SAĞLIK - 10 Kasım 2024 Pazar 11:14

Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Demirdağ: “Kışa girmeden ‘ben’lerinizi kontrol edin, ettirin”

A
A
A
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Demirdağ: “Kışa girmeden ‘ben’lerinizi kontrol edin, ettirin”

Dermatolog Hatice Gamze Demirdağ, aşırı güneşlenmenin, güneş yanıklarının ben gelişmesinin nedenlerinden biri olduğunu hatırlatıp kışa girerken “ben kontrolü” yapmanın ve yaptırmanın önemine dikkat çekti. Yazın yoğun maruz kalınan ultraviyole ışınlarının benlerde değişimlere, yeni benlerin oluşmasına veya kanserli bir doku gelişmesine neden olabildiğini belirten Uzm. Dr. Demirdağ, “O nedenle derimize daha dikkatli bakmalıyız. Mevcut bir bende; simetride bozulma, kenarlarda düzensizlik, çap artışı, genişleme, büyüme ve renk değişikliği gibi belirtiler varsa dermatoloğa başvurulmalıdır. Bunun yanında, daha önce deride olmayıp yeni ortaya çıkan ve büyüyen benler ile kanama, kabuklanma yapan iyileşmeyen oluşumlar da önemli olup dermatolog görüşü alınmalıdır” dedi.


Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. H. Gamze Demirdağ derimizde meydana gelebilecek değişimlerle ilgili uyanık olunması gerektiğini belirterek, hayati risk oluşturabilecek benler hakkında bilgi verdi. Benlerin, derimizde doğuştan veya sonradan ortaya çıkan kahve, siyah, deri tonlarında, şekil olarak oval veya yuvarlak olabilen, düz veya kabarık iyi huylu oluşumlar olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Demirdağ, şöyle konuştu:


“Bazı benler doğuştan çıkarken bazıları çocukluk ve erişkin dönemde çıkar. Benlerin oluşma nedenlerden biri genetik faktörlerdir. Bazı ailelerde deride çok sayıda ben oluşmasına yatkınlık vardır. Bunun dışında ise güneşe yoğun maruziyet ve geçirilen güneş yanıkları da ben gelişmesi nedenleridir. Benler genellikle iyi huylu oluşumlar olsa da, benlerin önemi, üzerinden melanom adı verilen bir deri kanserinin gelişmesi veya melanomun normal bir deri üzerinde ben dokusuna benzeyerek ortaya çıkmasıdır. Açık ten rengi, açık saç ve göz rengi, vücutta çok sayıda benin olması, yoğun güneş ışınlarına maruz kalınması, bronzlaşma amacıyla kullanılan solaryumlar, su toplayarak geçirilen güneş yanıkları ve genetik faktörler melanom gelişmesinde risk oluşturur. Güneş ışınları sadece melanom kanserini değil, melanom dışı deri kanserlerinin de tetikleyicisidir.”



“Benlerinizin sayısı arttı mı?”


Bronz bir tene sahip olmak adına yazın güneşin en dik geldiği saatlerde bile plajlarda güneşlenenlerin sayısının azımsanmayacak sayıda olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Demirdağ, kışa girerken sağlık adına yapılabilecek en önemli kontrollerden birinin ben kontrolü olacağını söyledi. Yazın yoğun maruz kalınan ultraviyole ışınları benlerde değişimlere, yeni benlerin oluşmasına veya kanserli bir doku gelişmesine neden olabildiğinden, deriye daha dikkatli bakılması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Demirdağ, “Mevcut bir bende; simetride bozulma, kenarlarda düzensizlik, çap artışı, genişleme, büyüme ve renk değişikliği gibi belirtiler varsa dermatoloğa başvurulmalıdır. Bunun yanında, daha önce deride olmayıp yeni ortaya çıkan ve büyüyen benler ile kanama, kabuklanma yapan iyileşmeyen oluşumlar da önemli olup dermatolog görüşü alınmalıdır.” diye konuştu.



“Kendi benlerinize aşinalık geliştirin”


Kişilerin benlerinde oluşabilecek değişimleri fark edebilmeleri için kendi benlerine aşinalık geliştirmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Demirdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu aşinalık için de kişilere belli aralıklarla kendi derilerini muayene etmelerini tavsiye ediyoruz. Gözle görünen yerler dışında kalan sırt, bacak arkası ve genital alan gibi yerler ayna yardımı ile bakılmalıdır. Şüpheli bir durumda dermatoloğa başvurulmalıdır. Deri kanseri açısından risk faktörü taşıyan, ailesinde veya kendisinde deri kanseri öyküsü olan ve vücudunda çok sayıda beni olan kişilerin ise ben taraması ile takip edilmesi gerekmektedir. Benlerin dermatoskop ile muayeneleri yapılıp, bilgisayarlı dermatoskopi adı verilen dijital bir işlemle benlerin fotoğrafları çekilip büyük oranlarda büyütülüp ayrıntılı incelenmektedir. Benlerin görüntüsü kayıt altına alınmakta ve kişiye göre ayarlanabilen aylık veya yıllık takiplerle kayıtlı benlerdeki değişim durumu gözlenebilmektedir. Benlerde şüpheli bir durum görülürse cerrahi olarak ben alımı yapılmaktadır. Dijital ortamda yapılan tarama ve ben haritalandırma işlemi, deri kanserinde erken teşhise dolayısıyla erken tedaviye imkan sunmaktadır.”



“Kış aylarında da koruyucu”


Öte yandan, Demirdağ, kışın da güneş koruyucu kullanmanın gerekliliğine vurgu yaptı. Güneşin risk faktörü olarak başlıca rol oynadığı benler ve deri kanseri konusunda güneşten korunmanın önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Doç. Dr. Demirdağ, “Sadece yaz aylarında değil kış aylarında da güneş koruyucu krem kullanılmalıdır. Yaz aylarında güneş koruma faktörü 50, kış aylarında ise güneş koruma faktörü en az 30 olan güneş koruyucu kremlerinin kullanılması uygundur. Yaz aylarında özellikle çocuklarımızın güneş yanığı geçirmemesine dikkat edilmeli, ultraviyole ışınlarının dik geldiği saatlerde güneş altında kalmaktan kaçınılmalıdır” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.