SAĞLIK - 06 Aralık 2024 Cuma 11:31

Hayalet ağrı hastalığı erkeklere göre kadınlarda 10 kat fazla görülüyor

A
A
A
Hayalet ağrı hastalığı erkeklere göre kadınlarda 10 kat fazla görülüyor

Algolog Prof. Dr. Emine Nur Tozan, halk arasında “hayalet ağrı hastalığı” olarak adlandırılan fibromiyaljinin diyabet gibi ya da radyolojik görüntülemelerle belirlenebilen hastalıklar gibi net bir biyokimyasal tetkiki olmadığını söyledi. Hastanın hikayesi ve özgeçmişinin deneyimli hekimlerin tanıyı koyması için yeterli olduğunu belirten Prof. Dr. Tozan, “Ancak diğer hastalıklardan ayırıcı tanısı için kan testleri ve etkilenmiş ilgili anatomik bölgelerin görüntüleme tetkikleri istenmelidir. Özellikle romatizmal hastalıklar, metabolik hastalıklar, kas-iskelet sisteminin diğer hastalıkları ile kesin ayırıcı tanısının yapılması gerekir” dedi.


Acıbadem Kent Hastanesi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan, ilk kez 1990 yılında tarif edilen fibromiyalji sendromu hakkında bilgi vererek, tedavi seçeneklerini anlattı. Prof. Dr. Tozan, fibromiyaljinin yaygın ve simetrik boyun, omuz, sırt, kol, bel, bacak ağrıları olmak üzere özellikle sabahları vücutta tutukluk, yorgunluk gibi yakınmalarla seyreden yumuşak dokunun romatizması olarak da tanımlanabilen bir sendrom olduğunu kaydetti. Tozan, “Kronik baş ağrısı, depresyon, anksiyete, çene eklemi bozuklukları, huzursuz bacak sendromu, kabızlık, uykusuzluk, yorgunluk ve tükenmişlik belirtileri ile beraber olabilir. Halk arasındaki adı hayalet ağrı hastalığıdır. Bu sendromun en önemli özelliği karışabilecek diğer hastalıklardan ayırıcı tanısının çok net yapılması gerekir. Nedeni hastanın çocukluk, ergenlik, gençlik, evlilik, sosyal hayatındaki fiziksel ya da psişik travmaların santral sinir sistemi, nöroendokrin ve otonomik sinir sistemi ve en önemlisi kas-iskelet sinir sistemi arasındaki dengenin bozulmasıdır” diye konuştu.



Hastalığın nedenleri neler?


Fibromiyaljinin tanı kriterlerinin 2011-2019 yılları arasında belirlendiğini, diyabet (şeker) hastalığı gibi ya da görüntüleme yöntemleri ile belirlenebilen diğer hastalıklar gibi net bir biyokimyasal tetkikinin bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Tozan, hastanın hikayesi ve özgeçmişinin tecrübeli hekimlerin tanıyı koyması için yeterli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tozan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Diğer hastalıklardan ayırıcı tanısı için kan testleri ve etkilenmiş ilgili anatomik bölgelerin görüntüleme tetkikleri istenmelidir. Özellikle romatizmal hastalıklar, metabolik hastalıklar, kas-iskelet sisteminin diğer hastalıkları ile kesin ayırıcı tanısının yapılması gerekir. Fibromiyalji tanısını doğrulamak için gelişmiş tanı araçları kullanmak, tedavi planını kişinin özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmasını sağlar. 3 aydan daha uzun süren vücutta yaygın ağrı ve 18 hassas noktanın üzerine bastırmakla aşırı hassasiyetin meydana gelişi fibromiyalji tanısının olmazsa olmaz ilk şartıdır. Fibromiyaljide sık rastlanılan tanılardan en az 3’ü ve eşlik eden diğer tanılardan herhangi birinin birlikte bulunması tanıyı destekleyecektir. Sabah dinlenemeden uyanmak, boyun, sırt ve belde sertlik ve tutuklukla uyanmak, depresif ve mutsuz uyanmak, aşırı diş sıkmaya bağlı çene kasları, şakaklardaki kaslarda ve başta ağrı ile uyanmak, gün içinde baş ağrısı, kabızlık ve sindirim bozukluğu yaşamak, gece süresince ya da gün içinde çalışma saatlerinde huzursuz bacağın olması, sisli beyin, basit unutkanlıklar, sindirim problemleri, aşırı yemek isteği ya da iştahsızlık, aşırı üşüme, çok terleme, panik atak, anksiyete, depresyon, iş, eş, sosyal ve ailevi hayatta ilişki problemleri, görme problemleri gibi birbirleri ile ilgili birçok semptom bu hastalığın belirteci olabilir."


Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Tozan, fibromiyaljinin 20-40 yaş arası özellikle masa başı çalışanlarda, kadınlarda erkeklere kıyasla 10 kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Tozan, titiz, mükemmeliyetçi, kuralcı ve obsesif kişilik özelliklerinde olanların bu hastalığa daha fazla aday olduğunu ifade etti. Fibromiyalji tedavisinin multidisipliner yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Tozan, medikal tedavide nöropatik ağrı kesiciler, bazı vitaminler v.s ile ilaç dışında ise yürüme, plates, yoga, alkol, aşırı şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak sağlıklı beslenme modelinin önerilebileceğini kaydetti. Fibromiyalji tedavisinde enjeksiyon, radyofrekans gibi algoloji biliminin uyguladığı girişimsel yöntemlerin önemli bir yeri olduğunu belirten Tozan, sözlerini şöyle tamamladı:


“Algoloji bilimi bu hastalığın tanısını, ayırıcı tanısını, kök nedenlerini araştırıp, bu süreçteki yaşam kalitesini bozan ve ağrıya sebep olan anatomik yapı bozukluklarını tedavi eder. Bilimsel olarak netleşmiş tedavi kuralları yoktur. Bu yüzden hastalarımız sürecin uzun sürmesi, istedikleri hızda hastalığın tedavi edilememesi nedeni ile çok doktor gezerler ve başlanan her tedaviyi yarım bırakabilirler. Sonuçta da ‘tedavisi olmayan bir hastalıkla yaşamayı öğrenmek gibi’ bir kanı ile yaşantıdan elini ayağını çekerler. Fibromiyaljinin tedavisi vardır, sadece sabır ve zaman ister. Her hastanın tedavisi, pozitif bilimin kuralları ile ama kişiye özel planlanmalıdır. Son yapılan araştırmalara göre fibromyaljide kasların oksijen alımı ve oksijeni kullanma fizyolojileri bozuluyor. İşte bu yüzden fibromiyalji tedavisinin birinci basamağı ‘hareket’ oluyor ama hastalarımız ’Hocam ağrım var, yürüyemiyorum’ diyor. Ama bilmiyorlar ki ağrısa da yürümeleri ve hareket etmeleri gerekiyor.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cari denge Kasım ayında 2,87 milyar dolar açık verdi Cari İşlemler Hesabı Kasım ayında cari işlemler hesabı 2 milyar 871 milyon ABD doları açık kaydetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Kasım ayı Ödemeler Dengesi İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre Cari İşlemler Hesabı Kasım ayında cari işlemler hesabı 2 milyar 871 milyon ABD doları açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 3 milyar 443 milyon ABD doları fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 235 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere göre, Kasım ayında cari açık 7,4 milyar ABD doları olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 54,6 milyar ABD doları açık verdi. Aynı dönemde hizmetler dengesi ile ikincil gelir dengesi sırasıyla 60,9 milyar ABD doları ve 565 milyon ABD doları fazla verirken, birincil gelir dengesi 14,3 milyar ABD doları açık verdi. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler bu ay 3 milyar 725 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında taşımacılık hizmetleri ve seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler sırasıyla 1 milyar 338 milyon ABD doları ve 2 milyar 630 milyon ABD doları oldu. Birincil gelir dengesi kalemi ise 1 milyar 442 milyon ABD doları net çıkış kaydetti. Finans hesabı 2024 yılı Kasım ayı yıllıklandırılmış cari açığın finansmanına net doğrudan yatırımlar 4,2 milyar ABD doları, net portföy yatırımları 14,1 milyar ABD doları ve krediler 24,6 milyar ABD doları katkı verirken; net efektif ve mevduatlar 8,0 milyar ABD doları, ticari krediler 4,9 milyar ABD doları negatif yönlü etki etti. Merkez Bankası net rezerv artışı 4,0 milyar ABD doları oldu. Kasım ayında doğrudan yatırımlar kaynaklı net girişler 582 milyon ABD doları olarak kaydedildi. Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırımları 1 milyar 139 milyon ABD doları artarken, yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki doğrudan yatırımları 557 milyon ABD doları arttı. Gayrimenkul yatırımları incelendiğinde, yurt içi yerleşiklerin yurt dışında 196 milyon ABD doları gayrimenkul alımı ve yurt dışı yerleşiklerin ise Türkiye’de 194 milyon ABD doları net gayrimenkul alımı yaptığı görüldü. Portföy yatırımları Kasım ayında 1 milyar 229 milyon ABD doları tutarında net giriş kaydetti. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 39 milyon ABD doları ve DİBS piyasasında 1 milyar 645 milyon ABD doları net alış yaptığı görüldü. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; Genel Hükümet 402 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirmişken, bankalar ve diğer sektörler sırasıyla 585 milyon ABD doları ve 430 milyon ABD doları net borçlanma gerçekleştirdi. Yurt dışından kredi kullanımlarında bu ay diğer sektörler 146 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirmişken, bankalar ve Genel Hükümet sırasıyla 3 milyar 226 milyon ABD doları ve 174 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirdi. Bankaların kredi kullanımlarındaki artış, 2 milyar 389 milyon ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredilerden ve 837 milyon ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredilerden kaynaklandı. Diğer yatırımlar altında, yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 736 milyon ABD doları net artış ve Türk lirası cinsinden 476 milyon ABD doları net azalış olmak üzere toplam 260 milyon ABD doları net artış kaydetti. Resmi rezervlerde bu ay 1 milyar 327 milyon ABD doları net artış oldu.