SPOR - 14 Kasım 2024 Perşembe 10:47

Altay’dan sakat futbolcuların durumuyla ilgili bilgilendirme

A
A
A
Altay’dan sakat futbolcuların durumuyla ilgili bilgilendirme

TFF 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Altay, sakat oyuncularının son durumlarını sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla açıkladı.


TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta kötü bir dönem geçiren ve bu sezon sadece 1 galibiyet alabilen Altay, topladığı 5 puanla düşme hattındaki 17. basamakta bulunuyor. İzmir ekibinin, sezon başından bu yana sakatlıklar başı da dertte. Siyah-beyazlı ekip, yaptığı açıklamayla 7 oyuncusunun tedavi gördüğünü duyurdu.


Altay’dan sakat futbolcuların durumuna ilişkin yapılan açıklama şöyle:


Caner Baycan


Geçen sezondan devam eden çapraz bağ sakatlığı. Tedavi süreci devam ediyor.



Ali Solmaz


Sezon öncesi hazırlık kampında oynanan Menemensspor hazırlık müsabakasında çapraz bağ kopması sonrası ameliyat edildi ve tedavisi devam ediyor.



Ceyhun Gülselam


Muhtelif müsabakalarda aşil tendonuna aldığı darbeler sonucu aşil tendonunda hasara bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor.



Özgür Özkaya


Adana 01 müsabakasında almış olduğu darbeden kaynaklı omurgasında hasar oluşmasına bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor.



Deniz Kadah


Adana 01 müsabakasında kasık bölgesinde oluşan yırtık tedavisi devam ediyor.



Mehmet Gündüz


Antrenmanda aldığı darbe sonrası omuzda kırık, omuz çıkması ve bağ yaralanması. Ameliyatı yapıldı tedavisi devam ediyor.



Mehmet Nur Kaymaz


Antrenmanda arka adele bölgesinde oluşan yırtığa bağlı sakatlık tedavisi devam ediyor



