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. 100. Yıl Buz Pateni ve Tırmanma Spor Salonumuzun kapılarını çocuklarımıza ücretsiz olarak açıyoruz. Gölbaşı Belediyesi olarak onların mutluluğuna tanıklık etmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağıdır. Tüm çocuklarımızı tatil boyunca sporla, eğlenceyle dolu bu özel aktivitelere katılmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Şile’de borç anlaşmazlığı: Zorla sözleşme imzalatıp tehdit ettiler Şile’de gayrimenkul alım satımı yapan ve işletme sahibi olan A.K.’a, bir dönem beraber iş yaptığı şahıslar tarafından ‘bize borcun var’ denerek sözleşme imzalatıldı. Sözleşmeyi baskı altında korktuğu için imzaladığını ve şahısların kendisinden 100 milyon TL istediğini belirten Kaçmaz, şahısların kendisini tehdit ettiğini öne sürerek şikayetçi oldu. Şahısların A. K.’nın villasının bahçesine girdiği ve evin içine girmeye çalıştığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Şile’de gayrimenkul alım satımı yapan ve restoran sahibi olan A. K., iddiaya göre yaklaşık 5 senedir tanıştığı İ.K. ile çeşitli gayrimenkul alım satım işlerinde beraber çalıştı. Fakat iddiaya göre İ.K., A. K. ile yaptıkları bir iş sonucu Kaçmaz’ın kendisine borcu olmamasına rağmen borcunun olduğunu söyleyerek kendisinden ödeme talep etti. Geçtiğimiz Ekim ayında ise İ.K. beraberinde yaklaşık 15 kişi ile beraber Kaçmaz’ın sahibi olduğu kafeye 3 gün art arda giderek Kaçmaz’a 100 milyon TL’lik sözleşme imzalattı. Ayrıca İ.K., sözleşmede belirtilmemesine rağmen Kaçmaz’dan taşınmaz da talep etti. İddiaya göre İ.K. ile beraberindeki yaklaşık 10 kişi, Kaçmaz’ın ailesiyle beraber kaldığı Şile’de bulunan villanın bahçesine 18 Kasım tarihinde girdi. Şahıslar ayrıca evin içine de girmeye çalıştı. Kaçmaz, eşini ve çocuklarını bu olaydan 3 saat önce evden çıkararak şahıslardan kurtarmış oldu. İ.K. ile beraberindekiler ayrıca A. K.’nın sahibi olduğu Şile’de bulunan restorana gidip çalışanlara ‘burayı kapatacaksınız’ diyerek tehditlerde bulundu. Kendisine yapılan baskılar nedeniyle başına bir şey gelmesinden korktuğu için sözleşmeyi imzaladığını ve bugüne kadar şahıslar tarafından tehdit edildiğini belirten Kaçmaz, 100 milyon TL’yi ödeyebilecek durumunun olmadığını söyledi. Bu süreçte zarar görmemesi için eşini ve çocuklarını yurt dışına çıkaran Kaçmaz, savcılığa giderek konuyla ilgili şikayette bulundu. A.K., “Ben bir müteahhide kat karşılığı yer vermiştim. Bu müteahhit zaman içerisinde batmış ve bu şahıslara binanın yarısını vermiş. Bunlar benim binama komşu olarak geldiler. Binanın en alt katına da ofis yaptılar. Bunlar benim gayrimenkulle uğraştığımı bildiği için yanıma yanaştılar. Ben bunlara getirisi olan iş yaptım. En başta düzgün yaklaştılar. Hiç borcum olmamasına rağmen adamlarıyla dükkanıma gelerek bana sözleşme imzalattılar. 3, 4 gün dükkanıma geldiler. Ben bunlardan kurtulmak için sözleşmeyi imzaladım. Sözleşmeye 2 yıl vade koymalarına rağmen 3 - 4 gün sonra başka bir taşınmaz daha istediler. Zaten 5 - 6 yıldır ben bunlardan maddi manevi olarak yakamı kurtaramadım. 15 kişiyle restoranıma girip ‘bu dükkanı kapatacaksınız’ dediler. Emlak ofisi olan iş yerlerime giriyorlar. En son evime 15 adamıyla giriyorlar. Kapıları bacaları zorluyorlar. Ben ailemi evden 3 saat farkla kaçırdım. Halka ‘bunun bize borcu var bizi dolandırıp kaçtı’ diyerek insanları korkuyla ikna etmeye çalışıyorlar. Benim bir iş arkadaşımla temas kuruyorlar ve ‘sen bununla iş yapmışsın bize bu kadar para vereceksin’ diyorlar. Benim ofisimi ve evimi bastığı için bu şahıs tutuklanıyor. Çetenin geri kalanı bu iş arkadaşımın ofisine giderek veya onu çağırarak 70 bin Dolar para tahsil ediyorlar. 70 bin Doları veren şahıs çocuklarının başına bir şey gelmesin diye şikayetçi olamıyor. Benden 100 milyon lira istiyorlar. Bende ne böyle bir para var ne de ödeyecek güç var” dedi.