Altay’dan sakat futbolcuların durumuyla ilgili bilgilendirme

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri “Çiftçilikte yaş ortalaması artıyor” Ziraat Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Mustafa Gökhan Gürek, 2024 yılının tarım ve çiftçilik açısından zor bir yıl olduğunu söyleyerek, “2025 yılının tarımda bir dönemeç olacağı kanaatindeyim. Özellikle devletimizin tarımsal girdilerin yükselmemesi konusunda gerekli tedbirleri alması lazım" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Mustafa Gökhan Gürek, ürün girdilerinin artması ve satış rakamlarının önceki yılda kalması dolayısıyla 2024 yılının zor bir yıl olduğunu söyledi. Gürek, “2024 yılı hem çiftçilik ve tarım açısından çok zor bir yıldı. 2024 yılında tarımsal girdiler özellikle çiftçilerimizin kullandığı gübre, mazot, ilaç ve tohum girdilerimizin maliyetleri çok yüksekti. Buna nazaran yetiştirdiğimiz, elde ettiğimiz çiftçilerimizin ürünleri de 2023 yılı fiyatlarına satıldı. Hatta şöyle söyleyebilirim; 2023 yılındaki sattıkları fiyatların daha altında fiyatlara satmak zorunda kaldılar. Bundan dolayı 2024 yılında çiftçilerimiz çok büyük zarar gördüler. Çok büyük etkilendiler. Tarıma temayülleri neredeyse yok olmak üzere. Birçok çiftçi çiftçiliği para kazanamadıklarından dolayı bırakma düşüncesine girdi. Burada 2025 yılının bizim için bir dönemeç noktası olacağı düşüncesindeyim. 2025 yılında da aynı 2024 yılındaki gibi tarımsal girdilerin yüksek çıkması, tarımsal girdi fiyatlarının artması, aynı şekilde üretilen ürünlerin de fiyatlarının da aynı kalması veya düşmesi çiftçiliği Türkiye’de büyük zarara sokacağı düşüncesindeyim. Bu nedenlerden dolayı çiftçilerimiz büyük zarar görmektedir” dedi. “Çiftçilikte yaş ortalaması artıyor” Gürek, çiftçilikteki yaş ortalamasının arttığını söyleyerek, “Uzun yıllar ortalamasına bakacak olursak, çiftçilikteki yaş ortalamamız git gide artmakta. Köylerde tarımı yapacak insan kalmadı. Kalan insanların da yaşları git gide yükselmekte. Yani bunların güçleri de düşmekte. Bir de ekonomik sıkıntılar üstüne bindiği zaman bu insanlar otomatik olarak tarımdan vazgeçme yoluna veya basit tarım yollarına yönelmek zorunda kalacak. 2025 yılı dediğim gibi bir dönemeç noktası. 2025 yılında özellikle devletimizin tarımsal girdilerin yükselmemesi konusunda gerekli tedbirleri alması lazım. Çiftçilerimize gerekli destekleri vermesi lazım. Ayrıca çiftçilerimizin de ürünü para ettirme yolları bulunması lazım. Bu yollarda tabii ki tarımsal ürünlerin daha da sanayi alanlarında etkinleştirilmesi, KDV’si yüksek ürünler elde edilmesiyle olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Bolu Dehşet anlarını bu sözlerle anlattı: "İnsanlar çığlık çığlığaydı" Yangının çıktığı Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otelin 3’üncü katında konaklayan bir müşteri yaşananları anlatarak, "Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı. Çarşaf sarkıttılar, kimisi içeri girmeye çalıştı, kimisi atlamaya çalıştı" dedi. Grand Kartal Otel’de gece saat 03.30 sıralarında çıkan yangın, ekiplerin saatler süren müdahalesinin ardından dakikalar önce kontrol altına alındı. 10 kişinin hayatını kaybettiği, 32 kişinin yaralandığı otel, yangının ardından adeta kullanılamaz hale geldi. 234 kişinin konakladığı otelde bazı tatilciler çarşafları birleştirerek aşağıya indi. İtfaiye ekiplerinin oteldeki soğutma çalışmaları aralıksız sürüyor. "Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı" Otelin 3’üncü katında konaklayan Atakan Yelkovan, "Tanıdıklarım kurtuldu ama ben yine de bekliyorum. İçeride önemli eşyalarımız var, hem onları belki kurtarabiliriz hem de içeriden haber alırız diye bekliyoruz. Yangın kokusunu eşim aldı. Biz kısmen erken indik. Alarm çalmadı. 2 kat yanıyordu herhalde. Biz üst kata çıkmaya çalıştık ama çıkamadık, alevler vardı. Alt kata indik. Sonra buraya geldik. Etrafta itfaiye de yoktu. İtfaiyenin aşağıdan gelmesi yaklaşık 1-1,5 saat sürdü. Bu sırada 4’üncü, 5’inci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı. Çarşaf sarkıttılar, kimisi içeri girmeye çalıştı, kimisi atlamaya çalıştı. Çocuğu içeride olan, arkadaşı içeride olan vardı. Yangın merdiveni yoktu. Biz 3’üncü kattaydık" dedi. Yelkovan, yangının ardından civardaki otellere sığındıkları da sözlerine ekledi.
Yozgat Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bozok Üniversitesi arasında denetimli serbestlik protokolü imzalandı Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı ve Yozgat Bozok Üniversitesi arasında, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin ve eski hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Protokolle, suç işleme oranını düşürme ve kişisel gelişimleri desteklenmesi amaçlanıyor. Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Recep Sevgili ve Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar’ın katılımıyla imzalanan protokolde Denetimli Serbestlik tedbiri altında bulunan yükümlülere, eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, çocuk yükümlülere yönelik faaliyetler, bağımlılıkla mücadeleye yönelik faaliyetler gibi başlıklar altında iş birliği sağlanacak. Bu doğrultuda denetimli serbestlik altındaki bireylerin topluma entegre olması sağlanacak. Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Recep Sevgili yaptığı açıklamada “Bozok Üniversitesi ile imzalanan bu protokol ile Denetimli Serbestlik tedbiri altında bulunan yükümlülerin eğitim-iyileştirme çalışmalarında desteklenmeleri, yine yükümlülere yönelik sosyal, kültürel, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak alanlardaki faaliyetlere katılımları ile suçtan uzak kalmalarının sağlanması ve topluma yeniden kazandırılmalarına yönelik çalışmalar yapılması amaçlanmış olup, ‘Topluma Güven, Bireye Umut’ prensibi ile çalışmalarını yürüten Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüzün Bozok Üniversitesi’nin de akademik olarak katkılar ile hizmetlerini daha üst düzeyde vermesi amaçlanmaktadır" cümlelerini kullandı.